Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/802 E. 2021/766 K. 22.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/802
KARAR NO : 2021/766

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 09/11/2020
KARAR TARİHİ : 22/09/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 28/09/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
TALEP: Davacı vekili dava dilekçesi ile müvekkili şirketin davalı borçludan 31/05/2010 vade tarihli, 1.600 TL, 30/06/2010 vade tarihli, 1.800 TL ve 31/07/2010 vade tarihli, 2.242 TL bonolar sebebi ile toplamda 11.475,37 TL alacaklı olduğunu, işbu bonoların dava dışı takip borçlusu Tasfiye Halinde … Gıda ve Pastane Malz. San. Ve Tic. Ltd. Şti tarafından müvekkili şirkete taraflar arasındaki cari hesaptan kaynaklanan borcun tahsili amacıyla verildiğini, alacağın ticari defter ve kayıtlar ile sabit olduğunu, alacağın davalı tarafça ödenmemesi üzerine davalı borçlu aleyhine Bakırköy …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlattığını, davalı borçlunun haksız itirazı ile takibin durduğundan bahisle davanın kabulü ile itirazın iptaline, davalı aleyhine takibe konu alacağın % 20 ‘sinden az olmamak kaydı ile icra inkar tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesi ile dava konusu senetler ve borcun zamanaşımına uğradığını, öncelikle davanın bu yönü ile reddine karar verilmesini, dava konusu senetlerdeki imzaların müvekkiline ait olmadığını ve böyle bir borcunun bulunmadığını, yersiz davanın reddi ile kötüniyetli davacı aleyhine % 20 icra inkar tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE: Dosya taraflara usulüne uygun tebligat yapılmıştır.
Dosyaya sunulan 28/05/2021 tarihli Bilirkişi … tarafından hazırlanan raporda dava konusu senetlerin ön yüzündeki imzaların karşılaştırma belgelerindeki imzalarına kıyasla … eli ürünü olmadığının tespit edildiği anlaşılmıştır.
Dava İtirazın iptali davası olıup, müddeabihi takip konusu yapılmış ve borçlunun itiraz etmiş olduğu alacak olan normal bir eda davasıdır.
Mahkemenin davanın reddi ya da kabulü yönünde verdiği karar, maddi anlamda kesin hüküm teşkil edeceğinden davanın reddi halinde alacaklı, borçluya karşı aynı alacaktan dolayı yeni bir alacak davası açamayacağı gibi davanın kabulü halinde borçlu da alacaklıya karşı bir menfi tespit veya istirdat davası açamayacaktır. Bu nedenle mahkeme itirazın iptali davasında tarafların iddia ve savunmalarını genel hükümlere göre inceleyerek borcun varlığını ve miktarını araştırmak zorundadır.
Yasal dayanağını İcra ve İflas Kanunu’nun (İİK) 67.maddesinden alan itirazın iptali davası, alacaklının icra takibine karşı borçlunun yaptığı itirazın iptali ile İİK’nın 66. maddesine göre itiraz üzerine duran takibin devamını sağlamayı amaçlamaktadır. Takip hukukundan doğan bu davada tespit edilecek husus, borçlunun icra takibine yapmış olduğu itirazında haklı olup olmadığının belirlenmesidir.
Dosya tüm deliller ile birlikte değerlendirildiğinde; davacı 3 adet bonoya dayanarak davalı aleyhine icra takibi başlatmış olup, davalı icra dairesinde itiraz dilekçesi ile açıkça imzaya itiraz etmiş olup, davacı itirazın iptali talebi ile iş bu davayı açmıştır. Davalı cevap dilekçesi ile senetler üzerindeki imzanın kendisine ait olmadığı yönünde itirazda bulunmuş olup, bu durumda imzanın borçluya ait olduğunu ispat yükü davacı alacaklıdadır. Bu kapsamda davalının imza örnekleri toplanmış ve dosya imza incelemesine esas olmak üzere bilirkişiye tevdi edilmiş olup, 01.06.2021 tarihli raporda senetlerdeki imzanın davalının el ürünü olmadığının tespiti karşısında davacının itirazın iptali talebinin reddine, davalının kötü niyet tazminat talebi bulunsa da davacının senedi dava dışı 3. Şirketten almış olması ve imzanın davalının el ürünü olup olmadığını bilebilecek durumda olmaması nedeni ile reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
AÇILAN DAVANIN REDDİNE,
1-Harçlar Kanunu gereğince hesaplanan 59,30 TL karar ve ilam harcının peşin alınan 138,60 TL harçtan mahsubu ile Hazine’ye irat kaydına, bakiye 79,30 TL harcın karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacıya iadesine,
2-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
3-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davalıya verilmesine,
4-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-11-13.maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davacıdan alınarak hazineye irat KAYDINA,

5-Davalı tarafça sarf olunmuş yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar tesisine yer olmadığına,
6-Sarf edilmeyen gider avanslarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,

Dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalı vekilinin yokluğunda HMK 394/5 ve 341/1 maddesi gereğince tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 22/09/2021

Katip …
E-imza

Hakim …
E-imza

“iş Bu Evrak 5070 Sayılı Elektronik İmza Kanununun 5. Madde Uyarınca Güvenli Elektronik İmza İle İmzalanmış Olup, 22. Madde Uyarınca Da Islak İmza İle İmzalanmayacaktır.”