Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/653 E. 2022/678 K. 21.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/653 Esas
KARAR NO : 2022/678

DAVA : Tazminat (Haksız Rekabetten Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 24/09/2020
KARAR TARİHİ : 21/06/2022
K.YAZIM TARİHİ : 09/08/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Rekabetten Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı …’un müvekkili firmada 02.10.2004-
31.12.2019 tarihleri arasında müdür pozisyonunda çalıştığını,
işten ayrılmasını müteakip müvekkili ile aynı alanda faaliyet
göstermek üzere … Sig. Aracılık Hizm. Ltd. Şti.‘yi
kurduğunu, daha sonradan davalının ticari ahlaka uymayan bazı
girişim ve çalışmalarda bulunduğunun tespit edildiğini, müvekkilinin portföy bilgilerinin rızası ve bilgi olmadan
çalındığını, kendi menfaati ve müvekkili aleyhine
kullanıldığını, bu bilgileri yanında çalıştırdığı şahıslara
da verdiği ve kendi lehine kullandırttığı, kimi müvekkili çalışanlarını, kendileriyle müvekkili firmanın
“çalışamaz” mahiyetinde sözleşmeleri olduğunu ve davalının da
bunu bildiği ve hatta bizatihi daha önce maiyetinde çalışırken
imzalamış olduğu halde, kendi firmasına çalıştırmak için
ayartarak kendi firmasında çalıştırdığı, müvekkilinin tanığı müşterilerine yeni iş kurdum desteğe
ihtiyacım var, yeni çocuğum oldu sıkıntıdayız şeklinde
ajitasyonlar ile müşteri edinmeye çalıştığının saptandığını,
bununla ilgili ses kayıtları olduğunu,
davalıya 27.02.2020 tarihinde noter aracılığıyla ihtar
çekildiğini, ihtara cevap verdiğini, arabuluculuğa
başvurulduğunu, ancak anlaşmaya ramak kala anlaşma
şartlarının kabul etmediğini,
bilindiği gibi çalışanların şirketin bilgilerine vakıf
olduğunu, yeni bir işletme kurarak rakip olmasının da mümkün
olacağının ancak eski şirketin iş ürünlerinden yetkisiz
yararlanılmasının haksız rekabete sebebiyet verileceğini,
davalının müvekkiline ait yılların emeği olan 30.000 kişiye
baliğ bilgilerinin rızası olmadan şahsi flash disk ile
çaldığını, fiilen ekonomik yarar sağladığını, bu haksız
davranış nedeniyle her ay 50-60 müşterisinin çalındığını bunun
müşteri başına 200-500 TL zarar ettiğini, haksız rekabetin
ortada olduğunu, parazit rekabet yapıldığını bildirerek
şimdilik müvekkilin uğradığı haksız fiil ve bunun neticesinde
oluşan mağduriyet ile davalının sebepsiz zenginleşmesine
binaen, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 100.000
TL maddi, 50.000 TL manevi, tazminatın ihtar tarihinden
itibaren en yüksek ticari faizi ile yargılama giderleri ile
vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkilinin davacıda 15 yıl müdür olarak çalıştığını, iş
akdinin davacı tarafından fesih edildiğini, tazminatlarının
ödendiğini, müvekkilinin eğitim ve mesleğinin sigortacılık
olduğunu, başka bir işten anlamadığını, müvekkilinin şirkete
kendisinin müşteri çevresinin getirmiş ve komisyonunu prim
olarak aldığını, taraflar arasında rekabet yasağına ilişkin
yazılı bir sözleşme bulunmadığını, kabul anlamına gelmemek
ile birlikte davacının iş akdinin fesih ederek kıdem ve ihbar
tazminatlarının ödediği için rekabet yasağının sona erdiğini,
davacının bu şekilde iddiasının müvekkili olan işçisinin
ekonomik geleceğinin sınırlandırılması sonucunu doğurduğunu,
bu durumun hakkaniyete aykırı olduğunu,
müvekkilinin işyerinden ayrılırken şirket sahipleri ile sözlü
anlaşmada kendi akraba arkadaş grubunun poliçelerinin
yapabileceği konusunda anlaştığını, şirket çalışanlarının da
bu hususu bildiğini, yeni şirket kurulurken davacının da
sigorta şirketlerin referans olduğunu, davacı şirketten
ayrılan müvekkili şirkette çalışan işçi bulunmadığını,
müşteri portföyünün çalındığının iddia edildiğini, bu
iddianın doğru olmadığını, müvekkilinin zaten 15 sene tüm
müşteriler ile kendisinin ilgilendiğini ve kendi cep
telefonundan konuştuğunu, bilgilerin flash bellekle alındığı
iddiasının doğru olmadığını kanıtlanması gerektiğini, ses
kayıtlarının gerçek dışı olup dosyaya sunulması gerektiğini, parazit rekabet söz konusu olmadığını bildirerek davanın
reddine, masraf ve vekalet ücretinin davacı üzerinde
bırakılmasına karar verilmesini arz ve talep etmiştir.
