Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/960 E. 2023/360 K. 12.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/960
KARAR NO : 2023/360

DAVA : Ticari Şirket (Ortaklıktan Çıkma Veya Çıkarılmaya İlişkin)
DAVA TARİHİ : 22/12/2020
KARAR TARİHİ : 12/04/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 04/05/2023
Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Ortaklıktan Çıkma Veya Çıkarılmaya İlişkin) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
TALEP: Davacı vekili dava dilekçesi ile Müvekkillerinin müteveffa …’ın mirasçıları olduğunu, muris …’ın davalı kooperatif ortağı bulunduğunu, davalı kooperatif tarafından Bakırköy …. Noterliğinden mirasçı davacılar aleyhine keşide edilen 22.09.2020 gün ve … sayılı ihtarnamede, müvekkillerinin kooperatife olan borçlarını zamanında ödemediklerinden bahisle önce Bakırköy… Noterliği aracılığı ile 04.03.2020 tarih … yevmiye sayılı 1. ihtarnamenin, daha sonra yine aynı noterlik eliyle 24.06.2020 tarih … yevmiye nolu 2. İhtarnamenin gönderildiğini, ihtarnamelerde belirtilen sürelerde borçların ödenmediği bu nedenle kooperatif yönetim kurulunun 14.09.2020 tarih 61 sayılı kararı ile ortaklıktan çıkarıldıkları yönünde ihtarnamenin tanzim edildiğini, davalı kooperatifin 1163 sayılı kanunun 14. Mad ve ana sözleşmenin 16 mad si uyarınca hiçbir işlem yapmadığını, bu nedenle müvekkilleri aleyhine yapılan tüm işlemlerin hukuka aykırı olduğunu, zira ölen ortağın mirasçılarının kooperatifte ortak olarak kalmalarının sağlanması gerekeceğini, yasa ve ana sözleşme ile getirilen düzenleme amacının ölen ortağın mirasçılarına ortaklığa devam edip etmeyecekleri konusunda önce uyarılmaları gerektiğini ayrıca davalı kooperatif tarafından keşide edilen ihtarnamelerin kanun ve ana sözleşmeye aykırı olduğunu, zira hiçbir şekilde borçlu olunduğu kabul anlamına gelmemekle birlikte ihtarnamede belirtilen tutarda borçlu olmadıkları gibi borç miktarının gerçeği yansıtmadığı ve muhatabına usulüne uygun tebliğ edilmediğini, bu nedenle müvekkilleri aleyhine alınan 14.09.2020 tarih 61 sayılı yönetim kurulu kararının (ihraç kararının) iptaline müvekkillerin davalı kooperatife herhangi bir borcunun olmadığının ve kooperatif üyesi olduklarının tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesi ile Davacıların açtığı iptal davasında öne sürülen gerekçelerin hukuk dayanaktan yoksun olduğunu, zira davacıların kooperatifler kanunu ve ana sözleşmede belirtilen şartlar çerçevesinde ortaklıktan çıkarıldığını, davacıların 2015- 2016- 2017- 2018- 2019 ve daha önceki yıllara ait kooperatif genel kurullarına katılmadıklarını, genel kurul kararlarının iptaline ilişkin hiçbir başvurunun olmadığını, kooperatifler kanununun 27. Mad. de üyelikten çıkarılma esaslarının düzenlendiği, buna göre ortağın yüklendiği paylar için ödemesi gereken para tutarının ana sözleşmede belirtildiği, kooperatifin yükümlü ortaktan borçlarını ödemesini talep edeceğini, ilk isteğe uymayan ve ikinci istemeden sonra bir ay içinde yükümlülüklerini yerine getirmeyen ortakların ortaklığının kendiliğinden düşeceğini, davacılara bu bağlamda Bakırköy …. Noterliğinin 04.03.2020 tarih …. yevmiye nolu ihtarnamenin tebliğ edildiğini, anılan ihtarname ile borcun 10 günlük süre içinde ödenmesinin istendiği, ancak borç ödemeyince bu kez Bakırköy …. Noterliğinin 24.06.2020 tarih … yevmiye nolu 2. İhtarın keşide edildiğini, ihtarname ile borcun ödenmesi için 1 aylık süre verilmesine rağmen borcun ödenmediğini, davacılara daha önce de Bakırköy…. Noterliğinin 12.11.2018 tarih … yevmiye nolu 15.11.2018 tarihinde borcun ödenmesi için ihtarname keşide ettiklerini ancak keşide edilen ihtarlara rağmen ödenmeyen borçlar sebebiyle kooperatif üyeliğinden çıkarıldıklarını, üyelikten çıkarılmaya ilişkin Bakırköy …. Noterliğinin 22.09.2020 tarih …. yevmiye nolu ihtarın keşide edildiğini, davalı kooperatifin kooperatif yasasının öngördüğü şartlara uyarak borcunu ödemeyen davacıların üyelikten çıkarılmasına dair aldığı bu kararın yerinde olduğunu, bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLER VE GEREKÇE: Taraflara usulüne uygun tebligat yapılmıştır.
