Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/980 E. 2022/581 K. 25.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/980
KARAR NO : 2022/581

DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 28/12/2020
KARAR TARİHİ : 25/05/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 03/06/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
TALEP: Davacı vekili dava dilekçesi ile Davalı … San. Ve Tic. A.Ş. ile … A.Ş. Arasında imzalanan, Beyoğlu …. Noterliğinin 19.02.2019 ta rih ve …. yevmiye numaralı “..Düzenleme şeklinde Gayrimenkul Satış Vaadi Sözleşmesi..” ile … İli, …. İlçesi, … Mah. … Ada … parselde kayıtlı taşınmazda A.1 Blokta 32 33 51; A.2 Blokta 14 20 34 40 46; A.3 Blokta 27 33 39 45 46 51 52 ve A.4 Blokta 28 33 39 nolu bağımsız bölümlerin müvekkiline satıldığını, Müvekkilinin 2019 yılı Kasım ve Aralık ayında Kaparo ve Dairelerin satış bedellerine karşılık toplam 17.100.695,56 TL. ödeme yaptığını (9.405 56 TL iade fatura dahil); KDV dahil tüm bağımsız bölümlere ait fatura tutarlarının toplamda 17.062.423,56 TL. olarak ke sinleştiğini, davalının 38.272,00 TL’yi iade etmesi gerektiğini, Aralık ayı içinde bu bağımsız bölümlerin Tapuda devir ve fer ağları yapılmış olmasına rağmen müvekkilinin alacaklı olduğu 38.272,00TL nin iade edilmediğini, davalı şirkete 21.05.2020 tarihinde Beyoğlu …. Noterliği …. Yevmiye No.lu ihtarname gönderilerek ihtarnamenin tebliğinden iti baren en geç üç gün içinde müvekkilinin alacaklı olduğu 38.272,00 TL fazla ödemenin iadesi talep edilmiş ise de ödeme yapılmadığını, alacağın tahsili için Bakırköy …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile icra takibinin başlatıldığını, davalının itirazı neticesinde takibin durduğunu, davanın kabulü ile davalının itirazının iptaline, takibin devamına, davalı aleyhine % 20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesi ile “Müvekkili ile dava dışı … Satış ve Pazarlama A.Ş. arasında Beyoğlu …. Noterliği’nin 19.02.2019 Tarih ve … Yevmiye numaralı “Düzenleme Şeklinde Gayrimenkul Satış Vaadi Sözleşmesi” imzalandığını, Sözleşme kapsamında; … İli, …. İlçesi, … Mah. … Ada … parselde kain A-1 Blokta: 32, 33, 51; A-2 Blokta: 14, 20, 34, 40, 46; A-3 Blokta: 27, 33, 39, 45, 46, 51, 52 ve A-4 Blokta: 28, 33, 39 numaralı bağımsız bölümlerin hak sahibi olan dava dışı …. Satış ve Pazarlama A.Ş. tarafından davacıya satıldığını, ….. ile dava dışı şirket arasındaki sözleşmenin niteliği gereği, …..’a husumet yöneltilemeyeceğini, taşınmazlara ilişkin ticari ilişkinin davacı ile müvekkili arasında kurulmadığı gibi davacının da alım satım sözleşmesini dava dışı şirket gerçekleştirdiğini ikrar ettiğini, A-I Blok Daire: 51 için KDV hariç: 961.681,00-TL, A-3 Blok Daire: 27 için KDV hariç: 926.062,00-TL, A-3 Blok Daire:45 için KDV hariç: 936.241,00-TL, A-3 Blok Daire:46 için KDV hariç: 936.241,00-TL fiyat üzerinden KDV hariç olarak bildirilen bedele KDV eklenerek düzenlenmesi gerekirken sehven bildirilen bedeli KDV dahil tutar olarak esas alınarak düzenlendiğini, 18.02.2020 tarihinde fark e-fatura (ticari fatura) düzenlenerek davacıya gönderildiğini, davacı tarafından da açıkça kabul edildiği üzere müvekkiline yapılan ödeme toplam 17.091.290,00-TL olup işbu bedel davacı ile dava dışı … A.Ş. arasında varılan anlaşma gereğince her bir bağımsız bölüm için belirlenen bedellerin toplamı olduğunu, davacı ile müvekkili arasında düzenlenmiş bir satış vaadi sözleşmesi bulunmadığını, anılan taşınmazlara ilişkin ödenen bedellerin dava dışı şirkete gönderildiğini, davacı ile aralarında yapmış oldukları sözleşme şartlarının müvekkilinin bilgisi dışında olduğunu, davanın reddine, davalı aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLER VE GEREKÇE: Taraflara usulüne uygun tebligat yapılmıştır.
