Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/826 E. 2022/641 K. 08.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/826
KARAR NO : 2022/641

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 16/11/2020
KARAR TARİHİ : 08/06/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 14/06/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
TALEP: Davacı vekili dava dilekçesi ile müvekkili tarafından davalı/borçlu aleyhine, 30.07.2019 düzenleme tarihli, 30.07.2019 faiz başlangıç tarihli. … no.lu 12.721,01 TL tutarındaki fatura için İstanbul … icra Müdürlüğü’nün … Esas Sayılı dosyası ile borçlu … San. ve Tic. Ltd. Şti. aleyhine ilamsız icra takibi başlattığını, ancak Davala’nın yetki itirazıyla dosya Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’ne … Esas sayılı dosya numarasıyla gönderildiğini, müvekkili şirket ile davalı arasında ticari ilişkiden kaynaklı bir borç ilişkisi mevcut olduğunu, işbu hususun fatura ile belgelendirilmiş olmasına rağmen, borçlu … San. ve Tic. Ltd. Şti. haksız ve hukuki dayanaksız olarak 15.09.2020 tarihli itiraz dilekçesinde icra takibine, yetkiye, borca, faize ve tüm ferilere itirazda bulunduğunu ve kötü niyetli olarak takibin durdurulmasına sebebiyet verdiğini, davanın kabulü ile haksız olarak yapılan itirazın iptal edilmesi ve davalı borçlu aleyhine kötü niyetli olarak yaptığı itiraz sebebiyle %20 den az olmamak üzere tazminata karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesi ile icra takibinde de faturaya dayalı olarak alacak talep edildiğini, bu aşamadan sonra incelenecek ve araştırılacak olan davacının 10/07/2019 Tarihli 30/07/2019 faiz başlangıç tarihi … numaralı 12.721,01 TL bedelli faturadan kaynaklı bir alacağı olup olmadığı, fatura konusu malları davalıya teslim edip etmeme tespiti noktası olduğunu, faturanın ise tek başına borçlandırıcı bir evrak olmadığını, faturanın her zaman düzenlenebilir evrak olduğunu, dava konusu edilen fatura veya faturada belirtilen malların davacıya teslim edilmediğini, faturanın müvekkili ticari defter ve kayıtlarında bulunmadığını, bu sebeple de dava konusu edilen faturadan kaynaklı olarak müvekkilinin davacıya herhangi bir borcu olmadığını, müvekkiline fatura konusu malların, faturanın teslim edilmediğini, davanın reddi ile davacı aleyhine %20 ‘sinden az olmamak kaydı ile kötü niyet tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLER VE GEREKÇE: Taraflara usulüne uygun tebligat yapılmıştır.
Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’ne … Esas Sayılı dosyası ile İstanbul Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğü müzekkere cevabı dosyamız arasına alınmıştır.
Dosyada mevcut 12/10/2021 tarihli Bilirkişi …. tarafından sunulan raporda taraflar tarafından ibraz edilen 2019-2020 yılı ticari defterlerinin usulüne uygun bir şekilde açılış kapanış tasdiklerinin yaptırıldığı, ticari defter kayıtlarının birbirini teyit eder şekilde tutulduğu taraflar arasında 2018-2019 yıllarında, Davacı tarafından davalıyla mal satışı şeklinde ticari ilişki kurulduğu işbu ticari ilişki neticesinde davacının 12.721,01 TL esas alacağı + 1.035,11 TL işlemiş faizi olmak üzere toplam 13.756,12 TL bedelli icra takibi başlattığı, davalının itirazı ile huzurdaki davanın ikame edildiği, tarafların Ticari defter ve kayıtlarının Vergi Usul Kanunu hükümlerine uygun tutulduğu ve lehine delil tespitine haiz olduğu, Davacı ticari defterlerinde, icra takip tarihinde davacı … Hırdavat San.ve Tic.Ltd.