Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/911 E. 2021/443 K. 21.05.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/911 Esas
KARAR NO : 2021/443

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 21/08/2015
KARAR TARİHİ : 21/05/2021
K. YAZIM TARİHİ : 09/06/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde ve duruşmadaki beyanlarında özetle :taraflar arasındaki cari hesap ilişkisi kapsamında davalının müvekkilinden satın aldığı yedek parçalar ve tamir/bakım hizmetlerine karşılık düzenlenen fatura bedellerini ödenmemesi nedeniyle davalı aleyhine Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası üzerinden icra takibine girişildiğin, davalının haksız itirazı nedeniyle takibin durdurulmasına karar verildiğini beyanla davalı/borçlunun icra takibine yaptığı itirazın iptali ile takibin devamını ,davalının %20 oranında icra inkar tazminatı ile mahku- miyetini ,yargılama gideri ile ücreti vekaletin davalı borçluya yükletilmesini talep ve dava ettiği,
Davalı vekili cevap dilekçesinde ve duruşmadaki beyanlarında özetle; mezkur takip değerinin 92.683,88 TL, huzurdaki dava değerinin ise 80.605,47 TL olduğunu ,davanın hangi faturaya istinaden açıldığının belirsiz olduğunu, dava konusu 08/11/2014 tarihli fatura bedelinin müvekkili tarafından ödendiğini ve ancak diğer faturalara ilişkin müvekkil şirkete hiç bir hizmetin verilmediğini, davacı tarafın bedeli ödenmiş faturaları da icra takibine konu yaptığını, bazı faturaların Noter kanalı ile davacı tarafa iade edildiğini, diğer faturaların müvekkil şirketçe teslim alınmadığı gibi fatura konusu hizmet ve malların müvekkili tarafından talep edilmediğini ve alınmadığını, fatura ve teslim tutanaklarında teslim alan olarak görünen …, …. ve …’ın mü- vekkili şirkete çalıştıkları dönemde şirket aleyhine usulsüz işlemler yaptıklarının ve müvekkilini zarara uğratmak amacıyla davacı taraf ile birlikte hareket ettiklerinin tespit edildiğini, faturalarda belirtilen hizmetlerin hiç bir şekilde alınmadığını, söz konusu kişilerin davacı şirketle organik bağları sebebiyle müvekkili şirketten ayrıldıklarını, davacı tarafın da bu tarihten sonra icra takibine giriş- tiğini, adı geçen kişilerin şirket yetkilisi olmadıklarını ve şirketi borç altına sokacak yetkilerinin bulunmadığını, faturaların geçerliliği için taraflar arasındaki temel borç ilişkisini oluşturan sözleş- meye ve verilen hizmete uygun olarak düzenlenmesinin gerektiğini( davacı tarafından verildiği iddia olunan dava konusu hizmeti başka firmalardan aldıklarına ilişkin fatura ve firma adı bildirdiklerini) beyanla haksız , hukuka aykırı ve mesnetsiz davanın reddini , davacının % 20 oranından az olmamak üzere kötü niyet tazminatı ile mahkumiyetini , yargılama giderleri ile avukatlık ücretinin davacı yana yükletilmesini savunmuştur.
Dava, cari hesap ve faturalara dayalı alacağın tahsili hususunda başlatılan takibe vaki itirazın iptali ve icra-inkar tazminatı talebinden ibaret olup İİK 67 maddesine dayalıdır.
Celp olunan Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasının tetki- kinde; davacı /alacaklı tarafından davalı/borçlu aleyhine toplam 90.596,53 TL tutarındaki 69 adet faturaya dayalı olarak 90.596,53 TL asıl alacak + 2.087,35 TL işlemiş faizden ibaret toplam 92.682,88 TL alacağın tahsili amacıyla 14/04/2015 tarihinde Genel Haciz Yoluyla icra takibine girişildiği, takip talebi ve ödeme emrinde borcun dayanağını oluşturan faturaların ayrıntılı olarak belirtildiği , ödeme emrini 04/06/2015 tarihinde tebellüğ eden borçlu şirketin vekili marifetiyle 04/06/2015 tarihinde (süresi içinde ibraz ettiği dilekçe ile ) ” alacaklı görünen tarafa her hangi bir borcunun bulun- madığı”ndan bahisle takibe, asıl alacağa, faize ve tüm ferilerine açıkça itiraz ettiği, icra Müdürlüğü’nce İİK 66 md gereğince takibin durdurulmasına karar verildiği, itiraz dilekçesinin davacı tarafa tebliğ edilmediği, davacı vekilinin 21/08/2015 tarihinde (hak düşürücü süre içinde) itirazın iptali istemli iş bu davayı ikame ettiği anlaşılmıştır.
