Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/684 E. 2022/917 K. 27.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/684 Esas
KARAR NO : 2022/917

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 02/10/2020
KARAR TARİHİ : 27/09/2022
K.YAZIM TARİHİ : 24/10/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı borçlu arasında ticari bir ilişkinin mevcut olduğunu, davalı tarafın müvekkilinden sabun kutusu ve malzemeleri satın aldığını, müvekkilinin davalıya faturalar düzenlendiğini ve davalı borçlu firma adına borç olarak kaydettiğini, davalının söz konusu alacağı ödemediğini, davalı borçlu firmanın 45.431,68 TL’ye ilişkin kötü niyetli itirazının iptaline ve bu miktar yönünden temerrütün takip tarihi olan 08/10/2019 itibari ile gerçekleştiği göz önünde bulundurularak temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faizin hüküm altına alınmasına ve icra takibinin 45.431,68 TL üzerinden işleyecek yasal faizi ile birlikte devamına, itirazlarına haksız ve kötü niyetli olan davalı borçlunun alacağın % 20’sinden az olmamak koşulu ile icra inkar tazminatına mahkumiyetine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Yapılan usulüne uygun tebligata rağmen davalı tarafından davaya cevap verilmemiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları re’sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Dosyaya sunulan 02/10/2021 tarihli bilirkişi …. tarafından düzenlenen raporda; Davacı tarafla davalı arasında ki davaya söz konusu olan tutarlar cari hesap alacağından kaynaklandığı davacının dosya kapsamında sunduğu ekstrelerde alacağınının 105.431,68 TL gözüktüğü ancak yapılan incelemelerinde …. nolu 21.08.2021 tarihli 46.256,00 TL’lik faturanın yevmiye delterinde, defterin onaysız arka sayfasına basıldığı dolayısıyla ilgili detter kaydına göre geçersiz olduğu, davacının resmi ticari defter kayıtlarına göre alacağınının 59.175,68 TL olduğu davacının, …. nolu 21/08/2021 tarihli 46.256,00 TL’lik faturasının usulüne uygun kesildiği, malın teslimiyle ilgili sevk irsaliyesinin olduğu, faturanın teslimiyle ilgili imza aldığı dalayısıyla fatura bazında da 46.256,00 TL alacağı olduğu davacının resmi ticari defterlere göre 59.175,68 TL, Resmi defterlerde kaydı olmayan ancak faturasını kesip malını teslim ettiği faturadan kaynaklı da 46.256,00 TL alacaklı olduğu, davacının davalıdan ilgili defter ve fatura kaydından dolayı toplamda 105.431,68 TL alacaklı olduğu görüş ve kanaatine varılmıştır.
Dosyaya sunulan 31/01/2022 tarihli bilirkişi …. tarafından düzenlenen raporda; davalının ticari defterlerinde sadece davacıya 12/07/2019 tarihinde … Bankası aracılığıyla yapılan 2.000,00 TL ve 1.500,00 TL olmak üzere toplam 3.500,00 TL’lik ödeme kaydının bulunduğu, bu ödemenin 12.07.2019 tarih, …. no.lu yevmiye maddesi ile muhasebeleştirildiği, cari hesap olarak “…” hesabının kullanıldığı ve ticari defterlerde davacı ile ilgili olarak başka da bir kayda rastlanılmadığı görüş ve kanaatine varılmıştır.
Huzurda görülen dava itirazın iptali davası olup, müddeabihi takip konusu yapılmış ve borçlunun itiraz etmiş olduğu alacak olan normal bir eda davasıdır.
Mahkemenin davanın reddi ya da kabulü yönünde vereceği karar, maddi anlamda kesin hüküm teşkil edeceğinden davanın reddi halinde alacaklı, borçluya karşı aynı alacaktan dolayı yeni bir alacak davası açamayacağı gibi davanın kabulü halinde borçlu da alacaklıya karşı bir menfi tespit veya istirdat davası açamayacaktır. Bu nedenle mahkeme itirazın iptali davasında tarafların iddia ve savunmalarını genel hükümlere göre inceleyerek borcun varlığını ve miktarını araştırmak zorundadır.
Yasal dayanağını İcra ve İflas Kanunu’nun (İİK) 67. maddesinden alan itirazın iptali davası, alacaklının icra takibine karşı borçlunun yaptığı itirazın iptali ile İİK’nın 66. maddesine göre itiraz üzerine duran takibin devamını sağlamayı amaçlamaktadır. Takip hukukundan doğan bu davada tespit edilecek husus, borçlunun icra takibine yapmış olduğu itirazında haklı olup olmadığının belirlenmesidir.
