Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/745 E. 2021/289 K. 25.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/745
KARAR NO : 2021/289

DAVA : İflas (Adi Takipten Doğan İflas (İİK 156))
DAVA TARİHİ : 18/04/2019
KARAR TARİHİ : 25/03/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 08/04/2021

Mahkememizde görülmekte olan İflas (Adi Takipten Doğan İflas (İİK 156)) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacı vekili İstanbul Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine vermiş olduğu 18/04/2019 harçlandırma tarihli dava dilekçesinde;
“Müvekkili ile davalı şirket arasında 15.02.2016 tarihinde taşınmaz satış İnşaat Sözleşmesi ve Taahhütname imzalandığını, işbu sözleşmede davalı şirketin müvekkilline İstanbul ……. İlçesi ….. Ada arsa vasıflı taşınmazda müvekkiline ¨ 350.000 bedel karşılığı 130m2 lik 2 adet 3+1 daire vermeyi taahhüt ettiğini, müvekkili tarafından sözleşme gereği ¨ 350.000’nin davalı şirkete 22.02.2016 ve 07.03.2016 tarihlerinde banka yolu ile ödendiğini, ancak davalı şirketin ödemeye rağmen hiçbir yükümlülüğünü yerine getirmediğini, sözleşmenin 4. maddesine göre “Yüklenicinin Taahhütler isimli kısmın E bendinde dairelerin teslim süresi inşaat ruhsatının alındığı tarihten itibaren 30 ay “olarak belirlendiğini; 25.08.2017 tarihinde inşaat ruhsatı alımının üzerinden 2 sene geçmesine rağmen herhangi bir inşai eylem girişimi olmadığını; müvekkilince her türlü şifahi yolun denendiğini, müvekkilinde sözleşmeye aykırı bir eylemde bulunulmadığını, davalı şirkete inanç ve güvenlerinin kalmadığını, TBK. 473.m. arsa sahibinin inşaatın teslim gününü beklemeden sözleşmeyi sona erdirebilme hakkını kullandığını; davalı şirkete Üsküdar …… Noterliğince düzenlenen …… Yev. nolu ihtarnamenin gönderildiğini, ¨ 350.000,00’nin sözleşme tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte tebliğden itibaren 3 gün içinde ödenmesinin talep edildiğini, ulaşım sağlanamaması nedeniyle İstanbul …… İcra Müdürlüğünün ……. esas sayılı dosyasından ‘ilamsız icra’ takibi başlatıldığını, takibin kesinleştiğini, davalı/borçlu şirketin mal varlığı üzerinde yüksek miktarlı ipotek ve hacizler olduğunun tespit edildiğini, akabinde İİK.43/1.maddesinden yararlanılarak takip türünün ”Genel Haciz Yolu ile İflas Takibine” çevrildiğini, borçlu şirkete Tebligat Kanunu 35.maddesine göre 17.01.2019 tarihinde tebligat yapıldığını, itiraz edilmeyerek takibin kesinleştiğini, bu nedenle iflas davası açma zorunluluğunun hasıl olduğunu; müvekkilinin faiz ve masraflar hariç ¨ 350.517,81 alacaklı olduğunun tespiti ile borçlunun iflasına karar verilmesini, yargılama gider ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA;
Davalı vekilinin 02/10/2019 tarihli cevap dilekçesini özetle; Müvekkili şirketin açılmış bulunan bu davadan haberi olmadığını, tesadüfen öğrenildiğini, öğrenildiği gün dosyaya vekalet sunulduğunu ve süre istenildiğini, mahkemece kendilerine bu konuda herhangi bir tebligat da yapılmadığını, yine de hakkın zayii olmaması adına cevaplarını sunduklarını, esasen dava ve dayanak icra takibindeki tebligatlar usulsüz olduğunu, ne davadan ne takipten müvekkilinin haberdar edilmediğini, yasal haklarını kullanması imkanı tanınmadığını, aynı şekilde davaya konu edilen İstanbul ……. İcra takibinden de müvekkilinin haberdar olmadığını, usule uygun bildirimler yapılmadığını, dahası davacının, böyle bir alacağı da olamayacağını, müvekkili