Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/707 E. 2020/898 K. 24.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/707
KARAR NO : 2020/898

DAVA : İflas (Doğrudan Alacaklı Tarafından Talep Edilen İflas (İİK 177))
DAVA TARİHİ : 09/10/2020
KARAR TARİHİ : 24/12/2020
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 15/01/2021

Mahkememizde görülmekte olan İflas (Doğrudan Alacaklı Tarafından Talep Edilen İflas (İİK 177)) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacılar vekili Bakırköy Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine vermiş olduğu 09/10/2020 harçlandırma tarihli dava dilekçesinde; Müvekkilli ile borçlu-davalı şirket arasında 15.06.2014 tarihinde İstanbul Esenyurt ….. ada, ….. parselde bulunan ve …. Projesi kapsamında A Blok’ta yer alan brüt 39 m2 ebatındaki 131 nolu bağımsız bölüme ilişkin taşınmaz satış vaadi sözleşmesi akdedildiğini, taraflar arasında akdedilen sözleşmede ilgili bağımsız bölümün teslimine ilişkin 6 aylık gecikme olabileceği kaleme alındığını ve bağımsız bölümün en geç 30.11.2016 tarihinde teslim edileceği vaat edildiğini, 6 aylık gecikme süresinin aşması sonucunda bağımsız bölümün teslim edilmemesi üzerine 19.06.2018 tarihli Beyoğlu …… Noterliğinin …… yevmiye numarasıyla keşide edilen ihtarname ile ilgili bağımsız bölümün devri talep edildiğini, ancak borçlu tarafından ihtarnameye dönüş yapılmaması dolayısıyla 16.07.2018 tarihinde Beyoğlu ….. Noterliğinin …… yevmiye numarasıyla keşide edilen ihtarname ile sözleşmeden dönüldüğü beyan edildiğini ve müvekkili tarafından ödenen bedelin iadesi talep edildiğini, işbu ihtarnameye de cevap vermeyen davalı şirket aleyhine Büyükçekmece ……. İcra Müdürlüğü’nün …… Esas sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlatıldığını, borçlu şirketin icra takibine kötü niyetli itiraz etmesi üzerine Bakırköy …… Tüketici Mahkemesinin ……. Esas sayılı dosyası ile itirazın iptali davası açıldığını, yargılama sonucunda davalı şirketin icra takibine haksız yere itiraz ettiği mahkemece anlaşılmış olup davalarının kabulüne, takibin devamına ve icra takibindeki asıl alacağın takip tarihi itibari ile Türk Lirası Karşılığı olan ¨175.111,00’nin %20’si oranında icra inkar tazminatının davalı şirketten alınarak müvekkillerine tahsil edilmesine karar verildiğini, itirazın iptaline karar verilmesi üzerine ilgili gerekçeli karar uyarınca icra takibine devam edildiğini ve asıl alacak dışında hükmedilen alacak kalemlerinin tahsilinin sağlanması amacıyla 15.07.2019 tarihinde borçlu tarafa ilama dayalı icra emri gönderildiğini, gönderilen işbu icra emri üzerine de borcunu ödemeyen ve ‘…… Mah. …… Blv ….. Esenyurt, İstanbul” adresinde mukim borçlu şirkete 26.07.2019 tarihinde hacze çıkıldığını, haciz esnasında borçlu şirket yetkilisi …… bizatihi mahalde hazır bulunduğunu ve haciz mahalindeki 5 adet konteyner, bilgisayar, fotokopi makinası haczedildiğini, borçlu şirket yetkilisi tarafından haczedilen 5 adet konteynerden yalnızca 1 adet konteynerin ……. Taahhüt Müşavirlik Uluslararası İnşaat Sanayi ve Ticaret Limited Şirket’ine ait olduğu belirtildiğini ve 1 adet konteynere ilişkin istihkak iddiası bulunulduğunu, işbu istihkak iddiası üzerine Büyükçekmece ….. İcra Müdürlüğü tarafından borçlu şirketin istihkak iddiası yerinde görülmeyerek kendisine İİK 97.madde kapsamında dava açması için süre verildiğini, Büyükçekmece …… İcra Hukuk Mahkemesi’nin …….. Esas ve …… Karar sayılı ilamı ile borçlu yetkilisinin istihkak iddiasının reddine karar verildiğini, sonrasında, ……. Şirketi, haczedilen 5 adet konteynere ilişkin istihkak iddiasında bulunduğunu ve Büyükçekmece …… İcra Hukuk Mahkemesinin …… Esas sayılı halihazırda derdest olan istihkak davasını ikame ettiğini, lakin haciz esnasında borçlu şirket yetkilisi ….’ın 1 adet konteynerin ……. Şirketine ait olduğunu belirtmesi ve daha sonra ……. Şirketi’nin dava açarak 5 adet konteynere ilişkin istihkak iddiasında bulunması davalı şirketin sırf borcunu ödememek için mallarını saklamak ve/veya kaçırmak amacında olduğu anlaşıldığını, istihkak dava dosyası kapsamına şirketlerin ticaret sicil gazete suretleri sunulduğunu ve davalı şirket ve ……. Şirketi’nin kurucu ortaklarının …. olduğunu ve şirket merkezlerinin de aynı olduğu görüldüğünü ve dolayısıyla şirketler arasındaki organik bağın varlığı sübuta erdiğini, yapılan hacze karşılık borçlu şirketin borcunu ödememeye devam etmesi ve dava dışı ……. Şirketi’nin haksız ve kötü niyetli istihkak iddiaları karşısında 26.07.2019 tarihinde haczedilen mahcuz malların muhafaza altına alınması ve ek haciz yapılabilmesi amacıyla 02.10.2019 tarihinde borçlu şirketin bulunduğu adrese tekrardan hacze gidilerek, 26.07.2019 tarihinde haczedilen malların muhafaza altına alınması ve haczedilen mallar dosya alacağını karşılayamayacak olmasından dolayı ek haciz talebinde bulunulduğunu, haciz mahallinde 30 adet FAN ve 1 adet dış cephe asansör haczedildiğini, ancak haciz esnasında borçlu şirket yetkilisi …. haciz mahaline gelerek borcu ödemek istediğini beyan ettiğini, malların bu aşamada muhafaza altına alınmamasını talep ettiğini, borcunu ikrar eden ve ödeyeceğini beyan eden borçlu şirket yetkilisine karşı iyi niyetli yaklaşarak haciz ve muhafaza haklarının saklı kalmak kaydıyla, mallar muhafaza altına alınmadan haciz mahallinde istihkak iddiasında bulunan …….’a mallar yediemin bırakılarak hacze son verildiğini, borcunu ikrar edip ödeyeceğini beyan eden ….’a tüm iyi niyetleriyle güvenen müvekkillerinin bu sefer de dava dışı 3. Kişi …….’ın 02.10.2019 tarihli haciz esnasında haczedilen 30 adet FAN’a ilişkin istihkak iddiasıyla karşılaştıklarını, işbu istihkak iddiası üzerine dava dışı 3. Kişi ……., Büyükçekmece …… İcra Hukuk Mahkemesi’nin …… Esas sayılı dosyası kapsamında dava açtığını ve dava dosyasına 60 adet markası ve modeli belli bile olmayan FAN’a ilişkin fatura sunduğunu, 02.09.2019 tarihli haciz esnasında dava dışı ……., haczedilen 30 adet FAN’ın …… Şirketi’ne ait olduğunu söylerken açtığı istihkak davasında 60 adet markası ve modeli belirli olmayan malın kendisine ait olduğunu beyan ettiğini, gerek işbu derdest olan dava gerekse ……. nezdinde devam eden dava kapsamına davalı şirketin ve istihkak iddiasında bulunan kişilerin beyan ettiği çelişkili ifadeler, borçlu şirketin borcunu ödememek amacıyla müvekkileri ve yargıyı oyaladığını gösterdiğini, borçlu yetkilisinin aylardır borcunu ödeyeceğini ve mallarının başka kişilere ait olduğunu beyan etmesi müvekkilerinin, aslında 2016 yılında teslim edileceği vaat edilen bağımsız bölüme karşılık olarak borçlu şirketin yetkilisi tarafından borcunu ikrar edip ödeme sözü vermesine rağmen borcunu ödememesi dolayısıyla işbu davayı ikame ettiklerini bu nedenlerle davaların kabulüne, davalı borçlu şirket …’nin iflasına, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı şirket üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA;
Davalıya usulüne uygun tebligat çıkartıldığı ancak davalının cevap dilekçesi sunmadığı görüldü.
DELİLLER ve GEREKÇE :
Dava, İİK’nın 177/4. madde hükümlerine dayalı alacaklının açtığı iflas istemine ilişkindir.
HMK’nın 114/1 nci maddesinde dava şartları tahdidi olarak sayıldıktan sonra anılan maddenin ikinci fıkrasında da “Diğer kanunlarda yer alan dava şartlarına ilişkin hükümler saklıdır.” hükmü ile diğer kanunlarda dava şartlarına ilişkin düzenlemelerinde dikkate alınması gerekliliğine vurgu yapılmıştır.