Dosyada ve tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde; davacının cari hesap alacağından kaynaklı davalı aleyhine başlattığı icra takibine davalının itirazı sonucunda işbu davayı açtığı görülmüştür. Mahkememizce davacının ticari defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş olup bilirkişi … tarafından düzenlenen bilirkişi raporunda her ne kadar cari hesap ekstresinde davacının davalıdan 105.431,68 TL alacaklı olarak gözükse de yapılan incelemelerde … nolu 21.08.2021 tarihli 46.256,00 TL’lik faturanın yevmiye delterinde, defterin onaysız arka sayfasına basıldığı dolayısıyla ilgili detter kaydına göre geçersiz olduğu, davacının resmi ticari defter kayıtlarına göre alacağınının 59.175,68 TL olduğu; davacının, …. nolu 21/08/2021 tarihli 46.256,00 TL’lik faturanın usulüne uygun kesildiği, malın teslimiyle ilgili sevk irsaliyesinin olduğu, faturanın teslimiyle ilgili imza aldığı dolayısıyla fatura bazında da 46.256,00 TL alacağı; nihayetinde davacının resmi ticari defterlere göre 59.175,68 TL, resmi defterlerde kaydı olmayan ancak faturasını kesip malını teslim ettiği faturadan kaynaklı olarak da 46.256,00 TL alacaklı olduğu, davacının davalıdan ilgili defter ve fatura kaydından dolayı toplamda 105.431,68 TL alacaklı olduğu görüş ve kanaatine varılmıştır. Mahkememizce davalının ticari defter ve belgelerinin incelenmesi için İzmir …. Asliye Ticaret Mahkemesi’ne talimat yazılmış olup davalı tarafından ticari defter ve belgeleri üzerinde yapılan inceleme sonucunda düzenlenen bilirkişi raporunda davalının ticari defterlerinde sadece davacıya 12/07/2019 tarihinde … Bankası aracılığıyla yapılan 2.000,00 TL ve 1.500,00 TL olmak üzere toplam 3.500,00 TL’lik ödeme kaydının bulunduğu, bu ödemenin 12.07.2019 tarih, … no.lu yevmiye maddesi ile muhasebeleştirildiği, cari hesap olarak “….” hesabının kullanıldığı ve ticari defterlerde davacı ile ilgili olarak başka da bir kayda rastlanılmadığı görüş ve kanaatine varılmıştır. Mahkememizce davalının bağlı bulunduğu vergi dairesinden 2018 ve 2019 yıllarına ait BA ve BS formları celp edilmiş olup yapılan incelemede davacı tarafından 2018 yılında 2 tane ve 2019 yılında 7 tane olarak davalı adına düzenlenen tüm faturaların davacının İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü’nde kayıtlı olan “….” ünvanı ile vergi dairesine bildirildiği görülmüş olup söz konusu formların davacının 2018 ve 2019 yıllarına ait BS formları ile uyumlu olması ve davalı tarafından söz konusu faturaların vergi dairesine BA formu ile bildirmiş olması nedeni ile mahkememizce söz konusu faturalara konu malların davalıya teslim edildiği mahkememizce kabul edilmiştir. Davalının icra müdürlüğünün yetkisine ilişkin yaptığı itirazı HMK’nın 10. ve TBK’nın 89. maddesi uyarınca reddine karar verilmiştir. Açıklanan nedenlerle davacının davalıdan 105.431,68 TL alacaklı olduğu mahkememizce kabul edilmiş olup taleple bağlı kalınarak açılan davanın 45.431,68 TL üzerinden kabulü ile alacağın likit olması nedeniyle davacının icra inkar tazminatı talebinin kabulü ile takdiren kabul edilen asıl alacağın %20’si oranında hesaplanan icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-AÇILAN DAVANIN KABULÜ ile davalının Küçükçekmece …. İcra Müdürlüğü’nün …. E. sayılı takip dosyasında yapmış olduğu itirazın 45.431,68 TL asıl alacak yönünden İPTALİ ile takip tarihinden itibaren asıl alacağa davacının talebi aşılmamak yasal faiz uygulanmak suretiyle TAKİBİN DEVAMINA,
2- Alacağın likit olması nedeni ile davacının icra inkar tazminatı talebinin KABULÜ ile takdiren kabul edilen asıl alacak tutarının %20’si oranında hesaplanan 9.086,33 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Harçlar Kanunu gereğince hesaplanan ve tahsili gereken 3.103,44 TL karar ve ilam harcının peşin alınan 542,88 TL nispi harçtan mahsubu ile bakiye 2.560,56 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafından sarf olunan (1.500,00 TL bilirkişi ücreti + 284,00 TL posta ücreti tebligat, müzekkere masrafından ibaret) 1.784,00 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine;
5-Davacı tarafından yatırılan 7,80 TL vekalet harcı, 54,40 TL başvurma harcı ve 542,88 TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Sarf olunmayan delil/gider avanslarının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
7-Kendisini vekil ile temsil ettiren davacı taraf lehine yürürlükte bulunan Avukatlık Kanunu ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 13/1. maddesi gereğince kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-6235 sayılı Hukuki Uyuşmazlıklarda Arabuluculuk Kanununun 18/A maddesinin 13. fıkrası uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen ve yargılama giderinden sayılan Arabuluculuk ücreti olan 1.320,00 TL’nin davalıdan tahsili ile Hazineye İRAT KAYDINA,
Dair; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341. ile 360. madde hükümleri uyarınca mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf, başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 03/10/2022

Katip …
☪e-imzalıdır.☪

Hakim …
☪e-imzalıdır.☪