Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/655 E. 2021/497 K. 10.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/655
KARAR NO : 2021/497

DAVA : Ticari Şirket (Şirkete Özel Denetçi Tayin Edilmesi)
DAVA TARİHİ : 25/09/2020
KARAR TARİHİ : 10/06/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 09/07/2021

Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Şirkete Özel Denetçi Tayin Edilmesi) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacılar vekili Bakırköy Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine vermiş olduğu 25/09/2020 harçlandırma tarihli dava dilekçesinde; Müvekkillerinin, …’nde yaklaşık %30 oranında pay sahibi olduğunu, davalı şirketin 01.07.2020 tarihinde yapılan 2019 yılına ait olağan genel kurul toplantısı sırasında müvekkillerinin, şirkete ilişkin açıklanmasını istedikleri hususlar yönünden, şirket yönetimine sorular yönelttiğini ve ilave izahatlar talep ederek bilgi alma haklarını genel kurulda soru sormak yoluyla kullandıklarını, ancak davalı şirket yetkilileri tarafından yeterli ve tatmin edici bilgiler verilmediğini, müvekkillerinin yeterli bilgiye sahip olabilmek ve pay sahipliği haklarını kullanabilmek amacıyla aşağıda detayları belirtilen konulara ilişkin olmak üzere özel denetçi tayini talep ettiklerini, genel kurul toplantısının faaliyet raporunun, bilanço ve kar/zarar hesaplarının müzakeresi sırasında, müvekkilleri adına toplantıda hazır bulunan temsilcilerin, genel kurulda özel denetçi tayini talepleri oy çokluğu ile reddedildiğini, müvekkillerinin temsilcilerinin, genel kurul toplantısında ilgili karara muhalif kalarak dava haklarının saklı tuttuklarını toplantı tutanağına geçirdiklerini, davalı şirketin yasa ve ana sözleşme hükümlerini ihlal ederek, şirketi ve müvekkilleri de dâhil olmak üzere tüm pay sahiplerini zarara uğrattıklarını, zarar doğuran, denetimle açıklığa kavuşması gereken ve özel denetçi taleplerinin gerekliliğini ortaya koyan tutanaktan da görüleceğini, genel kurulda sordukları ve cevap alınamayan sorunların olduğunu, genel kurulda bilgi alma ve inceleme hakkını kullanarak şirketin zarara uğratılıp uğratılmadığının tespiti adına faaliyet ve mali durumuna ilişkin soruların yöneltildiğini, ancak bu sorulara ilişkin hiç ya da yeterli, doyurucu yanıtlar alınamadığını, bu durumun toplantı tutanağı ile sabit olduğunu, karşı tarafça verildiği iddia edilen cevaplara tutanakta hiçbir şekilde yer verilmemesinden dahi somut bir açıklama yapılmadığının açık bir şekilde ortada olduğunu, davalı şirketin yönetim kurulu başkanı tarafından daha önceden bilgi alma ve inceleme hakları kullanılmamış olduğunu, yazılı olarak sorulan sorulara da cevaplar verilmiş olduğu gerekçesi ile özel denetçi taleplerinin reddedildiğini, neticede; denetçi tayini için aranan usuli (bilgi alma talebinde bulunulması, talebin reddi/yetersiz bilgi verilmesi, müvekkilin azınlık pay sahibi olması) ve maddi şartlar (özel denetçi marifetiyle zorunlu olarak açıklığa kavuşturulması gereken hususlar/hukuksuzluklar olması) gerçekleştiğinden, Mahkemece TTK madde 440/1 maddesi gereğince yukarıda özel denetçi talep edilen konularda rapor hazırlanması için TTK m. 439/1 gereğince davalı şirkete özel denetçi tayin edilmesinİ, TTK 441. Maddesi gereğince, şirketin tüm bilgi, belge, ticari