DELLİLER VE GEREKÇE:
Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları re’sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Dosyaya sunulan 20/04/2021 tarihli bilirkişiler Dç. Dr. … ve SMMM …. tarafından düzenlenen raporda; Davacı tarafından dosyaya sunulan CD içeriğinde; 23244
adet müşterisine ilişkin müşteri bilgilerinin sunulduğu;
bahse konu CD içeriğinde daha önce davacı tarafından
poliçe yapılan müşterilerinin, davalı tarafından
poliçelerinin yapıldığına dair Sigorta Bilgi Gözetim
Merkezi Ortak Veri Sorgulama – poliçe ve Tramer
Dökümlerini sunmuş olup; …. Sigorta’da sigortası
mevcut müşterilere ilişkin 344 adet davalı ….
Sigorta’dan sigorta yapıldığı,
bu hususların üçüncü kişi konumunda olan davalının,
davacı tarafından poliçe düzenlenmiş olan müşterileri,
kendisi için menfaat temin etme iradesinde olduğunu
ortaya koyduğunu; hâl böyle ol mahkeme tarafından aksi kanaatte olunması
halinde davalının bu yönden sorumluluğuna gitmek mümkün
olmayacağı,
tramer dökümlerinde poliçe nedeniyle elde edilen prim
tutarları mevcut olmayıp, davacının sunmuş olduğu gelir
tabloları ve yıllar itibariyle yapmış olduğu bildirilen
poliçe adetleri uyarınca yukarıda tespit edilen ortalama
1 poliçe için elde edilen 42,09 TL prim tutarı hesabı
uyarınca davacı tramer sorgulamalarında tespit edilen 344
adet poliçeyi kendi uhdesinde tanzim edilmiş olsa idi
davacının elde edeceği kazancın 14.479,44 TL olduğu, manevi tazminat talebine ilişkin takdirin muhterem mahkemede olduğu,
görüş ve kanaatine varılmıştır.
Tanık … beyanında; ben davacı şirkete avukatlık hizmeti vermekte iken 2020 yılının Aralık ayında bu görevimden ayrıldım, 2019 yılının sonu 2020 yılının başı gibi … isimli bir şahıs beni cep telefonumdan arayarak … ile birlikte sigorta şirketi kurduklarını bundan sonra kendileri ile çalışıp çalışmayacağımı sordular, ben siz kimi aradığınızın farkındamısınız bari şirket vekilini aramasaydınız dedim, ben tüm sigortacılık işlemlerimi 2010 yılından beri davacı şirket aracılığıyla yaptırmaktayım dedi.
Tanık … beyanında; davacı şirkette bilgi işlem departmanında çalışmaktayım, biz davacı sigorta şirketinin sigortalılarının sigorta başlangıç ve bitiş tarihlerini gösterir tüm bilgisayar kayıtlarını rutin olarak yedeklemesini yapıyorduk, o dönemde … ve kendi ekibinden bir kısım çalışanlarda manuel olarak kendi harici belleklerini yedekleme yapmaktaydılar bunun tedbir amaçlı olduğunu tarafıma söylüyorlardı, ben davacı şirketten davalının müşterileri arayarak sigorta yaptırmaları konusunda bilgi verdiğini duydum ama bizzat buna şahit olmadım, davalı … kendi şirketini kurduğunda benden ilgili programları kurmak için yardım istedi ben programları kurmak için gittim, programları kurarken davacı şirketin portföyündeki bir kısım müşteri isimlerini bilgisayarlarında gördüm, ondan sonra da kendisiyle bir daha hiç görüşmedik, Bilişim alanında hizmet verdiğim sigorta şirketlerinde çalışanların manuel olarak yedekleme yaptığına hiç şahit olmadım, daha doğrusu iki üç kişilik sigorta şirketlerinde yedekleme işleminin yapıldığını biliyorum ama orta ve büyük öyle ki şirketlerde çalışanların ayrıca yedekleme yaptığına hiç şahit, davacı şirketle davalıların portföyündeki müşterilerin ne kadarının aynı olduğu konusunda bir bilgim yoktur, çünkü portföy çok büyüktü, davacı şirket günlük olarak kendisine yedekleme yapıyordu, davalı … Bey veya çalışanları ise işe başladığı günden ayrıldığı zamana kadar haftalık olarak bu yedeklemeyi manuel olarak kendi bilgisayar ve harici belleklerine yapıyordu dedi.
