Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/972 E. 2021/304 K. 30.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/972
KARAR NO : 2021/304

DAVA : İflas (Doğrudan Alacaklı Tarafından Talep Edilen İflas (İİK 177))
DAVA TARİHİ : 24/12/2020
KARAR TARİHİ : 30/03/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 13/04/2021

Mahkememizde görülmekte olan İflas (Doğrudan Alacaklı Tarafından Talep Edilen İflas (İİK 177)) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacı vekili Bakırköy Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine vermiş olduğu 24/12/2020 harçlandırma tarihli dava dilekçesinde; Büyükçekmece … İcra Müdürlüğü’nün … Esas Sayılı dosyası üzerinden ilamlı takip açıldığını ve takibin kesinleştiğini, fakat icra takibi açılmadan önce veya sonra davalı tarafından herhangi bir ödeme yapılmadığını, İİK’nun “doğrudan doğruya iflas halleri” başlıklı kanun maddesine göre; maddenin iflas sebepleri arasında sayılan ilama müstenit alacak icra emriyle istendiği halde ödemenin yapılmaması doğrudan doğruya iflas sebebi olarak sayıldığını, dolayısıyla davalı şirket hakkında İflas kararı verilmesi kanuni ve yerleşmiş Yargıtay İçtihatları gereği olduğunu, mahkeme huzurunda derdest olunan dava dosyası kapsamında bulunan Büyükçekmece .. . İcra Müdürlüğü’nün …Esas Sayılı takip dosyası alacak haklarının hak kayıpları ile ödenmemesi sebebi ile İİK 177-177/4 ve devamı Md gereğince davalıların doğrudan iflasına, İstanbul Büyükçekmece …. İcra Müdürlüğü’nün… Esas Sayılı dosyası ile sabit olan alacak miktarının kapak hesabının yaptırılarak mevduata uygulanan en yüksek faiziyle birlikte hesaplarına yatırılması konusunda davalıya muhtıra gönderilmesini, davalılar hakkındaki iflas taleplerinin ilanını,TTK-1- 12 ve diğer ilgili maddeleri gereği tacir kişi ve şirketlerin iflasına ilişkin İİK’nın 181. maddesinde, ” 159, 160, 164,165 ve 166, maddeler, bu fasıl hükmüne göre vukua gelen iflaslara da tatbik olunur.” düzenlemesi bulunmakta olup, 159. maddedeki muhafaza tedbirlerinin İİK 177. maddeye göre huzurda derdest edilen davalarının uyarlanmasını, davalarının, 6100 Sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu 316-322 maddeleri gereğince Basit Yargılama Usulü Olarak görülmesini, yargılama giderleri ile ücret-i vekaletin harç ve masraflar ile birlikte davalı üzerine tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı tarafından mahkememize sunulan 28/01/2021 havale tarihli cevap dilekçesi ile; Davacı tarafın Bakırköy … İcra Hukuk Mahkemesi’nin … Esas ve … karar sayılı ilamında yer alan ¨ 1.130,00 ilam vekalet ücreti ve ¨ 106,20 yargılama gideri olmak üzere toplamda ¨ 1.236,20 alacağı ; davacı tarafça Büyükçekmece … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile icra takibine konulduğunu, Büyükçekmece …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasında kapak hesabı ¨ 2.147,36 olarak yer aldığını, davacı taraf , Büyükçekmece …. İcra Müdürlüğü …. Esas sayılı dosyasında takip kesinleştikten sonra 24.12.2020 tarihinde müvekkili şirketin; toplamda 16 taşınmaz ve 2 tane de araca haciz uygulandığını, 24.12.2020 tarihinde davacı tarafın talebi ile bu hacizler uygulandığını, haciz talebine ek olarak 24.12.2020 tarihinde mahkemeniz nezdindeki dosya ile davacı şirket, müvekkile iflas davası açılması talebinde bulunduğunu, müvekkili şirketin borç miktarı kapak hesabında ¨ 2.147,36 olarak belirtildiğini, davacı taraf ilamı, icra dosyasına ibraz ederek hacizlere devam ettiğini fakat takip semeresiz kalmamasına rağmen , davacının alacağını tahsil imkanı mevcut olmasına rağmen müvekkili şirketin iflasını talep ettiğini, haciz konulan mevcut 16 taşınmaz ve 2 araçtan ¨ 2.147,36 ‘lik borcun tahsil edilememe durumu hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, bu noktada bu miktardaki bir borç için müvekkili şirket aleyhine iflas davası açılması Medeni Kanun 2. Maddesinde yer alan Dürüstlük Kuralına aykırı olduğunu, davacının hem haciz işlemlerine başlaması hem de iflas talebinde bulunması davacı tarafın kötü niyetini ortaya serdiğini, davacının haciz yolunu kullanması hem de iflas yoluna başvurmasının haksız ve hukuka aykırı olması sebebi ile işbu davanın reddini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER ve GEREKÇE:
Dava; İİK.nun 177/4 ve devamı maddelerine dayalı olarak açılmış davalının iflâsı istemine ilişkindir.
İİK.nun 177/2 ve 178/2. maddesi atfıyla aynı Kanun’un 166/2 nci maddesi uyarınca Türkiye Ticaret Sicil Gazetesinde ve tirajı 50.000’in üzerinde ve yurt düzeyinde dağıtım yapılan gazetelerden birinde iflâs talebi ilan edilmiş, gazete nüshaları dosyaya ibraz edilmiştir.
¨18.000,00 iflâs avansı davacı tarafça yatırılmıştır.
Davalı şirketin ticaret sicil kaydı celp edilmiş incelenmesinde;firmanın sicil kaydının faal olarak devam ettiği, firma adresi itibariyle davaya bakmanın mahkememiz yetki alanında kaldığı anlaşılmıştır.
2004 sayılı İcra ve iflâs Kanununun 177’nci maddesi “Aşağıdaki hallerde alacaklı evvelce takibe hacet kalmaksızın iflasa tabi borçlunun iflasını isteyebilir.
1 – Borçlunun malum yerleşim yeri olmaz, taahhütlerinden kurtulmak maksadiyle kaçar, alacaklıların haklarını ihlal elen hileli muamelelerde bulunur veya bunlara teşebbüs eder yahut haciz yoliyle yapılan takip sırasında mallarını saklarsa;
2 – Borçlu ödemelerini tatil eylemiş bulunursa;
3 – 308 inci maddedeki hal varsa;
4 – İlama müstenit alacak icra emriyle istenildiği halde ödenmemişse Türkiye’de bir yerleşim yeri veya mümessili bulunan borçlu dinlenmek için kısa bir müddette mahkemeye çağırılır.
(Ek: 9/11/1988-3494/36 md.) Bu Kanunun 178 inci maddesinin ikinci fikrası burada da uygulanır.”şeklinde olup yapılan yargılama, toplanan ve sunulan deliller, icra dosyası, ticaret sicil kayıtları ve tüm dosya içeriğine göre ,davacının Bakırköy .. İcra Hukuk Mahkemesinin 27/10/2020 gün ve … esas,… karar sayılı ilamı ile lehine hükmedilen vekâlet ücretinin tahsili amacıyla Bakırköy … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyası üzerinden icra takibine giriştiği,icra emrinin davalı(borçlu) vekiline tebliğ edildiği ve takibin kesinleştiği,icra emri ile istenilen alacağın ödenmemis üzerine davacının huzurdaki iflâs davasını açtığı,davalı-borçlunun dava açıldıktan sonra 30/12/2020 tarihinde kapak hesabına konu borcu ödediği sabit olup davalı borçlunun icra takibine konu borcu davadan sonra ödediği,buna göre iflas davasının konusu kalmadığı gibi davacının alacaklılık sıfatının da ortadan kalktığı(Yüksek Yargıtay 23.Hukuk Dairesi’nin 16/03/2015 gün ve 2014/4394 esas,2015/1653 karar sayılı ilamı) anlaşıldığından konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına ve davacıyı iflas davasını açmaya borçlu davalının sebebiyet verdiği anlaşıldığından yargılama gideri ile vekâlet ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmesi gerektiği sonucuna varılarak aşağıdaki gibi hüküm fıkrası oluşturulmuştur.

