Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/822 E. 2022/195 K. 23.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/822
KARAR NO : 2022/195

DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 15/11/2020
KARAR TARİHİ : 23/02/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 01/03/2022
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
TALEP: Davacı vekili dava dilekçesi ile müvekkilinin 11.01.2020 tarihinde motorlu taşıtı ile ağır yaralanmalı bir trafik kazası geçirdiğini, ameliyat sonrasında ailesinin nezaretiyle 30.01.2020 tarihinde Antalya/Alanya’ya gittiğini, müvekkilinin evde yaşamına devam ederken, babasına 18.03.2020 tarihinde dava konusu icra dosyasına dair ödeme emrinin tebliğ edildiğini, ödeme emrinde borcun kaynağı olarak, 10.02.2020 tanzim tarihli senet ibaresi görülünce şüphelenildiğini, 10.02.2020 tarihinde müvekkilinin hareket etme kabiliyeti olmadan ailesinin refakatinde gözlem altında oluşundan ötürü dava konusu senet ile herhangi bir ilişkisinin olmadığını, senedin üzerindeki müvekkiline ait olduğu iddia edilen imzanın ait olmadığını, takip dayanağına ilişkin senedin müvekkiline ait olmamasına istinaden kambiyo vasfını taşımadığını, dolayısıyla dava konusu kambiyo senetlerine mahsus icra takibinin iptaline,

