Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/892 E. 2020/831 K. 08.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/892
KARAR NO : 2020/831

DAVA : ZAYİ BELGESİ VERİLMESİ
DAVA TARİHİ : 07/12/2020
KARAR TARİHİ : 08/12/2020
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 11/12/2020

Mahkememizde görülmekte olan Zayi Belgesi Verilmesi davasının dosya üzerinde yapılan incelemesi sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacının Bakırköy nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine vermiş olduğu harçlandırma tarihli dava dilekçesinde; 17/10/2016 tarih ……. sicil numarası ile İstanbul Ticaret Sicili Müdürlüğünde tescilli ve 21/10/2016 tarih …… sayı ile……. sayfalarında ilan edilmiş olup Sultanbeyli vergi dairesinin ……. vergi numarası ile 50.000,00 sermaye ve … unvanı ile tescil edildiğini, şirketlerine ait tescil döneminde tasdik ettikleri karar defterlerini kaybettiğini, bu nedenlerle karar defterlerinin tasdiki için zayi belgesi verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava,hukukî niteliği itibariyle TTK’nun 82/7 inci maddesinde düzenlenenzayi belgesi verilmesi istemine ilişkindir.
TTK’nun 82 nci maddesinin yedinci fıkrası hüküm “Bir tacirin saklamakla yükümlü olduğu defterler ve belgeler; yangın, su baskını veya yer sarsıntısı gibi bir afet veya hırsızlık sebebiyle ve kanuni saklama süresi içinde zıyaa uğrarsa tacir zıyaı öğrendiği tarihten itibaren onbeş gün içinde ticari işletmesinin bulunduğu yer yetkili mahkemesinden kendisine bir belge verilmesini isteyebilir. Bu dava hasımsız açılır. Mahkeme gerekli gördüğü delillerin toplanmasını da emredebilir.şeklindedir.Buna göre,saklamakla yükümlü olduğu defter veya balgeyi zayi eden tacir sicile kayıtlı olduğu yer asliye ticaret mahkemesinden zayi belgesi verilmesi talebinde bulunabilir.Bu yetki kesindir.
Somut olayda,davacı şirket yetkilisi dilekçesi ile,yetkilisi olduğu şirkete ait karar defterinin zayi olduğundan bahisle zayi belgesi verilmesini istemiş ise de;davacının adresinin Sancaktepe ilçesi olduğu, Sancaktepe ilçesinin İstanbul Anadolu Adliyesi’ne bağlı bulunduğu,mahkememiz yargı alanı içinde bulunmadığı anlaşıldığından mahkememizin yetkisizliğine karar verilmesi gerektiği sonucuna varılarak aşağıdaki gibi hüküm fıkrası oluşturulmuştur.
HÜKÜM/Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının açtığı davada; yetkili ve görevli mahkemenin İstanbul Anadolu Asliye Ticaret Mahkemesi olması nedeni ile mahkememizin YETKİSİZLİĞİNE,
2-Yetkisizlik nedeni ile dava dilekçesinin REDDİNE,
3-6100 Sayılı HMK’nun 20. maddesi gereğince taraflardan birinin yetkisizlik kararı süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten, kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize başvurarak dava dosyasının yetkili mahkemeye gönderilmesini talep etmelerinin gerektiğinin, aksi taktirde mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin İHTARATINA,
4-HMK’nun 20 maddesi uyarınca kararın kesinleşmesini müteakip yasal iki haftalık sürede talepte bulunulduğunda dosyanın yetkili ve görevli İstanbul Anadolu Asliye Ticaret Mahkemesi’ne tevzi edilmek üzere İstanbul Anadolu Adliyesi Hukuk Mahkemeleri Tevzi Müdürlüğü’ne GÖNDERİLMESİNE,
5235 sayılı Kanunun geçici 2’nci maddesine göre ,Bölge Adliye Mahkemeleri’nin kurulmasına ve 20 Temmuz 2016 tarihinde göreve başlamalarına dair kararların 07/11/2015 tarih ve 29525 sayılı Resmî Gazete’de ilan edildiği anlaşılmakla;6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 ilâ 360’ncı madde hükümleri uyarınca,mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf,başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda karar verildi. 08/12/2020

Katip …….
☪e-imzalıdır.☪

Hakim …….
☪e-imzalıdır.☪

“İŞ BU EVRAK 5070 SAYILI ELEKTRONİK İMZA KANUNUNUN 5. MADDE UYARINCA GÜVENLİ ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP, 22. MADDE UYARINCA DA ISLAK İMZA İLE İMZALANMAYACAKTIR.