Sözü geçen Kanun’un 115 nci maddesi hükmü de “Mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. Taraflar da dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilirler.
(2) Mahkeme, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir. Ancak, dava şartı noksanlığının giderilmesi mümkün ise bunun tamamlanması için kesin süre verir. Bu süre içinde dava şartı noksanlığı giderilmemişse davayı dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddeder.” şeklinde olup buna göre Mahkeme’nin dava şartı noksanlığı hâlinde yapacağı işlemler düzenlenmiştir.
2004 sayılı İcra ve İflâs Kanununun 160 ncı maddesi hükmü “İflas isteyen alacaklı ilk alacaklılar toplantısına kadar olan masraflardan sorumludur.
(Değişik: 9/11/1988-3494/27 md.) Mahkeme, bu masraflar ile iflas kararının kanun yolları için gerekli bütün tebliğ masraflarının peşin verilmesini ister.”şeklinde olup buna göre alacaklı ilk alacaklılar toplantısına kadar olan masrafları Mahkeme’nin ihtarı ile yatırmak zorundadır.Somut olayda davalı şirketin iflasını isteyen alacaklı vekiline bu masrafları ödemesi amacıyla ihtaratlı davetiye tebliğine rağmen alacaklı tarafından Mahkeme’ce istenen masraflar yatırılmamış,davacı vekilince istenen ek süre talebi de verilen sürenin kesin olması sebebiyle reddedilmiştir.
İflas isteyen alacaklı İİK’nın 181. maddesi yollamasıyla 160. maddesi uyarınca, gerekli masrafları avans olarak mahkeme veznesine peşin olarak yatırmak zorunda olup, söz konusu husus özel olarak düzenlenmiş bir dava şartı olup iflas avansı depo edilmeden yargılamaya devam edilmesi mümkün değildir.(Yüksek Yargıtay 23 ncü Hukuk Dairesi’nin 14/04/2016 gün ve 2015/1364 esas,2016/2405 kararı sayılı ilamı)
Tüm bu belirlemeler ışığında somut olay değerlendirildiğinde;davacılar vekili her ne kadar davalı şirketin İİK’nın 177/4 ncü maddesi uyarınca davalının iflasına karar verilmesini talep etmiş ise de,davacı şirketin Mahkeme’ce yapılan ihtarata rağmen iflas avansını yatırmadığı anlaşıldığından davanın, iflas avansına ilişkin dava şartı noksanlığı nedeniyle HMK’nun 144/2 ve 115/2 maddeleri uyarınca usulden reddine karar verilmesi gerektiği sonucuna varılarak aşağıdaki gibi hüküm fıkrası oluşturulmuştur.
HÜKÜM/Yukarıda açıklandığı üzere:
1- Davacılar vekilinin kesin süre içerisinde iflas avansını yatırmadığı anlaşıldığından davanın iflas avansına ilişkin dava şartı noksanlığı nedeniyle HMK’nun 114/2 ve 115/2 maddeleri uyarınca USULDEN REDDİNE,
2-Harç peşin alındığından yeniden harç alınmasına YER OLMADIĞINA,
3-Davacılar tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalının kendisini bir vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ne göre hesap edilen ¨4.080,00 ücreti vekaletin davacılardan tahsili ile davalıya VERİLMESİNE,
5-Kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderlerinin davacı tarafça peşin olarak yatırılan ¨345,00 yargılama gider avansından mahsubu ile bakiye kısmın karar kesinleştiğinde davacılara İADESİNE,
5235 sayılı Kanunun geçici 2’nci maddesine göre ,Bölge Adliye Mahkemeleri’nin kurulmasına ve 20 Temmuz 2016 tarihinde göreve başlamalarına dair kararların 07/11/2015 tarih ve 29525 sayılı Resmî Gazete’de ilan edildiği anlaşılmakla;2004 sayılı İcra ve İflâs Kanunu’nun 164/2 nci madde hükmü uyarınca,mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren 10 gün içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf,başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile 10 gün içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere davacılar vekili ile davalı vekilinin yokluğunda oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup,usulen anlatıldı.24/12/2020

Başkan …
☪e-imzalıdır.☪
Üye …
☪e-imzalıdır.☪
Üye …
☪e-imzalıdır.☪
Katip …….
☪e-imzalıdır.☪

“İŞ BU EVRAK 5070 SAYILI ELEKTRONİK İMZA KANUNUNUN 5. MADDE UYARINCA GÜVENLİ ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP, 22. MADDE UYARINCA DA ISLAK İMZA İLE İMZALANMAYACAKTIR.