Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/835 E. 2020/775 K. 20.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/835
KARAR NO : 2020/775

DAVA : Alacak (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 19/11/2020
KARAR TARİHİ : 20/11/2020
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 01/12/2020

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) avasının dosya üzerinde yapılan incelemesi sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacı vekili tarafından Bakırköy Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesi’ne verilen 19/11/2020 harçlandırma tarihli dava dilekçesinde özetle; Davalı/Borçlu şirket Bakırköy …… asliye Ticaret Mahkemesi …… Esas ….. Karar sayılı dosyasından 28/02/2019 tarihli dava dilekçesi ile ……. Projesinin Tasdikini talep ettiklerini, müvekkili bankanın alacaklı konumunda olması itibariyle davalı/borçlu şirketin müvekkili bankaya söz konusu borçların ödenmesi veya yapılandırılması hususunda herhangi bir başvuruda bulunmaksızın kötüniyetli olarak konkordato talebin bulunması öncelikle mevzuatla belirlenen konkordato hükümlerine aykırılık oluşturduğunu, müvekkili bankanın zaten söz konusu alcaklarını davalı/borçlu şirketten tahsil edememiş olması nedeniyle önemli bir mağduriyeti bulunurken davalı/borçlu şirketin dava yolu ile kötüniyetli ve haksız olarak konkordato talebinde bulunması müvekkili banka açısından telafisi olmayan zararlara neden olduğunu, müvekkili banka tarafından ilgili konkordato dosyasına sunulmuş olan müdahale dilekçesi ile konkordato talebinin kötüniyetli olduğunu, konkordato hükümleri ile borçların yapılandırılması amacı taşıyan bu davanın davalı/borçlu şirket tarafından bu amaç ile konkordato talebinde bulunulmadığı müvekkili banka dahil bir kısım müdahiller tarafından da beyan edildiğini, davalı/borçlu şirketin konkordato süreci boyunca mali incelemelerin ve denetimlerin yapılması için görevlendirilen Konkordato Komiserliği tarafından 18/09/2019 tarihli ilanı ile davalı/borçlu şirketten alacaklı bulunan alacaklıların alacaklarına esas olan hesap dökümü, sözleşme ve diğer delil niteliğinde evrak ve kayıtlarıla birlikte alacak miktarlarının beyan edilmesi konusunda Basın İlan Kurumunda ilgili ilan yapıldığını, müvekkili banka alacağını oluşturan Esnek Hesap ve Ticari Kredi Kartı Borcu kapsamında davalı/borçlu şirketten Toplam ¨ 29.093.71 müvekkili bankanın davalı/borçlu şirketten alacağı bulunduğu alacağa esas oluşturan ilgili evrak ve kayıtlarla beraber alacak bildirim beyanı ile Konkordato Komiserliğine sunulduğunu, davacının borçlunun Konkordato Komiserliğine yapmış olduğu alacak bildirim dilekçelerine itirazında müvekkili bankaya olan borçlarının ¨ 23.043,96 olduğunu geri kalan miktarı kabul etmediğini beyan ettiklerini, bu sebeple Konkordato Komiserliğine sunmuş oldukları alacak bildirim dilekçesindeki miktar ile davacı/borçlu tarafından reddedilen miktar arasında ¨ 6.456,91 fark bulunmakla birlikte söz konusu tutarın ”çekişmeli alacak” kapsamında değerlendirildiği belirtildiğini, konkordato projesinin tasdikine karar veren Bakırköy ….. Asliye Ticaret Mahkemesi …… Esas ….. Karar sayılı dosyasından verilen 25/06/2020 tarihli Ara Karar ile çekişmeli alacak kapsamında olan müvekkili banka alacağı hakkında ”alacaklı …… Bankası A.