Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/780 E. 2020/728 K. 11.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/780 Esas
KARAR NO : 2020/728

DAVA : Alacak (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 02/11/2020
KARAR TARİHİ : 11/11/2020
K. YAZIM TARİHİ : 11/11/2020
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili bankanın alacaklı konumunda olması itibariyle davalı/borçlu şirketin müvekkili bankaya söz konusu borçların ödenmesi veya yapı- landırılması hususunda herhangi bir başvuruda bulunmadığını, kötüniyetli olarak konkordato talebin bulunması öncelikle mevzuatla belirlenen konkordato hükümlerine aykırılık oluşturduğunu, müvekkili bankanın zaten söz konusu alcaklarını davalı/borçlu şirketten tahsil edememiş olması nedeniyle önemli bir mağduriyeti bulunurken davalı/borçlu şirketin dava yolu ile kötüniyetli ve haksız olarak konkordato talebinde bulunması müvekkili banka açısından telafisi olmayan zararlara neden olduğunu, davalının konkordato süreci boyunca mali incelemelerin ve denetimlerin yapılması için görevlendirilen Konkordato Komiserliği tarafından 22/05/2019 Tarihli ilanı ile davalı/borçlu şirketten alacaklı bulunan alacaklıların alacaklarına esas olan hesap dökümü, sözleşme ve diğer delil niteliğinde evrak ve kayıtlarıla birlikte alacak miktarlarının beyan edilmesi konusunda Basın İlan Kurumunda ilgili ilan yapıldığını, müvekkilinin alacağını oluşturan ticari kredi, cari kredi ve çek karnesi vs. Kap- samında davalı/borçlu şirketten nakit risk olarak 1.088,352,20 TL miktarın müvekkilinin davalı/borçlu şirketten alacağı bulunduğu alacağa esas oluşturan ilgili evrak ve kayıtlarla beraber alacak bildirim beyanı ile konkordato komiserliğine sunulduğunu, davalının Konkordato Komiserliğine yapmış olduğu alacak bildirim dilekçemize itirazında müvekkiline olan borçlarının 748.361,80-TL olduğunu geri kalan miktar olan 339.990,40-TL miktarı kabul etmediğini beyan etmiklerini, bu sebeple davacı tarafça Konkordato Komiserliğine sunulan alacak bildirim dilekçesindeki miktar ile davacı/borçlu tarafından reddedilen miktar arasında 408.371,40-TL fark bulunmakla birlikte söz konusu tutarın ”çekişmeli alacak” kapsamında değerlendirildiğinin belirtildiği, Konkordato projesinin tasdikine karar veren Bakırköy … asliye Ticaret Mahkemesi’nin … E. Sayılı dosyasından verilen 12/03/2020 Tarihli Ara Karar ile çekişmeli alacaklaR hakkında ” Alacaklı … Bankası A.Ş.’nin konkordato nisabında alacağının 768.958,39-TL olarak, hesaba katılmasına,” dair karar kesin olarak verildiğini beyanla beyanla Bakırköy …. Asliye Ticaret Mahkemesi … E sayılı dosyasından tasdik edilen konkordato projesine dahil edilmeyen 319.393,81 TL alacaklarının da projeye dahil edilmesini, çekişmeli alacaklara isabet eden payın, kararın kesinleşmesine kadar borçlu tarafından, mahkemece belirlenen bir bankaya yatırılmasını talep ve dava etmişlerdir.
Dava; İİK 308/b-1 md ne dayalı olup Bakırköy … Asliye Ticaret Mahkemesi … E sayılı dosyasından tasdik edilen konkordato projesine dahil edilmeyen 319.393,81 TL alacağın da projeye dahil edilmesi talep edilmektedir.
Her ne kadar alacak talepli iş bu dava mahkememizde ikame olunmuş ise de;
6100 sayılı HMK’nın 114/1. md. de dava şartları tahdidi olarak sayıldıktan sonra 2.fıkrada “Diğer kanunlarda yer alan dava şartlarına ilişkin hükümler saklıdır.” denilmiştir.
HMK’nun 115 nci maddesinde ise ” (1) Mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, dava- nın her aşamasında kendiliğinden araştırır. Taraflar da dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilirler.(2) Mahkeme,dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir. Ancak, dava şartı nok- sanlığının giderilmesi mümkün ise bunun tamamlanması için kesin süre verir. Bu süre içinde dava şartı nok- sanlığı giderilmemişse davayı dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddeder.” şeklinde düzenleme yapıl- mıştır.
7155 sayılı Kanun’un 20. md ile 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’na eklenen 5/A md ile bu Ka- nun’un 4. maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın öden- mesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş ol- ması dava şartı olarak belirtilmiş,Asliye Ticaret Mahkemeleri’nde görülecek olan bazı davalarda,dava açılmadan önce arabulucuya baş vurulması dava şartı hâline getirilmiştir.
Yine 7155 sayılı Yasa ile değişik 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanu- nu’nun 18/A maddesi hükmünde “Davacı, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorundadır. Bu zorunluluğa uyulmaması hâlinde mahkemece davacıya, son tutanağın bir haftalık kesin süre içinde mah- kemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddedileceği ihtarını içeren davetiye gönderilir. İhtarın gereği yerine getirilmez ise dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkarılmaksızın davanın usulden reddine karar verilir. Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması hâlinde herhangi bir işlem yapıl- maksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir.” şeklinde düzenleme yapıl- mıştır.
Davacının açtığı işbu davada; uyuşmazlığın bir miktar paraya ilişkin olduğu , davacı tarafın dava açmadan önce arabulucuya başvurduğuna ilişkin herhangi bir belge sunmadığı gibi böyle bir iddiasının da bulunmadığı anlaşılmış olmakla, 7155 Sayılı yasa ile değişik 6102 Sayılı TTK’nun 5/A ve aynı sayılı yasa ile değişik 6325 Sayılı Kanunun 18/A maddesinin birinci fıkrası uyarınca arabu- luculuğa başvurulmasına ilişkin dava şartı noksanın noksan olduğu tespit edilmekle davanın usulden reddine karar verilmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Yukarıda açıklanan nedenlerle üzere;
1-HMK 114/2 ve 115/2 md gereğince,arabulucuya başvuruya ilişkin dava şartının noksanlığı nedeniyle DAVANIN USULDEN REDDİNE,
2- Harçlar Kanunu’na göre hesaplanan ve tahsili gereken 54,40 TL karar ve ilam harcının peşin alınan 5.454,45 TL harçtan mahsubu ile Hazine’ye irat kaydına, bakiye 5.400,00 TL harcın karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından sarf olunan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,

Davalı tarafça sarf olunmuş yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar tesisine yer olmadığına,
Sarf olunmayan delil/gider avanslarının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine dair,
5235 Sayılı Kanunun geçici 2. maddesine göre Bölge Adliye Mahkemeleri’nin kurulmasına ve 20 Temmuz 2016 tarihinde göreve başlamalarına dair kararların 07/11/2015 tarih ve 29525 sayılı Resmi Gazete’de ilan edildiği anlaşılmakla 6100 sayılı Hukuk Mahkemeleri Kanunu’nun 341 ila 360. madde hükümleri gereğince mahkememize veya aynı sıfatta başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf, başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere tarafların yokluğunda dosya üzerinden yapılan inceleme sonucu karar verildi. 11/11/202Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır