Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/850 E. 2022/1059 K. 26.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2022/598
KARAR NO : 2022/897

DAVA : Menfi Tespit (Ticari İlişkiden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 29/06/2022
KARAR TARİHİ : 21/09/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 16/10/2022

Mahkememizde görülmekte olan İflas (Doğrudan Alacaklı Tarafından Talep Edilen İflas (İİK 177)) davasının dosya üzerinden yapılan incelemesi sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacılar vekili Bakırköy Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine vermiş olduğu 22/02/2021 harçlandırma tarihli dava dilekçesinde ; Müvekkili ile davalı arasında imzlanan sözleşmeyle ….. isimli cafenin devredilmesi konusunda anlaştıklarını, bu devir için 2.250.000,00 TL tutarında anlaşıldığını, 1.035.000,00 TL’nin nakit olarak geri kalan tutarın ise 415.000,00 TL tutarındaki çek ve 2 adet 400.000,00 TL tutarıdndaki çekler ile ödenmesine hususunda anlaşıldığını, çeklerin karşı tarafa teslim edildiğini, devralınan kafede olması gereken hiçbir demirbaşın çalışmadığını, tüm aboneliklerde de sorun yaşandığını, mahkeme tarafından ivedi şekilde keşif günü verilerek bilirkişilerce rapor hazırlanmasını ve müvekkiline ayıplı teslim edilen kafe ve kafeye ait demirbaşların tüm teçhizatlarının durumunun tespit edilmesi gerektiğini, devir sözleşmesine ilişkin anlaşmanın bu yönüyle devamının mümkün olmadığından davalı tarafın sözleşmenin gerekliliğine uygun davranmadığını ve müvekkilini zarara uğrattığını, sözleşme içeriğine bakıldığında istenen amacın hemen işletmeye başlamak olduğunun görüldüğünü, sözleşmede ertesi gün işletmeye hazır halde teslim edileceğinin yazdığını ancak bahse konu işletmenin yıkık dökük ve kullanılamaz halde olduğunu, davacı tarafın müvekkiline taahhüt ettiği yazılı ve sözlü hiçbir edimi yerine getirmediğini, müvekkilinin eksikliklerin giderilmesini talep etmesine rağmen bu taleplerinin dikkate alınmadığını, müvekkilinin amacının bu işletmenin bir gelir getirmesi ve bu gelir ile çeklerin ödenmesi yönünde olduğunu, ancak işleyen ne kafe ne de çeklerin ödenmesi için gelen bir gelir olmadığını, bu haliyle bir gelir gelmediğinden çeklerin ödenmeyeceğini üzerine bir de cebri icra tehdidi altına gireceğini, bahse konu durumda açıkça hukuki ayıp söz konusu olduğunu, bu ayıbın mahkemece tespitinin gerektiğini, yargıtayın birçok kararında karşı edimin hiç ya da gereği gibi ifa edilmemiş olmasının senedi bedelsiz kılacağına dair değerlendirmeler yapıldığını, davaya konu çeklere ilişkin ödeme yasağı konulmasını ve bu hususta ilgili bankara müzekkere yazılmasını, mahkemece belirlenecek sebeplerle öncelikle teminatsız veya makul bir teminat karşılığında ihtiyati tedbir kararı verilmesini, davalı tarafından devir sözleşmesinde üstlenilen edimlerin yerine getirilmediğinden bahisle ayıplı olduğunun kabulüne, ayıp oranının belirlenmesi ile müvekkilinin borçlu olmadığının tespitine, davalarının kabulüne ve borçlu olmadıklarının tespitine, davaya konu çeklerin bedelsizliğine ve iptaline, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA;
Davalıya usulüne uygun tebligat çıkartıldığı ancak davalının cevap dilekçesi sunmadığı görüldü.
DELİLLER ve GEREKÇE :
Dava, bedelsizliğe dayalı menfi tespit istemine ilişkindir.
HMK’nın 114/1 nci maddesinde dava şartları tahdidi olarak sayıldıktan sonra anılan maddenin ikinci fıkrasında da “Diğer kanunlarda yer alan dava şartlarına ilişkin hükümler saklıdır.” hükmü ile diğer kanunlarda dava şartlarına ilişkin düzenlemelerinde dikkate alınması gerekliliğine vurgu yapılmıştır.
Sözü geçen Kanun’un 115 nci maddesi hükmü de “Mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. Taraflar da dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilirler.
(2) Mahkeme, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir. Ancak, dava şartı noksanlığının giderilmesi mümkün ise bunun tamamlanması için kesin süre verir. Bu süre içinde dava şartı noksanlığı giderilmemişse davayı dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddeder.” şeklinde olup buna göre Mahkeme’nin dava şartı noksanlığı hâlinde yapacağı işlemler düzenlenmiştir.
Tüm bu belirlemeler ışığında somut olay değerlendirildiğinde;davacılar vekili her ne kadar müvekkilinin borçlu olmadığının tespit edilmesine karar verilmesini talep etmiş ise de, ,davacı vekilinin Mahkeme’ce yapılan ihtarata rağmen gider avansını yatırmadığı anlaşıldığından, davanın gider avansına ilişkin dava şartı noksanlığı nedeniyle HMK’nun 114/1-g ve 115/2 maddeleri uyarınca usulden reddine karar verilmesi gerektiği sonucuna varılarak aşağıdaki gibi hüküm fıkrası oluşturulmuştur.
HÜKÜM/Yukarıda açıklandığı üzere:
1-Davacı vekilinin belirlenen kesin süre içerisinde gider avansını yatırmadığı anlaşıldığından davanın gider avansına ilişkin dava şartı noksanlığı nedeniyle HMK’nın 114/1-(g) ve 115/2.maddeleri uyarınca USULDEN REDDİNE,
2-80,70 TL başvuru harcının davacıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
3-Davacının yaptığı yargılama giderlerinin kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
5235 sayılı Kanunun geçici 2’nci maddesine göre ,Bölge Adliye Mahkemeleri’nin kurulmasına ve 20 Temmuz 2016 tarihinde göreve başlamalarına dair kararların 07/11/2015 tarih ve 29525 sayılı Resmî Gazete’de ilan edildiği anlaşılmakla;6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 ilâ 360’ncı madde hükümleri uyarınca,mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf,başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda oy birliği ile karar verildi.21/09/2022

Başkan ………
☪e-imzalıdır.☪
Üye ………
☪e-imzalıdır.☪
Üye ………
☪e-imzalıdır.☪
Katip …….
☪e-imzalıdır.☪

“İŞ BU EVRAK 5070 SAYILI ELEKTRONİK İMZA KANUNUNUN 5. MADDE UYARINCA GÜVENLİ ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP, 22. MADDE UYARINCA DA ISLAK İMZA İLE İMZALANMAYACAKTIR.”