…Bankası Anonim Şirketi ve İstanbul Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü müzekkere cevapları dosyamız arasına alınmıştır.
Dosyada mevcut 07/12/2021 tarihli Bilirkişi …. tarafından sunulan raporda Muris …’ın davalı kooperatif üyesi iken 10.06.2014 tarihinde vefat etmesi neticesinde vefat edenin yasal mirasçıları olan davacıların bu sıfatları gereği davalı kooperatif üyesi oldukları, Davalı kooperatif tarafından keşide edilen ihtarların yerleşik Yargıtay kararları ile kabul edildiği üzere 1163 sayılı kanun , ana sözleşme hükümlerine ve usule uygun olmadığı yönünde bilirkişi kanaati hasıl olduğundan usulsüz ihtara dayanılarak verilen bu ihraç kararının da yasa ve ana sözleşmeye aykırı olacağı, geçerli bir ihraç kararının varlığından bahsedilemeyeceği, Davacıların davalı kooperatife olan ödeme toplamının 27.970.00.TL olduğunun tespit edilmesi karşında ,davalı kooperatifte normal bir daire üyeliği için (1 üyenin) 2019 tarihinde yapılan genel kurul kararıyla kararlaştırılan ödeme tutarları da dahil olmak üzere 31.12.2019 tarihine kadar toplamda 104.010.00.TL ödeme yapılması gerektiğinden, Davacıların kooperatife karşı yapmış oldukları 27.970.00.TL lik ödeme tutarının mahsubu sonucu üyelikleri gereğince davalı kooperatife 104.010.00.TL – 27.970.00.TL = 76.040.00.TL daha aidat borcu bulunduğu, bu nedenle davalı kooperatife borçlu olmadıkları yönündeki iddialarının yerinde olmayacağının tespit edildiği anlaşılmıştır.
Dosyada mevcut 22/02/2023 tarihli heyet raporunda Davalı tarafın 2010- 2011- 2012- 2013- 2014- 2015- 2016- 2017- 2018- 2019 yılına ait ticari defter ve kayıtlarının (HMK md.222TTK 64 m/mülga TTK 85 m.) sahibi lehine delil niteliği bulunduğu, Davalı tarafın ticari defter ve kayıtlarında, 01.01.2019 tarihinde davalı tarafın Muris ….’dan 67.018,00 TL alacaklı olduğu, 10.01.2019 tarihli 1.500,00 TL tutarlı kayıt işlemi ile alacağın 68.518,00 TL tutar olduğu, 31.12.2019 tarihi itibariyle davalı tarafın 68.518,00 TL alacaklı olduğu, ticari defterlerde gecikme faizi ile ilgili herhangi bir kayıt tespit edilemediği, Davacıların ortaklıktan çıkarılmalarına dair alınan 14.09.2020 tarih 61 sayılı ihraç kararının belirtilen ve tespit edilen hususların mali veriler ile birlikte değerlendirilmesi neticesinde keşide edilen ihtarların geçerli olup olmadığı, bu ihtarlara dayalı olarak alınan ihraç kararının geçersiz sayılıp sayılmayacağı ve iptal edilmesinin gerekip gerekmeyeceği yönündeki nihai takdir ve değerlendirmenin sayın mahkemeye ait olacağının tespit edildiği anlaşılmıştır.