defter ve kayıtları üzerinde inceleme yapmak suretiyle özel denetçiye en geniş anlamda denetleme, araştırma, bilgi edinme ve inceleme yetkisinin verilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı yana yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı vekilinin 09/11/2020 havale tarihli cevap dilekçesini özetle; Müvekkili şirketin yönetim kurulu tarafından 2019 yılı olağan genel kurul toplantısının 05.03.2020 tarihinde yapılmasına dair karar alındığını, bu karar gereği yapılan ilan ve çağrılardan sonra 05.03.2020 tarihinde toplanan genel kurul sırasında davacılardan … vekilinin, finansal tabloların ve buna bağlı gündem maddelerinin müzakerelerinin ertelenmesi talebinde bulunduğunu, ertelenme talebi üzerine toplantı başkanın, T.T.K.md.420 gereği finansal tabloların ve buna bağlı konuların müzakerelerinin bir ay sonraya ertelenmesine karar verildiğini bildirdiğini, sonrasında toplantı başkanın teklifi üzerine genel kurulun, diğer gündem maddelerinin görüşülmesinin de bir ay sonraya ertelenmesine karar verildiğini, COVİD 19 salgın hastalığı nedeniyle uygulanan kısıtlamalar sebebiyle kısa süre içinde genel kurul yapılmasının mümkün olmadığını 2019 yılı Olağan Genel Kurul Toplantısının ancak 01.07.2020 tarihinde yapılabildiğini, 2 nolu gündem maddesi gereği Yönetim Kurulu tarafından hazırlanan 2019 yılı faaliyet raporunun okunduğunu ve müzakere edildiğini, müzakere sırasında davacıların, faaliyet raporuna yönelik itirazlarını ve sorularını yazılı olarak sunduklarını, söz alan Yönetim Kurulu Başkanı …’in davacıların yazılı beyanlarıyla ve sorulan sorularla ilgili açıklamalarda bulunduğunu, davacıların bu açıklamalarla ilgili herhangi bir beyan ve itirazları olmadığını, bu gündem maddesine ilişkin müzakerenin bu şekilde sona erdiğini, gündemin 4 nolu maddesi gereği 2019 yılına ilişkin bilanço ve kar/zarar hesapları okunduktan sonra müzakereye geçildiğini, davacıların 2 nolu gündem maddesinin görüşülmesi sırasında verdikleri yazılı beyanlarını 4 nolu gündem maddesi ile ilgili bölümünü tekrar ettiklerini ve bilanço ve kar/zarar hesaplarına yönelik itirazlarını ve sorularının cevaplandırılmasını talep ettiklerini, Yönetim Kurulu Başkanı …’in, davacıların yazılı beyanlarıyla ve sorulan sorularla ilgili açıklamalarda bulunduğunu, sonrasında yapılan oylamada, bilanço ve kar/zarar hesaplarının onaylanmasına oyçokluğu ile karar verildiğini, oylamadan sonra davacıların muhalefet şerhlerini yazılı olarak verdiklerini, söz alan davacıların, “…bu kapsamda genel kurulda yönelttiğimiz sorularla ilgili doyurucu tam ve net cevaplar alınamadığından gündeme belirtilen konularda özel denetçi atanması hususunun gündem maddesi olarak görüşülmesini talep ederiz. ” şeklinde beyan ettikleri gerekçe ile belirtilen konulara ilişkin özel denetçi atanması hususunun gündem maddesi olarak görüşülmesini talep ettiklerini, Yönetim Kurulu Başkanı …’in söz alarak; “Gündeme ‘Özel Denetçi Tayini’ şeklinde madde eklenmesine karar verilmesini, ancak gündeme madde ekletmek isteyen hissedarlar, daha önceden bilgi alma ve inceleme haklarını kullanmamış olduklarından, yazılı olarak sorulan sorulara cevaplar verilmiş olduğundan özel denetçi atanmaması yönünde karar verilmesi gerekmektedir” şeklinde beyanda bulunduktan sonra yapılan oylamada gündeme “Özel