Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/890 E. 2021/58 K. 21.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/890
KARAR NO : 2021/58

DAVA : Şirketin İhyası
DAVA TARİHİ : 04/12/2020
KARAR TARİHİ : 21/01/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 01/02/2021

Mahkememizde görülmekte olan Şirketin İhyası davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacı vekili Bakırköy Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesi’ne verdiği 04/12/2020 harçlandırma tarihli dava dilekçesinde; Sigortalılarından … sigorta sicil numaralı …’ın 10.08.2010 tarihinde geçirdiği iş kazası sonucu malul kalması üzerine uğranılan zararının tahsilini teminen Bakırköy ….. İş Mahkemesi … Esas sayılı dosya ile rücuen alacak davası açıldığını, mahkemece davalı … Arıtma Cihazları Sanayi Ve Ticaret Limited Şirketi’ne tebligat yapılamadığını ve İstanbul Ticaret Odası Ticaret Sicil Müdürlüğü kayıtları dosyaya getirtildiğini, İstanbul Ticaret Odası Ticaret Sicil Müdürlüğü’nce müzekkereye verilen cevabi yazıda; şirketin tasfiyesinin sona erdiği 18.04.2018 tarihinde tescil edildiğinden sicil kaydının terkin olduğu hususu bildirildiğini, dosyanın 18.09.2020 tarihli ara kararı ile; davalı şirket ile ilgili ihya davası açmak üzere yetki verilmesine karar verildiğini, davalı şirketten alacağı olup, her ne kadar şirketin sicil kaydı terkin edilmiş ise de alacaklarının gözetilmediğinden tasfiye gerçek olarak tamamlanmadığını, bu sebeple tasfiyenin ve şirketin ihyası için dava açma zarureti hasıl olduğunu, bu sebeplerle davanın kabulü ile davalı şirketin ihya edilerek ticaret sicilindeki terkin kaydının kaldırılmasını, yargılama gideri ve avukatlık ücretinin karşı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA;
Davalı … vekilinin cevap dilekçesini özetle; Davacı tarafça dava konusu … şirketinin ihyası talebini kabul ettiklerini, yargılama giderlerinden ve vekalet ücretinden müvekkilinin sorumlu tutulmamasını talep ettiklerini,zira huzurdaki davanın açılmasına müvekkilinin neden olmadığını, müvekkili ortaklar kurulu kararı gereğince ve yasaya uygun olarak şirketin tasfiye işlemlerini yürüttüğünü ve sonuçlandırdığın, şirketin tasfiye kararı aldığı ve yasal ilanların yapılması ile resmen tasfiye olduğu tarihte davacı kurumun alacağının varlığından ve miktarından (davacı kurumun alacağının varlığını ve miktarını kabul etmemekle birlikte) müvekkilinin bilgisi olmadığını, davacı kurum tarafından açılan alacak davasına konu alacağın doğum tarihi 2019 tarihli olup, tasfiye tarihinden (2018) sonraki tarih olduğunu, davacı kurumun alacağı tasfiye edilen şirketin kayıtlarında yer almadığını, davacı kurum tarafından ihyası talep edilen şirkete karşı açılan alacak davasına konu alacağın varlığından ve miktarından müvekkilinin ancak mahkemeniz davası ile haberdar olduğunu, işbu davadan önce müvekkiline yada tasfiye edilen şirkete yapılmış bir bildirimin olmadığını, bu nedenle mahkemece şirketin ihyasına karar verilecek ise yargılama giderlerinden müvekkilinin sorumlu tutulmamasını ve yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasını bu nedenlerle davayı kabul ettiklerini, mahkemece dava konusu şirketin ihyasına karar verilecek ise; davanın açılmasına müvekkilinin neden olmadığından ve davayı kabul ettiğinden müvekkilinin yargılama giderlerinden sorumlu tutulmamasına, yargılama giderlerinin davacı üzerinden bırakılmasına, şirketin Bakırköy …. İş Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyasında devam eden yargılama ile sınırlı olarak ihyasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Ticaret Sicil Müdürlüğüne usulüne uygun tebligat yapıladığı ancak davalı cevap dilekçesi sunmadığı görüldü.
DELİLLER ve GEREKÇE:
Dava, hukukî niteliği itibariyle;6102 sayılı TTK’nın 545 ve devamı maddeleri uyarınca açılmış şirketin ihyası ile ticaret siciline tescili davasıdır.
İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğünden gönderilen sicil kayıtları incelendiğinde; …. sicil nosunda kayıtlı Tasfiye Halinde … Arıtma Cihazları Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi’nin son tescilini 18/04/2018 tarihinde yaptırdığı, şirketin 16/08/2017 tarihinde tasfiyesine karar verildiğinin 11/09/2017 tarihinde tescil edildiği, tasfiyesinin sona erdiğinin ise 18/04/2018 tarihinde tescil edildiği ve sicil kaydının terkin edildiği,genel kurul kararı ile şirkete tasfiye memuru olarak davalı gerçek kişinin seçildiği görülmüştür.
İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü tarafından gönderilen sicil kayıtları incelendiğinde ihyası istenen şirketin terkin olmadan önce merkez adresinin … / …. olduğu, buna göre mahkememizin 6102 sayılı TTK’nun 547/1 maddesi anlamında kesin yetkili olduğu anlaşılmıştır.
