Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/942 E. 2022/1001 K. 17.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/942 Esas
KARAR NO : 2022/1001

DAVA : Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 17/12/2020
KARAR TARİHİ : 17/10/2022
K. YAZIM TARİHİ : 07/11/2022

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
TALEP:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı tarafından, keşidecisi …. A.Ş., Lehdarı … olan, 21/07/2017 keşide, 24/07/2017 ibraz tarihli, 32.000,00 TL bedelli, … nolu çekte cirosunun bulunduğundan bahisle müvekkili ve müvekkilinin babası olan …. hakkında, Bakırköy … İcra Müdürlüğünün …. E. Sayılı dosyasıyla Kambiyo Senetlerine Mahsus Takip Yoluyla icra takibi başlatıldığını, müvekkili, Erzurum’da ikamet etmesi sebebiyle, Erzurum’dan icra takibine itiraz edemeyeceğini düşünerek kendi yerine de itiraz etmesi için babasına vekalet verdiğini, bunun üzerine müvekkilinin babası …., kendisi ve oğlu hakkında başlatılan icra takibine, Bakırköy … İcra Hukuk Mahkemesinin …. Esas sayılı dosyasıyla kendi adına asaleten, müvekkili adına ise vekaleten borç ve imza itirazında bulunduğunu, müvekkili, babasına vermiş olduğu vekaletname vasıtasıyla imzaya ve borca itiraz ettiğini düşündüğünden, bizzat itirazda bulunmadığını, nihayetinde Bakırköy … İcra Hukuk Mahkemesinde yapılan yargılamada, müvekkili yönünden yapılan itirazın, dava şartı yokluğu nedeniyle reddine, müvekkilinin babası … yönünden yapılan itirazın ise çekin arkasındaki imzanın müvekkilinin babası …’a ait olmaması nedeniyle de itirazın kabulüne ve icra takibinin durdurulmasına karar verildiğini, davalı taraf, elinde bulundurduğu çeki, hem müvekkilinin hem de müvekkilinin babası olan …’ın yerine imzalamak suretiyle işleme koyduğunu, müvekkili ile davalı arasında herhangi bir alacak- borç ilişkisi bulunmadığını, çekin arkasındaki imzanın müvekkiline ait olmadığını, bu hususun mahkemece yapılacak imza incelemesinde net bir şekilde ortaya çıkacağını, alacak konusu çekin arkasında, müvekkilinin cirosundan sonra yapılan cironun, müvekkilinin babası …’a ait olmadığı, Bakırköy …. İcra Hukuk Mahkemesi’nin …. Esas, …. Karar sayılı ilamıyla sabit olduğunu, alacak konusu çekin arkasında bulunan ve müvekkiline ait olduğu iddia edilen ilk cironun ise; müvekkiline ait olmadığı işbu yargılama sonunda ortaya çıkacağını, davalının, müvekkiline yönelik icra takibini kötü niyetli olarak başlattığında kuşku bulunmadığını, alacak konusu çekin arkasındaki imzanın müvekkiline ait olmaması sebebiyle iş bu davayı açma zarureti doğduğunu, ticaret mahkemesinin görev alanına giren menfi tespit davalarında, arabuluculuğa başvurunun dava şartı olmadığı yönündeki Yargıtay … Hukuk Dairesi’nin 13.02.2020 tarih …. Esas, …. Karar sayılı ilamı gereğince, zorunlu arabuluculuğa başvurmadığımızı da belirtmek istediklerini, Yukarıda arz ve izah olunan hususlar ile sayın mahkemece re’sen gözetilecek hususlar nedeniyle, fazlaya ilişkin haklarımızı saklı tutmak kaydıyla, davamızın kabulü ile 21/07/2017 keşide, 24/07/2017 ibraz tarihli, 32.000,00 TL bedelli, …. nolu çek arkasındaki imzanın müvekkil …’a ait olmaması nedeniyle, müvekkili …’ın davalı …’e borçlu olmadığının tespitine ve müvekkili yönünden açılan haksız icra takibinin iptaline, davalı …’in, müvekkilinin babasının yerine de sahte imza attığı ve kötü niyetli olduğu Bakırköy … İcra Hukuk Mahkemesinin …. Esas, …. Karar sayılı ilamı ile sabit olduğundan, müvekkili hakkında başlatılan Bakırköy …. İcra Müdürlüğünün …. E. Sayılı takibin, işbu dava sonuna kadar teminatsız olarak durdurulmasına, icra takibinin tedbiren durdurulmasına karar verilmemesi halinde dosyaya yatan paraların alacaklıya ödenmemesi için tedbir kararı verilmesine, davalının kötü niyetli olması sebebiyle, davalı aleyhine asıl alacağın %20’sinden aşağı olmamak kaydı ile kötü niyet tazminatına, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı tarafa tahmil edilmesine, karar verilmesini sayın mahkemenizden vekaleten arz ve talep ederiz.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Huzurda ki dava niteliği gereği bir ticari dava olup, ticari davalarda arabuluculuk dava şartı olduğunu, arabuluculuk yoluna başvuru yapılmadan açılan davanın dava şartı yokluğundan reddi gerektiğini, huzurdaki dava niteliği gereği kambiyo senetlerinden kaynaklanan bir ticari dava olduğunu ayrıca Türk Ticaret Kanunu gereğince kıymetli evraktan kaynaklanan davalar mutlak ticari davalardan olduğunu, bilindiği üzere gerek Arabuluculuk Kanunu gerekse de Türk Ticaret Kanunu’nda yapılan yasal düzenlemeler ile ticari davalarda arabuluculuk yolu zorunlu dava şartı haline getirildiğini, söz konusu dava da arabuluculuk yolu tüketilmeden açılmış olmakla davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddi gerektiğini, huzurdaki davada davacı yan Bakırköy … .