Denetçi Tayini” şeklinde madde eklenmesine oybirliği ile karar verilmiş, sonrasında yapılan oylama sonucunda “özel denetçi tayininin reddedilmesine” oyçokluğu ile karar verildiğini, davacılardan … vekilinin 05.03.2020 tarihinde yapılan genel kurul toplantısı sırasında, finansal tabloların ve buna bağlı gündem maddelerinin müzakerelerinin ertelenmesi talebinde bulunduğunu, toplantının bir ay sonraya ertelenmesine karar verildiğini, toplantının ertelenmesi talebinde bulunan davacılardan … de dâhil olmak üzere, davacıların hiçbiri ertelenen işbu toplantı sonrası bilgi alma ve inceleme talebinde bulunmadığını, ilk defa 01.07.2020 tarihli genel kurul toplantısı sırasında bilgi alma talebinde bulunduklarını, bu noktada dikkat edilmesi gereken hususun; 05.03.2020 tarihinde yapılan genel kurul sırasında davacıların bilgi alma ve inceleme hakkı kapsamında hiçbir taleplerinin olmadığını, tek talebin davacılardan …’den geldiği ve bu talebin de finansal tabloların ve buna bağlı konuların ertelenmesi talebinden ibaret olduğunu, toplantı ertelenmesine rağmen dava konusu 01.07.2020 tarihli toplantı tarihine kadar davacılardan hiçbirisinin inceleme talebinde bulunmadığını, ertelenen 01.07.2020 tarihli toplantı sırasında bilgi alma talebinde bulunularak, akabinde denetçi atanması talebinde bulunulmasının açıkça hakkın kötüye kullanılmasını olduğunu, pay sahibinin bilgi alma hakkı kapsamında genel kurul toplantısı sırasında soru sormasının hemen akabinde, aynı genel kurulda özel denetim istemesi halinde ön şartın gerçekleşmiş sayılmayacağını, pay sahibinin sorduğu soruların cevaplarını değerlendirmeden ve diğer pay sahiplerinin değerlendirmesine de fırsat vermeden, soruların sorulmasının ve cevapların verilmesinin hemen akabinde aynı anda, özel denetçi atanması istenmesi halinde kanundaki şartın gerçekleştiğinden söz edilemeyeceğini, davacıların denetçi atanmak suretiyle inceleme talep ettiği hususların neredeyse tamamının 2019 yılından öncelere dayandığını, dava konusu genel kurulun 2019 yılına ilişkin olarak yapıldığını, faaliyet raporları ve bilanço ile kar/zarar cetvelleri yine 2019 yılına ilişkin olarak düzenlenmiş olmakla, davacıların 2019 yılından önceki yıllara ilişkin özel denetim talep edemeyeceklerini, 2019 öncesindeki yıllar için davacılar adına müvekkili şirkette tüm kayıt ve belgeler üzerinde inceleme yapan iç denetçi, bu kayıt ve belgelerde herhangi bir sorun, usulsüzlük ya da yanlışlık tespit etmediğini, sonrasında yapılan genel kurullarda da müvekkili şirketin bilanço ve kar/zarar cetvellerinin oybirliği ile onaylandığını, Yönetim Kurulu üyelerinin ve iç denetçilerin tamamının da oybirliği ile ibra edildiğini, 01.07.2020 tarihli genel kurul toplantı tutanağında da açıkça yazılı olduğu üzere; davacıların genel kurulda yöneltmiş oldukları tüm sorulara, şirketin yönetim kurulu başkanı tarafından cevap verildiğini, sorular hususunda aydınlatılan davacı pay sahiplerinin mahkeme nezdinde işbu davayı açmalarının kötü niyetli olduğunu, bu nedenlerle işbu davanın reddine, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davacılara yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER ve GEREKÇE:
Dava, davacı ortağın şirket aleyhine açtığı TTK’nun 438.ve devamı maddelerine dayalı özel denetçi atanma isteminden ibarettir.
Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları re’sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Bilirkişiler Dr. … ve … tarafından mahkememize sunulan 16/02/2021 havale tarihli bilirkişi raporunda özetle; Özel denetim talep edilen hususlardan “2019 yılı içerisinde tahliye edilen mağazalar ve yeni kira sözleşmesi yapılan kiracıların tespit edilmesi” talebinin dışındaki diğer bütün taleplerin uzun yıllardan beri süre gelen uygulamalara ilişkin olması, 2019 yılından önce yapılan genel kurul toplantılarında yönetim ve denetim kurulu üyelerinin oybirliğiyle ibra edilmeleri ve yine şirketin mali tablo ve raporlarının da oybirliğiyle onaylanması karşısında; uzun yıllardan beri süre gelen uygulamaların davacıların bilgi ve onayıyla gerçekleştiğinin kabul edilmesinin gerekmesi, “2019 yılı içerisinde tahliye edilen mağazalar ve yeni kira sözleşmesi yapılan kiracıların tespit edilmesi” yönündeki talebin de paysahiplerinin incelemesine sunulan mali tablo ve raporlardan kolaylıkla tespit edilebilecek bir talep olması, dava konusu genel kurulun toplantısında alınan yönetim ve denetim kurulu üyelerinin ibrasına, mali tablo ve raporların onaylanmasına ilişkin kararlara karşı davacıların herhangi bir iptal davası açmamış olmaları, şirketin esas sözleşmesi uyarınca kurulan iç denetim düzeninde denetçi olarak görev yapacaklar arasında davacıların da aday göstermeleri ve gösterilen bu adayların seçilerek görev yapmaları, iç denetim komitesi tarafından düzenlenen raporların da her yıl oybirliğiyle onaylanması ve denetçilerin ibra edilmeleri, son yıllarda görev yapan …, …, … ve … adlı iç denetim komitesi üyelerinin davacılar tarafından önerilerek seçilmelerini, 2019 yılına ait genel kurul toplantısında, davacıların mali tablo ve raporları inceleyemedikleri gerekçesiyle toplantının ertelenmesini talep etmeleri, bu taleplerinin kabul edilerek toplantının ertelenmesi, davacıların bilgi talep etmiş oldukları konular ile ilgili olarak yönetim kurulu başkanınm bir takım açıklamalarda bulunması, genel kurul toplantısından önce davacılardan …’nın 19.06.2020 tarihli ihtarnameyle şirkete ait kayıtları incelenmesi yönündeki talebinin olumlu karşılanarak davalı şirket tarafından 29.06.2020 ve 30.06.2020 tarihlerinde şirket merkezinde inceleme yapabileceğinin bildirilmesi, yapılacak bu incelemede “2019 yılı içerisinde tahliye edilen mağazalar ve yeni kira sözleşmesi yapılan kiracıların” kolaylıkla tespit edilmesine karşılık bu incelemenin davacılar tarafından yapılmaması, davalı şirketin gelir tablolarının incelenmesi sonucunda 2017 yılında 13,09 milyon; 2018 yılında 7,39 milyon ve 2019 yılında da 21,13 milyon TL dönem kârı elde etmesi, son yıldaki karlılık durumunun bir önceki yıla oranla neredeyse üç kat artmış olması, mali inceleme bölümünde, mali tablo ve raporla ile denetim talep edilen konularda bir usulsüz tespit edilememesi, hususları birlikte değerlendirildiğinde; özel denetçi tanamasma ilişkin şartların oluşmadığını bildirmiştir.
Bilirkişiler Dr. … ve … tarafından mahkememize sunulan 27/04/2021 havale tarihli bilirkişi raporunda özetle; Bilirkişi kök raporlarındaki görüşlerinin değişmediğini bildirmişlerdir.
Davalı … Turizm ve Yatırım A.Ş, İstanbul Ticaret Sicilinde … sicil numarası ile kayıtlı olup,… Mahallesi,… Caddesi,No:… …/… adresinde faaliyetini sürdürmektedir.Davacıların, davalı şirketin ortağı oldukları ve Kanunda belirtilen %10’un üzerinde anılan şirkette hissedar oldukları anlaşılmıştır.
