Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/939 E. 2020/861 K. 17.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/939
KARAR NO : 2020/861

DAVA : Kayyımlık (Ticari Şirkete Kayyım Atanması)
DAVA TARİHİ : 11/12/2020
KARAR TARİHİ : 17/12/2020
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 14/01/2021

Mahkememizde görülmekte olan Kayyımlık (Ticari Şirkete Kayyım Atanması) davasının dosya üzerinde yapılan incelemesi sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacı vekili Bakırköy Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesi’ne verdiği 11/12/2020 harçlandırma tarihli dava dilekçesinde; Müvekkilinin davalı şirketin %55 hissedarı, diğer davalı …… ise %45 hissedarı olup 15 Nisan 2016 tarihinden beri şirketi temsil ve ilzama yetkili olduğunu, Mezkur tarihte davalı şirketin temsilini üstlenen diğer davalı şirkete karşı , özen ve bağlılık yükümü ile diğer kanunlardan ve şirket sözleşmesinden doğan yükümlülüklerini ağır bir şekilde ihlal etmeye başladığını, müvekkili davalı şirketin yetkilisi olduğu 15 Ağustos 2012 tarihinde Büyükçekmece ….. Noterliğinin ……. yevmiye numaralı ……. Vakfı ile şirket adına imzalamış olduğu Gayrimenkul Satış Vaadi ve Kat Karşılığı İnşaat Sözleşmesi ve yine Büyükçekmece ….. Noterliğinin …… yevmiye numaralı, 22 Mart 2013 tarihli ek sözleşmeye istinaden davalı şirketin yüklenici olarak yüklendiği edimler davalılar tarafından yerine getirilmediğinden sözleşmenin tarafı …… tarafından mahkemeye başvurularak sözleşmeler feshedildiğini, İstanbul ….. Asliye Ticaret Mahkemesinin ……. Esas, ……. Karar sayılı sözleşmelerin feshine dair karar Yargıtay …… Hukuk Dairesinin ……. Esas, …… Karar sayılı ilamı ile kesinleştiğini, davalı, sözleşmelerde ki edimleri yerine getirmediğinden sözleşmeler feshedilmiş ve müvekkilinin çok ciddi zararlara girdiğini, müvekkili, davalı ……’e defalarca ulaşmaya çalışmasına rağmen ulaşamadığını, şirkete ait hiçbir ticari defter ve evrakı da talep etmesine rağmen alamadığını, şirketin 2016 tarihinden itibaren yapılması gereken hiçbir genel kurulu yapılmadığını, ticari defter ve evraklar davalı tarafından kaçırıldığından müvekkili, şirketi genel kurula çağıramadığını, davalı ……, 17.12.2019 tarihinde şirketin 60.000.000,00 (Altmış milyon) sözde alacağını ……. isimli kişiye temlik ettiğini, bahse konu temlik işleminin hiçbir hukuki mesnedi bulunmadığı gibi muvazaalı olarak yapıldığı, şirkete temlik alanın hiçbir ödeme yapmadığı sarih olup gerekli incelemeler sonucunda bu husus açıklığa kavuşacağını, sözde temlik alan açıkladıkları KKİS’lerinin tarafı arsa sahibi ……’a Büyükçekmece ….. Asliye Hukuk Mahkemesinin ……. Esas sayılı dosyası üzerinden dava ikame ettiğini, davalı taraf, şirketi ve müvekkili telafisi imkansız zararlara uğrattığı gibi hiçbir ödeme yapmayan ve esasen yapma gücü de bulunmayan yakın tanıdığı temlik alana şirketin sözde alacaklarını temlik ettiğini, davalı , …… ile yapılan …….’de yapılamayacağı şeklinde açık madde bulunmasına rağmen yine her hangi bir bedel almadan ve muvazaalı olarak Gayrimenkul Satış Vaadi sözleşmeleri yaptığını, yani davalı taraf, …….’de ki edimlerini yerine getirmeyerek müvekkili telafisi imkansız zararlara soktuğu gibi müvekkili tarafından yapılan inşaat bedelini de muvazaalı ve sahte işlemlerle 3. Kişilere devrettiğini, bahse