firmanın kayıtlarında kendisine yapılmış bir ödeme gözükmediğini, davacının ödeme yapıldığı iddiası doğru olmadığını, davaya konu icra takibinin de haksız ve gerçek dışı olduğunu, derhal menfi tespit davası açtıklarını, dava ve davaya dayanak icra takibi haksız olduğu gibi usule aykırılık da içerdiğini, yasal bildirimler usulüne uygun yapılmadığını, sürelere uyulmadığını, keza, iflas yasada belirli özel şartlara dayanması gerektiğini, böyle dayanaktan yoksun bir şekilde müvekkili firma hakkında iflas istenemeyeceğini, gerçek olmayan bir alacak ileri sürüp açılmış bulunan bu dava yasaya aykırı olduğunu, aynı şekilde dayanak icra takibi ve bu dava yetki ve görev konusunda da kamu düzeninden hükümlerle düzenlenmiş bulunduğundan davanın konusunun ayna müteallik durumu gözetilerek Mahkeme yetkisiz olduğunu, açılmakta olan menfi tespit davasının yeri ve esası süratle mahkemeye sunulacağını ,kendi edimini yerine getirmemiş davacının, talepleri hukukun dışına taşmış ve haksız olup kötü niyet içerdiğini bu nedenle dava ve talep haklarının saklı tutularak, öncelikle, davacının usule aykırı ve süresinde olmayan haksız davasının reddine, yetki ve görev ile zamanaşımı ilk itirazlarımızın kabulünü, konu icra takibine karşı menfi tespit davası açılmak üzere süre verilmesini, yasada yer alan iflas özel şartları bulunmadığından davanın reddini, her türlü cevap, beyan ve itiraz haklarımızın saklı tutulmasını, gerek dava gerek dayanak icra takibinde usule uygun bildirimlerin yapılmamış olmaları nedeni ile davanın reddini, müvekkiline yapılmış herhangi bir ödeme bulunmaması sebebi ile davanın esastan reddine, mahkeme masrafları ile avukatlık ücretinin de davacı taraftan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava; İİK.nun 156 ve devamı maddelerine dayalı olarak açılmış kesinleşmiş iflâs yoluyla takipten dolayı takip borçlusu davalı şirketin iflâsı istemine ilişkindir.
İstanbul …… nci İcra Müdürlüğü’nün …… Esas sayılı iflas yoluyla takip dosyasının incelenmesinde; davacının, davalı şirket aleyhine ¨350.517,81 alacağın tahsili için ilamsız takip yoluyla icra takibine giriştiği,takip sırasında davacı vekilinin takip yolunu İİK’nın 43 ncü maddesi uyarınca değiştirerek takibe,iflas yoluyla ilamsız icra takibi olarak devam ettiği, davalı şirkete 11 nolu iflâs ödeme emrinin tebliğ edildiği davalı tarafından icra takibine itirazda bulunulmadığından takibin kesinleşmiş olduğu, icra dosyasına herhangi bir ödemenin yapılmadığı, huzurdaki işbu davanın ödeme emrinin tebliğ tarihinden itibaren yasal bir yıllık süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
İİK.nun 166/2 nci maddesi uyarınca Türkiye Ticaret Sicil Gazetesinde ve tirajı 50.000’in üzerinde ve yurt düzeyinde dağıtım yapılan gazetelerden birinde iflâs talebi ilan edilmiş, gazete nüshaları dosyaya ibraz edilmiş, yargılama sırasında ……. Tekstil Kimya San.ve Tic.A.Ş.vekili vasıtasıyla davaya müdahil olmuş ve iflâs talebinin muvazaalı olması nedeniyle davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
¨25.000,00 iflâs avansı davacı tarafça yatırılmıştır.
Davalı şirketin ticaret sicil kaydı celp edilmiş incelenmesinde;firmanın sicil kaydının faal olarak devam ettiği, firma adresi itibariyle davaya bakmanın mahkememiz yetki alanında kaldığı anlaşılmıştır.
Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları re’sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.