Tanık … beyanında; Ben davacı şirkette çalışıyordum, davalı … şirketten ayrıldıktan yaklaşık 1 ay sonra bende şirketten ayrıldım, davalı …’in davacı şirketten ayrılarak kendi sigorta şirketini kuracağı davacı şirket çalışanları arasında bilinmekteydi, ben işten ayrıldıktan sonra sigorta sektöründe çalışmaya devam ettim ama davalı … ile hiç çalışmadım, ben davacı şirketten ayrıldıktan sonra amcamın bir hasar dosyasına ilişkin olarak fikir almak için adını hatırlayamadığım bir avukatı aradım, avukat bey bana telefonda kendisinin davacının avukatı olduğunu söyledi, ben kesinlikle avukata sigorta konusunda herhangi bir teklifte bulunmadım, olayla ilgili bilgim ve görgüm bundan ibarettir, Ben kesinlikle …’ya sigorta işlemlerini yapmak için teklifte bulunmadım, avukatı ne zaman aradığımı uzun zaman geçtiğinde tam olarak hatırlamıyorum, davalı … davacı şirketten çıkartıldı, benim bildiğim kadarıyla davalı …’in kendi eş, dost ve akrabalarını sigorta işi için arayabileceği biz şirket çalışanları arasında konuşuluyordu, davacı şirket tarafından davalıya verilmiş bir portföy bulunmamaktadır dedi.
Tanık … beyanında; … işten çıkartıldığında ben davacı şirkette çalışmaktaydım, daha sonra askere gittim, askerden döndüğümde tekrar davacı şirkette çalışmaya başladım, davacı şirket çalışanları arasında ….’in sigorta işlemleri için kendi eş, dost ve akrabalarını arayabileceği konuşuluyordu, … işten çıkarıldıktan sonra deneme sürecim sona erdi ve bende işten çıkartıldım, işten çıkartıldıktan sonra davalı … ile çalışmaya başladım, şuan da hala çalışıyorum, çalışırken …. Bey’in eş, dost ve akrabaları bize sigorta bilgilerini yolluyordu bizde fiyat çalışması yapıp onlara geri dönüyorduk, bizim elimizde ….’nun portföyü yoktu zaten … işten çıkartıldıktan sonra davacı tüm müşterilere …’in artık kendileriyle çalışmadığı yönünde mesaj göndermiş, mesajı alan müşteriler … Beyi arayarak kendi bilgilerini verdi ve … beyle çalışmak istediklerini söylediler, ben 5 yıl davacı şirkette çalıştım, çalıştığım sürede … Beyin eş, dost ve akrabalarının isimlerine aşinayım, ben 16 yaşında davacı şirkette çalışmaya başladım, askerden döndükten sonra deneme sürecine girdim, dedi.
Dava, haksız rekabete dayalı maddi ve manevi tazminat talebine ilişkindir.
Haksız rekabet, 6102 sayılı TTK’nın 54. maddesinde açıkça tanımlanmamış olmasına karşın haksız rekabete ilişkin hükümlerin amacının bütün katılanların menfaatine olacak şekilde dürüst ve bozulmamış bir rekabetin sağlanmasının olduğu, yine rakipler arasında veya tedarik edenlerle müşteriler arasındaki ilişkileri etkileyen, aldatıcı veya dürüstlük kuralına, diğer şekillerdeki aykırı davranışlar ile ticari uygulamaların haksız ve hukuka aykırı olduğu belirtilmiştir.
TTK’nın 55. maddesine göre haksız rekabet halleri arasına dürüstlük kuralına aykırı reklamlar ve satış yöntemleri ile diğer hukuka aykırı davranışlar ve özellikle başkalarını veya onların mallarını, iş ürünlerini, fiyatlarını, faaliyetlerini veya ticari işlerini yanlış, yanıltıcı veya gereksiz yere incitici açıklamalarla kötülemek; sözleşmeyi ihlale veya sana erdirmeye yöneltmek; özellikle müşterilerle kendisinin bizzat sözleşme yapabilmesi için onları başkalarıyla yapmış oldukları sözleşmelere aykırı davranmaya yöneltmek; üretim ve iş sırlarını hukuka aykırı olarak ifşa etmek; özellikle gizlice ve izinsiz olarak ele geçirdiği veya başkaca hukuka aykırı bir şekilde öğrendiği bilgileri ve üretenin iş sırlarını değerlendirmek veya başkalarına bildirmek; iş şartlarına uymamak; özellikle kanun veya sözleşmeyle, rakiplere de yüklenmiş olan veya bir meslek dalında veya çevrede olağan olan iş şartlarına uymamak hususları da girmektedir.
