Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/965 E. 2020/900 K. 25.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/965
KARAR NO : 2020/900

DAVA : İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 23/12/2020
KARAR TARİHİ : 25/12/2020
KARAR YAZIM TARİHİ : 04/01/2021
Mahkememizde görülmekte olan İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
TALEP: Davacı vekili dava dilekçesi ile müvekkiline ait toplam beş adet çekin …… ve Mühendislik A.Ş.’ne gönderilmek üzere ……. kargo’ya …… takip numarasıyla tevdi edildiğini ve bu beş adet çek aynı gönderinin içinde bulunduğu sırada çalındığını, müvekkilinin cirantası olduğu çeklerden 15/12/2020 keşide tarihli ……. çek numaralı ve 75.000-TL bedelli çekle ilgili Anadolu ……. Asliye Ticaret Mahkemesi nezdinde …… E.sayılı çek iptali davası açıldığını ve ilgili çekin şüpheli kişilerce ele geçirilerek tahsil edilmesini engellemek adına mahkemece teminat karşılığında ödemeden men yasağı kararı verildiğini, ayrıca daha önce suça konu çeklerden 30/10/2020 keşide tarihli ve 60.000,00 TL bedelli çekle ilgili de Anadolu …… Asliye Ticaret Mahkemesinde ……. Esas sayılı dosya kapsamında ödeme yasağı kararı alındığını, bu çekin 30/10/2020 tarihinde ilgili bankanın Şişli/Ortaklar Caddesi şubesine … tarafından ibraz edildiğini, bu çekin üzerinde yapılan ve sözde …… ve Mühendislik A.Ş. yetkilisinin imzası bulunan cironun sahte bir şekilde oluşturulduğunu, dava konusu 15/12/2020 tarihli ve 75.000,00 TL bedelli çek ise 15/12/2020 tarihinde ……. Bankasının ……. şubesine yine … isimli şahsın avukatı Av. …… tarafından ibraz edildiğini, İstanbul Anadolu ……. Asliye Ticaret Mahkemesinin …… sayılı dosyasından alınan ödemeden men yasağına istinaden bu çekle ilgili ödeme işlemi yapılmamış ve çek Av. ……’ye iade edildiğini, aynı kişilerce aynı yöntem izlenmiş, çeklerin arkasına aynı uydurma ciro silsileleri tanzim edilmiş ve tahsil edilmeye çalışıldığını, gerek müvekkili şirketin gerekse …… ve Mühendislik A.Ş. ile çek arkasında ciroları bulunan şirket veya şahıslar arasında hiçbir ticari veya hukuki bağın olmadığını, …… ve Mühendislik A.Ş.’nin imzaları taklit edilerek her iki firmanın zarara uğramasına sebebiyet veren, Resmi Belge niteliğini haiz evrak üzerinde sahtecilik yapmak suretiyle kendilerine menfaat temin etmeye çalışan, hak sahibi olmadıkları halde suça konu çekleri tahsil etmek suretiyle dolandırıcılık suçunu işleyen kişilerin tespit edilmesi ve suça konu çeklere el konulması amacıyla tarafımızca İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına gerekli şikayet yapıldığını, ve …… sayılı soruşturmanın başlatıldığını, davanın kabulü ile dava konusu edilen ……. Bankası A.Ş. …… Şubesi 15/12/2020 keşide tarihli ……. çek numaralı ve 75.000-TL bedelli çekin davalıdan istirdadına ve müvekkile iadesine, mümkün olmaması halinde bedelinin müvekkile ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesi ile müvekkilinin dava konusu ……. Bankası, …… Şubesi, 15.12.2020 keşide tarihli, ……. seri numaralı 75.000.00-TL bedelli çekin iyiniyetli meşru hamilidir olduğunu, Çeki nakit para alacağına karşılık çekin arkasında cirosu olan …… Boya Yapı Gıda San. Tic. Ltd. Şti.’ den ciroyla aldığını, Çekte, ilk ciro …… San.ve Dış Ticaret A.Ş. sonraki ciro ……. İş Makinaları İnş. Gıda Danış. İth. İhr. San. Ve Tic. Ltd. Şti. sonraki ciro …… Dekorasyon Boya Yapı Gıda San. Tic. Ltd. Şti. onlardan sonra müvekkilimizin cirosu bulunduğunu, müvekkilinin çekin kayıp olduğu iddiası ile ilgili hiçbir bilgisi ve sorumluluğunun olmadığını, davacının, müvekkilini suçlayıcı ifadelerini kabul etmediklerini, davacını işbu istirdat davasını açmadan önce dava şartı olan arabuluculuk yoluna başvurmadığını, bu nedenle davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiğini, mahkemece verilen ‘ödeme yasağı-ihtiyati tedbir’ nedeniyle banka tarafından çekin ödenmediğini ve müvekkilinin mağdur olduğunu, müvekkilinin iyi niyetli meşru hamil olduğundan, davacı kötüniyetli olduğundan işbu istirdat davasının reddine karar verilmesini ve ödemeden men yasağı-ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasını davacının, davaya konu çekin bedelinin %20 si oranında kötüniyet tazminatına mahkum edilmesini talep etmiştir.
