Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/735 E. 2021/1045 K. 10.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/735
KARAR NO : 2021/1045

DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 19/10/2020
KARAR TARİHİ : 10/11/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 29/11/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
TALEP: Davacı vekili dava dilekçesi ile Davalı şirketin iş makinesi türündeki aracın, diğer davalı … Sigorta şirketi tarafından … poliçe no.’lu ZMSS ile 22.07.2019 günü sigortalandığını, kaza ve hasarın davalı sigorta firmasına bildirildiğini, sigorta eksperinin, kaza tarihinden bir gün önce trafik poliçesinin tanzim edilmiş olması sebebiyle poliçe düzenlenmesini şüpheli görerek, hasarının ödemesinin yapılmadığını, araç sürücüleri tarafından düenlenen kaza tespit tutanağına göre davalı taraf aracının sürücüsü kazanın oluşumuna kusurlu hareketiyle sebebiyet verdiğini, kazada hasar gören … plakalı aracın yedek parça ve işçilik masrafının 2.500. TL, ticari taksi olarak işletilen aracın çalışamadığı 3 günlük süredeki kazanç kaybının 1.500. TL olmak üzere toplam 4.000. TL’nin tahsili için davalı-borçlulara karşı Bakırköy …. İcra Dairesinin … Esas sayılı ilamsız icra takibi başlatıldığını, borçluların haksız itirazı ile takibin durduğunu, davanın kabulü ile haksız ve kötü niyetli itiraz nedeniyle takip alacağının % 20’si oranından aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı …. Sigorta Şirketi vekili cevap dilekçesi ile müvekkili şirketin üçüncü kişilerin uğramış olduğu bedeni zararlardan, sigorta poliçesinde belirtilen azami limitlerle ve işletenin veya işletenin eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilerin kusuru oranında maddi tazminat ile sorumlu tutulabileceğini, kusur durumunun tespiti gerektiğini, davacının beyan ettiği kusur oranını kabul etmediklerini, ayrıca aracın modeli yıllı, kilometresi ve daha önce meydana gelmiş olan hasarları olup olmadığına göre değerlendirme yapılmasını, bu nedenle aracın önceki hasarlarının da incelenmesi ve buna göre bir değerlendirme yapılması gerektiğini, araçtaki hasarlı parçaların daha önceden hasar uğramamış parçalar olması, onarım veya yenileme işleminden geçmemiş olması gerektiğini, kazadan önce araçta herhangi bir hasar kaydının bulunup bulunmadığının araştırılması gerektiğini, haksız davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı …. Lojistik A.Ş. vekili cevap dilekçesi ile davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, müvekkili şirket adına kayıtlı …. plakalı aracın dava dışı Bakırköy Belediye Başkanlığına uzun süreli olarak kiralandığını, KTK gereği işleten sıfatına haiz olmaması sebebiyle davanın müvekkili şirket açısından reddi gerektiğini, taraflar arasında akdedilen kaza tespit tutanağında ve diğer evraklarda da görüleceği üzere kazanın davacıya ait aracın tek yönlü yolda trafik akış istikametinin tersi yönünde geri geri gitmesi suretiyle ve dolayısıyla davacı kusuruyla gerçekleştiğini, kazaya konu …. plakalı aracın onarım ve ekspertiz raporu için servise bırakılmadığını, dolayısıyla işbu davanın kötüniyetli bir şekilde yalnızca ekonomik yarar sağlamak maksadıyla ikame edildiğini, davanın reddine, davacı aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLER VE GEREKÇE: Taraflara usulüne uygun tebligat yapılmıştır.
Bakırköy … İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyası dosyamız arasına alınmıştır.
Dosyaya sunulan 16/08/2021 tarihli Bilirkişiler …. ve …. tarafından düzenlenen raporda söz konusu kazanın oluşumunda, davacı ….’a ait, …. plakalı araç ve sürücüsü dava dışı ….’ın, 7100 oranında asli kusurlu olduğu, bahse konu hasar bedeli ve kazanç kaybından, davalıların sorumlu olmayacağının tespit edildiği anlaşılmıştır.
Açılan dava haksız fiil nedeni ile maddi zararın tahsili için başlatılan takibe itirazın iptali davası olarak nitelendirilmiştir.
Davacı müddeabihi takip konusu yapılmış ve borçlunun itiraz etmiş olduğu alacak olan normal bir eda davasıdır.
Mahkemenin davanın reddi ya da kabulü yönünde verdiği karar, maddi anlamda kesin hüküm teşkil edeceğinden davanın reddi halinde alacaklı, borçluya karşı aynı alacaktan dolayı yeni bir alacak davası açamayacağı gibi davanın kabulü halinde borçlu da alacaklıya karşı bir menfi tespit veya istirdat davası açamayacaktır. Bu nedenle mahkeme itirazın iptali davasında tarafların iddia ve savunmalarını genel hükümlere göre inceleyerek borcun varlığını ve miktarını araştırmak zorundadır.