ş.’nin konkordato nisabında alacağının ……. Tek. San. Ve Tic. Ltd. Şti. Yönünden ¨22.636,80 hesaba katılmasına,” dair karar kesin olarak verildiğini, davalı/borçlu şirketin müvekkili banka alacağının Konkordato nisabına eksik kaydedilmiş olması nedeniyle ” çekişmeli alacak ” olarak nitelendirildiğini, işbu dava ile tasdik kararına esas alınan Konkordato Komiserliği raporunda belirtili müvekkili banka alacağının dikkate alınarak nisaba dahil edilmesi gerek konkordato hükümlerine gerekse de diğer yasal mevzuatlar ile sağlanan adalet kavramına uygun düşmediğini, bu nedenlerle Bakırköy ……. asliye Ticaret Mahkemesi …… Esas ….. Karar sayılı dosyasından verilen Konkordato Projesinin Tasdik kararına ilişkin olarak müvekkili banka alacağının ” Çekişmeli Alacak ” kapsamında olması itibariyle müvekkili banka alacağının ¨ 29.093.71 olarak nisaba katılması taleplerinin İcra İflas Kanunun 308/b maddesi gereğince kabulüne, eksik olarak konkordato nisabına katılmamış olan ¨ 6.456,91 alacağın davalıdan tahsiline ; işbu bedel için davalı tarafından İİK 308/B hükmü gereğince konkordato projesi uyarınca çekişmeli alacaklarına isabet eden payın, ihtiyati tedbir taleplerinin kabulü ile kararın kesinleşmesine kadar davalı tarafından, mahkemece belirlenen bir bankaya yatırılmasına ; yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DELİLLER ve GEREKÇE :
Dava,İİK’nın 308/b maddesi uyarınca konkordato yargılaması sırasında çekişmeli hâle gelen alacağın tahsili istemine ilişkindir.
HMK’nın 114/1 nci maddesinde dava şartları tahdidi olarak sayıldıktan sonra anılan maddenin ikinci fıkrasında da “Diğer kanunlarda yer alan dava şartlarına ilişkin hükümler saklıdır.” hükmü ile diğer kanunlarda dava şartlarına ilişkin düzenlemelerinde dikkate alınması gerekliliğine vurgu yapılmıştır.
Sözü geçen Kanun’un 115 nci maddesi hükmü de “Mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. Taraflar da dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilirler.
(2) Mahkeme, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir. Ancak, dava şartı noksanlığının giderilmesi mümkün ise bunun tamamlanması için kesin süre verir. Bu süre içinde dava şartı noksanlığı giderilmemişse davayı dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddeder.” şeklinde olup buna göre Mahkeme’nin dava şartı noksanlığı hâlinde yapacağı işlemler düzenlenmiştir.
7155 sayılı Kanun’un 20 nci maddesi ile 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’na eklene 5/A maddesinde ise “Bu Kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır.” hükmü uyarınca Asliye Ticaret Mahkemelerinde görülecek olan bazı davalarda,dava açılmadan önce arabulucuya başvurulması dava şartı hâline getirilmiştir.
Yine 7155 sayılı Yasa ile değişik 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A maddesi hukmü ise “Davacı, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorundadır. Bu zorunluluğa uyulmaması hâlinde mahkemece davacıya, son tutanağın bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddedileceği ihtarını içeren davetiye gönderilir. İhtarın gereği yerine getirilmez ise dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkarılmaksızın davanın usulden reddine karar verilir.
Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması hâlinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir.” şeklinde olup madde ile arabulucuya başvuruyu dava şartı olarak kabul edilen davalarda, arabulucuya başvurmadan dava açılması hâlinde yapılacak işlem düzenlenmiştir.
İİK’nın 308/b maddesinin birinci fıkrası “Alacakları itiraza uğramış alacaklılar,tasdik kararının ilanı tarihinden itibaren bir ay içinde dava açabilirler” şeklinde olup buna göre madde çekişmeli alacaklar hakkında açılacak davayı düzenlemektedir.