1163 Sayılı Koop Kanunu Madde 16 – (Değişik 1. fıkra: 3476 – 6.10.1988)” Kooperatif ortaklığından çıkarılmayı gerektiren sebepler ana sözleşmede açıkça gösterilir. Ortaklar ana sözleşmede açıkça gösterilmeyen sebeplerle ortaklıktan çıkarılamazlar. Ortaklıktan çıkarılmaya yönetim kurulunun teklifi ile genel kurulca karar verilir. Ana sözleşme, çıkarılanın genel kurula başvurma hakkı saklı kalmak üzere, bu hususta yönetim kurulunu da yetkili kılabilir. Çıkarılma kararı gerekçeli olarak tutanağa geçirileceği gibi, ortaklar defterine de yazılır. Kararın onaylı örneği, çıkarılan ortağa tebliğ edilmek üzere, on gün içinde notere tevdi edilir. Bu ortak tebliğ tarihinden itibaren üç ay içinde itiraz davası açabilir. Tebliğ edilen karar, yönetim kurulunca verilmiş ise ortak, üç aylık süre içinde genel kurula da itiraz edebilir. Bu itiraz, ilk toplanacak genel kurula sunulmak üzere, yönetim kuruluna noter aracılığı ile tebliğ ettirilecek bir yazı ile yapılır. Genel kurula itiraz edildiği takdirde, yönetim kurulunun çıkarma kararı aleyhine itiraz davası açılamaz. İtiraz üzerine genel kurulca verilecek karara karşı itiraz davası hakkı saklıdır.” şeklindedir.
Kooperatif Kanunun madde 27 Ortakların ödev ve sorumlulukları üst başlıklı, Süre ve ortaklığın yok olması başlıklı hükmü “Ortakların yüklendikleri paylar için ödiyebilecekleri para tutarını anasözleşme belirtir. Kooperatif, sermaye yüklemlerinde borçlu veya sair ödemelerle yükümlü bulunan ortaklarından elden yazılı olarak veya taahhütlü mektupla, bu husus mümkün olmazsa ilanla ve münasip bir süre belirterek yükümlerini yerine getirmelerini ister. İlk isteğe uymıyan ve ikinci istemeden sonra da bir ay içinde yükümlerini yerine getirmiyenlerin ortaklığı kendiliğinden düşer. Ortaklığın düşmesi alakalının, anasözleşme veya diğer suretlerle doğmuş borçlarının yok olmasını gerektirmez.Üç aylık süre içinde, genel kurula veya mahkemeye başvurmak suretiyle itiraz edilmeyen çıkarılma kararları kesinleşir. Ek fıkra: 3476 – 6.10.1988) Haklarındaki çıkarma kararı kesinleşmeyen ortakların yerine yeni ortak alınamaz. Bu kişilerin ortaklık hak ve yükümlülükleri, çıkarılma kararı kesinleşinceye kadar devam eder.”şeklindedir.
Kooperatif Ana Sözleşmesine Göre Ortaklıktan Çıkarma Madde14 ” Durumları aşağıdaki hallere uyanlar yönetim kurulu kararı ile ortaklıktan çıkarılırlar. 1- 10’uncu maddede yazılı ortaklık şartlarını kaybedenler, 2-Parasal yükümlülüklerini otuz gün geciktirmeleri üzerine, yönetim kurulunca noter aracılığı ile yapılacak ihtarı takip eden on gün içinde bu yükümlülüklerini yerine getirmeyenlere yine aynı kurulca ikinci ihtarı takip eden bir ay içerisinde de yükümlülüklerini yerine getirmeyenler. “ şeklinde düzenlenmiştir. 1163 Sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 16. ve ana sözleşmenin 14. Maddesinde çıkarma kararının onaylı bir örneğinin ortağa tebliğinin zorunlu olduğu, tebliğinden itibaren üç aylık hak düşürücü süre içinde genel kurula itiraz edilebileceği veya yönetim kurulunun ihraç kararına karşı iptal davasının açılabileceği, aksi halde ihraç kararının kesinleşeceği” seklinde düzenlenmistir.