DELİLER VE GEREKÇE: Dava, TTK 792.m. uyarınca çek istirdatı, çalındığı ileri sürülen çekler nedeniyle borçlu olmadığının tespiti ve çeklerin tahsili halinde bedelinin istirdatı istemine ilişkindir.
HMK’nun 115 nci maddesinde ise ” (1) Mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. Taraflar da dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilirler.(2) Mahkeme,dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir. Ancak, dava şartı noksanlığının giderilmesi mümkün ise bunun tamamlanması için kesin süre verir. Bu süre içinde dava şartı noksanlığı giderilmemişse davayı dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddeder.” şeklinde düzenleme yapılmıştır.
6100 sayılı HMK’nın 114/1. md. de dava şartları tahdidi olarak sayıldıktan sonra 2.fıkrada “Diğer kanunlarda yer alan dava şartlarına ilişkin hükümler saklıdır.” denilmiştir.
7155 sayılı Kanun’un 20 nci maddesi ile 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’na eklenen 5/A md ile bu Kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartı olarak belirtilmiş,Asliye Ticaret Mahkemelerinde görülecek olan bazı davalarda,dava açılmadan önce arabulucuya başvurulması dava şartı hâline getirilmiştir.
Yine 7155 sayılı Yasa ile değişik 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanu- nu’nun 18/A maddesi hükmünde “Davacı, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorundadır. Bu zorunluluğa uyulmaması hâlinde mahkemece davacıya, son tutanağın bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden redde- dileceği ihtarını içeren davetiye gönderilir. İhtarın gereği yerine getirilmez ise dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkarılmaksızın davanın usulden reddine karar verilir.Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması hâlinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir.” şeklinde düzenleme yapılmıştır.
Talep incelenmekle; davacının çekin istirdadını, mümkün olmadığı takdirde çek bedelinin ödenmesi talebi ile açtığı iş bu davada; davacının talebinin istirdat ile birlikte çek bedelinin de ödenmesini içerdiğinden her ne kadar tek başına çekin istirdadı ve teslimi dava şartı arabuluculuğa tabi değil ise de davacı istirdat talebi ile birlikte çek bedelinin yasal faizi ile kendisine ödenmesi konusunda talepte bulunduğundan dava konusunun bir miktar paraya ilişkin olduğu ve davacının dava açmadan önce arabulucuya başvurduğuna ilişkin herhangi bir belge sunmadığı gibi böyle bir iddiasının da bulunmadığı anlaşılmış olmakla, 7155 Sayılı yasa ile değişik 6102 Sayılı TTK’nun 5/A ve aynı sayılı yasa ile değişik 6325 Sayılı Kanun’un 18/A md birinci fıkrası gereğince arabuluculuğa başvurulmasına ilişkin dava şartı noksanlığı nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın arabuluculuk dava şartı yokluğun nedeniyle TTK 5/A ve HMK 115/2 maddesi uyarınca REDDİNE,
2-Alınması gereken 54,40 TL karar ve ilam harcının peşin yatırılan 1.280,82 TL’den mahsubu ile eksik kalan 1.226,42 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından sarf olunan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4- Davalı tarafından sarf olunmuş yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar tesisine yer olmadığına,
5- Karar kesinleştiğinde artan gider avansının davacıya iadesine,
6-Mahkememizce bu aşamada verilen ödeme yasağı / ihtiyati tedbir kararı bulunmadığından davalı vekilinin tedbirin kaldırılması yönündeki talebinin reddine,
Dair davacının yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 25/12/2020

Katip …
E-imza

Hakim …
E-imza

“iş Bu Evrak 5070 Sayılı Elektronik İmza Kanununun 5. Madde Uyarınca Güvenli Elektronik İmza İle İmzalanmış Olup, 22. Madde Uyarınca Da Islak İmza İle İmzalanmayacaktır.”