Dava dosyasında mevcut yazılı beyanlara ve ibraz olunan belgelere göre; taraflar arasında yedek parça temini ve tamir/bakım işine ilişkin ticari ilişkinin ve cari hesabın varlığı tartışmasızdır.
Davacının teslim olunan yedek parça ile verilen tamir/bakım hizmeti karşılığında düzenlenen takip dayanağı fatura bedellerinin ödenmediğini iddia etmesi, davalının da bu faturalarda belirtilen mal/ve hizmeti almadığını, faturaları teslim alan kişilerin davacı şirket ile organik bağlarının bulun- duğunu ve açıkça müvekkili şirketi zarara uğratma kastıyla hareket ettiklerini savunması karşısında ihtilafın dava ve takip konusu toplam 80.605,47 TL tutarındaki fatura içeriği mal/ve hizmetin da- valıya sunulup sunulmadığı, davacının bu faturalar nedeniyle takip tarihi itibariyle davalıdan alacaklı olup olmadığı, tahsili gereken asıl alacak + faizden ibaret alacak miktarının ne olduğu hususunda top- lanmaktadır.
Taraflar davet ve teşvik edilmelerine rağmen ihtilafın sulh ve arabuluculuk yoluyla çözü- münü istemediklerinden yargılamada tahkikat aşamasına geçilmiş, dava konusu alacağın varlığı ve miktarının tespiti hususunda bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiştir.
Mahkememizce verilen ara karar gereğince dava ve icra dosyalarında mevcut tüm belge- bilgiler, davacı ve davalı tarafa ait ticari defterler üzerinde SMMM- Finans Uzmanı bilirkişi … tarafından yapılan inceleme neticesinde düzenlenen 26/08/2016 tarihli raporda özetle;
“Davacının, 2014 ve 2015 yıllarına ait Ticari Defterlerinin VUK., HMK. ve TTK. Hüküm- lerindeki unsurlara uygun olmadığını,
-Davalının 2014 ve 2015 yıllarına ait Ticari Defterlerinin VUK., HMK. ve TTK. Hüküm- lerindeki unsurlara uygun olduğunu,
-Davacının her ne kadar icra takibini 90.596,53 TL. Asıl Alacak üzerinden başlatmış ise de huzurdaki davayı 80.605,47 TL. üzerinden harçlandırarak ikame ettiğini,
-Davacının kendi 2015 yılı ticari ve muavin defter kayıtlarına göre icra takip tarihi itibariyle davalı yandan 103.958,26 TL alacaklı olduğunun kayıtlı olduğunu ve ancak davalının davacı tarafa (raporun 9. sayfası b bendinde irdelenmiş olan) 26.208,39 TL tutarında çek ödemesi yapıldığını ve bu çekin davacı defterlerine davalı lehine işlenmemiş olduğunu, davacının bu çeki tahsil ettiklerini kabulü halinde davacı yanın alacağının 103.958,26 TL – 26.208,39 TL= 77.749,87 TL olacağını, davacı yanın bu alacağının tümünün davalı yana 2015 yılında tanzim etmiş olduğu 58 adet faturadan kaynaklandığını, tarafların 2015 yılbaşı itibariyle borç/alacak tutarları yönünden uyumlu ve aynı rakam olmakla birlikte 2015 yılındaki davacı faturalarının tümünün davalı defterlerinde kayıtlı olmadığını ,
– Davalının kendi muavin ve ticari defterlerine göre icra takip tarihi itibariyle davacı yana borcunun kayıtlı olmadığını,
-Davacının icra takibindeki asıl alacağına konu 69 adet faturayı gösterdiğini, 4 adet 2014 yılı faturası tenzil edildiğinde 65 adet 2015 yılı fatura adedi olarak hesap edildiğini ve ancak davacı yanın 2015 yılında tanzim etmiş olduğu tüm fatura adedinden neden 7 adet fazla olduğunun anla- şılamadığını, davacı yanın davalı yana tanzim etmiş olduğu fatura bedellerininin hak edip etmediği hususunda denetime elverişli rapor sunulabilmesi için raporun 9. maddesinde detaylandırılan a,b,c bendlerindeki bilgi ve belgelerin davacı tarafça dava dosyasına sunulması gerektiğini,
