Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/783 E. 2020/766 K. 19.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/783
KARAR NO : 2020/766

DAVA : Elatmanın Önlenmesi, Tazminat ve Ecrimisil

DAVA TARİHİ : 23/10/2020
KARAR TARİHİ : 19/11/2020
KARAR YAZIM TARİHİ : 07/12/2020
Mahkememizde görülmekte olan Elatmanın Önlenmesi, Tazminat ve Ecrimisil davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
TALEP: Davacı vekili dava dilekçesi ile İstanbul ili, Bakırköy ilçesi, …… mahallesi, …. sokak B blok …… Apt. No:…… Kat adresinde bulunan …. pafta, …. ada, ….. parselde kayıtlı taşınmaz müvekkili bankaya 30/07/2015 tarihinde tefevvüz yolu ile resmi şekilde iktisap edildiğini, söz konusu taşınmazın müvekkili banka ……. şubesi takip borçlusu …… Plastik San.ve Tic. Ltd.Şti’nin borçlarından dolayı davalı tarafa geri alım hakkının tanındığını, dava konusu taşınmaz ile ilgili geri alım hakkının 30/07/2020 tarihinde sona erdiğini, davalıya 30/07/2020 tarihine kadar banka ile yapılan anlaşmalar neticesinde belirlenen miktarı ödeyerek taşınmazlarını geri alım hakkı tanındığını, ancak davalı bu süre bitimine kadar bu hakkını kullanmadığını, davalı taşınmazın 30/07/2015 tarihinden beri hiçbir haklı sebebe dayanmaksızın fuzuli olarak işgal ettiğini, davalının söz konusu taşınmazı tahliye etmemesi sebebiyle müvekkili bankanın mağdur olduğunu, davalıya taşınmazı boş olarak teslimi için ihtarname çekildiğini, verilen süre içinde gayrimenkul müvekkili bankaya teslim edilmediğini, davalı tarafından haksız yere kullanılan mülkiyeti ihtilafsız bir şekilde müvekkiline ait, İstanbul ili, Bakırköy ilçesi, …… mahallesi, ….. sokak … blok ……. Apt. No:12/1-3 1. Kat adresinde bulunan ….. pafta, ….. ada….. parselde kayıtlı taşınmazın tahliyesi ile gayrimenkule el atmanın önlenmesini, haksız işgalin başladığı tarihten başlayarak dava tarihine kadar aylık 7.150,00-TL’den olmak üzere biriken toplam 421.850,00-TL ecrimisil asıl alacak bedeline tahsiline karar verilen alacağa her tahakkuk dönemi sonundan itibaren işleyecek temerrüt faizinin hesaplanması suretiyle ile ortaya çıkacak toplam ecrimisil bedelinin tahsiline, davalının dava konusu gayrimenkulü boş olarak teslim etmesi ve kullanım dışındaki bütün zararları tanzim edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE: Davacının dava dileçesinde Bakırköy Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine açılmışken, vekilin UYAP’ta yaptığı hatalı işlem nedeniyle Bakırköy …. Asliye Hukuk Mahkemesinin …… esasına almadığından bahisle, esasın kapatılmasına, dava dosyasının Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine karar verilerek dosya mahkememize gönderilmiştir.
Dava, Elatmanın Önlenmesi, Tazminat ve Ecrimisil talebine ilişkindir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4.maddesinde hangi işlerin ticari dava olarak nitelendirilecekleri belirlen- dikten sonra anılan kanunun 5.maddesinde Ticaret Mahkemeleri’nin kuruluşu ve hangi mahkemelerin Ticaret Mahkemesi sıfatıyla bakacağı belirlendikten sonra Asliye Ticaret Mahkemesi ile Asliye ve diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişkinin görev ilişkisi olduğu belirtilmiştir.
Ticari davaları, mutlak ticari davalar, nisbi ticari davalar, yalnızca bir ticari işletmeyle ilgili olmasına rağmen ticari nitelikte kabul edilen davalar olmak üzere üç grubta toplamak mümkündür.
