Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/720 E. 2022/453 K. 19.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/720 Esas
KARAR NO : 2022/453

DAVA : İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 14/10/2020
KARAR TARİHİ : 19/04/2022
K.YAZIM TARİHİ : 21/04/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin yurtiçi ve yurtdışı her türlü kara, deniz, hava taşımacılığı işi ile iştigal eden uluslararası pazarda önemli bir konuma sahip ve lojistik sektöründe çok iyi bilinen bir şirket olduğunu, davalının ise Müvekkili Şirketin tedarikçisine alt taşıyanı konumunda olduğunu, müvekkili şirketin tüm tedarikçileri ile düzenli olarak bir ticari ilişki içerisinde olduğundan dolayı davalının da dahil olmak üzere tüm tedarikçileri ile ön ödemeli şekilde çalıştığını, müvekkili şirket tarafından ticari ilişkinin başında alt taşıyan ve tedarikçilerine yakıt kartı verilmekte ve belirli zamanlarda tüm alt taşıyan ve tedarikçilerine nakliye araçlarında kullanabilecekleri bu yakıt kartlarına ücret ödemesi yapılmakta olduğunu, işbu bu huzurdaki dava da yapılan bu ön ödemenin iade alınması talepli olduğunu, tedarikçi ve alt taşıyan konumunda bulunan …’ya ait aracın sürücüsünün … olduğunu, 05.02.2020 tarihinde teslim edilen yakıt kartında bulunan imzanın sürücü …’ya ait olduğunu, imzalanan tutanağın ilgili kısmında “..esasında …Lojistik A.Ş.’nin taraflarına yapılmış nakdi bir ödeme mahiyetinde olduğunu, temin edilmiş olan akaryakıt bedellerini hiçbir ihtirazı kayıt ileri sürmeksizin ilk talebinde derhal ve defaten …Lojistik A.Ş.’ye ödeyeceğimizi veya alacaklarımızdan mahsubuna herhangi bir itirazda bulunmayacağımızı, sorumluluğumuzda olan kartlar ile yapılmış olan akaryakıt bedellerini kayıp, çalınma, bilgi harici kullanma vb. hiçbir gerekçeyle ödemeden kaçınmayacağımızı gayrikabili rücu kabul ve taahhüt ederiz.” şeklinde tedarikçinin ve yakıt kartını teslim alan kişi ya da firmanın sorumluluğunun belirtildiğini, davacı Müvekkili Şirket tarafından önceden ödenen yakıt bedelinin kullanılmayan kısmının sözlü bir şekilde davalıdan talep edildiğini, ancak herhangi bir ödeme gerçekleşmediğini, başkaca bir talep gerekmemesine rağmen Müvekkili Şirketin Beşiktaş …. Noterliği’nden 09.06.2020 tarihli …. yevmiye numaralı ihtarname ile davalıdan alacağını talep ettiğini, ancak bu talebe rağmen davalı taraftan herhangi bir ödeme gelmediğini, bu durumda yakıt için davalı tarafa ödenen paranın karşılığında herhangi bir hizmet alınmadığını, bu durumda davacı Müvekkili Şirket ile davalı arasında ticari ilişkiden ‘doğan borç ilişkisinin mevcut olduğunu, belirterek; İtirazın iptaline; müvekkili alacağının likit olması hasebiyle davalı aleyhine %20’den az olmamak koşuluyla icra-inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmişlerdir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı ile aralarındaki niza konusu dava dilekçesine ekli 10/04/2020 tarihli 9.369,05 TL tutarlı faturaya ilişkin olduğunu, ancak kendisinin gerek bu fatura veya gerekse başka ad altında davacı tarafa herhangi bir borcunun bulunmadığını, davacı tarafın lojistik firması olduğunu, davacının birçok ilde nakliye işinin olduğunu, davet ve teklifleri üzerine belirlenen emtiaları belirlenen yerlere teslimi hususunda … plakalı aracıyla nakliyesini sağladığını, davacı