Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/680 E. 2022/601 K. 30.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/680 Esas
KARAR NO : 2022/601

DAVA : Alacak (Satım Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 01/10/2020
KARAR TARİHİ : 30/05/2022
K. YAZIM TARİHİ : 28/06/2022

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Satım Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ve duruşmadaki beyanlarında özetle; müvekkilinin 10.07.2019 tarihinde …nın … AVM şubesinden …. fatura no ile 3 adet …. televizyon satın aldığını, satın alınan tvlerden bir tanesinde sonradan gizli ayıp ortaya çıktığını, satın alınan mallardan birinde yaşanan sorun nedeniyle davalı tarafa başvurulduğunu, işbu başvuru ile sorun yaşanan televizyonun yenisiyle değiştirildiğini, fakat değişim yapılan tvde sonradan ortaya çıkan gizli ayıp nedeniyle televizyonun kullanılmaz duruma geldiğini, müvekkilinin televizyondan beklediği faydayı göremediğini, müvekkilinin televizyonun tamirinin yapılması amacıyla …. servisine başvurduğunu, 31.10.2019 tarihli tamir servis formunda da “kabin ve ekranın sağ tarafında çatlakların var olduğunun ve servis firmasınca garanti harici işlem yapılabileceği bildirildiğini, bu durum üzerinde tvnin davalı yanca, ya arızasının giderilmesi, ya yenisiyle değiştirilmesi, ya da satın aldığımız dönemden itibaren 6.999.00 TL’nin işleyen ticari faiziyle birlikte tarafılarına iadesine yönelik arabulucuya başvurulduğunu fakat taraflar arasında vukuu bulan müzakere ve görüşmeler sonucunda bir sonuç alınamadığını beyanla satın alınan televizyondaki ortaya çıkan gizli ayıp nedeniyle; ya arızasının giderilmesini, ya yenisiyle değiştirilmesini, ya da satın aldığıkları dönemden itibaren 6.999.00 TL’nin işleyen ticari faiziyle birlikte taraflarına iadesine karar verilmesini ve yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava dilekçesinin usul yönünden hukuka uygun olmadığını, usulüne göre hazırlanmadığını, davacının seçimlik haklarını kullanabilmesi için ürünün üretimden kaynaklı ayıplı olması gerekmekte olup üründe arıza bulunup bulunmadığı yönünde teknik inceleme ve tespit yapabilecek merci yetkili servis olduğunu, yetkili servis tarafından yapılan incelemeler neticesinde ürünün ücretsiz onarımının sağlandıktan sonra sağlam bir şekilde teslim alındığı belirtildiğini, davacı, müvekkili şirket mağazasından dava konusu üründe arıza bulunduğundan bahisle müvekkili şirket’e başvurmuş ve müvekkili şirket tarafından ürün yetkili servise gönderildiğini, yetkili servis raporunda da açıkça görüleceği üzere Ürün ayıpsız misli ile değiştirilmiş olup davacıya sorunsuz bir şekilde teslim edildiğini, davacı’ya teslim edilen üründe ortaya çıktığı iddia edilen ayıbın üretici kaynaklı olduğu ispat edilemediğini, müvekkili şirket üzerine düşen tüm yükümlülükleri yerine getirerek davacının mağduriyetini giderdiğini ve üründen yararlanabilmesini sağladığını, davacı, kendisine ayıpsız yeni ürün teslim edilmiş olmasına rağmen kötüniyetli olarak huzurdaki dava ikâme edildiğini, ancak, ilgili ürünün tedarikçi firma konumunda olan “…. Şirketi”nin davaya fer’i müdahil olarak katılımını temin için davanın ilgili taraflara ihbar edilmesinde müvekkili şirket açısından hukuki yarar bulunduğunu beyanla haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın reddini yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı ile davalı arasındaki uyuşmazlık davacının davalıdan satın aldığı televizyonunun ayıplı olup olmadığı, davacının ayıptan doğan haklarını kullanıp kullanamayacağı noktasında toplanmaktadır.
Elektrik Elektronik Mühendisi …. tarafından yapılan inceleme sonucu düzenlenen ve itibara layık bulunan rapora göre ; “” Mahallinde TV üzerinde yapılan incelemelerde, televizyonun (…), fatura kayıtlarındaki televizyon (….) olmadığı tespit edildiğini, nedeni sorulduğunda faturadaki TV nin de arızalanmış olması sebebiyle mahallinde tespit edilen TV nin davalı tarafça davacıya teslim edildiği beyan edildiğini, bu değişim tarihine ilişkin sunulmuş belge bulunmadığını, yapılan incelemelerde, TV ekranının (ön panel), TV kasadan ayrılmış olduğu tespit edildiğini, TV üzerinde düşmeye bağlı darbe emaresine rastlanmadığını, ekrandaki ayıbın sebebi panelin kasadan ayrılması olduğunu, ayıbın kullanıcı kaynaklı gerçekleşmiş olduğuna dair bulgulara rastlanmadığını, ekrandaki çatlak merkezinin ayrılma yeri olduğu tespit edildiğini, bu tespit doğrultusunda, TV de üretim kaynaklı ayıp olduğu kanaatine varıldığını, 6502 sayılı Kanun 11. maddesi, tüketicinin seçimlik hakları bakımından değerlendirme yapmak gerekirse; TV üzerinde tespit edilen ayıp, panel ile ilgili olup değişiminin aşırı masraf gerektireceği (TV bedeli kadar) kanaatine varıldığını, bu nedenle davacının satılanı alıkoyup ayıp oranında satış bedelinden indirim istemesi durumunda, dava konusu TV den beklediği verimi alamayacağı kanaatine varıldığını, tespit edilen ayıp kabul edilebilir düzeyde olmadığından, davacı vekilinin satılanın ücretsiz onarılması veya müvekkilinin satılanın ayıpsız bir misli ile değiştirilmesini isteme veya satılanı geri vermeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönme haklarından birini kullanabileceği kanaatine varıldığını, fatura tarihi ile ayıp tarihi arasındaki süre gözetildiğinde davacı talebinden, davacının sağladığı fayda bedelinin düşülmesi gerekeceği değerlendirildiği” hususu bildirilmiştir.
Davacı beyanı ve sunulan belgelerden davacının ilk satın aldığı televizyonun arıza yapması üzerine yenisi ile değiştirildiği ve yeniden verilen televizyonun da arıza yaptığı anlaşılmıştır Dava konusu tv üzerinde elektronik mühendisi bilirkişi tarafından yapılan incelemede Tv ekranının kasadan ayrıldığının ve bu durumun üretim hatası olduğunun tespiti karşısında davacının tv satın almak için ödediği paranın iadesi gerektiği kabul edilmiş davacı misli ile değişim talebinde bulunmuş ise de davacının dava konusu ürünü 2014 yılında aldığı uzun süre kullandığı ve tv üretimi teknolojisinin sürekli gelişmesi ve tv fiyatlarını artışı karşısında misli ile değişimin hakkaniyete uygun olmayacağı değerlendirilerek fatura bedelinin tahsiline karar verilmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-DAVANIN KABULÜNE,
Davacı tarafta bulunan dava konusu led tv.nin davalıya iadesi koşuluyla 6.999,00 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,