Şti ’nin, davalı … Kırtasiye Pazarlama Tic.Ltd.Şti’nden 13.756,12 TL Alacaklı olduğu, Davalı ticari defterlerinde, icra takip tarihinde davalının davacıya borçlu gözükmediği, taraflar arasında 12.721,01 TL ihtilaf bulunduğu, rapor içeriğinde gerekçeleri ile izah edildiği üzere (syf.6-8) 12.721,01 TL ihtilafın Davacı alacağı olarak kabul edilemeyeceği, Davacının 2019 yılı Satış Faturalarını BS formları ile süresinde ve tam olarak beyan ettiği görüldüğü, davalının ise BA formunda davaya konu faturaya yer vermediği, Davacı tarafından her ne kadar icra takibinde takip öncesi 1.035,11 TL işlenmiş faiz talep edilmiş olsa dahi, Dosya münderecatında davacının takip tarihinden önce davalıyı temerrüde düşürdüğüne ilişkin herhangi bir ispat vasıtası görülmemekle, davacının takip öncesi işlemiş faiz talep edemeyeceğinin mahkemenin takdirlerinde olduğu, Davacı alacağının kabulü halinde, icra takibinde işlenmiş faiz talebinin bulunduğu, icra takip tarihinden sonra talep edilen %9 faiz oranının, 3095 Say. Kanunla tacirler arasında uygulanan faiz oranı olduğu ve dolayısıyla uygun olduğu tespit edilmiştir.
Dosyada mevcut 15/03/2022 tarihli düzenlenen ek raporda söz konusu teslim fişlerinin içeriğindeki ürünler 30.07.2019/… tarih ve sayılı fatura içeriği ürünler ile benzeşmektedir ancak birebir aynı miktar ve fiyatlara sahip değildir. İbraz edilen Teslim Fişleri, davacı tarafından düzenlenen fatura öncesi farklı tarihlerde yapılan teslimatları içermekle birlikte teslim alan bölümleri her ne kadar imzalı olsa dahi yalnız 03.04.2019 tarih … sayılı teslim fişi üzerinden teslim alanın Teslim Alan /… olduğu gözükmektedir. Diğer teslim fişlerinde Teslim Alan kısımlarında yalnız imza olup ad-soyad bilgisi bulunmamaktadır. Dolayısı ile teslim alan bilgisi anlaşılamamaktadır. Davalıya ait SGK Kayıtları dosya da yer almadığı için Davalı Şirkette …. adında bir çalışanın olup olmadığının tespiti de yapılamamıştır. Davacının düzenlediği Sevk İrsaliyesi incelendiğinde; …. Sayılı 30.07.2019 tarihinde düzenlenen Sevk İrsaliyesine konu malların imza karşılığı teslim edilmediği görülmüştür. Davacının 2019 yılı Satış Faturalarını BS formları ile süresinde ve tam olarak beyan ettiği Davalının ise BA formu beyanına söz konusu 30.07.2019/… Tarih ve Sayılı faturayı dahil etmediği, diğer taraftan söz konusu faturanın Davalıya teslim edildiğine dari bir ispat vesikası da ibraz edilmemiştir. Davacı tarafından her ne kadar icra takibinde takip öncesi 1.035,11 TL işlenmiş faiz talep edilmiş olsa dahi, Dosya münderecatında davacının takip tarihinden önce davalıyı temerrüde düşürdüğüne ilişkin herhangi bir ispat vasıtası görülmemekle, davacının takip öncesi işlemiş faiz talep edemeyeceğinin sayın mahkemenizin takdirlerinde olduğu, Davacı alacağının kabulü halinde, icra takibinde işlenmiş faiz talebinin bulunduğu, icra takip tarihinden sonra talep edilen %9 faiz oranının, 3095 Say. Kanunla tacirler arasında uygulanan faiz oranı olduğunun tespit edildiği anlaşılmıştır.
Dava İtirazın iptali davası olup, müddeabihi takip konusu yapılmış ve borçlunun itiraz etmiş olduğu alacak olan normal bir eda davasıdır.
Mahkemenin davanın reddi ya da kabulü yönünde verdiği karar, maddi anlamda kesin hüküm teşkil edeceğinden davanın reddi halinde alacaklı, borçluya karşı aynı alacaktan dolayı yeni bir alacak davası açamayacağı gibi davanın kabulü halinde borçlu da alacaklıya karşı bir menfi tespit veya istirdat davası açamayacaktır. Bu nedenle mahkeme itirazın iptali davasında tarafların iddia ve savunmalarını genel hükümlere göre inceleyerek borcun varlığını ve miktarını araştırmak zorundadır.