Somut uyuşmazlıkta,davacılar, davalı şirkete denetçi tayin edilmesi talep etmektedir. Davacının bu talebine ilişkin düzenlemeler 6102 s. TTK md. 438 vd. hükme bağlanmıştır. Davacının talep ettiği özel denetçi tayini, yönetim kurulunun şirketin işleyişine dair faaliyet raporu ile pay sahiplerine bilgi vermesi ve pay sahibine tanınan aktif olarak bilgi edinme hakkının yanında anonim şirketler hukukunun bilgilendirme düzeninin üçüncü unsurunu oluşturur.
Özel denetçi tayini önemli azlık haklarından birisi olup, TTK md. 438 vd. da düzenlenmiştir. Amaç şirket organlarını belirli işlemleri açıklama yükümlülüğü altında bırakarak azlığın hukuki statüsünün iyileştirilmesidir.
Özel denetçi talep hakkı TTK md. 438’te her bir pay sahibine sermayeye katılma oranından bağımsız ve bireysel olarak tanınmıştır. Bu hak pay sahipliğine bağlı olup, oy hakkından ve payın çeşidinden bağımsızdır. Dolayısıyla taahhüt ettiği bedelin tamamını ödememiş veya oy hakkından mahrum olan pay sahipleri (TTK md. 436) de genel kurula katılmaları halinde bilgi edinme hakkını kullanabilirler. Payın hamiline veya nama yazılı olmasının da bu hakkın kullanımı bakımından bir önemi yoktur.
Kanunda düzenlendiği şekliyle özel denetim periyodik olmayan yani istenilen zamanda yürütülebilen esas bakımından sınırlandırılmamış ancak işletmenin belirli alanlarını kapsayan bir denetim biçimidir.
Özel denetçi talebi pay sahibinin bilgi edinme hakkının bir uzantısıdır. Her ikisinin de amacı pay sahibinin bilgi edinme ve kontrol haklarını daha efektif kullanmalarını sağlamak ve bu yolla pay sahiplerinin haklarının (örneğin sorumluluk davası veya genel kurul kararlarının iptali) kullanımını kolaylaştırmaktır.
Özel denetçi talebi bilgi edinme ve inceleme hakkının sonuca ulaştırmadığı durumlarda ikincil ve son araçtır. Özel denetçi talebinin ikincilliği TTK md. 438’den kaynaklanmakta olup şahsa, esasa ve usule ilişkin hususları kapsamaktadır, özel denetçi talebi müessesinin ikincil nitelikte bir hukuki yol olması noktasında kanun koyucu katı bir biçimde genel kurulda önceden bilgi edinme ve inceleme hakkının kullanılıp kullanılmadığını aramaktadır. Bir başka ifadeyle pay sahibinin özel denetçi talebinde bulunabilmesi için öncelikle genel kuruldan bilgi talep edip inceleme hakkını kullanarak zamansal ve maddi olarak daha ekonomik olan yönteme başvurması gerekmektedir.
TTK’nın özel denetime ilişkin düzenlemeleri talebin zamanı hakkında açık bir düzenlemeye yer vermemektedir. Ancak anonim şirketlerde pay sahibi olmanın gereği pay sahipleri özel denetçi taleplerini prensip itibarıyla tıpkı diğer pay sahipliği haklarında olduğu gibi olağan veya olağanüstü genel kurulda ve genel kurul toplantısı süresince kullanabilirler. Bilgi edinme ve inceleme hakkında olduğu gibi bu hak her ne kadar genel kurulda kullanılabilirse de genel kurul öncesinde pay sahiplerinin özel denetim taleplerini yönetim kuruluna iletmeleri de mümkündür. Ancak her iki durumda da bilgi edinme hakkının önceden kullanılmış olması zorunludur, öte yandan bu hak genel kurul öncesinde kullanılmış olsa da talep hakkında karar sadece genel kurulda verilebilir.
Yukarıda da belirtildiği üzere pay sahibinin talebi üzerine Mahkemece özel denetçi tayin edilebilmesi kanunda aranan şartların gerçekleşmesine bağlıdır. Mahkemenin özel denetçi tayin edebilmesi için aranan maddi koşulların başında pay sahiplerinin genel kurulda daha önceden bilgi edinme ve inceleme haklarını kullanmış olmaları gelmektedir. Bu noktada genel kurulun olağan veya olağanüstü toplanmış olmasının bir önemi yoktur.
Özel denetçi talebi müessesesinin ikincil bir hukuki yol karakterine sahip olmasının gereği olarak pay sahibi bu hakkını kullanmadan doğrudan Mahkemeden özel denetçi tayin edilmesini talep edemez. Genel kurulda bu konuda talepte bulunma, mahkemeye başvuru için tüketilmesi gerekli bir aşamadır. Bilgi edinme hakkının genel kurulda kullanılmış ancak bilgi verilmemiş olması halinde de bu koşul gerçekleşmiş sayılır.
Özel denetçi talebinin ikincil nitelikte olmasının bir başka sonucu da özel denetim talep edilen konu veya konular ile bilgi edinme ve inceleme hakkı kapsamında genel kurulda yöneltilen sorular arasında birebir örtüşme olmasa da konu bakımından ayniyet olmasının gerekliliğidir.
Mahkeme tarafından özel denetçi tayin edilebilmesi için araran bir diğer koşul ise özel denetçi tayininin pay sahibinin haklarını kullanabilmesi için gerekli olmasıdır.
Örneğin paysahibinin sorumluluk davası açılabilmesi veya azınlık haklarının kullanımı için özel denetçi talebinde bulunması bir gereklilik olabilir. Ancak özel denetçi talep edebilmek için genel kurulda ibra oylamasında red oyu kullanılmış olması veya sorumluluk davası açılması bir koşul değildir.
Özel denetçi talebinin genel kurulda reddi halinde TTK md. 439’a istinaden açılacak davalarda aranmaktadır. Davacı özel denetçi talebinin gerekliliği ve genel kurulda bilgi edinme ve inceleme hakkının kullanmış olduğunun yanı sıra, kanunun veya esas sözleşmenin ihlâl edilmesi suretiyle şirketin veya pay sahiplerinin zarara uğratılmış olduğunu “ikna edici” biçimde ortaya koymalıdır. Görüldüğü üzere davacı hem şirketin zararını hem de organların veya kurucuların kanunu veya esas sözleşmeyi ihlâl ettiklerini inandırıcı biçimde ortaya koymalıdır.
Huzurdaki dava yukarıda sayılan şartlar bakımından incelendiğinde davacılar tarafından özel denetçi tayin edebilmesi için aranan maddi koşulların başında yer alan genel kurulda daha önceden bilgi edinme ve inceleme haklarını kullandıkları anlaşılmış olup maddi koşulların oluşup oluşmadığının tartışılması gerekmektedir.