İcra Müdürlüğü … E. Sayılı dosyası ile aleyhinde başlatılan örnek 10 kambiyo takibinde borçlu olmadığının tespitini istediğini, söz konusu takipte örnek 10 ödeme emri davacı yana 19.03.2018 de tebliğ olmuş ve itiraz edilmemesi üzerine takip kesinleştiğini, menfi tespit davalarında zamanaşımı ve hak düşürücü süreler borçlunun borçlu olmadığı hususundaki hukuki sebebe göre belirlendiğini, dolayısıyla huzurdaki davanın kambiyo senetlerine ilişkin zamanaşımı ve hak düşürücü süreler içinde açılması gerektiğini, süresinde açılmayan iş bu davanın zamanaşımı ve hak düşürücü süreler yönünden reddine karar verilmesi gerektiğini, Keşidecisi … A.Ş., Lehdarı davacı … olan, 21/07/2017 keşide, 24/07/2017 ibraz tarihli, 32.000 TL bedelli, … nolu çeke dayalı olarak, davacı yan hakında Bakırköy … İcra Müdürlüğünün …. yana 19.03.2018 de tebliğ olmuş ve itiraz edilmemesi üzerine takip kesinleştiğini, bu husus Bakırköy … İcra Hukuk Mahkemesinin … Esas, …. Karar sayılı ilamı ile de tespit olduğunu, ancak yukarıda esas numarası kayıtlı olan davada, davacı taraf takibe konu çeke dayalı herhangi bir borcunun bulunmadığını, çekteki imzanın da kendisine ait olmadığını ve söz konusu imzaların davacı yan tarafından atılarak çekin yasal takibe konulduğunu beyan ettiğini, öncelikle davacı tarafın haksız ve hukuka aykırı beyanlarını kabul etmediklerini, zira davacı yan ile dava dışı ciranta borçlusu … arasında baba oğul ilişkisi bulunmadığını, davacı yan ve babası keşideci firmadan aldıkları çeki bizzat ticari ilişki neticesinde müvekkil …’e cirolayarak verildiğini, söz konusu çeki ticari ilişki neticesinde ciro yolu ile edinen müvekkili meşru hamil olduğunu, ayrıca müvekkiline isnat edilen hukuki dayanaktan ve somut delillerden yoksun zan altında bırakıcı hukuk ve etik kuralları ile bağdaşmayan ifadeleri reddediyor davacı yanın söz konusu ithamlarının dayanağını oluşturan delillerin dosyaya ibrazını istediklerini, davacı yan takibe konu olan çekin lehtarı olup, söz konusu çeki dava dışı babası …’a ciro etmek suretiyle dolaşıma çıkarmış ve …’ın cirosu ile de müvekkiline ulaştığını, yapılacak imza incelemesi sonucu çekteki imzanın davacının el ürünü olduğu anlaşılacağını, ayrıca imzaların istiklali ilkesi uyarınca her bir ciranta kendi imzasından sorumlu olup, diğer cirantaların imzalarında oluşacak hukuki sakatlıklar diğer cirantaları sorumluluktan kurtarmayacağını, davacı yan hakkında Bakırköy …. İcra Müdürlüğünün …. E. Sayılı dosyasıyla Kambiyo Senetlerine Mahsus Takip Yoluyla icra takibi başlatıldığını, söz konusu takipte örnek 10 ödeme emri davacı yana 19.03.2018 de tebliğ olmuş ve itiraz edilmemesi üzerine takipin kesinleştiğini, takibin kesinleşmesi üzerine davacı yanın çalışmakta olduğu dava dışı …. Gazetecilik SAN. TİC. AŞ.’ ye 09.11.2020 ve 01.02.2021 tarihlerinde maaş haczi müzekkeresi gönderilmek suretiyle maaşına haciz konulduğunu, maaş haczinden sonra da davacı tarafından alacağın tahsilini geciktirmek maksadıyla maaş haczinden kısa fakat takipten uzun bir süre sonra kötüniyetle huzurdaki dava açıldığını, dosya kapsamında verilen tedbir kararı da maaş haczinden kesinti yapılmasını engellemekte alacaklı olan davalı müvekkilinin zararını ise artırmakta olduğunu, bu sebepten müvekkilinin daha fazla maddi kayıp yaşamaması adına tedbir kararının kaldırılması gerektiğini, açıklanan nedenlerle davacı tarafın haksız ve hukuka aykırı davasının reddi ile dava sonunda dava konusu alacağın % 20 sinden aşağı olmamak kaydı ile davacının icra inkar tazminatına çarptırılmasına karar verilmesini talep ettiklerini, yukarıda arz ve izah olunan nedenlerle öncelikle tedbir kararının kaldırılmasına, haksız ve hukuktan yoksun davanın reddine, davacı tarafın asıl alacağın %20 oranında icra inkar tazminatına çarptırılmasına, yargılama giderleri ve avukatlık ücretlerinin davacı tarafa tahmiline karar verilmesini vekil sıfatıyla arz ve talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları re’sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle dava sonuçlan- dırılmıştır.
Dosyaya sunulan 05/07/2022 tarihli bilirkişi … tarafından düzenlenen bilirkişi raporunda; Belgelerin analizi sonucunda elde edilen bulgular ışığında; inceleme konusu çekteki …. Ciro imzası ile …’ın karşılaştırma belgelerindeki imzaları arasında grafolojik ve grafometrik tanı unsurları açısından benzerlik noktasında bir ilişki saptanmaması nedeni ile keşide yeri ve tarihi İstanbul 21.07.2017 olan, 32.000,00 TL bedelli, …. nolu çekteki …. ciro imzasının, karşılaştırma belgelerin- deki imzalarına kıyasla, …’ın eli ürünü olmadığı görüş ve kanaatine varılmıştır.
Dosyada Tüm Deliller Birlikte Değerlendirildiğinde; dava konusu uyuşmazlık Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün …. Esas sayılı takibine konu çek dolayısıyla davacının davalıya borçlu olup olmadığı ve davacının takipte kötü niyetli olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