Aynı yasanın 56. maddesinde ise haksız rekabetin varlığı halinde ilgilinin isteyebileceği hukuki korumalar sayılmıştır.
Yargıtay …. Hukuk Dairesi’nin E. …, K. … sayılı kararına göre;
“Mahkemece, hükme esas alınan bilirkişi raporu doğrultusunda, daha önce davacıyla poliçe akdetmiş olan 483 kişinin davalı şirketlerle poliçe akdettiği, bu sayıda müşterinin davacıyı bırakarak davalılarla poliçe akdetmesinin davalıların müşteri bilgilerini bir şekilde elde edip kullandıklarını gösterdiği gerekçesiyle asıl davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Ancak davacı yan, davasının temelini oluşturan müşteri portföyünün kopyalandığı iddiasını ispat edememiş olup, bu husus bilirkişi heyetinin de kabulündedir. Öte yandan, davacı şirketin müşteri portföyü yaklaşık 6500 gerçek ve tüzel kişiden oluşmakta olup, daha önce davacının müşterisiyken davalı şirketlerde poliçe akdeden müşteri sayısı toplam müşteri sayısının %8 gibi küçük bir oranına tekabül etmektedir. Davalıların yukarıda özetlenen savunmasında belirtilen hususlar gözetildiğinde bu sayıda müşterinin davalı şirketlerle poliçe akdetmesi ise ticari hayatın olağan akışına uygundur. Nitekim, davalı şahısların yargılandığı ceza davasında da belirtilen gerekçeyle beraat kararı verilmiş ve karar temyizde onanmak suretiyle kesinleşmiştir. Bu itibarla, mahkemece, belirtilen hususlar gözetilerek asıl davanın reddine karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirmeye dayalı olarak davanın kısmen kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.”
Dosya ve tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde; davalı …’un davacı şirkette dava tarihinden önce çalıştığı ve sonrasında aynı alanda faaliyet gösteren bir şirket kurarak faaliyet gösterdiği konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmamaktadır. Her ne kadar davacı tarafından kendi müşteri portföyünün davalı yanca rızası ve bilgisi olmadan çalındığı ve yine rızası ve bilgisi haricinde bu müşterilere poliçe tanzim edildiği iddia edilmiş ise de dosya kapsamında davacı bu yöndeki iddialarını ispatlayamamıştır. Dosyada mübrez bilirkişi raporunda davacının 23244 adet müşterisinin bulunduğu; davalı tarafından bu müşterilerden sadece 344 tanesi adına poliçe tanzim edildiği tespit edilmiştir. Davalı tarafça davacının toplam müşteri sayısının yaklaşık %1,5 oranına tekabül eden küçük bir oranda müşteriler adına poliçe akdedilmiştir. Yukarıda alıntılanılan Yargıtay … Hukuk Dairesi’nin kararında da değinildiği üzere bu oranda müşterinin davalı şirkette poliçe akdetmesi ticari hayatın olağan akışına uygun olduğundan davacının ispatlanamayan maddi ve manevi tazminat davasının reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-DAVACI TARAFINDAN AÇILAN MADDİ VE MANEVİ TAZMİNAT DAVASININ AYRI AYRI REDDİNE,
2- Harçlar Kanunu gereğince hesaplanan ve tahsili gereken 80,70 TL karar ve ilam harcının peşin alınan 2.561,63 TL nispi harçtan mahsubu ile fazla alınan 2.480,93 TL harcın talep halinde davacıya iadesine,
3- Davacı tarafından sarf olunan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4- Davalılar tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
5- Sarf olunmayan delil/gider avanslarının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
6- Kendisini vekil ile temsil ettiren davalılar lehine yürürlükte bulunan Avukatlık Kanunu ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 13/1. maddesi gereğince reddedilen miktar üzerinden hesaplanan 13.450,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine, (MADDİ TAZMİNAT TALEBİ YÖNÜNDEN)
7- Kendisini vekil ile temsil ettiren davalılar lehine yürürlükte bulunan Avukatlık Kanunu ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 10. maddesi gereğince reddedilen miktar üzerinden hesaplanan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine, (MANEVİ TAZMİNAT TALEBİ YÖNÜNDEN)
8- 6235 sayılı Hukuki Uyuşmazlıklarda Arabuluculuk Kanununun 18/A maddesinin 13. fıkrası uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen ve yargılama giderinden sayılan Arabuluculuk ücreti olan 1.360,00 TL’nin davacıdan tahsili ile Hazineye İRAT KAYDINA,
Dair; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341. ile 360. madde hükümleri uyarınca mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf, başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere davacı vekili ile davalılar vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
03/08/2022

Katip …. Hakim …
☪e-imzalıdır.☪ ☪e-imzalıdır.☪