Özel denetim talep edilen hususlardan 2019 yılı içerisinde tahliye edilen mağazalar ve yeni kira sözleşmesi yapılan kiracıların tespit edilmesi” talebinin dışındaki diğer bütün taleplerin uzun yıllardan beri süre gelen uygulamalara ilişkin olması, 2019 yılından önce yapılan genel kurul toplantılarında yönetim ve denetim kurulu üyelerinin oybirliğiyle ibra edilmeleri ve yine şirketin mali tablo ve raporlarının da oybirliğiyle onaylanması karşısında; uzun yıllardan beri süre gelen uygulamaların davacıların bilgi ve onayıyla gerçekleştiğinin kabul edilmesinin gerekmesi,2019 yılı içerisinde tahliye edilen mağazalar ve yeni kira sözleşmesi yapılan kiracıların tespit edilmesi” yönündeki talebin de paysahiplerinin incelemesine sunulan mali tablo ve raporlardan kolaylıkla tespit edilebilecek bir talep olması, dava konusu genel kurulun toplantısında alınan yönetim ve denetim kurulu üyelerinin ibrasına, mali tablo ve raporların onaylanmasına ilişkin kararlara karşı davacıların herhangi bir iptal davası açmamış olmaları, şirketin esas sözleşmesi uyarınca kurulan iç denetim düzeninde denetçi olarak görev yapacaklar arasında davacıların da aday göstermeleri ve gösterilen bu adayların seçilerek görev yapmaları, iç denetim komitesi tarafından düzenlenen raporların da her yıl oybirliğiyle onaylanması ve denetçilerin ibra edilmeleri, son yıllarda görev yapan …, …, … ve … adlı iç denetim komitesi üyelerinin davacılar tarafından önerilerek seçilmelerini, 2019 yılına ait genel kurul toplantısında, davacıların mali tablo ve raporları inceleyemedikleri gerekçesiyle toplantının ertelenmesini talep etmeleri, bu taleplerinin kabul edilerek toplantının ertelenmesi, davacıların bilgi talep etmiş oldukları konular ile ilgili olarak yönetim kurulu başkanınm bir takım açıklamalarda bulunması, genel kurul toplantısından önce davacılardan …’nın 19.06.2020 tarihli ihtarnameyle şirkete ait kayıtları incelenmesi yönündeki talebinin olumlu karşılanarak davalı şirket tarafından 29.06.2020 ve 30.06.2020 tarihlerinde şirket merkezinde inceleme yapabileceğinin bildirilmesi, yapılacak bu incelemede 2019 yılı içerisinde tahliye edilen mağazalar ve yeni kira sözleşmesi yapılan kiracıların” kolaylıkla tespit edilmesine karşılık bu incelemenin davacılar tarafından yapılmaması, davalı şirketin gelir tablolarının incelenmesi sonucunda 2017 yılında 13,09 milyon; 2018 yılında 7,39 milyon ve 2019 yılında da 21,13 milyon TL dönem kârı elde etmesi, son yıldaki karlılık durumunun bir önceki yıla oranla neredeyse üç kat artmış olması, bilirkişi raporu ile denetim talep edilen konularda bir usulsüz tespit edilememesi hususları gözönüne alındığında özel denetçi atanmasına ilişkin maddi koşulların oluşmaması nedeniyle davanın, reddine karar verilmesi gerektiği sonucuna varılarak aşağıdaki gibi hüküm fıkrası oluşturulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1- Davanın REDDİNE,
2-Alınması gerekli ¨59,30 karar ve ilam harcından peşin alınan ¨54,40 harcın mahsubu ile bakiye ¨ 4,90 harcın davacılardan tahsili ile Hazineye İRAT KAYDINA
3-Davacılar tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerlerinde BIRAKILMASINA,
4-Davalının kendisini bir vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ne göre hesap edilen ¨4.080,00 ücreti vekaletin davacılardan tahsili ile davalıya VERİLMESİNE,
5-Kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderlerinin davacı tarafça peşin olarak yatırılan ¨250,00 yargılama gider avansından mahsubu ile bakiye kısmın karar kesinleştiğinde davacılara İADESİNE,
TTK’nın 440/2 nci maddesi uyarınca davacılar vekilleri ile davalı vekilinin yüzlerine karşı KESİN olarak oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 10/06/2021

Başkan …
☪e-imzalıdır.☪
Üye …
☪e-imzalıdır.☪
Üye …
☪e-imzalıdır.☪
Katip …
☪e-imzalıdır.☪

“İŞ BU EVRAK 5070 SAYILI ELEKTRONİK İMZA KANUNUNUN 5. MADDE UYARINCA GÜVENLİ ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP, 22. MADDE UYARINCA DA ISLAK İMZA İLE İMZALANMAYACAKTIR.