konu düzenlemeler doğrultusunda davalı tarafın şirkete ve müvekkile karşı devam eden kasti ve ağır kusurlarının sonlandırılmaması halinde telafisi mümkün olmayan zararlar devam edeceğini, bu nedenlerle davalı şirketi temsil ve ilzama yetkili diğer davalı …… ’in yönetim hakkı ve temsil yetkisinin kaldırılmasına, gecikmesi halinde telafisi imkansız zararlara neden olacağından tedbiren şirkete kayyım atanmasına ve şirketin genel kurula çağrı ve seçim işlemlerinin yapılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili tarafından açılan yönetici azli ile davalı şirketin genel kurula çağrılmasına izin verilmesine ilişkin dava mahkememizin …… esas sayılı dosyasına kaydedilmiş,açılan davalardan genel kurul çağrısına izin verilmesi davasi asıl davadan tefrik edilerek yukarıdaki esas numarasına kaydedilmiştir.
DELİLLER ve GEREKÇE:
Dava, davalı şirkette genel kurul yapılabilmesi için çağrı izni verilmesi istemine ilişkindir.
TTK’nın 412 nci maddesi hükmü “Pay sahiplerinin çağrı veya gündeme madde konulmasına ilişkin istemleri yönetim kurulu tarafından reddedildiği veya isteme yedi iş günü içinde olumlu cevap verilmediği takdirde, aynı pay sahiplerinin başvurusu üzerine, genel kurulun toplantıya çağrılmasına şirket merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesi karar verebilir. Mahkeme toplantıya gerek görürse, gündemi düzenlemek ve Kanun hükümleri uyarınca çağrıyı yapmak üzere bir kayyım atar. Kararında, kayyımın, görevlerini ve toplantı için gerekli belgeleri hazırlamaya ilişkin yetkilerini gösterir. Zorunluluk olmadıkça mahkeme dosya üzerinde inceleme yaparak karar verir. Karar kesindir.” şeklinde olup buna göre azınlığın genel kurulu toplantıya çağırmasının ve toplanacak genel kurulda gündeme madde eklenmesi taleplerinin ne şekilde yapılacağı hükme bağlanmıştır.
Somut olayda davacı vekili,davalı şirketin genel kurul toplantısına çağrılması için mahkemenin izin vermesi istemi ile huzurdaki davayı açmış ise de,davacının,genel kurulun toplanması için yönetim kuruluna başvurduğuna ilişkin hiç bir evrak sunulmadığı,anılan davanın açılabilmesi için yönetim kuruluna başvurunun dava şartı olduğu anlaşıldığından davanın HMK’nın 114/2 ve 115/2 nci maddeleri uyarınca usulden reddine karar verilmesi gerektiği sonucuna varılarak aşağıdaki gibi hüküm fıkrası oluşturulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının TTK’nun 411. Maddesi uyarınca gerekli başvuruyu yönetim kuruluna yapmadan davayı açtığı anlaşıldığından davanın HMK’nun 114/2 ve 115/2 maddeleri uyarınca USULDEN REDDİNE,
2-Harç peşin alındığından yeniden harç alınmasına YER OLMADIĞINA,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerlerinde BIRAKILMASINA,
4-Kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderlerinin davacı tarafından peşin olarak yatırılan ¨250,00 yargılama gider avansından mahsubu ile bakiye kısmın karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda TTK’nun 412/1. Maddesinin son cümlesi uyarınca kesin olarak oybirliğiyle karar verildi. 17/12/2020

Başkan …
☪e-imzalıdır.☪
Üye …
☪e-imzalıdır.☪
Üye …
☪e-imzalıdır.☪
Katip …….
☪e-imzalıdır.☪

“İŞ BU EVRAK 5070 SAYILI ELEKTRONİK İMZA KANUNUNUN 5. MADDE UYARINCA GÜVENLİ ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP, 22. MADDE UYARINCA DA ISLAK İMZA İLE İMZALANMAYACAKTIR.