Dosya tüm deliller ile birlikte değerlendirildiğinde; taraflar arasındaki uyuşmazlık davacıların kooperatiften ihraç koşullarının oluşup oluşmadığı, davacıların davalıya borçlu olup olmadıkalrı, kooperatif üyeliğinin devam edip etmediği hususunda toplanmakta olup bu kapsamda yapılan bilirkişi incelemesindeki tespitlerde dikkate alındığında Muris …’ın davalı kooperatif üyeliği devam ederken 10.06.2014 tarihinde vefat ettiği, vefat edenin yasal mirasçıları olan davacıların bu sıfatları gereği davalı kooperatif üyesi oldukları, Davalı kooperatif tarafından keşide edilen ihtarların yerleşik Yargıtay kararları ile kabul edildiği üzere 1163 sayılı kanun , ana sözleşme hükümlerine ve usule uygun olmadığı yönünde bilirkişi kanaati hasıl olduğundan usulsüz ihtara dayanılarak verilen bu ihraç kararının da yasa ve ana sözleşmeye aykırı olduğu geçerli bir ihraç kararının varlığından bahsedilemeyeceği, Davacıların davalı kooperatife olan ödeme toplamının 27.970.00.TL – olduğunun tespit edilmesi karşında ,davalı kooperatifte normal bir daire üyeliği için (1 üyenin) 2019 tarihinde yapılan genel kurul kararıyla kararlaştırılan ödeme tutarları da dahil olmak üzere 31.12.2019 tarihine kadar toplamda 104.010.00.7L ödeme yapılması gerektiğinden, Davacıların kooperatife karşı yapmış oldukları 27.970.00.TL lik ödeme tutarının mahsubu sonucu üyelikleri gereğince davalı kooperatife 104.010.00.TL — 27.970.00.TL – 76.040.00.TL daha aidat borcu bulunduğu, bu nedenle davalı kooperatife borçlu olmadıkları yönündeki iddialarının yerinde olmayacağı yönündeki bilirkişi görüş ve kanaatinde olduklarının tespit edildiği anlaşılmakla, düzenlenen bilirkişi raporu dosya içerisindeki belgeler ile birlikte değerlendiridiğinde her ne kadar davacılar davalı kooperatife borçlu olmadıklarının tespitini de talep etmişler ise de davacıların davalı kooperatife 76.040.00-TL borçlu olduğunun sabit olması karşısında davacıların bu talepleri bakımından davanın reddine karar vermek gerekmiştir. Davacıların Davalı … Yönetim Kurulunun 14.09.2020 tarihli ve 61 sayılı davacıların ortaklıktan ihracına ilişkin kararının iptali yönündeki talebi bakımından ise, 1163 Sayılı Kooperatif Kanunu madde 27 ve Ana sözleşme 14. Maddesi gereğince murisin 2014 yılında vefat etmesine rağmen 2018 yılına kadar yapılan Kooperatif Genel Kurul toplantılarına mirasçıların usulüne uygun davet edilmediği, ödeme eksikliğinin davacılara usulüne uygun olarak ihtar edilmediği, kaldı ki yapılan tebligatlarda da borç tutarının şüpheye yer vermeyecek şekilde net olarak içerikte yer almaması nedeni ile davalı … Yönetim Kurulunun 14.09.2020 tarihli ve 61 sayılı davacıların ortaklıktan ihracına ilişkin kararının iptaline karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
AÇILAN DAVANIN KISMEN KABULÜNE,
1-Davalı … Yönetim Kurulunun 14.09.2020 tarihli ve 61 sayılı davacıların ortaklıktan ihracına ilişkin kararının iptaline,
2-Davacıların menfi tespit davasının REDDİNE,
3-Alınması gerekli 179,90 TL harçtan peşin alınan 54,40 TL peşin harcın mahsubu ile 125,50 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafından yatırılan 54,40- TL başvuru harcı, 54,40-TL peşin nispi harç, 7,80-TL vekalet harcı olmak üzere toplam 116,60- TL harcın davalıdan tahsil edilerek davacıya ödenmesine,
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT gereğince 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yatırılan 278 TL tebligat müzekkere gideri, 2.900 TL Bilirkişi ücreti, 250 TL Bilirkişi Yol ücreti toplamı 3.428,50 TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
7-Taraflarca yatırılıp harcanmayan masrafın karar kesinleştiğinde iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı HMK 394/5 ve 341/1 maddesi gereğince tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 12/04/2023

Katip …
¸

Hakim …
¸
iş Bu Evrak 5070 Sayılı Elektronik İmza Kanununun 5. Madde Uyarınca Güvenli Elektronik İmza İle İmzalanmış Olup, 22. Madde Uyarınca Da Islak İmza İle İmzalanmayacaktır.”