tarafla bu şekilde 05.02.2020 tarihinde çalışmaya başladıklarını, ancak malum salgın nedeniyle davacı tarafın işlerinin bozulduğunu, bu nedenle artık çalışmak istemediğini belirtmesi üzerine 10.04.2020 tarihinde çalışmaya son verildiğini, çalışılan süre boyunca davacı tarafa yapılan hizmet bedeline fatura kestiğini ve davacının da fatura bedelini banka hesabıma ödediğini, davacı tarafın iddia ettiği gibi kendisinin ön ödemeli şeklinde çalışmadığını, belirlenen emtiaları belirlenen yerlere götürdüğünü ve ödemelerin aylık yapıldığını, firmanın da kendisinin kaç kilometre yaptığını, ne kadar yakıt aldığını sürekli takip ve kontrol ettiğini, bir aylık süre sonunda karşılıklı muhasebeleşerek kendisinin faturayı kesip firmaya teslim ettiğini ve davacı firmanın da belirlenen fatura bedelini banka hesabına gönderildiğini, tıpkı diğer aylarda olduğu gibi dava konusu faturaya ilişkin ödemenin de bu şekilde yapıldığını, kendisinin davacı firmanın muhasebesiyle karşılıklı teyitleştikten sonra ekli 10.04.2020 tarihli 9.369,05 TL’lik faturayı kestiğini ve firmanın da yine ekli banka dekontundan da anlaşılacağı üzere 21.05.2020 tarihinde hesabına ödemeyi yaptığını, Davacı ile söz konusu faturayla ilişkilerinin son bulduğunu, bundan sonra da aralarında başkaca ticaret olmadığını, takas, mahsup, trampa ve sair haklarının saklı kalması kaydıyla öncelikle yetki itirazının değerlendirilerek yetkiye itirazlarının kabulü ile mahkemenin yetkisizliğine, davanın bakmakla yetkili ve görevli Konya Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine, öte yandan esasa ilişkin itirazlarının çerçevesinde davanın reddine, haksız ve kötü niyetle açılan işbu dava nedeniyle %20’den aşağı olmamak üzere tazminata hükmedilmesine, yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmişlerdir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları re’sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Dosyamız arasına celp edilen Bakırköy … İcra Müdürlüğü … Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; Davacı alacaklının 7.500,00 TL asıl alacak üzerinden cari hesap bakiye alacağı dayanak gösterilerek borçlu aleyhine ilamsız icra takibi yapıldığı, ödeme emrinin borçluya 08/07/2020 tarihinde tebliğ edildiği borçlu tarafından 13/07/2020 tarihinde ve süresi içinde icra müdürlüğünün yetkisine, borca, faize ve takibin tüm ferilerine itiraz ettiği ve itiraz nedeni ile takibin durduğu görüldü.
Dosyaya sunulan 14/10/2021 tarihli bilirkişi SMMM … tarafından düzenlenen raporda; Davalı … ‘ya ait incelenen 2020 yılı yevmiye defterinin açılış ve kapanış tasdiklerinin süresinde yapıldığı, bunun dışında ticari defterlerin muhasebe usul ve esaslarına uygun şekilde tutulduğu ve ticari defterlerin kendi içerisinde birbirini teyit eder nitelikte olduğunun tespit edildiği; davalıya ait incelenen ticari defterlerde, Bakırköy … İcra Müdürlüğü …. E. Sayılı dosyasında takip konusu oları 7.500,00.-TL tutarındaki cari hesap ekstresi ile ilgili, davalının ticari defterlerinde cari hesap alacağına istinaden davacıdan banka aracılığı ile 9.369,05.-TL tahsilat yaptığı, … Nolu Kartla yüklenen akaryakıt kayıtları bulunmadığı, takip tarihi itibariyle davalının davacıya takip konusu cari hesap ekstresinden kaynaklanan borcu bulunmadığının tespit edildiği belirtilmiştir.