HÜKÜM/Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı tarafından icra takibine konu edilen alacağın dava açılmadan önce ödendiği anlaşıldığından ,iflas davasının konusuz kaldığı anlaşıldığından konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine YER OLMADIĞINA,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince alınması gereken ¨59,30 peşin harcın davacı tarafından yatırılan ¨ 54,40’dan mahsubu ile bakiye ¨4,90 harcın davalıdan alınarak hazineye irat KAYDINA,
3-Davacı tarafından yapılan 6 adet tebligat + posta ücreti ¨65,00 yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
4-Davacı kendisini bir vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’nin 6/1.maddesi uyarınca hesap edilen ¨2.040,00 ücreti vekaletin davalıdan tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
5-Kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderlerinin davacı tarafça peşin olarak yatırılan ¨250,00 yargılama gider avansından mahsubu ile bakiye kısım ile iflas avansının karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,
5235 sayılı Kanunun geçici 2’nci maddesine göre ,Bölge Adliye Mahkemeleri’nin kurulmasına ve 20 Temmuz 2016 tarihinde göreve başlamalarına dair kararların 07/11/2015 tarih ve 29525 sayılı Resmî Gazete’de ilan edildiği anlaşılmakla;2004 sayılı İcra ve İflâs Kanunu’nun 164/2 nci madde hükmü uyarınca,mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren 10 gün içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf,başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile 10 gün içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere davacı vekili ile davalı vekilinin yüzlerine karşı oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup,usulen anlatıldı. 30/03/2021

Başkan …
☪e-imzalıdır.☪
Üye …
☪e-imzalıdır.☪
Üye …
☪e-imzalıdır.☪
Katip …
☪e-imzalıdır.☪

HMK’NIN 304’NCÜ MADDESİ UYARINCA TASHİH ŞERHİ
“Davanın, kısa kararın 1 no’lu bendinde, “….dava açılmadan önce ödendiği….”ibaresinin yer aldığı,ancak ödeme tarihinin davadan sonra olduğunun açık olduğu,,bu ibarenin, maddi hata sonucu yazıldığı ve bu durumun HMK’nın 304’ncü maddesinde belirtilen “…diğer benzeri açık hatalar” dan olduğu ve madde kapsamında kalıp Mahkemece re’sen düzeltilebileceği anlaşıldığından hüküm fıkrasının ilgili kısmının ;
“…dava açıldıktan sonra ödendiği”” şeklinde düzeltilmesine dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda oybirliğiyle karar verildi.13/04/2021

Başkan … Üye …. Üye … Katip …
☪e-imzalıdır.☪ ☪e-imzalıdır.☪ ☪e-imzalıdır.☪ ☪e-imzalıdır.☪

“İŞ BU EVRAK 5070 SAYILI ELEKTRONİK İMZA KANUNUNUN 5. MADDE UYARINCA GÜVENLİ ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP, 22. MADDE UYARINCA DA ISLAK İMZA İLE İMZALANMAYACAKTIR.