Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/799 E. 2022/113 K. 02.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/799
KARAR NO : 2022/113

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 17/09/2015

BİRLEŞEN BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİNİN
2015/1126 ESAS 2015/911 KARAR SAYILI DOSYASI

DAVA TARİHİ : 27/11/2015
KARAR TARİHİ : 02/02/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 03/03/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
TALEP: Davacı vekili dava dilekçesi ile müvekkili şirket ile davalı şirketin fason örme konusunda anlaştıklarını müvekkilİ şirket tarafından taraflar arasındaki anlaşılan işlerin tamamlandığını ancak davalı tarafın bu işten kaynaklanan 2.593,96 TL tutarındaki bakiyeyi ödemediğini, davalıya Bakırköy …. Noterliğinden keşide edilen 26/08/2015 tarihli ihtarname ile borcun ödenmesini ihtar edildiğini, ihtarnameye rağmen borcun ödenmemesi üzerine Büyükçekmece ….. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasından takip yapıldığını, davalı aleyhine % 20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesi ile davacı şirket ile müvekkili arasında iplik örülmesi anlaşması yapıldığını, müvekkili tarafından çeşitli tarihlerde davacıya ipliklerin teslim edildiğini, ancak davacının yapmış olduğu işlerde gizli ayıpların çıktığını, örülen kumaşların dava dışı 3. Şahıs şirkete satışının yapıldığını kumaşların örme nedeniyle hataların bulunduğu gerekçesi ile iade faturası kesilerek iade edildiğini, kumaşların ayıplı olması nedeniyle 06/07/2015 tarihli iade faturası ve sevk irsaliyesiyle malların davacıya teslim edildiğini davacının malların ayıplı olduğunu kabul ederek teslim aldığını, müvekkilinin cari hesap bakiyesinden dolayı 9.582,24 TL alacaklı olduğunu davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLER VE GEREKÇE: Taraflara usulüne uygun tebligat yapılmıştır.
Büyükçekmece …. İcra Müdürlüğünün …. Esas Sayılı dosyası dosyamız arasına alınmıştır.
Mahkememizden verilen 18/10/2017 tarih ve … Esas …sayılı kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi …. Hukuk Dairesinin 05/10/2020 tarih ve … Esas …. Karar sayılı ilamıyla “Dosyanın incelenmesinde, davalı iş sahibi tarafından davacı yükleniciye dokunmak üzere teslim edilen ipliklerin davacı yüklenici tarafından davalı iş sahibine parça parça olmak üzere en son 30/05/2015 tarihinde teslim edildiği ve davacı tarafından bu kumaşların dava dışı … Tekstil Kumaş San. Tic. Ltd. Ş.ti’ne satıldığı, dava dışı firma tarafından bu kumaşlardan 40 kilogramının 17/06/2015 tarihinde, 711 kilogramının ise 24/07/2015 tarihinde davalı iş sahibine iade edildiği anlaşılmaktadır. Davalı taraf ise kendilerine iade edilen kumaşların 01/07/2015 tarihinde davacı yükleniciye iade edildiğini ileri sürmüş olup, malların iade edildiğine ilişkin 01/07/2015 tarihli sevk irsaliyesi ve iade edilen kumaşlara ilişkin 06/07/2016 tarihli 12.166,20 TL bedelli iade faturası ibraz etmiştir. Her ne kadar asıl davada davacı yüklenici tarafından, davalının ibraz ettiği sevk irsaliyesinde imzası bulunan … isimli kişinin o tarih itibariyle çalışanı olmadığı, aralarında husumet bulunduğu ileri sürmüş ise de, davacı yüklenici tarafından davalıya gönderilen 26/08/2015 tarihli ihtarnamede “iade edilen kumaşla ilgili yaptırdıkları incelemede kendilerine atfedilebilecek bir kusur olmadığının” beyan edilmesi karşısında kumaşların davacı yüklenciye iade edildiği sonucuna varlımıştır. Ne var ki, irsaliyede kumaşların “kontrol edilmek üzere teslim alındı” şeklindeki ihtirazi kayıtla teslim alındığı yazılıdır. Bu durumda iade faturasında belirtilen ürünler davacı yükleniciye iade edilmiş ise de davacı yüklenici kumaşları ihtirazi kayıtla teslim