Bakırköy …. İcra Müdürlüğünün …. Esas Sayılı dosyası ile Beyoğlu …. Noterliği, …. Satış ve Pazarlama A.Ş. Müzekkere cevapları dosyamız arasına alınmıştır.
Dosyada mevcut 01/11/2021 tarihli Bilirkişi … tarafından sunulan raporda taraflar arasında davalı tarafından davacıya taşınmaz satışı yapılması şeklinde ticari ilişki kurulduğu, Davacı ticari defterlerinde icra takip tarihinde davacının davalıdan 38.272,00 TL alacaklı gözüktüğü, Davalı ticari defterlerinde icra takip tarihinde davalının davacıya 572,56 TL borçlu gözüktüğü, taraflar arasındaki ihtilafın davalının davacıya KDV farkı olarak kestiği 4 adet 37.699,44 TL’lik faturalardan kaynaklandığı, dosyada mübrez davacıya esas satış yapan dava dışı …. Pazarlama’nın davalıya yaptığı satış bildirimleri dikkate alındığında, gerçekten davalının davacıya sehven KDV hariç bildirilen fiyatları KDV dahil olarak fatura ettiğinin görüldüğü, ancak davalının KDV farkı olarak kesmesi gereken faturaların 37.699,44 TL değil, 37.602,25 TL olduğu, dolayısıyla davalının davacıya 97,19 TL fazla fatura kesmiş olduğu, tüm bu tespitler neticesinde, icra takip tarihinde davacının davalıdan 669,75 TL alacaklı olduğunun hesaplandığı, ancak; davacı tarafından ihtilaf konusu 4 adet taşınmazın satış bedellerinin zaten KDV dahil bedeller olduğunu ispat etmesi halinde, davacının davalıdan 38.272,00 TL alacaklı olacağı, davacı tarafından icra takibinde takip öncesi faiz talep edilmekle birlikte, dava harçlandırmasının asıl alacak üzerinden yapıldığı, dolayısıyla takip öncesi işlemiş faiz hesaplanmadığı, takip sonrası talep edilen %13,75 faiz oranının 3095 s. Kanun gereği tacirler arasında uygulanan avans faiz oranı olduğu ve dolayısıyla uygun olduğunun tespit edildiği anlaşılmıştır.
Davacı müddeabihi takip konusu yapılmış ve borçlunun itiraz etmiş olduğu alacak olan normal bir eda davasıdır.
Mahkemenin davanın reddi ya da kabulü yönünde verdiği karar, maddi anlamda kesin hüküm teşkil edeceğinden davanın reddi halinde alacaklı, borçluya karşı aynı alacaktan dolayı yeni bir alacak davası açamayacağı gibi davanın kabulü halinde borçlu da alacaklıya karşı bir menfi tespit veya istirdat davası açamayacaktır. Bu nedenle mahkeme itirazın iptali davasında tarafların iddia ve savunmalarını genel hükümlere göre inceleyerek borcun varlığını ve miktarını araştırmak zorundadır.
Yasal dayanağını İcra ve İflas Kanunu’nun (İİK) 67.maddesinden alan itirazın iptali davası, alacaklının icra takibine karşı borçlunun yaptığı itirazın iptali ile İİK’nın 66. maddesine göre itiraz üzerine duran takibin devamını sağlamayı amaçlamaktadır. Takip hukukundan doğan bu davada tespit edilecek husus, borçlunun icra takibine yapmış olduğu itirazında haklı olup olmadığının belirlenmesidir.