Dosyaya sunulan 04/03/2022 tarihli bilirkişi SMMM ….tarafından düzenlenen raporda; Taraflar arasında akdedilmiş herhangi bir yazılı sözleşmeye rastlanılmadığı, Davacı tarafça incelemeye ibraz edilen; 2020 yılı yasal defterlerinin E- Deftere tabi olduğu, E-Deftere tabi yevmiye ve kebir defterlerinin E-Beratlarının yasal süresinde verildiği, sadece Açılış tasdikine tabi envanter defterlerinin ise açılış tasdiklerinin yasal süresinde yaptırıldığının tespit edildiği, Davalı tarafça incelemeye ibraz edilen 2020 yılı yasal defterlerinin açılış ve kapanış tasdiklerinin yasal süresinde tasdik edildiğinin talimatla aldırılan bilirkişice tespit edildiği, Davacı yasal defter kayıtları incelendiğinde davacının icra takip tarihi itibariyle davalıdan 7.500,00 TL alacaklı olduğu yönde bakiyesinin bulunduğu, Davalı yasal defter kayıtlarında talimatla aldırılan bilirkişi raporunda yapılan tespitlerde ise davalının davacıya icra takip tarihi itibariyle her hangi bir borç alacağının bulunmadığının belirtildiği, Tarafların yasal defter kayıtlarının örtüşmediği, tarafların yasal defter kayıtlarının örtüşmeme sebebinin, davacı yasal defter kayıtlarında yer alan ancak davalı yasal defter kayıtlarında yer almayan davacı tarafça davalıya teslim edilen ve içinde 7.500 TL limit bulunan yakıt kart bedelinden kaynaklandığının anlaşıldığı, Davalı taraf söz konusu 7.500 TL karşılığında akaryakıt almadığını iddia ettiği, ancak davacı tarafça davalının yakıt aldığına dair dosyaya sunulan yakıt alım listeleri ile talimatla alınan bilirkişi raporunda tespit edilen davalının 7.500 TL tutarında akaryakıt alım yazar kasa fişlerinin birbirini teyit ettiği, diğer yandan davalının yazar kasa fişlerinin nasıl ödediği hususunda bilirkişice herhangi bir ödeme belgesinin tespit edilemediği, açıklanan nedenlerle davacı tarafça davalıya verilen 7.500 TL tutarındaki yakıt kart bedelinin davalı tarafça kullanıldığı, buna karşılık davalının yakıt bedellerini davacıya ödediği hususunda herhangi bir tespit yapılamamış olup bu aşamada söz konusu 7.500 TL değerindeki yakıt kart ön ödeme bedelinden davalının sorumlu olacağı kanaatine varıldığı, davacı tarafça icra takip tarihine kadar işlemiş faiz talep edilmediğinden icra takip tarihine kadar işlemiş faiz hesaplanmadığı belirtilmiştir.
Huzurda görülen dava itirazın iptali davası olup, müddeabihi takip konusu yapılmış ve borçlunun itiraz etmiş olduğu alacak olan normal bir eda davasıdır.
Mahkemenin davanın reddi ya da kabulü yönünde vereceği karar, maddi anlamda kesin hüküm teşkil edeceğinden davanın reddi halinde alacaklı, borçluya karşı aynı alacaktan dolayı yeni bir alacak davası açamayacağı gibi davanın kabulü halinde borçlu da alacaklıya karşı bir menfi tespit veya istirdat davası açamayacaktır. Bu nedenle mahkeme itirazın iptali davasında tarafların iddia ve savunmalarını genel hükümlere göre inceleyerek borcun varlığını ve miktarını araştırmak zorundadır.
Yasal dayanağını İcra ve İflas Kanunu’nun (İİK) 67. maddesinden alan itirazın iptali davası, alacaklının icra takibine karşı borçlunun yaptığı itirazın iptali ile İİK’nın 66. maddesine göre itiraz üzerine duran takibin devamını sağlamayı amaçlamaktadır. Takip hukukundan doğan bu davada tespit edilecek husus, borçlunun icra takibine yapmış olduğu itirazında haklı olup olmadığının belirlenmesidir.
