Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/901 E. 2021/1230 K. 22.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/901
KARAR NO : 2021/1230

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 08/12/2020
KARAR TARİHİ : 22/12/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 06/01/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
TALEP: Davacı vekili dava dilekçesi ile Müvekkili şirket ile davalı arasında yapılmış olan 10.09.2018 tarihli sözleşme gereği bağımsız denetim hizmeti verildiğini, söz konusu sözleşmenin, …. YAPI A.Ş.’nin genel kurul toplantısında alınan kararına istinaden hazırlandığını, ve ilgili kurulda üyelerin davacının bağımsız denetim hizmeti vermesi maddesini oy birliğiyle kabul ettiğini, bu sebeple taraflar arasında hukuki bir ilişki olduğunu, Davacı tarafın hizmeti verme, davalı tarafın da hizmetin bedelini ödeme borcu altına girdiğini, müvekkilinin her ne kadar sorumluluğu kapsamındaki hizmeti verdiyse de davalı tarafın borcunu ifadan kaçındığını, alacağın tahsili için İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğünde takip başlatıldıysa da yetki itirazı neticesinde dosyanın … Esas numarasıyla Küçükçekmece ….. İcra Müdürlüğüne geldiğini, Davalının borca itirazı ile takibin durduğunu, davanın kabulü ile itirazın iptaline, takibin devamına, takibe konu alacağın likit olduğundan, haksız itiraz sebebiyle davalı aleyhine %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesi ile davacı tarafın müvekkili şirketten alacağı bulunmadığını, Davacı tarafın icra takibine 01.01.2019-30.12.2019 tarihleri arasındaki danışmanlık hizmetini borç sebebi olarak belirterek 47.306,70 TL alacağı olduğunu iddia ettiğini, davacı tarafın müvekkili şirkete 01.01.2019-30.12.2019 tarihleri arasında herhangi bir danışmanlık hizmeti vermediğini, İş bu nedenle icra takibine haklı olarak itiraz ettiklerini, müvekkili şirketin davacı taraf ile 2018 yılına ait bağımsız denetim raporunu düzenlemesi konusunda anlaşma sağlandığını ve kısa zamanda ilgili raporun hazırlanmasından vazgeçildiğini, Müvekkili şirketin bağımsız denetim raporunun oluşturulmasından vazgeçtiği için davacı tarafa mali kayıtları ile ilgili herhangi bir belge sunmadığını, davacı tarafın dava dilekçesinde belirtmiş olduğu bağımsız denetim raporunda, müvekkili şirketin belge ibraz etmediğini belirttiğini ve görüş bildirmekten kaçındığını, davacı tarafın hizmet bedelini talep edebilmesi için taraflar arasında sözleşme kurulmasının yeterli olmadığını, sözleşmeye konu hizmetin tamamının davacı tarafça yerine getirilmesi gerektiğini, taraflar arasındaki borç ilişkisinin doğmadığını ve sözleşmenin sona erdiğini belirterek davanın reddine, davacı aleyhine tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLER VE GEREKÇE: Taraflara usulüne uygun tebligat yapılmıştır.
Küçükçekmece …. İcra Müdürlüğünün … Esas Sayılı dosyası dosyamız arasına alınmıştır.
Bilirkişi … tarafından dosyaya sunulan 19/10/2021 tarihli raporda davacı tarafça davalı adına düzenlenen faturanın bağımsız denetim raporu düzenlenmesi neticesinde düzenlenerek davalıya tebliğ/teslim edildiği anlaşıldığından davacının davalıdan icra takip tarihi itibariyle talep edebileceği alacak tutarlarının asıl alacak olarak 45.200,24 TL, işlemiş faiz olarak 2.106,46 TL olmak üzere toplamda 47.306,70 TL hesaplandığının tespit edildiği anlaşılmıştır.
Dava İtirazın iptali davası olup, müddeabihi takip konusu yapılmış ve borçlunun itiraz etmiş olduğu alacak olan normal bir eda davasıdır.
Mahkemenin davanın reddi ya da kabulü yönünde verdiği karar, maddi anlamda kesin hüküm teşkil edeceğinden davanın reddi halinde alacaklı, borçluya karşı aynı alacaktan dolayı yeni bir alacak davası açamayacağı gibi davanın kabulü halinde borçlu da alacaklıya karşı bir menfi tespit veya istirdat davası açamayacaktır. Bu nedenle mahkeme itirazın iptali davasında tarafların iddia ve savunmalarını genel hükümlere göre inceleyerek borcun varlığını ve miktarını araştırmak zorundadır.
Yasal dayanağını İcra ve İflas Kanunu’nun (İİK) 67.maddesinden alan itirazın iptali davası, alacaklının icra takibine karşı borçlunun yaptığı itirazın iptali ile İİK’nın 66. maddesine göre itiraz üzerine duran takibin devamını sağlamayı amaçlamaktadır. Takip hukukundan doğan bu davada tespit edilecek husus, borçlunun icra takibine yapmış olduğu itirazında haklı olup olmadığının belirlenmesidir.