Bilirkişi Nilgün ŞEKER ‘in 04/12/2019 havale tarihli raporunda;
Davalı … (Beylikdüzü VD. ….. Mah.,……. Bulvarı N:……. Blok K:….. D:…… Beylikdüzü/İstanbul) davacı/alacaklıya İstanbul ……. İcra Müdürlüğünün …… Esas sayılı kesinleşmiş icra dosyası borcunun 27.02.2020 tarihi itibariyle toplam ¨440,138,18 olduğu tespit edildiğini bildirmiştir.
Bilirkişi raporu doğrultusunda davalı şirkete İİK’nun 158 nci Maddesi uyarınca ; ¨350.517,81 Asıl Alacak, ¨35,90. Başvurma Harcı, ¨15.948,56 Tahsil Harcı, ¨32.986,25. İcra Vekalet Ücreti, ¨40.621,66+¨25.407,48+ ¨8.469,16=¨74.498,30 Takip Sonrası İşlemiş Faiz, ¨28,00 masraf olmak üzere üzere toplam ¨473.986,82 depo kararına esas miktar belirlenmiş, depo emri davalı şirket vekiline 31/12/2020 tarihinde, tebliğ edilmiş, tebliğ tarihinden itibaren yasada öngörülen 7 günlük süre içerisinde ve yargılama bitene kadar depo kararında belirtilen alacak mahkeme veznesine depo edilmemiş ve davacıya da ödenmemiştir.
2004 sayılı İcra ve iflâs Kanununun 156 ncı maddesi “Ödeme emrindeki müddet içinde borçlu tarafından itiraz olunmamışsa alacaklı bir dilekçe ile Ticaret Mahkemesinden iflas kararı isteyebilir.
Bu dilekçeye borçlunun ödeme emrine itiraz etmediğini mübeyyin ödeme emri nüshasının raptedilmesi lazımdır.
Borçlu ödeme emrine itiraz etmişse takip durur ve alacaklı bu itirazın kaldırılması ile beraber borçlunun iflasına karar verilmesini bir dilekçe ile Ticaret Mahkemesinden isteyebilir.
İflas istemek hakkı ödeme emrinin tebliği tarihinden bir sene sonra düşer.” şeklinde olup anılna Kanun’un 158 nci maddesi hükmü de “Alacaklının iflas takibi kesinleştiğinde l66 ncı maddenin ikinci fıkrasındaki usulle ilan edilir. İflas talebinin ilanından itibaren onbeş gün içinde diğer alacaklılar davaya müdahele veya itiraz ederek iflası gerektiren bir hal bulunmadığını ileri sürerek mahkemeden talebin reddini isteyebilirler.Alacaklının iflas takibi kesinleştiğinde l66 ncı maddenin ikinci fıkrasındaki usulle ilan edilir. İflas talebinin ilanından itibaren onbeş gün içinde diğer alacaklılar davaya müdahele veya itiraz ederek iflası gerektiren bir hal bulunmadığını ileri sürerek mahkemeden talebin reddini isteyebilirler.
Mahkeme, icra dosyasını celbeder ve basit yargılama usulüne göre duruşma yaparak, ge-rek iflas talebini gerek itiraz ve defileri umumi hükümler dairesinde tetkik ve intac eder. Şu kadar ki, borçlu takibe karşı usulü dairesinde itiraz etmemiş veya itiraz ve defileri varit görülmemişse mahkeme yedi gün içinde faiz ve icra masrafları ile birlikte borcunu ifa veya o miktar meblağın mahkeme veznesine depo edilmesini borçluya veya iflas davasında kendisini temsil etmiş olan vekiline, dava vicahda devam ediyorsa duruşmada, aksi takdirde Tebligat Kanunu hükümleri dairesinde yapılacak tebliğ ile emreder. Borçlu imtina ederse ilk oturumda iflasına karar verilir.”şeklinde olup yapılan yargılama, toplanan ve sunulan deliller, kesinleşen icra dosyası, bilirkişi raporu, ticaret sicil kayıtları ve tüm dosya içeriğine göre kesinleşen takibe ve usulüne uygun düzenlenip tebliğ edilen depo kararına rağmen davalı şirket tarafından depo emrinde belirlenen borç ödenmediğinden davalı şirketin İİK.nun 156/2 nci maddesi hükümlerine göre iflâsına karar verilmesi gerektiği sonucuna varılarak aşağıdaki gibi hüküm fıkrası oluşturulmuştur.

HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1- Davanın KABULÜNE,
2- İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü’nde …… sicil numarası ile kayıtlı ve muamele merkezi “……. Mahallesi …. Caddesi,…….park …… Büyükçekmece/İstanbul ” olan ……. YAPI GAYRİMENKUL GELİŞTİRME VE İNŞAAT LİMİTED ŞİRKETİ’nin 15/06/2017 günü saat: 10.21 itibariyle İFLASINA,
3- İflas ile ilgili olarak Bakırköy Nöbetçi İflas Müdürlüğüne müzekkere YAZILMASINA,
4- İflas ile ilgili olarak İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğüne BİLDİRİMDE BULUNULMASINA,
5- İflasın, iflas müdürlüğü tarafından İİK’nun 166.maddesinde yazılı usullere göre İLANINA,
6- İflas avansının Bakırköy İcra ve İflas Müdürlüğü’ne AKTARILMASINA,

7-Alınması gerekli ¨59,30 karar ve ilam harcın peşin alınan ¨44,40 harçtan mahsubu ile bakiye ¨ 14,90 harcın davalıdan alınarak hazineye İRAD KAYDINA,

8-Davacı tarafından ödenen ¨44,40 Başvurma Harcı, ¨44,40 Peşin harcın davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
9-Davacılar tarafından yapılan 35 tebligat + posta ücreti ¨411,75 , ilan masrafı ¨955,80 , ¨400,00 bilirkişi ücreti ile ¨25.000,00 iflas avansı olmak üzere toplam ¨26.767,55 yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
10-Davacı kendisini bir vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ne göre kabul edilen miktar üzerinden hesap edilen ¨4.080,00 ücreti vekaletin davalıdan tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
11-Kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderlerinin davacı tarafından peşin olarak yatırılan ¨200,00 yargılama gider avansından mahsubu ile bakiye kısmın karar kesinleştiğinde davacılara İADESİNE,
5235 sayılı Kanunun geçici 2’nci maddesine göre ,Bölge Adliye Mahkemeleri’nin kurulmasına ve 20 Temmuz 2016 tarihinde göreve başlamalarına dair kararların 07/11/2015 tarih ve 29525 sayılı Resmî Gazete’de ilan edildiği anlaşılmakla;2004 sayılı İcra ve İflâs Kanunu’nun 164/2 nci madde hükmü uyarınca,mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren 10 gün içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf,başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile 10 gün içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı,davalı vekilinin yokluğunda oybirliği ile verilen karar açıkça okunup,usulen anlatıldı.25/03/2021

Başkan …
☪e-imzalıdır.☪
Üye …
☪e-imzalıdır.☪
Üye …
☪e-imzalıdır.☪
Katip……
☪e-imzalıdır.☪

HMK’NIN 304’NCÜ MADDESİ UYARINCA TASHİH ŞERHİ
“Davanın, kısa kararın 2 no’lu bendinde, “.. İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü’nde …… sicil numarası ile kayıtlı ve muamele merkezi “….. Mahallesi ……. Caddesi,……. park …… Büyükçekmece/İstanbul ” olan ……. YAPI GAYRİMENKUL GELİŞTİRME VE İNŞAAT LİMİTED ŞİRKETİ’nin 15/06/2017 günü saat: 10.21 itibariyle İFLASINA, “ibaresinin yer aldığı, ancak iflas tarihi ve saatinin şablondan kaldığı anlaşılmakla bu ibarenin, maddi hata sonucu yazıldığı ve bu durumun HMK’nın 304’ncü maddesinde belirtilen “…diğer benzeri açık hatalar” dan olduğu ve madde kapsamında kalıp Mahkemece re’sen düzeltilebileceği anlaşıldığından hüküm fıkrasının ilgili kısmının ;
” İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü’nde …… sicil numarası ile kayıtlı ve muamele merkezi “….. Mahallesi ……. Caddesi,…… .park …… Büyükçekmece/İstanbul ” olan ……. YAPI GAYRİMENKUL GELİŞTİRME VE İNŞAAT LİMİTED ŞİRKETİ’nin 25/03/2021 günü saat: 10.02 itibariyle İFLASINA, şeklinde düzeltilmesine dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda oy birliği ile karar verildi.25/03/2021

Başkan ……. Üye ……. Üye …. Katip …….
☪e-imzalıdır.☪ ☪e-imzalıdır.☪ ☪e-imzalıdır.☪ ☪e-imzalıdır.☪
“İŞ BU EVRAK 5070 SAYILI ELEKTRONİK İMZA KANUNUNUN 5. MADDE UYARINCA GÜVENLİ ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP, 22. MADDE UYARINCA DA ISLAK İMZA İLE İMZALANMAYACAKTIR.