2- Harçlar Kanunu gereğince tahsili gereken 478,10 TL karar ve ilam harcından mahkeme veznesine yatırılan 119,53 TL peşin/nispi peşin harcın mahsubu sonucu bakiye 358,57 TL karar harcının davalıdan tahsili ile Hazine’ye irat kaydına,
Davacı tarafından yatırılan 54,40 TL başvuru harcı + 119,53 TL peşin nispi harç + 7,80 TL vekalet harcından ibaret toplam 181,73 TL harcın davalıdan tahsil edilerek davacıya ödenmesine,

3-a.) Davacı tarafından sarf olunan (800,00 TL bilirkişi ücreti + 102,60 TL posta/tebligat/ mü- zekkereden ibaret) 902,60 TL yargılama giderinin davalıdan tahsil edilerek davacıya öden- mesine,
b.) Davalı tarafça sarf olunan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar tesisine yer olmadığına,
c.) Sarf olunmayan gider/delil avansının karar kesinleştikten sonra ilgilisine iadesine,

4-6235 sayılı Hukuki Uyuşmazlıklarda Arabuluculuk Kanununun 18/A maddesinin 13 ncü fıkrası uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen ve yargılama giderinden sayılan (Taraf başına 330,00 TL x 2 saat= 660,00 TL) X 2 = 1.320,00 TL arabulucuk ücretinin davalıdan tahsili ile Hazineye İRAT KAYDINA,

5-Kendisini vekil ile temsil ettiren davacı lehine hüküm altına alınan dava değerine göre yü- rürlükte bulunan Av. Kan. ve AAÜT gereğince takdir olunan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsil edilerek davacı tarafa ödenmesine dair,

Davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda 5235 Sayılı Kanun’un geçici 2. maddesine göre Bölge Adliye Mahkemeleri’nin kurulmasına ve 20 Temmuz 2016 tarihinde göreve başlamalarına dair kararların 07/11/2015 tarih ve 29525 sayılı Resmi Gazete’de ilan edildiği anlaşılmakla 6100 sayılı Hukuk Mahkemeleri Kanunu’nun 341 ila 360. madde hükümleri gereğince mahkememize veya aynı sıfatta başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf, başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 30/05/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim ….
e-imzalıdır