Yapılan yargılama, toplanan deliller, incelenen mahkeme dosyası, ticaret sicil kayıtları birlikte değerlendirildiğinde ;TTK’nun 543’ncü maddesi uyarınca, tasfiye halinde bulunan şirketin tasfiyesinin kapanması ve terkin işlemlerinin yapılabilmesi için tüm borçlarının tasfiye edilmiş olması, TTK’nun 545’nci maddesine göre yapılan sicilden terkin işleminin hukuka uygun bir terkin işlemi sayılabilmesi için tasfiyenin de usulüne uygun olarak sona erdirilmiş olması gerekmektedir. Anonim şirketin tüzel kişiliği ticaret sicilinden silinmesiyle sona erer. Ancak tüzel kişiliğin sona ermesi için tasfiye işlemlerinin eksiksiz olarak yapılmış olması gerekmektedir. Tasfiye işlemleri gerektiği gibi tamamlanmamış ve tasfiyesi gereken hususlar eksik bırakılmış ise , tüzel kişilik ticaret sicilden silinmiş olsa bile anonim şirket tüzel kişiliğinin sona erdiği kabul edilemez. Bir tüzel kişiliğin son bulmasını ifade eden fesih ve tasfiye işlemi aynı zamanda bir hukuki işlemdir. Bu karar ve işlemin hataya dayanması halinde gerçek anlamda bir tasfiye işleminden söz edilemez. Hata veya kasta dayalı şeklen gerçekleşmiş bir tasfiyenin kaldırılmasını, gerek o işlemi gerçekleştirenler, gerekse bundan zarar görenler isteyebilirler, ayrıca tasfiye halinde bulunan bir şirketten alacaklı olan kişinin yapılan ilanlara rağmen alacağını yazdırmaması alacağın düşmesini gerektirmez.
Somut uyuşmazlıkta; davacının açtığı davada taraf teşkilinin sağlanması ve davanın yürütülüp sonuçlanması gerektiğinden davayı açmakta hukuki yararlarının bulunduğu, bu davada davalı olan Tasfiye Halinde … Arıtma Cihazları Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi’nin tüzel kişiliğinin tasfiyenin sonlandırılması nedeniyle sicilden terkin edildiği, davalarda taraf teşkilinin sağlanması ve yargılamanın yürütülebilmesi için şirketin ihya edilmesi gerektiğinden davanın kabulüne, şirketin tüzel kişiliğinin yeniden ihyasına, ek tasfiye işlemlerini yapması için 6102 Sayılı TTK.nun 547/2’nci maddesi uyarınca eski tasfiye memuru olan davalı ….’ın, şirketin tasfiye memuru olarak atanmasına, keyfiyetin karar kesinleştiğinde tescil ve ilanına,davalı tasfiye memuru her ne kadar davayı kabul etmiş ise de HMK’nın 308/2 nci maddesi uyarınca kabulün ancak tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebilecekleri davalarda hüküm doğurması,huzurdaki davanın tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebilecekleri davalardan olmaması nedeniyle kabulün hüküm doğurmadığından,davacı lehine tam vekalet ücreti verilmesi ve harcından tamamen alınmasına karar verilmesi gerektiği sonucuna varılarak aşağıdaki gibi hüküm fıkrası oluşturulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KABULÜNE, İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğünün …. sicil numarasında kayıtlı iken tasfiye nedeniyle sicilden terkin olan Tasfiye Halinde …. Arıtma Cihazları Sanayi ve Ticaret Şirketi’nin tüzel kişiliğinin Bakırköy …. İş Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyası ile sınırlı olmak üzere İHYASINA,
2-Ek tasfiye işlemlerini yapması için eski tasfiye memuru olan davalı ….’ın şirkete tasfiye memuru olarak ATANMASINA,
3-Keyfiyetin karar kesinleştiğinde TESCİL VE İLANINA, tescil ve ilan masraflarının ileride davalı tasfiye memurundan tahsil edilmek üzere şimdilik davacı tarafça KARŞILANMASINA,
4-Alınması gerekli ¨59,30 başvuru ve ¨59,30 karar ve ilam harcının davalı Songül Baş’dan alınarak hazineye İRAD KAYDINA,
5-Davalı İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün yasal hasım olması nedeniyle bu davalı aleyhine yargılama gideri ve vekalet ücreti hükmedilmesine YER OLMADIĞINA,,
6-Davacı kendisini bir vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ne göre hesap edilen ¨4.080,00 ücreti vekaletin davalı Songül Baş’dan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
7-Davacı tarafından yapılan 8 tebligat + posta ücreti ¨62,25 yargılama giderinin davalı …’dan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
8-Kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderlerinin davacı tarafça peşin olarak yatırılan ¨345,00 yargılama gider avansından mahsubu ile bakiye kısmın karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,
5235 sayılı Kanunun geçici 2’nci maddesine göre ,Bölge Adliye Mahkemeleri’nin kurulmasına ve 20 Temmuz 2016 tarihinde göreve başlamalarına dair kararların 07/11/2015 tarih ve 29525 sayılı Resmî Gazete’de ilan edildiği anlaşılmakla;6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 ilâ 360’ncı madde hükümleri uyarınca,mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf,başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere davacı vekili ve davalı tasfiye memuru vekilinin yüzlerine karşı, davalı sicil müdürlüğünün yokluğunda oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup,usulen anlatıldı. 21/01/2021. 21/01/2021

Başkan …
☪e-imzalıdır.☪
Üye …
☪e-imzalıdır.☪
Üye …
☪e-imzalıdır.☪
Katip ….
☪e-imzalıdır.☪

“İŞ BU EVRAK 5070 SAYILI ELEKTRONİK İMZA KANUNUNUN 5. MADDE UYARINCA GÜVENLİ ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP, 22. MADDE UYARINCA DA ISLAK İMZA İLE İMZALANMAYACAKTIR.