Yasal dayanağını İcra ve İflas Kanunu’nun (İİK) 67.maddesinden alan itirazın iptali davası, alacaklının icra takibine karşı borçlunun yaptığı itirazın iptali ile İİK’nın 66. maddesine göre itiraz üzerine duran takibin devamını sağlamayı amaçlamaktadır. Takip hukukundan doğan bu davada tespit edilecek husus, borçlunun icra takibine yapmış olduğu itirazında haklı olup olmadığının belirlenmesidir.
Haksız fiilin TBK çerçevesinde yapılan tanımına göre haksız fiilden bahsedebilmek için 5 unsurun bulunması gerekmektedir. Bunlar; fiil, zarar, illiyet bağı, zarar, kusur ve hukuka aykırılıktır.
Kusur, hukuk düzenin hoş görmediği, kınadığı davranış biçimi olarak tanımlanabilir. Haksız fiil sorumluluğu esas itibariyle kusur sorumluluğu olduğu için haksız fiilden dolayı sorumlu olabilmek için kusurun bulunması şarttır. Bir kimsenin kusurlu sayılabilmesi için ilk olarak davranışının aynı şartlar içinde bulunan makul, dürüst ve orta zekâlı üçüncü kişinin davranışından sapmış olması gerekmektedir. İkinci olarak da bu davranışın zarar veren kişiye isnat edilebilmesi gerekmektedir. Kusur kasıt ya da ihmal şeklinde ortaya çıkabilir. Kast, kişinin söz konusu hukuka aykırı davranışını bilerek ve isteyerek yapmasıdır. İhmal ise, kişinin zararlı sonucu istememesine rağmen bunun gerçekleşmemesi için gerekli dikkat ve özeni göstermemesidir. Ağır ihmalde herkesin gösterebileceği dikkat ve özen gösterilmemişken; hafif ihmalde ise tedbirli ve dikkatli kimselerin gösterebilecekleri dikkat ve özen gösterilmemiştir. Haksız fiilin meydana gelmesi bakımından kusurun derecesi önemli değildir. Ancak kusurun ağırlığı ya da hafifliği tazminatın belirlenmesinde önemli rol oynamaktadır. Kusuru ispat yükümlülüğü, haksız fiil sorumluluğunda zarar görene düşer. Nitekim TBK. m. 50/I’e göre “Zarar gören, zararını ve zarar verenin kusurunu ispat yükü altındadır”. Ancak bazı istisnai durumlarda zarar veren hakkında kusur karinesi mevcut olabilir. Bu takdirde, kusuru ispat yükümlülüğü ters döner ve zarar veren kusursuz olduğunu ispat etmek durumunda kalır.
Dosya tüm deliller ile birlikte değerlendirildiğinde; davacı Bakırköy …. İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyasında 23.07.2019 tarihli kazada hasar gören …. plakalı aracın yedek parça ve işçilik masrafının 2.500. TL, ticari taksi olarak işletilen aracın çalışamadığı 3 günlük süredeki kazanç kaybının 1.500. TL olmak üzere toplam 4.000. TL’nin tahsili için takip başlatmış olup davalıların süresinde itirazı ile takip durmuş, davacı da iş bu itirazın iptali davasını açmıştır. Dava konusu kazaya ilişkin kusur oranının tespiti için mahkememizce bilirkişi incelemesi için dosya Trafik bilirkişisi ile Makina mühendisi bilirkişiye tevdi edilmiş olup, aldırılan 16.08.2021 tarihli raporunda kusur oranı tespit edilmiş olduğu üzere davaya konu edilen kazanın oluşumunda davalıların herhangi bir kusurunun bulunmadığı, davacının ve dava dışı … Plakalı araç sürücüsünün %100 kusurlu olduğu tespit edilmiş olup davacının haksız fiil uyarınca tazminat talep şartlarıın oluşmadığından ispatlanamayan davanın reddine, davacının iş bu takibi başlatmakta kötü niyetli olduğunun ispatlanamamış olması nedeni ile davalıların bu yöndeki taleplerinin de reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
AÇILAN DAVANIN REDDİNE,
1-Davalıların kötü niyet tazminat talebinin REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince hesaplanan 59,30 TL karar ve ilam harcının peşin alınan 54,40 TL peşin harcın mahsubu ile 4,90 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 1.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davalılara verilmesine,
5-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-11-13.maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davacıdan alınarak hazineye irat KAYDINA,
6-Sarf edilmeyen gider avanslarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,

Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı HMK 394/5 ve 341/1 maddesi gereğince tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 10/11/2021

Katip …
E-imza

Hakim …
E-imza

“iş Bu Evrak 5070 Sayılı Elektronik İmza Kanununun 5. Madde Uyarınca Güvenli Elektronik İmza İle İmzalanmış Olup, 22. Madde Uyarınca Da Islak İmza İle İmzalanmayacaktır.”