aldığına göre, mahkemenin, ürünlerin davacı yükleniciye iade edilmesinden dolayı davacı yüklenicinin ayıp iddiasını kabul etmiş sayıldığına dair değerlendirmesi hatalı olmuştur. Öte yandan, eser sözleşmelerinde ihbar ve muayene yükümlülüğünün düzenlendiği TBK.nun 474/1’inci maddesinde göre; “iş sahibi eserin tesliminden sonra işlerin olağan akışına göre imkan bulur bulmaz, eseri gözden geçirmek ve ayıpları varsa bunu uygun bir süre içinde yükleniciye bildirmek zorundadır”. Davacı yüklenici ile davalı iş sahibi arasındaki ilişki kapsamında davalı iş sahibine teslim edilen tüm kumaşların miktarı ve bu kumaşların incelenmesinin alacağı zaman dikkate alındığında, ürünlerdeki ayıplar açık ayıp olarak değerlendirilse bile, davacı yüklenici tarafından kumaşların davalı iş sahibine teslim edildiği tarihten, aynı ürünlerin davacı yükleniciye iade edildiği 01/07/2015 tarihine kadar geçen süre değerlendirildiğinde ayıp ihbarının süresinde yapıldığını kabul etmek gerekmektedir. Ayrıca, davalı iş sahibi tarafından düzenlenen iade faturası davacı yüklenicinin defterlerinde kayıtlı değildir. Bu nedenle iade faturasındaki yazılı rakamdan asıl davadaki takip konusu miktar düşülerek her hangi bir inceleme ve hesaplama yapılmadan birleşen davanın tamamen kabul yönünde karar verilmesi yerinde olmamıştır. Mahkemece, iade faturasına konu ürünlerin ne kadarının ayıplı olduğu belirlenip, bu miktar ayıplı ürünün davalı iş sahibince kullanılıp kullanılamayacağı, kullanılamayacak ise davacının ayıplı kumaşlardan ortaya çıkan zararının ne kadar olduğunun parasal olarak hesaplanması için bilirkişiden ek rapor alınması, ayrıca asıl davada iş bedelinin tahsiline yönelik itirazın iptali davası açıldığından birleşen davada mahsup yapılmak suretiyle asıl davanın reddine karar verilmesinin hatalı olduğu gözetilip, sonucuna uygun olarak her dava yönünden ayrı ayrı hüküm kurulması gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olmuştur.” gerekçesi ile kaldırılmasına karar verilerek iş bu esas numarasını almıştır.
Bilirkişiler …,… ve …. tarafından düzenlenen 13/12/2021 tarihli ek raporda asıl dava yönünden davacının davalıda talep edebileceği alacak tutarlarının asıl alacak, işlemiş faiz tutarı toplamı 2.583,95 + 40,73=2.624,68 TL olarak hesaplandığı, birleşen dava yönünden davalı taraf davacının asıl dava da talep ettiği alacak tutarını mahsup etmek suretiyle birleşen davada talepte bulunduğu, Teknik olarak davalının ayıplı mallar nedeniyle talep edebileceği alacak tutarı 7.299,72 TL olarak hesaplanmış olduğundan davalının birleşen dava ile talep edebileceği alacak tutarının davacı alacağı mahsup edilmek suretiyle 4.716,15 TL olarak hesaplandığının tespit edildiği anlaşılmıştır.
Dosya tüm deliller ve İstanbul BAM Kaldırma ilamı dikkate alınarak değerlendirildiğinde; iade faturasına konu ürünler bakımından Bam kaldırma ilamı doğrultusunda yapılan teknik incelemede davacı (…) işyerine gidilerek davacının örmüş olduğu ve davalının ayıplı olduğu için iade etmiş olduğu 751 kg … kumaş incelendiği, 751 kg kumaşın tamamının likra kaçığı ve kırık hataları nedeniyle ayıplı olduğu, kumaşta likta kaçığı ayıbı ve kırık ayıbı gözle incelemeyle anlaşılabilecek açık ayıp olduğu, dava konusu kumaşlardaki likra kaçığı ayıbı örgü işlemini yapan davacı … Kumaş Tekstil San. ve Tic. Ltd. Şti.’nin hatalı fason örme işlemi sonucu oluştuğu, örme kumaşta kırık hatası, boya ve terbiye işlemleri sırasında ortaya çıkan bir hata türü olduğu, kırık izleri nedeniyle kumaşın ayıplı hale gelmesi, kumaşın boya terbiye işlemlerini yapanın kusuru olduğu, kumaştaki kırık ayıbının oluşmasında davacının kusuru bulunmadığı, ayıplı kumaşlarda likra kaçığı ayıbı nedeniyle davacının kusur oranı %50, kırık izlerinden