Konkordatonun tasdikine karar veren mahkeme,borçlu tarafından kabul edilmeyen ve bu şekilde çekişmeli alacak olarak kabul edilen alacaklıların haklı olup olmadığı konusunda karar veremez.Mahkeme,alacağın varlığını ve miktarını yaklaşık ispat derecesi ile tespit ederek,esasa etkili olmayan bir karar tesis ederek alacaklının konkordato nisabına ne şekilde dahil olacağına karar verecektir.Alacaklı,çekişmeli alacağın esasına ilişkin maddi anlamda kesin hüküm gücünü haiz kararın verilmesi amacıyla tasdikten önce veya tasdik kararının ilanı tarihini takip eden bir aylık süre içerisinde alacağın niteliğine göre görevli ve yetkili mahkemede dava açabilecektir.
Yukarıda da belirtildiği gibi alacağın esasına ilişkin İİK’nın 308b maddesi uyarınca açılan dava genel hükümlere göre görevli ve yetkili mahkemede görülüp sonuçlandırılacaktır.
Tüm bu belirlemeler ışığında somut olay değerlendirildiğinde;davacı vekili, itiraza uğrayan alacağının maddi anlamda kesin hüküm gücünü haiz karar almak amacıyla huzurdaki davayı açmış ise de,davanın,genel hükümler çerçevesinde görülmesi gereken alacak davası olması,dava konusunun, bir miktar paranın ödenmesine ilişkin olduğu ve davacı vekilinin dava açmadan önce arabulucuya başvurduğuna ilişkin herhangi bir belge sunmadığı gibi böyle bir iddiasının da bulunmadığı anlaşıldığından davanın 7155 Sayılı yasa ile değişik 6102 Sayılı TTK’nun 5/A ve aynı sayılı yasa ile değişik 6325 Sayılı Kanunun 18/A maddesinin birinci fıkrası uyarınca arabulucuğa başvurulmasına ilişkin dava şartı noksanlığı nedeniyle usulden reddine karar verilmesi gerektiği sonucuna varılarak aşağıdaki gibi hüküm fıkrası oluşturulmuştur.
HÜKÜM/Yukarıda açıklandığı üzere:
1-7155 Sayılı Kanun ile 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanuna eklenen 5/A maddesi uyarınca, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat taleplerine ilişkin ticari davalarda dava açılmadan önce arabuluculuğa başvurulmuş olması dava şartı olarak hüküm altına alınmış olup davacının arabulucuğa başvurduğuna dair herhangi bir belge sunmadığı gibi bu yönde de bir iddiası bulunmadığından davanın 7155 Sayılı yasa ile değişik 6102 Sayılı TTK’nun 5/A ve aynı sayılı yasa ile değişik 6325 Sayılı Kanunun 18/A maddesinin birinci fıkrası uyarınca arabulucuğa başvurulmasına ilişkin dava şartı noksanlığı nedeniyle davanın USULDEN REDDİNE,
2-Alınması gerekli ¨54,40 karar ve ilam harcının peşin alınan ¨110,27 harçtan mahsubu ile fazla alınan ¨55,87 harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya İADESİNE,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderlerinin davacı tarafça peşin olarak yatırılan ¨250,00 yargılama gider avansından mahsubu ile bakiye kısmın karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,
5235 sayılı Kanunun geçici 2’nci maddesine göre ,Bölge Adliye Mahkemeleri’nin kurulmasına ve 20 Temmuz 2016 tarihinde göreve başlamalarına dair kararların 07/11/2015 tarih ve 29525 sayılı Resmî Gazete’de ilan edildiği anlaşılmakla;6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 ilâ 360’ncı madde hükümleri uyarınca,mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda karar verildi. 23/11/2020

Katip ……

Hakim ……
☪e-imzalıdır.☪

“İŞ BU EVRAK 5070 SAYILI ELEKTRONİK İMZA KANUNUNUN 5. MADDE UYARINCA GÜVENLİ ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP, 22. MADDE UYARINCA DA ISLAK İMZA İLE İMZALANMAYACAKTIR.