Dava konusu çekin incelenmesinde davacının çekte lehtar olarak göründüğü, davacının cirosundan sonra davacının babası …’ın cirosunun göründüğü ve …’dan çekin davalı eline geçtiği anlaşılmaktadır.
Davacı tarafın beyanı üzerine Bakırköy … İcra Hukuk Mahkemesi’nin …. Esas sayılı dosyasının incelenmesinde İcra Hukuk Mahkemesi tarafından yapılan bilirkişi incele- mesi ile davalıdan önceki ciranta olarak görünen …’ın imzasının sahte oldu- ğunun tespit edildiği anlaşılmıştır.
Mahkememizce yaptırılan bilirkişi incelemesinde çekte davacı adına atılan imzanın davacının eli ürünü olmadığı tespit edilmiştir. Davacının imzasının sahte olduğunun anlaşıl- ması karşısında davacının çekten dolayı borçlu olmadığının tespitine karar verilmiş, ayrıca davacıdan sonraki cirantanın davacının oğlu olması ve o imzanın da sahte olduğunun İcra Hukuk Mahkemesi kararı ile tespit edilmesi ve davacının oğlundan sonra çekin davalıdan göründüğü, bu haliyle davalının sahte olduğunu bildiği çeki takibe koyduğu anlaşıldığından davalının kötü niyetli olduğu kabul edilmiş ve davalının çek bedelinin % 20’si oranında kötü niyet tazminatı ödemesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;