Yasal dayanağını İcra ve İflas Kanunu’nun (İİK) 67.maddesinden alan itirazın iptali davası, alacaklının icra takibine karşı borçlunun yaptığı itirazın iptali ile İİK’nın 66. maddesine göre itiraz üzerine duran takibin devamını sağlamayı amaçlamaktadır. Takip hukukundan doğan bu davada tespit edilecek husus, borçlunun icra takibine yapmış olduğu itirazında haklı olup olmadığının belirlenmesidir.
Dosya tüm deliller ile birlikte değerlendirildiğinde; taraflar arasındaki uyuşmazlık konusu davacının takip ve dava tarihi itibariyle takip konusu fatura neden ile davalıdan alacaklı olup olmadığı,(alacağın var olup olmadığı), tahsili gereken alacak miktarının ne olduğu, davacının bu alacağı talep edip edemeyeceği, borcun ödenip ödenmediği, borçlunun temerrüte düşüp düşmediği temerrüt tarihinin , uygulanması gereken faiz tür ve oranının, buna göre tahakkuk eden faiz miktarının ve toplam alacağın ne olduğu, icra-inkar tazminatı koşullarının oluşup oluşmadığı noktasında toplanmakta olup bu kapsamda yapılan bilirkişi incelemesi sonucunda düzenlenen raporda davacının dosya mündericatında yer alan icra takibine dayanak, davalıya tanzim ettiği 30.07.2019/… Tarih ve Sayılı faturanın kağıt ortamında ve Vergi Usul Kanunu 230- 231.md.leri çerçevesinde usulüne uygun düzenlendiği, Ancak fatura muhteviyatının ve faturanın teslimi hususunda; davacı tarafından ibraz edilen …. Tarih ve fatura üzerinde tesli liğine dair imza ve/ veya tesis vesikası belge bulunmadığı, davacının düzenlediği Sevk İrsaliyesi incelendiğinde; …. Sayılı 30.07.2019 tarihinde düzenlenen Sevk İrsaliyesine konu malların imza karşılığı teslim edilmediği, davacının 2019 yılı Satış Faturalarını BS formları ile süresinde ve tam olarak beyan ettiği davalının ise BA formu beyanına söz konusu 30.07.2019/… Tarih ve Sayılı faturayı dahil etmediği tespit edilmiş olup davacının alacak iddiasını ispat yükü altında olduğu ancak ticari defter incelemesinde davacının alacaklı olmadığı aksine borçlu olduğunun ticari kayıt ve belgelerden anlaşıldığı, davacının alacağına dair bunun dışında herhangi bir belge sunmadığı bu nedenle davacının dava dilekçesinde yemin deliline dayanmış olduğundan yemin delili hatırlatılmasına rağmen bu delile başvurmadığı, dava dışı 3. Kişinin yemin ettirilmesi mümkün olmadığından davacının takibe konu fatura karşılığında hizmet verdiğini ispat edemediğinden ispatlanamayan davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
AÇILAN DAVANIN REDDİNE,
1-Davalının kötü niyet tazminatı talebinin şartlar oluşmadığından reddine,
2-Harçlar Kanunu gereğince hesaplanan 80,70 TL karar ve ilam harcının peşin alınan 234,93 TL harçtan mahsubu ile Hazine’ye irat kaydına, bakiye 154,23 TL harcın karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davalılara verilmesine,
5-Davalı tarafından sarf olunmuş yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar tesisine yer olmadığına,
6-Sarf edilmeyen gider avanslarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,

Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı HMK 394/5 ve 341/1 maddesi gereğince tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 08/06/2022

Katip …
E-imza

Hakim …
E-imza

“iş Bu Evrak 5070 Sayılı Elektronik İmza Kanununun 5. Madde Uyarınca Güvenli Elektronik İmza İle İmzalanmış Olup, 22. Madde Uyarınca Da Islak İmza İle İmzalanmayacaktır.”