Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2020/660
KARAR NO : 2021/953
DAVA : İflas (Adi Takipten Doğan İtirazın Kaldırılması Ve İflas (İİK 156))
DAVA TARİHİ : 28/09/2020
KARAR TARİHİ : 20/10/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 08/11/2021
Mahkememizde görülmekte olan İflas (Adi Takipten Doğan İtirazın Kaldırılması Ve İflas (İİK 156)) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacı vekili tarafından mahkememize sunulan 28/09/2020 harçlandırma tarihli dava dilekçesinde özetle;Müvekkili ile davalı arasında yapılan alım-satım sözleşmesi gereğince, müvekkilinin davalıdan satın almış olduğu daireyi teslim alamayınca, ödemiş olduğu bedellerin iadesi için İstanbul ….Tüketici Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası ile dava açıldığını ve mahkemece de daire karşılığı ödenmiş bedellerin müvekkiline ödenmesine karar verdiğini ve kararın kesinleştiğini, müvekkilinin borcun tahsili için İstanbul Anadolu ….İcra Müdürlüğü’nün … Es. Sayılı dosyası ile haciz işlemi başlattığını, Takip kesinleşip borç ödenmeyince, haciz işlemlerinin başlatıldığını, ancak şirketin borca batık olduğu için sonuç alınamadığını, daha sonra takip yolu değiştirilerek iflas yolu ile takip başlatıldığını ve borçlu süresi içinde itiraz ederek takip durduğunu, yapılan itirazın haksız ve mesnetsiz olduğunu, davalı borçlu şirketin ekonomik durumunun iyi olmadığını yapılan araştırmalarda borçlu şirketin borçlarını ödeyemediğini ve hileli işlere girerek mal varlığını doğrudan veya dolaylı azalttığını, alacaklılara zarar vermek kastı içinde olduğunu öğrenmiş bulunduklarını, bu nedenlerle tacir olan borçluya karşı müvekkilinin alacaklarını tahsil edebilmek için iş bu davayı açma zorunluluğu oluştuğunu, müvekkilinin hiçbir geliri ve üzerinde kayıtlı mal varlığı olmadığını, buna ilişkin belgelerinin dilekçe ekinde olduğunu, dava harç ve masrafını ödeyemeyeceği için adli yardım kararı, borçlu şirketin itirazının iptali ile asgari %20 icra inkar tazminatına ve davalının iflasına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı taraf üzerine bırakılmasını talep etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekilinin 21/10/2020 tarihli cevap dilekçesini özetle;Somut uyuşmazlıkta davacı yanca açılan davada itirazın kaldırılması talepli olduğunu, ttk’nın 4’ncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan olduğundan ve konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak talebinide içerdiğinde dava şartının arabuluculuğa tabi olduğunu, davacı taraf bu şartı yerine getirmediğinden davanın reddinin gerektiğini, davacı tarafından harç, gider avansı ve iflas avansı yatırlmadığından açılan davanın dava şartı yokluğundan reddine karar verilmesi gerektiğini, dava dilekçesinde davacının her ne kadar davalının şirketin borca batık olduğunu belirtmiş ise de müvekkili şirketin faaliyetlerini yürüttüğünü ve ödemelerini yaptığını, ancak ülkemizin öngörülemeyen büyük bir olağan dışı ekonomik kriz ile karşı karşıya geldiğini, ayrıca covıd-19 pandemisi veya koronavirüs pandemisinin müvekkili şirketi de olumsuz yönde etkilediğini, bu mücbir sebep niteliğinde olan ve öngörülmesi mümkün bulunmayan hal ve şartlar içinde müvekkili şirketin tüm asli sorumluluğu ve önceliğinin inşaatları bitirmek ve müşterilere yani tüketicilere teslim etmek olduğunu, müvekkili şirketin malvarlığının borçlarından çok daha fazla olmasına rağmen mallarını satamıyor olması müvekkili şirketi nakit akışında sıkıntıya soktuğunu, sunulan bağımsız denetim raporları ile faaliyet raporları ve gayrimenkul değerleme raporlarının da müvekkili şirketin aciz halde olmadığını ortaya koyduğunu, müvekkili şirketin projelerinin ana finansörü olan ve en yüksek kredi riskinin bulunduğu halk bankası ile 15/01/2021 tarihinde protokol imzaladığını ve İstanbul ili Esenyurt ilçesinde bulunan ….,…., …. projelerinin tamamlanmasına yönelik yeni finansman sağlanması ve garantör olması hususlarında anlaşmaya varılarak 15/01/2021 tarihli protokol’ün (esas protokol) imzalandığını kap platformunda duyurduğunu, … projesi satışlarının büyük darbeler aldığını, ….projesinde satışa sunulan 5300 (arsa sahiplerine ait daireler hariç) konut ve ticari alanın satılmayan sayısının 2,000’in üzerinde olduğunu, satışı yapılan bağımsız bölümler ile ilgili olarak senet ödemesini tamamlamayan müşteriler olduğunu, çoğu müşterinin sözleşmeden caydığını ve uzun vadede küçük küçük miktarda ödediği paraları toplu olarak ciddi masraf ve vekalet ücreti, faizi, emsal rayiç değeri ve denkleştirişi adalet ilkelerine göre tüketici mahkemelerinde davalar açtıklarını, bu davalarda tedbir kararları ve ihtiyati haciz ve kesin haciz kararlarının uygulanmaya başladığını, ….. A.