kaynaklanan diğer %50 kusurun ise kumaşların boya ve terbiye işlemleri sırasında oluştuğu, bu kısım ile ilgili davacının herhangi bir sorumluluğunun bulunmadığı tespit edilmiş olup davacının asıl dava yönünden davacının davalıda talep edebileceği alacak tutarlarının asıl alacak, işlemiş faiz tutarı toplamı 2.583,95 + 40,73=2.624,68 TL olarak hesaplandığı, birleşen dava yönünden davalı taraf davacının asıl dava da talep ettiği alacak tutarını mahsup etmek suretiyle birleşen davada talepte bulunduğu, Teknik olarak davalının ayıplı mallar nedeniyle talep edebileceği alacak tutarı 7.299,72 TL olarak hesaplanmış olduğundan davalının birleşen dava ile talep edebileceği alacak tutarının davacı alacağı mahsup edilmek suretiyle 4.716,15 TL olarak hesaplandığı anlaşılmakla anılan hesaplamanın da İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi … Hukuk Dairesinin 05/10/2020 tarih ve …. Esas … Karar sayılı kaldırma ilamına konu hususlara uygun olduğu anlaşılmakla açılan davanın ve birleşen davanın kısmen kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
AÇILAN DAVANIN KISMEN KABULÜNE,
1-Davalının Büyükçekmece …. İcra Müdürlüğünün …. Esas Sayılı takip dosyasında yapmış oldukları itirazın asıl alacak olan 2.583,96-TL ile 40,00-TL faiz alacağı bakımından olmak üzere toplam 2.624,29-TL bakımından İPTALİNE, takip tarihinden itibaren asıl alacağa davacının talebi aşılmamak üzere yasal faizi uygulanmak suretiyle TAKİBİN DEVAMINA,
2-Alacağın likit olması nedeni ile alacağın %20’si oranında (524,85-TL) icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
3-Alınması gerekli 179,26 TL harçtan peşin alınan 44,99 TL peşin harcın mahsubu ile 134,27 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4- Davacı tarafından yatırılan 27,70- TL başvuru harcı, 44,99-TL peşin nispi harç olmak üzere toplam 72,69- TL harcın davalıdan tahsil edilerek davacıya ödenmesine,
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden kabul edilen miktar üzerinden AAÜT gereğince 2.624,29 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6- Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden red edilen miktar üzerinden AAÜT gereğince 10,00- TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
7-Davacı tarafından yatırılan 241 TL tebligat müzekkere giderinin kabul ve red oranı göz önüne alındığında 238,59 TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, bakiye 2,41-TL’nin davacı üzerinde bırakılmasına,
BİRLEŞEN DAVANIN KISMEN KABULÜNE,
1-Davacının 4.716,15-TL alacağının temerrüd tarihi olan 24.05.2015 tarihinden işleyecek avans faizi ile tahsili ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Alınması gerekli 322,16 TL harçtan peşin alınan 163,65 TL peşin harcın mahsubu ile 158,51 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3- Davacı tarafından yatırılan 27,70- TL başvuru harcı, 163,65-TL peşin nispi harç olmak üzere toplam 191,35- TL harcın davalıdan tahsil edilerek davacıya ödenmesine,
4-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden kabul edilen miktar üzerinden AAÜT gereğince 4.716,15 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5- Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden red edilen miktar üzerinden AAÜT gereğince 4.866,09- TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
6-Taraflarca yatırılıp harcanmayan masrafın karar kesinleştiğinde iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı HMK 394/5 ve 341/1 maddesi gereğince tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 02/02/2022

Katip …
E-imza

Hakim …
E-imza

“iş Bu Evrak 5070 Sayılı Elektronik İmza Kanununun 5. Madde Uyarınca Güvenli Elektronik İmza İle İmzalanmış Olup, 22. Madde Uyarınca Da Islak İmza İle İmzalanmayacaktır.”