Davacının işlemiş faiz talep hakkının olmadığını, davacının alacağına hükmedilirse takip tarihinden itibaren Asıl Alacağını tahsil edene değin ‘taleple bağlılık ilkesi’ gereği değişebilecek oranlarda Reeskont faiz talep hakkı olduğunu” belirtmiştir.
Davacı vekili rapora ilişkin beyan ve itirazlarını içerir dilekçe ekinde bilirkişi kök raporunun 9. maddesinde detaylandırılan a,b,c bendlerindeki bilgi ve belgeleri dosyaya sunmuş olmakla tarafların idida va savunmaları, ibraz olunan belgeler ve önceki rapora itirazlar gözetilerek ek rapor düzen- lenmek üzere dosya yeniden bilirkişiye tevdi edilmiştir.
Bilirkişi tarafından düzenlenen 29/05/2018 havale tarihli ek raporda özetle ,
“Davacının kendi 2015 yılı ticari ve muavin defter kayıtlarına göre icra takip tarihi itibariyle davalıdan 103.958,26 TL alacaklı olduğu, ancak davalı tarafından davacıya yapılan 26.208,39 TL.Tık çek ödemesinin davacı defterlerine davalı lehine işlenmemiş olduğu, davacının çekle yapılan bu tahsilatı beyanen kabul ettiği , düzeltilmiş hesapla davacının ticari defterlerinde kayıtlı ve davalı yan ticari defterlerinde kayıtlı olmayan 58 adet faturadan kaynaklı alacağının 77.749,87 TL olduğu,
Davacının, icra takibine konu alacağının kaynağı 58 adet irsaliyeli faturasından toplamı 65.894,41 TL olan 46 adet îrsaliyeli Faturalara ait servis fişleri ile mal/hizmeti davalıya teslim edimini gerçekleştirdiği , SGK kayıtlarına göre servis fişlerinde davalı adına imza-teslim alan …-…’ın davalının çalışanları olduğu,
Rapor içinde ayrıntısı verilen 12 adet faturaya ait toplam 11.855,46 TL’lik mal/hizmetin teslimine ilişkin servis fişleri veya servis fişlerinde davalı adına teslim alanların isim ve imzalarını içeren belgelerin dosyada mevcut olmadığı” belirtilmiştir.
Davacının dava dilekçesinin deliller kısmında “yemin deliline ” dayandığı görülmekle yemin delili hatırlatıldığında yemin deliline başvuracaklarını bildirerek dosyaya yemin metnini içerir dilekçe sunmuşlardır.
Davacının talebi doğrultusunda davalı tarafa HMK 228 md gereğince “Davacı … Lojistik Taşımacılık Ve Oto Servisi İth. İhr. Ltd. Şti. tarafından …,…,…,…,…,… ve … numaraları ile yetkilisi olduğum … Denizcilik Nakliyat Temsilcilik Ve Tic.A.Ş.’ye kesilen fatura içeriğine konu toplam 11.855,46 TL’lik malı teslim almadığı”na dair yeminini eda etmek üzere davetiye çıkarılmış, davetiye üzerine ” yemine konu hususlar hakkında sorulacak sorular ile geçerli bir özrü olmaksızın yemin için tayin olunan gün ve saatte mahkemeye bizzat gelmediği veya gelip de yemini eda etmekten kaçındığı takdirde yemin konusu vakıaları ikrar etmiş sayılacağı” ihtarı not edilmiştir.
Davalı taraf yemin için çağrıldığı 12/10/2018 tarihli duruşmaya geçerli bir mazeret olmaksızın gelmediğinden bozma sonrası yapılan yargılamada da yeniden yemin için süre talebi reddedilmiş ve yemin konusu vakıaları (..,…,…,… numaralı faturaların içeriği toplam 11.855,46 TL’lik mal/ve hizmetin sunulduğunu” kabul etmiş sayılmıştır.
Toplanan deliller ile dosyadaki bilgi ve belgelere göre davalıdan 77.749,87 TL alacaklı olduğu,takip öncesi işlemiş faiz ile fazlaya ilişkin talebin yerinde olmadığı, takip sonrası için talep edilen faiz tür ve oranı yönünden hukuka aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla davanın kısmen kabulüne karar verilip aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