Dosya tüm deliller ile birlikte değerlendirildiğinde; Davacı tarafça davalılar aleyhine 22.01.2020 tarihinde Küçükçekmece …. İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyası ile; 45.200,24 TL Asıl Alacak ( Serbest Meslek Makbuzu) 2.106,46 TL İşlemiş Faiz 47.306,70 TL tutarındaki toplam alacağın, fazlaya dair ve faiz oranlarındaki artıştan doğan talep haklarının saklı kalması kaydıyla icra gideri, vekâlet ücreti ve takip tarihinden itibaren asıl alacağa işleyecek (969 Adi Kanuni Faizi) faiz ile tahsili ve TBK. 100 madde gereğince kısmi ödemelerin öncelikle işlemiş faiz, masraf ve fer’ilerine mahsup edilmesi talebiyle icra takibinde bulunmuş, Davalı vekilince icra takibine sunulan 13.04.Z0Z0 tarihli itiraz dilekçesi ile takibin durdurulmasına karar verilmiş olup davacı vekilince itirazın iptali talebi talep edilmiştir. Davacının alacaklı olup olmadığı, alacaklı ise miktarının tespiti bakımından dosya bilirkişiye tevdi edilmiş olup 19.10.2021 tarihli raporda Dava konusu fatura muhteviyatı hizmetlerin davacı tarafça davalıya verilip verilmediği hususunda yapılan incelemelerde ise davacı tarafça sözleşmede belirtilen rapor teslim süresi içerisinde 26.06.2019 tarihinde Davalı şirketin 01.01.2018-31.12.2018 dönemini kapsayan Bağımsız Denetim Raporunu “davalı tarafça sözleşmede belirtilen bilgi ve belgelerin sunulmaması nedeniyle görüş vermekte kaçındığı” şekilde düzenlediği anlaşıldığı, bağımsız denetim sürecinde belge ve bilgi akışı sağlamak yönetimin görevi olup, bağımsız denetçinin de denetimi gerçekleştirmek için gerekli çabayı sarf etmesi gerekmektiği, taraflar arasından imzalanan sözleşme feshedilmeden sadece rapor düzenlenmesinden vazgeçilmesi de mümkün olmadığı, davacı tarafça davalının 2018 yılına ait Bağımsız Denetim Raporunun Davacı tarafça düzenlenerek raporun Kamu Gözetim Kurumuna bildirildiği, davacı tarafça davalı adına düzenlenen fatura ve muhteviyatı. hizmetin davacı tarafça davalıya verildiği anlaşıldığından davacının davalıdan icra takip tarihi itibariyle talep edebileceği asıl alacak tutarı 45.200,24 TL olarak hesaplandığı yönünde tespit yapılmış olup anılan raporun ayrıntılı ve denetime elverişli olduğu, Taraflar arasında 10.09.2018 tarihinde Bağımsız Denetim Sözleşmesi imzalandığı, ticari ilişkinin sözleşme kapsamında yürütüldüğü, davacının ticari defterlerinin usulüne uygun tutulmuş oladuğu ve lehine delil teşkil ettiği, davalının süresinde yasal defterlerini sunmadığı, Yaralar arasında imzalanan bağımsız Denetim sözleşmesi Sonucu denetçi atamasının davalının Ticaret Sicil Gazetesinde ilan edildiği ve KGK kurumuna ilgili sözleşme ve rapor girişinin yapıldığı ve bağımsız denetim sözleşmesi imzalanmasının tarafları bağlayıcı hükümleri olduğu ve sözleşme feshedilmediği sürece bağımsız denetim firmasının bağımsız denetim raporunu süresi içerisinde hazırlayarak ilgili yerlere göndermesi gerektiği, de dikkate alınarak bilrikişi raporundaki tutar doğrultusunda davanın kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
AÇILAN DAVANIN KABULÜNE,
1-Davalının Küçükçekmece … İcra Müdürlüğünün … Esas Sayılı takip dosyasında yapmış oldukları itirazın asıl alacak olan 45.200,24-TL bakımından İPTALİNE, takip tarihinden itibaren asıl alacağa davacının talebi aşılmamak üzere yasal faizi uygulanmak suretiyle TAKİBİN DEVAMINA,
2-Alacağın likit olması nedeni ile alacağın %20’si oranında (9.040,04-TL) icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
3-Alınması gerekli 3.087,62 TL harçtan peşin alınan 571,37 TL peşin harcın mahsubu ile 2.516,25 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4- Davacı tarafından yatırılan 54,40- TL başvuru harcı, 571,37-TL peşin nispi harç, 7,80-TL vekalet harcı olmak üzere toplam 633,57- TL harcın davalıdan tahsil edilerek davacıya ödenmesine,
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT gereğince 6.676,03 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yatırılan 63,25 TL tebligat müzekkere gideri, 900 TL Bilirkişi ücreti toplamı 963,25 TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
7-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-11-13.maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak hazineye irat KAYDINA,

8-Taraflarca yatırılıp harcanmayan masrafın karar kesinleştiğinde iadesine,
Dair tarafların yokluğunda HMK 394/5 ve 341/1 maddesi gereğince tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 22/12/2021

Katip ….
E-imza

Hakim …
E-imza

“iş Bu Evrak 5070 Sayılı Elektronik İmza Kanununun 5. Madde Uyarınca Güvenli Elektronik İmza İle İmzalanmış Olup, 22. Madde Uyarınca Da Islak İmza İle İmzalanmayacaktır.”