Bakırköy …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında, bu konuda bir karar verilinceye kadar icra takibinin durdurulmasına, haksız ve kötüniyetli olarak yapılan icra takibinde, alacaklı-davalının alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesi ile Davacı borçluya ödeme emrinin 18.03.2020 tarihinde tebliğ olmasına rağmen yasal süresi içinde imzaya itiraz etme imkanı varken bu yasal hakkını kullanmamış olmasından dolayı işbu davayı açmakta hukuki yararı bulunmadığını, davacının imza itirazına gelmeden önce takip konusu yapılan senet olmasından senetle ispat zorunluluğu bulunduğunu, davacının imzaya itirazının tamamen haksız ve hukuki dayanaktan yoksu olduğunu, Bakırköy …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasından takip konusu bononun getirtilmesi halinde imzanın davacı/borçluya ait olduğunun görüleceğini, haksız ve kötüniyetli olarak ikame edilen davanın reddine, işbu davanın haksız ve mesnetsiz olarak ikame edilmiş olunması sebebi ile davacı/borçlu aleyhine takip çıkışı bedel üzeriden %20 icra inkar tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLER VE GEREKÇE: Taraflara usulüne uygun tebligat yapılmıştır.
Bakırköy … İcra Müdürlüğünün … Esas Sayılı dosyası ile
Alanya Belediyesi, Alanya Vergi Dairesi Müdürlüğü, Alanya İlçe Nüfus Müdürlüğü, … Bankası, Alanya Seçim Kurulu müzekkere cevapları dosyamız arasına alınmıştır.
Adli Tıp Kurumunca hazırlanan 23/12/2021 tarihli raporda inceleme konusu belgede … adına atılı basit tersimli imzalar ile …’ın mukayese imzaları arasında; tersim biçimi, işleklik derecesi, alışkanlıklar, istif, eğim, doğrultu, seyir, hız ve baskı derecesi bakımından uygunluk ve benzerlikler saptandığından söz konusu imzaların kuvvetle muhtemel …’ın eli ürünü olduğunun tespit edildiği anlaşılmıştır.
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (TMK) 6. maddesi: “Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür. ”
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK)’nun “İspat yükü” başlığını taşıyan 190. maddesi:“(1) İspat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir. (2) Kanuni bir karineye dayanan taraf, sadece karinenin temelini oluşturan vakıaya ilişkin ispat yükü altındadır. Kanunda öngörülen istisnalar dışında, karşı taraf, kanuni karinenin aksini ispat edebilir.”hükmünü içermektedir.
Senetle ispat kuralı 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’ nda (HMK) 200. maddede yer almıştır.
2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 72. maddesine göre borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığının tespiti için menfi tespit davası açabilir.
İspat yükünün belirlenebilmesi için önce ilgili maddi hukuk kuralındaki koşul vakıaların doğru bir şekilde tespit edilmiş olması ve buna uygun somut vakıaların ortaya konulmuş olması gerekir. Her bir vakıa bakımından lehine hak çıkarma çerçevesinde ispat yükü kuralları belirlenir. Ancak kanunda özel olarak ispat yükünün belirlendiği hâllerde, genel kurala göre değil, kanunda belirtilen şekilde ispat yükü belirlenecektir.
Kambiyo senedindeki imzanın davacı borçluya ait olduğu yönündeki ispat yükü, senedi elinde bulundurup icra takibine girişen ve senette yer alan imzanın borçluya ait olduğunu iddia eden davalı alacaklıya düşmektedir.
“…Dava, takibe konu bonodaki imzanın sahteliği iddiasına dayalı menfi tespit istemine ilişkindir. Yargılama sırasında alınan Adli Tıp Kurumu raporunda, davacıya atfen atılı imzaların teşhise götürecek önemli materyal ve yazı unsuru içermeyen, karalama tarzında çizgilerden ibaret basit tersimli imzalar olması nediniyle davacının ile ürünü olup olmadığının tespit edilemediği belirtilmiş ve anılan rapor üzerine ispat külfetinin davacıda olduğu ve iddiasını ispat edemediği gerekçesiyle dava reddedilmiştir. Kambiyo senedindeki imzaya itiraz halinde senetteki imzanın borçluya ati olduğunu ispat yükü, senedi elinde bulunduran alacaklıya aittir. Hal böyleyken mahkemece ispat yükünün tayininde yanılgıya düşülerek yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir…” T.C. YARGITAY …. Hukuk Dairesi, … Esas, … Karar.
“…Davacı, bonodaki imzanın sahde olduğu iddiasına dayalı olarak menfi tespit davası açmıştır. Mahkemece, dava konusu 2.884 USD bedelli ve 31/12/1999 vadeli senet üzerinde Ankara … İcra Hukuk Mahkemesinde yaptırılan imza incelemesi yeterli görülerek davanın kabulüne karar verilmiştir. İcra Hukuk Mahkemeleri dar yetkili mahkemeler olup bu mahkemece verilen kararlar maddi hukuk anlamında kesin hüküm teşkil etmediklerinden genel mahkemelerde kesin delil olarak kabul edilemez. Kambiyo senedindeki imzanın borçluya ait olduğunu ispat yükü alacaklı davalıdadır. Mahkemece alacaklıya senet aslını ibraz için süre verilip imza incelemesi yaptırılması ve ayrıca İcra Hukuk Mahkemesi dosyasında yaptırılan bilirkişi incelemesi için senet aslı sunulmuş ise bu husus İcra Mahkemesinden sorulup senet aslının nerede olduğunun araştırılması gerekirken eksik inceleme ile ispat yükünde yanılgıya düşülerek yazılı şekilde karar verilmesi doğru bulunmamıştır…” T.C. YARGITAY …. Hukuk Dairesi, … Esas, … Karar.
“…Dava konusu senette davacı keşideci, davalı ise lehdar durumunda olup arada başka bir ciranta bulunmadığına göre davalının keşideci imzasının davacıya ait olmadığını bilebilecek durumda olduğunun ve bu nedenle takibinde kötüniyetli sayılacağının kabulü gerekir. O halde mahkemece İİK 72/5 maddesi uyarınca davacı yararına kötüniyet tazminatına hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmadığı gibi dava kabul edildiği halde nisbi karar ve ilam harcı yerine maktu karar ve ilam harcına hükmedilmesi de usul ve yasaya aykırıdır…” T.C. YARGITAY …. Hukuk Dairesi, … Esas, …. Karar.
Dosya tüm deliller ile birlikte değerlendirildiğinde; davacı Bakırköy … İcra Müdürlüğünün … Esas Sayılı dosyasında takibe konu 22.000,00-TL bono nedeni ile davalıya borçlu olmadığının tespiti davası açmıştır. İmza inkarı herkese karşı ileri sürülebilen mutlak defidir. Bu kapsamda mahkememizce alınan ATK raporunda dosyada mevcut imza örnekleri ile bono üzerinde imza karşılaştırılması sonucunda düzenlenen raporda imzanın davacının el ürünü olduğu tespit edilmiş olup her ne kadar davalı bononun eksik bono hükmünde ve geçersiz olduğunu iddia etmiştir. Bu iddiası bakımından dosya incelendiğinde, Bonoda şekil şartları TTK’nın 688.maddesinde sayılmıştır. Bunlar; “Bono” ya da “…” ibaresi, kayıtsız şartsız bir bedel ödeme vaadi, vade, ödeme yeri, lehtar, keşide yeri ve tarihi, keşidecinin imzasıdır. Zorunlu şartlardan biri eksik olduğu takdirde, senedin bono niteliği kaybolur. Bunlardan vade ve ödeme yeri esaslı şekil şartlarından değildir. Sayılan zorunlu şekil şartlarının yanında seçimlik şartlar da vardır. Bonoya isteğe bağlı olarak, faiz, bedelin nakden ya da malen alındığı veya yetkili mahkeme kayıtları da konabilir. Davaya konu bonoda şekil şartlarının tam olduğu ve imzanın da davacının el ürünü olduğunun tespiti karşısında açılan davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hükü kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
AÇILAN DAVANIN REDDİNE,
1-Harçlar Kanunu gereğince hesaplanan 80,70 TL karar ve ilam harcının peşin alınan 389,63 TL harçtan mahsubu ile Hazine’ye irat kaydına, bakiye 308,93 TL harcın karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacıya iadesine,
2-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
3-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davalıya verilmesine,
4-Davalı tarafça sarf olunmuş yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar tesisine yer olmadığına,
5-Sarf edilmeyen gider avanslarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,

Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı HMK 394/5 ve 341/1 maddesi gereğince tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 23/02/2022

Katip …
E-imza

Hakim …
E-imza

“iş Bu Evrak 5070 Sayılı Elektronik İmza Kanununun 5. Madde Uyarınca Güvenli Elektronik İmza İle İmzalanmış Olup, 22. Madde Uyarınca Da Islak İmza İle İmzalanmayacaktır.”