Ş.’nin bu süreçte 1341 müşterinin sözleşmesini sulhen fesih edip ödemelerini iade ettiğini ve etmeye devam ettiğini; … bankası ile 15/01/2021 tarihinde imzalanan protokolün koşularını yerine getirdiğini ve inşaatları tamamlamaya çalıştığını, müvekkili şirketin davacı tarafa muaccel olmuş herhangi bir borcu bulunmadığı gibi davacı tarafından talep edilen faizin fahiş olduğunu, davacı yanın sebepsiz zenginleşmesine yönelik olduğunu, davacı yanın diğer talepleri gibi faize yönelik taleplerinin de reddine karar verilmesi gerektiğini, müvekkili şirketin işbu davanın açılmasına sebebiyet vermediğini, fazlaya ilişkin haklarının saklı kalmak kaydıyla izah edilen ve resen dikkate alınacak nedenlerle davacı tarafından açılan davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine, davacı yanca sunulacak delillere karşı ek delil ve karşı delil sunma hakları ile fazlaya dair her türlü haklarının saklı kalmak kaydıyla davacı yana delilerini davalı tarafa tebliğ ettirmesi için kesin süre verilmesine, aksi halde delil sunmaktan vazgeçmiş sayılmasının kabul edilmesini, cevap dilekçesi ekinde sunulan kamuoyu aydınlatma platformu (kap)’nda yapılan açıklama, bağımsız denetim raporları, faaliyet raporları, gayrimenkul değerleme raporları, ticaret sicil gazetesi, projeler, tapu kayıtları ile birlikte müvekkili şirketin defter ve kayıtlarında müvekkilinin faaliyetlerine devam ettiğinin belirlenmesi ile müvekkilinin aciz halinde olmadığının, malvarlığının borçlarından fazla bulunduğunun ve ödemelerini tatil etmediğinin tespiti yönünden bilirkişi incelemesi yapılmasını, usule, yasaya ve açıkça hukuka aykırı şekilde açılan ve şartları oluşmamış olan davanın reddine, müvekkili şirketin dava açılmasına sebebiyet vermediği ve davanın reddi gerektiğinden yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava; İİK.nun 156 ve devamı maddelerine dayalı olarak açılmış itirazın kaldırılması suretiyle takip borçlusu davalı şirketin iflâsı istemine ilişkindir.
Davacı vekili mahkememize sunmuş olduğu 20/10/2021 havale tarihli dilekçesi ile davadan feragat ettiğini beyan etmiştir.
Davadan feragat,davacının talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesidir.Davadan feragat,davacının mahkemeye karşı yapacağı tek taraflı bir irade beyanı olup feragatın geçerliliği için bunun davalı veya mahkeme tarafından kabul edilmesine veya davalının muvafakat etmesine gerek yoktur.Somut olayda,davacı vekilinin feragat beyanı nedeniyle 6100 Sayılı HMK’nun 307-312. maddeleri gereğince,davanın reddine karar verilmesi gerektiği sonucuna varılarak aşağıdaki gibi hüküm fıkrası oluşturulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın feragat sebebiyle REDDİNE,
2-Feragat yargılamanın ilk celsesinden sonra vuku bulduğundan Harçlar Kanunun 22. maddesi gereğince alınması gereken ¨59,30 karar ve ilam harcının 2/3’üne tekabül eden ¨39,53’nin davacıdan tahsili ile Hazineye İRAT KAYDINA,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerine BIRAKILMASINA,
4-Dosyanın adli yardımlı olması sebebiyle dava başından bu yana suç üstü ödeneğinden karşılanan ¨11,00 tebligat gideri ile ¨1.000,00 bilirkişi inceleme ücreti olmak üzere toplam ¨1.011,00 yargılama giderinin davacıdan alınarak hazineye İRAT KAYDINA,
5-Davalı vekilinin vekalet ücreti talebinin bulunmadığı anlaşıldığından bu konuda karar verilmesine YER OLMADIĞINA,
6-… tarafından yatırılan ¨18.000,00 iflas avansının karar kesinleştiğinde …’ne İADESİNE,
7-Kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderlerinin … tarafından peşin olarak yatırılan ¨2.000,00 yargılama gider avansından mahsubu ile bakiye kısmın karar kesinleştiğinde …’ne İADESİNE,
5235 sayılı Kanunun geçici 2’nci maddesine göre ,Bölge Adliye Mahkemeleri’nin kurulmasına ve 20 Temmuz 2016 tarihinde göreve başlamalarına dair kararların 07/11/2015 tarih ve 29525 sayılı Resmî Gazete’de ilan edildiği anlaşılmakla;2004 sayılı İcra ve İflâs Kanunu’nun 164/2 nci madde hükmü uyarınca,mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren 10 gün içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf,başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile 10 gün içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda oy birliği ile karar verildi.20/10/2021
Başkan …
E-İmzalı
Üye …
E-İmzalı
Üye …
E-İmzalı
Katip …
E-İmzalı
“İŞ BU EVRAK 5070 SAYILI ELEKTRONİK İMZA KANUNUNUN 5. MADDE UYARINCA GÜVENLİ ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP, 22. MADDE UYARINCA DA ISLAK İMZA İLE İMZALANMAYACAKTIR.”