1-Davanın KABULÜNE,
Davacının Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün …Esas sayılı takibine konu 21/07/2017 keşide tarihli, 32.000,00 TL bedelli çek dolayısıyla davalıya borçlu olmadığının tespitine,
6.400,00 TL kötü niyet tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,

2- Harçlar Kanunu gereğince tahsili gereken 2.185,92‬ TL karar ve ilam harcından mahkeme veznesine yatırılan 546,48 TL peşin/nispi harcın mahsubu sonucu bakiye 1.639,44‬ TL karar harcının davalıdan tahsili ile Hazine’ye irat kaydına,
Davacı tarafından yatırılan 44,40 TL başvuru harcı + 546,48 TL peşin nispi harç + 7,80 TL vekalet harcından ibaret toplam 608,68 TL harcın davalıdan tahsil edilerek davacıya ödenmesine,

3-a.) Davacı tarafından sarf olunan (700,00 TL bilirkişi ücreti + 151,70 TL posta/tebligat/ müzekkereden ibaret) 851,70 TL yargılama giderinin davalıdan tahsil edilerek davacıya ödenmesine,
b.) Davalı tarafından sarf olunmuş yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar tesisine yer olmadığına,
c.) Sarf olunmayan gider/delil avansının karar kesinleştikten sonra ilgilisine iadesine,

4-Kendisini vekil ile temsil ettiren davacı lehine hüküm altına alınan dava değerine göre yürürlükte bulunan Av. Kan. ve AAÜT gereğince takdir olunan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsil edilerek davacıya ödenmesine dair ,

Davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı 5235 Sayılı Kanun’un geçici 2. maddesine göre Bölge Adliye Mahkemeleri’nin kurulmasına ve 20 Temmuz 2016 tarihinde göreve başlamalarına dair kararların 07/11/2015 tarih ve 29525 sayılı Resmi Gazete’de ilan edildiği anlaşılmakla 6100 sayılı Hukuk Mahkemeleri Kanunu’nun 341 ila 360. md hükümleri gereğince mahkememize veya aynı sıfatta başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf, başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 17/10/2022

Katip ….
☪e-imzalıdır.☪

Hakim ….
☪e-imzalıdır.☪