Dosyada ve tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde; davacının cari hesap alacağından kaynaklı davalı aleyhine başlattığı icra takibine davalının itirazı sonucunda işbu davayı açtığı görülmüştür. Dosya kapsamında davacı ile davalı arasında taşıma ilişkisinin kurulduğu; bu kapsamda davacı tarafından davalıya yakıt alımında kullanılmak üzere yakıt kart verildiği ve bu yakıt karttan davalı tarafından 7.500,00 TL tutarında yakıt alındığı; davalı tarafından taşıma işi karşılığı olarak 1 adet fatura düzenlendiği ve fatura bedelinin davacı tarafından ödendiği sabittir. Her ne kadar 14/10/2021 tarihli bilirkişi raporunda dava konusu akaryakıt fişlerinin ödemeleri ile ilgili belge bulunmadığı, nakit kapatıldığı belirtilmiş ise de yakıt kartın davacı tarafından davalıya teslim edilmiş olması karşısında bilirkişi raporunun aksine yakıt karttan alınan akaryakıt bedellerinin davacı tarafından ödendiği mahkememizce kabul edilmiştir. Yakıt Kart Teslim Tutanağı’nda yakıt kart ile alınan akaryakıt bedellerinin davacı tarafından yapılan nakdi bir ödeme mahiyetinde olduğunun imza altına alınmış ve davalı tarafından davacıya düzenlenen fatura bedelinin ödenmiş olması karşısında davacının davalıya 7.500,00 TL tutarında fazla ödeme yapmış olduğu mahkememizce kabul edilerek açılan davanın kabulü ile asıl alacak tutarının takdiren %20’si oranında hesaplanan icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine; davalının şartları oluşmayan kötü niyet tazminatı talebinin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-AÇILAN DAVANIN KABULÜ ile davalının Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyasında yapmış olduğu itirazın 7.500,00 TL asıl alacak yönünden İPTALİ ile takip tarihinden itibaren asıl alacağa davacının talebi aşılmamak üzere 3095 sayılı Kanunun 2/2. maddesi uyarıca değişen oranlarda avans faizi uygulanmak suretiyle TAKİBİN DEVAMINA,
2- Alacağın likit olması nedeni ile davacının icra inkar tazminatı talebinin KABULÜ ile takdiren kabul edilen asıl alacak tutarının %20’si oranında hesaplanan 1.500,00 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3- Şartları oluşmayan davalının kötü niyet tazminatı talebinin REDDİNE,
4-Harçlar Kanunu gereğince hesaplanan ve tahsili gereken 512,33 TL karar ve ilam harcının peşin alınan 90,59 TL nispi harçtan mahsubu ile bakiye 421,74 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
5-Davacı tarafından sarf olunan (1.600,00 TL bilirkişi ücreti + 207,00 TL posta ücreti tebligat, müzekkere masrafından ibaret) 1.807,00 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine;
6-Davacı tarafından yatırılan 7,80 TL vekalet harcı, 54,40 TL başvurma harcı ve 90,59 TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Sarf olunmayan delil/gider avanslarının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
8-Kendisini vekil ile temsil ettiren davacı taraf lehine yürürlükte bulunan Avukatlık Kanunu ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 13/1. maddesi gereğince kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan ve takdir olunan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
9-6235 sayılı Hukuki Uyuşmazlıklarda Arabuluculuk Kanununun 18/A maddesinin 13. fıkrası uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen ve yargılama giderinden sayılan Arabuluculuk ücreti olan 1.320,00 TL’nin davalıdan tahsili ile Hazineye İRAT KAYDINA,
Dair; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341. ile 360. madde hükümleri uyarınca dava değeri karar tarihindeki istinaf sınırı altında kalmakla KESİN olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı davalı vekilinin yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 19/04/2022

Katip …
e-imzalı

Hakim …
e-imzalı