Mutlak ticari davalar, tarafların tacir olup olmadığına ve işin bir ticari işletmeyi ilgilendirip ilgilendirmediğine bakılmaksızın ticari sayılan davalardır. Mutlak ticari davalar, 6102 sayılı TTK’nın 4/1. maddesinde bentler halinde sayılmıştır. Bunların yanında Kooperatifler Kanunu (m.99), İcra İflas Kanunu (m.154), Finansal Kiralama Kanunu (m.31), Ticari İşletme Rehni Kanunu (m.22) gibi bazı özel kanunlarda belirlenmiş ticari davalar da bulunmaktadır. Bu guruptaki davaların ticari dava sayılabilmesi için taraflarının tacir olması veya ticari işletmeleriyle ilgili olması gibi şartlar aranmaz. TTK’nın 4/1. bendinde sınırlı olarak sayılan davalar arasında yer alması veya özel kanunlarda ticari dava olarak nitelendirilmesi yeterlidir. Bu davalar kanun gereği ticari dava sayılan davalardır.
Nispi ticari davalar, her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili olması halinde ticari nitelikte sayılan davalardır. 6102 sayıl TTK’nın 4/1. maddesine göre, her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan ve iki tarafı da tacir olan hukuk davaları ticari dava sayılır. Bu hükme göre bir davanın ticari dava sayılabilmesi için, hem iki tarafın ticari işletmesini ilgilendirmesi, hem de iki tarafın tacir olması gereklidir. Bu şartlar birlikte bulunmadıkça, uyuşmazlık konusunun ticari iş niteliğinde olması veya ticari iş karinesi sebebiyle diğer taraf için de ticari iş sayılması davanın ticari dava olması için yeterli değildir. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 19/2. maddesi uyarınca, taraflardan biri için ticari iş sayılan bir işin diğeri için de ticari iş sayılması, davanın niteliğini ticari hale getirmeyecektir. Zira; Türk Ticaret Kanunu, kanun gereği ticari dava sayılan davalar haricinde, ticari davayı ticari iş esasına göre değil, ticari işletme esasına göre belirlemiştir. Hal böyle olunca, işin ticari nitelikte olması davayı ticari dava haline getirmez.
Üçüncü grup ticari davalar, yalnızca bir tarafın ticari işletmesini ilgilendiren havale, vedia ve fikri haklara ilişkin davalardır. Yukarıda açıklandığı üzere bir davanın ticari dava sayılması için kural olarak ya mutlak ticari davalar arasında yer alması ya da her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili bulunması gerekirken havale, vedia ve fikri haklara ilişkin davaların ticari nitelikte sayılması için yalnızca bir yanın ticari işletmesiyle ilgili olması TTK’da yeterli görülmüştür.
Dosya tüm deliller ile birlikte değerlendirildiğinde ;davacının Elatmanın önlenmesi, tazminat ve ecri misil talebi ile davayı açtığı , eldeki uyuşmazlığın da yukarıda tanımlanan “ticari dava ” nitelik arz etmediği , uyuşmazlığın çözümünde mahkememizin değil Bakırköy Asliye Hukuk Mahkemelerinin görevli olduğu, kamu düzeninden sayılan mahkemenin görevi hususunun HMK 114/1-c md de dava şartları arasında düzenlendiği , taraflarca ileri sürülmese bile yargılamanın her aşamasında mahkemece re’sen gözetilmesi gerektiği dikkate alınmakla diğer hususlar incelenmeksizi
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-MAHKEMEMİZİN GÖREVSİZLİĞİ’NE, dava dilekçesinin görevsizlik nedeniyle REDDİNE,
2-Görevsizlik kararı verilen dava yönünden tarafların kararın kesinleşmesinden itibaren HMK 20 gereğince 2 hafta içerisinde dosyanın görevli ve yetkili mahkeme olan BAKIRKÖY NÖBETÇİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE,
3-Yargılama giderlerinin HMK’nın 331/2-1.cümlesi uyarınca görevli ve yetkili mahkemece değerlendirilmesine,
4-Yargılama harç ve giderlerinin görevli mahkemece verilecek nihai kararı ile birlikte değerlendirilmesine,
Dair tarafların yokluğunda HMK 394/5 ve 341/1 maddesi gereğince tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi 19/11/2020

Katip …
E-imza

Hakim …
E-imza

“iş Bu Evrak 5070 Sayılı Elektronik İmza Kanununun 5. Madde Uyarınca Güvenli Elektronik İmza İle İmzalanmış Olup, 22. Madde Uyarınca Da Islak İmza İle İmzalanmayacaktır.”