Dosya tüm deliller ile birlikte değerlendirildiğinde; taraflar arasında davalı tarafından davacıya taşınmaz satışı yapılması şeklinde ticari ilişki kurulduğu, davacı tarafından davalıya yapılan fazla ödemelerden kaynaklı olarak 38.272,00 TL alacaklı olduğu iddia edildiği, alacağın tahsili için icra takibi başlatıldığı, davalının takip konusu borca ve tüm ferilerine itirazı neticesinde itirazın iptali davası açıldığı, davalının cevap dilekçesi ile davalı ile dava dışı … A.Ş. Arasında “Düzenleme Şeklinde Gayrimenkul Satış Vaadi Sözleşmesi” imzalandığı, davacıya satılan taşınmazların dava dışı şirket talimatlarınca yapıldığı, davacıya satılan 4 taşınmazın sehven KDV hariç fiyat üzerinden faturalandırıldığı, akabinde düzeltme yapılarak eksik kesilen tutarların fatura edildiği, davacının faturaları kabul etmediği, davacıya herhangi bir borçları olmadığı yönünde savunmada bulunmuş olup bu hali ile taraflar arasındaki uyuşmazlık konusu; davalının davacıya 4 adet taşınmazın bedellerini eksik fatura edip etmediği, davacının davalıdan alacaklı olup olmadığı, alacaklı ise miktarının ne olduğu hususunda toplandığı anlaşılmaktadır. Tarafların ticari defterlerinin incelenmesi için inceleme günü verilmiş olup düzenlene kök raporda davalının 4 adet taşınmaza ilişkin davacıya 3.760.225,00 TL * 41 KDV 37.602,25 TL — 3.797.827,25 TL fatura kesmesi gerekirken, davacıya 3.760.225,00 TL’lik fatura kesildiği, davalının davacıya 37.602,25 TL daha fatura kesmesi uygun olduğu, davacı ticari defterlerinde davalıdan olan 38.272,00 TL alacaktan kesilmesi uygun olan KDV inde, davacının davalıdan 669,75 TL bakiye alacağı fark faturalarının düşülmesi neticesinde kaldığı tespit edilmiştir. Dava konusu taşınmazların esas satıcısı olan dava dışı …. Satış Pazarlama’nın bildirdiği fiyatlar incelendiğinde de bilirkişi raporunda tespit edildiği gibi dava dışı şirket dava konusu 4 adet taşınmazın fiyatlarını KDV HARİÇ olarak bildirdiği, davacının bu 4 adet taşınmazın ilk fatura edilen fiyatlarının KDV DAHİL olarak anlaşılan fiyatlar olduğunu ve dolayısıyla ilk faturaların doğru olduğunu ispat edemediği anlaşılmakla kök ve ek rapor dikkate alınarak açılan davanın kısmen kabulüne, davalının Bakırköy … . İcra Müdürlüğü’nün … Esas Sayılı takip dosyasında yapmış oldukları itirazın 669,75 TL bakımından iptaline, takip tarihinden itibaren asıl alacağa davacının talebi aşılmamak üzere yasal faizi uygulanmak suretiyle takibin devamına, alacağın likit olması nedeni ile alacağın %20 si oranında (133,95-TL) icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
AÇILAN DAVANIN KISMEN KABULÜNE,
1-Davalının Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün … Esas Sayılı takip dosyasında yapmış oldukları itirazın 669,75 TL bakımından İPTALİNE, takip tarihinden itibaren asıl alacağa davacının talebi aşılmamak üzere yasal faizi uygulanmak suretiyle TAKİBİN DEVAMINA,
2-Alacağın likit olması nedeni ile alacağın %20 si oranında (133,95-TL) icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
3-Alınması gerekli 45,75 TL harçtan peşin alınan 456,62 TL peşin harcın mahsubu ile 410,87 TL harcın karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacı tarafa iadesine,
4- Davacı tarafından yatırılan 54,40- TL başvuru harcı, 456,62-TL peşin nispi harç, 7,80-TL vekalet harcı olmak üzere toplam 518,82- TL harcın davalıdan tahsil edilerek davacıya ödenmesine,
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden kabul edilen miktar üzerinden AAÜT gereğince 669,75 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6- Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden red edilen miktar üzerinden AAÜT gereğince 5.640,00- TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
7-Davacı tarafça sarf olunan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
8-6235 sayılı Hukuk uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-11-13 maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına,
9-Taraflarca yatırılıp harcanmayan masrafın karar kesinleştiğinde iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı HMK 394/5 ve 341/1 maddesi gereğince tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 25/05/2022

Katip ….
E-imza

Hakim …
E-imza

“iş Bu Evrak 5070 Sayılı Elektronik İmza Kanununun 5. Madde Uyarınca Güvenli Elektronik İmza İle İmzalanmış Olup, 22. Madde Uyarınca Da Islak İmza İle İmzalanmayacaktır.”