H Ü K Ü M: Yukarıda açıklanan nedenlerle,

1-Davanın KISMEN KABULÜNE,
Davalı/borçlunun Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün …Esas sayılı dosyası üzerinden takibine girişilen dava ve takip konusu 77.749,87 TL’lik kısmına vaki itirazının iptali ile takibin bu miktar üzerinden devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine,
Takip konusu asıl alacağa – davacının talebi aşılmamak üzere- takip tarihinden iti- baren 3095 sayılı Kanun’un 4489 Sayılı Kanun ile değişik 2.md gereğince T.C. Merkez Bankası tarafından kısa vadeli avans kredilerine uygulanan faiz oranları dikkate alınarak yıllık % 10,50 ve değişen oranlarda basit usulde (3095 S.K. Md 3.) temerrüt faizi uygulanmasına,
Likit alacağa vaki haksız itirazı ile takibin durmasına sebebiyet veren davalı/ borçlunun hüküm altına alınan alacağın % 20’si oranında icra/inkar tazminatı ile mahkumiyetine

2- Harçlar Kanunu gereğince tahsili gereken 5.311,09 TL karar harcından mahkememiz vez- nesine yatırılan 913,12 TL peşin harç ile icra veznesine yatırılan 463,42 TL harcın mahsubu sonucu bakiye 3.934,55 TL karar harcının davalıdan tahsili ile Hazine’ye irat kaydına,

3-a.) Davacı tarafından sarf olunan (1.150,00 TL bilirkişi ücreti +240,00 TL posta/tebligat/ müzekkere/talimattan ibaret ) 1.390,00 TL yargılama giderinin kabul/red oranına göre 1.334,40 TL’si ile (27,70 TL başvuru harcı + 913,12 TL peşin nispi harç + 4,10 TL vekalet harcından ibaret ) toplam 944,92 TL harcın davalıdan tahsil edilerek davacıya ödenmesine,
b.) Davalı tarafça sarf olunmuş yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar tesisine yer olmadığına,
c-) Sarf olunmayan gider/delil avansının karar kesinleştikten sonra ilgilisine iadesine,

4-a.)Kendisini vekil ile temsil ettiren davacı lehine hüküm altına alınan dava değerine göre yü- rürlükte bulunan Av. Kan. ve AAÜT gereğince takdir olunan 10.907,48 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsil edilerek davacı tarafa ödenmesine
b.)Kendisini vekil ile temsil ettiren davalı lehine red olunan dava değerine göre yürürlükte bulunan Av. Kan. ve AAÜT gereğince takdir olunan 2.855,60 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsil edilerek davalı tarafa ödenmesine dair,

Davacı Vekili ve Davalı Vekilinin yüzüne karşı 5235 Sayılı Kanunun geçici 2. maddesine göre Bölge Adliye Mahkemeleri’nin kurulmasına ve 20 Temmuz 2016 tarihinde göreve başlamalarına dair kararların 07/11/2015 tarih ve 29525 sayılı Resmi Gazete’de ilan edildiği anlaşılmakla 6100 sayılı Hukuk Mahkemeleri Kanununun 341 ila 360. madde hükümleri gereğince mahkememize veya aynı sıfatta başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf, başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 21/05/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır