Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/837 E. 2022/7 K. 12.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/837
KARAR NO : 2022/7

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 19/11/2020
KARAR TARİHİ : 12/01/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 14/01/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
TALEP: Davacı vekili dava dilekçesi ile Davalı ile müvekkili arasındaki ticari ilişkiden dolayı taraflar arasında bir cari hesap ilişkisi oluştuğunu, ancak bu ilişki dolayısıyla davalı tarafından ödenmesi gereken alacak ödenmediğini, müvekkili şirketin alacağının tahsili amacıyla Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün ….. Esas sayılı dosyası ile borçlu aleyhinde ilamsız icra takibi başlatıldığını, borçluya gönderilen ödeme emrinin tebliğinden sonra borçlu tarafından borca ve ferilerine itiraz edildiğini, davanın kabulü ile takibe yapılan itirazın iptali ile takibin devamına, davalı aleyhine %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesi ile iddia edildiği gibi müvekkiline tebliğ edilip de ödenmemiş bir fatura borcunun bulunmadığını, müvekkilinin satın alınan malların hepsinin bedelini ödediğini,
davaya ve icra takibine dayanak olan faturaların müvekkili şirketin sisteminde dahi kayıtlı olmadığını, düzenlenen faturalara konu bir alacak-borç ilişkisi hiç doğmadığını, haksız ve hukuka aykırı olarak ileri sürülen söz konusu faturalar sebebiyle müvekkilinin borçlu konumuna düşürüldüğünü, aslında var olmayan alacaklar talep edilerek, haksız kazanç elde edilmeye çalışıldığını, davanın reddi ile davacı tarafın, alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına mahkum edilmesini talep etmiştir.
DELİLER VE GEREKÇE: Taraflara usulüne uygun tebligat yapılmıştır.
Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün ….. Esas Sayılı dosyası dosyamız arasına alınmıştır.
Tarafların Ticari Sicil Kayıtları ile bağlı bulundukları Vergi Dairesinden BA/BS kayıtları istenilerek dosyamız arasına alınmuştır.
Dosyaya sunulan 28/04/2021 tarihli Bilirkişi …. tarafından düzenlenen raporda; dosyaya mübrez belge, bilgi, davacı taraf ticari defterleri ve takip dosyası ile sınırlı olarak yapılan tespit, inceleme ve değerlendirmeler neticesinde;a) Dava konusunun, davacının, davalı ile olan ticari ilişki dolayısıyla oluşan cari alacağının tahsili amacıyla yürüttüğü takibe yapılan itirazın iptali talebinden ibaret olduğu, b) Davacının 2019 ve 2020 yılları ticari defterlerinin lehine delil nitetiğini bulunduğu, c) Davacının ticari defterlerine göre; takip tarihi (04.08.2020) itibariyle davacının davalıdan 11.032,96 TL alacaklı olduğu, d) Davalının ticari defterleri ile ilgili olarak; Sayın Mahkemece belirlenen incelemeye katılmadığı ve yerinde inceleme talebi bulunmadığından ticari defter ve belgeleri Üzerinde inceleme yapılamadığı, ©) Takip konusu cari hesap alacağına konu davacının davalıya düzentemiş olduğu faturalar toplamının 11.006,77 TL olduğu, mezkur faturaların teslim alan kısmında “…” ve “….” isimlerinin bulunduğu, f) Davacının davalıya düzenlemiş olduğu faturaların öncesinde takip konusu olmayan ve ödemesi yapıları faturalardan bir kısmında “…” isimli şahsın: teslim aldığı ve bu faturaların davalı yanca ödemesinin yapılmış olduğu nazara alındığında “….” imzasına teslim edilen faturaların davalıya teslim edildiğine ilişkin teamül oluştuğu, bu itibarla davalının “, dosyaya mübrez BA/B5 formları incelendiğinde mezkur faturanın BA/BS kapsamındaki limitinin altında kaldığından BA formlarma girmediği, bu itibarla “….” tsimli kişiye imza ile teslim edilen 993,60 TL faturanın davalının kabullinde olup olmadığının gerek teamlil gerekse BA formlarıtle tespit edilemediğinden ispata muhtaç olduğu, h) Davacının takip tarihinden önce davalıya bir ödeme ihtarının bulunmadığından takip öncesi işlemiş faiz alacağının bulunmadığı, neticeten; takip tariht itibariyle davacının yönünde rapor tanzim edilmiştir.
Dava İtirazın iptali davası olup, müddeabihi takip konusu yapılmış ve borçlunun itiraz etmiş olduğu alacak olan normal bir eda davasıdır.
Mahkemenin davanın reddi ya da kabulü yönünde verdiği karar, maddi anlamda kesin hüküm teşkil edeceğinden davanın reddi halinde alacaklı, borçluya karşı aynı alacaktan dolayı yeni bir alacak davası açamayacağı gibi davanın kabulü halinde borçlu da alacaklıya karşı bir menfi tespit veya istirdat davası açamayacaktır. Bu nedenle mahkeme itirazın iptali davasında tarafların iddia ve savunmalarını genel hükümlere göre inceleyerek borcun varlığını ve miktarını araştırmak zorundadır.
Yasal dayanağını İcra ve İflas Kanunu’nun (İİK) 67.maddesinden alan itirazın iptali davası, alacaklının icra takibine karşı borçlunun yaptığı itirazın iptali ile İİK’nın 66. maddesine göre itiraz üzerine duran takibin devamını sağlamayı amaçlamaktadır. Takip hukukundan doğan bu davada tespit edilecek husus, borçlunun icra takibine yapmış olduğu itirazında haklı olup olmadığının belirlenmesidir.
Dosya tüm deliller ile birlikte değerlendirildiğinde; taraflar arasında davacı ile davalı arasında ticari ilişki kurulduğu, işbu ticari ilişki neticesinde davacının
davalıdan11.702,12TL alacaklı olduğunu iddia ettiği, alacağın tahsili için icra takibi
başlatıldığı, davalının takip konusu borca ve tüm ferilerine itirazı neticesinde iş bu
itirazın iptali davası açıldığı,
davalı taraf ise savunmalarında, davacıya borçlu olmadığı iddiasında bulunmuştur. Taraflar arasındaki uyuşmazlık konusunun, davacının davalıdan alacaklı olup olmadığı, alacaklı ise miktarı hususunda toplanmaktadır. Tarafların ticari defterlerine deli l olarak dayanmış olmaları nedeni ile ticari defter ve kayıtlarında inceleme yapılması amacı ile inceleme günü verilmiş, bilirkişinin 28.04.2021 tarihli raporundan dava konusu cari hesap ilişkisi nedeni ile düzenlenen faturalardan …” imzasına haiz faturalardaki ürünleri teslim almış olduğunun kabulünün gerekeceği, Takip konusu faturalardan “….” isimli kişiye imza ile teslim edilen 993,60 TL faturanın davalı yanca testim alındığına ilişkin veri olmadığından bahisle davacının davalıdan 10.039,36 TL alacaklı olduğu yönünde tespitte bulunmuş olup bilirkişi raporu da dikkate alındığından öncelikle davacının tek taraflı olarak düzenlediği fatura ürünlerin teslim edildiğinin kabulünü gerektirmeyeceğinden davacının öncelikle faturaya konu ürünlerin teslim edildiğini ispat yükü altında olup 993,60 TL faturanın teslim alan ….’in davalı şirket çalışanı olmadığı SGK kayıtlarından anlaşılmakta olup, davacının dava dilekçesinde yemin deliline dayanmamış olduğu anlaşılmakla bu fatura yönünden davanın ispat edilememiş olması nedeni ile reddine,diğer faturalar bakımından ise davacının alacaklı olduğunu ticari defterleri ile ispata etmiş olup açılan davanın kısmen kabulüne, davalının Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün ….. Esas Sayılı takip dosyasında yapmış oldukları itirazın 10.039,36-TL asıl alacak yönünden iptaline, icra tazminat talebinin %20 si oranında kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
AÇILAN DAVANIN KISMEN KABULÜNE,
1-Davalının Bakırköy ….. İcra Müdürlüğü’nün ….. Esas Sayılı takip dosyasında yapmış oldukları itirazın 10.039,36-TL asıl alacak yönünden İPTALİNE, takip tarihinden itibaren asıl alacağa davacının talebi aşılmamak üzere 3095 sayılı Kanunun 2/2.maddesi uyarıca değişen oranlarda avans faizi uygulanmak suretiyle TAKİBİN DEVAMINA,
2-Fazlaya İlişkin Talebin Reddine,
3-Alacağın likit olması nedeni ile alacağın %20 si olan 2.007,87-TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
4-Alınması gerekli 685,78 TL harçtan peşin alınan 141,34 TL peşin harcın mahsubu ile 544,44 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
5-Davacı tarafından yatırılan 54,40- TL başvuru harcı, 141,34-TL peşin nispi harç, 7,80-TL vekalet harcı olmak üzere toplam 203,54- TL harcın davalıdan tahsil edilerek davacıya ödenmesine,
6-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden kabul edilen miktar üzerinden AAÜT gereğince 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
7-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden red edilen miktar üzerinden AAÜT gereğince 993,60- TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
8-Davacı tarafından yatırılan 84 TL tebligat müzekkere gideri, 800 TL bilirkişi ücreti toplamı 884 TL’nin kabul ve red oranı göz önüne alındığında 751,40 TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, bakiye 132,60-TL’nin davacı üzerinde bırakılmasına,
9-6235 sayılı Hukuk uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-11-13 maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin (yargılama gideri olarak) kabul-red oranına göre 1.122-TL’nin davalıdan, 198-TL’sinin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
10-Taraflarca yatırılıp harcanmayan masrafın karar kesinleştiğinde iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı HMK 394/5 ve 341/1 maddesi gereğince tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 12/01/2022

Katip …
E-imza

Hakim ….
E-imza

“iş Bu Evrak 5070 Sayılı Elektronik İmza Kanununun 5. Madde Uyarınca Güvenli Elektronik İmza İle İmzalanmış Olup, 22. Madde Uyarınca Da Islak İmza İle İmzalanmayacaktır.”