Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/640 E. 2020/840 K. 09.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/640
KARAR NO : 2020/840

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 22/09/2020
KARAR TARİHİ : 09/12/2020
KARAR YAZIM TARİHİ : 30/12/2020
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
TALEP: Davacı vekili dava dilekçesi ile davalı borçlunun yetki itirazının hukuka aykırı olduğunu, yetki itirazının reddine karar verilmesini, müvekkili şirketin Lojistik sektörünün en büyük şirketi olan …… Lojistik Hizmetleri A.Ş’nin grup şirketlerinden olduğunu, birçok firmaya tedarik hizmeti verdiğini, bu kapsamda davalıya da belirtilen hizmetleri sağladığını, davalı tarafından hizmet ve ürün bedellerinin bir kısmı ödenmiş ancak bakiye 4.007,07 TL alacağının ödenmediğini, alacağın tahsili için Büyükçekmece …… İcra Müdürlüğünün ……. Esas sayılı dosyası ile başlatılan takibe davalı borçlu şirketin itiraz ettiğini, davanın kabulü ile itirazın iptaline, davalının alacağın % 20 ‘sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesi ile müvekkili şirket aleyhine açılmış olan davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, yetkili mahkemenin müvekkili şirketin yerleşim yeri olan Erzurum mahkemeleri olduğunu, müvekkili şirketçe yapılan araştırmalarda takip konusu alım satıma ilişkin kayıtların bulunamadığını ve faturalara da rastlanmadığını, müvekkili şirketin kayıtları incelendiğinde takip konusu borca ilişkin herhangi bir kayda rastlanılmadığını, bu haklı sebeple itiraz edildiğini, Yetki itirazının kabulü ile mahkemenin yetkisizliğine karar verilip dosyanın görevli ve yetkili Erzurum Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesini, itirazın iptali davasının reddine, takibinde haksız ve kötü niyetli olan alacaklı hakkında takip konusu alacağın % 20’sinden az olmamak üzere tazminata mahkûm edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:Taraflara usulüne uygun tebligat yapılmıştır.
Yetki itirazı, HMK 116/1-a maddesi uyarınca ilk itirazlardan olduğu, yetki itirazının kesin olmadığı davalarda,yetki itirazının HMK. 19/2 Maddesi uyarınca cevap dilekçesinde ileri sürülmesi gerekmektedir.

İtirazın iptali davasının görülebilmesinin şartlarından biride, yetkili icra dairesinde usulüne uygun şekilde yapılmış takibe itiraz üzerine takibin durmuş olmasıdır. İcra dairesinin yetkisine itiraz edildiğinde mahkemece öncelikle icra dairesinin yetkili olup olmadığı incelenecektir.
Takipte yetki İİK 50. Maddede düzenlenmiş olup 50. Madde yetki hususunda HMK’nın yetkiye ilişkin hükümlerine gönderme yapmıştır. Dolayısıyla takipte yetki hususunda HMK’nın yetkiye ilişkin düzenlemelerine bakılacaktır.
HMK’nın 6. Maddesine göre davalının yerleşim yeri icra daireleri genel yetkilidir.
HMK’nın 10. maddesinde özel yetki kuralı düzenlenmiş olup, maddeye göre sözleşmenin ifa edileceği yer mahkemesi de yetkilidir. TBK’nın 89. Maddesine göre para borçları ödeme zamanında alacaklının yerleşim yerinde ifa edilecektir. Buna göre para borçlarının ifa yeri alacaklının ödeme tarihindeki yerleşim yeridir.
“…Davalı taraf ödeme emrine karşı icra müdürlüğüne yaptığı itirazında Darende İcra Müdürlüğü’nün yetkili olduğunu bildirmiştir. İtirazın iptali davaları takip hukukundan kaynaklandığından icra takibi ile sıkı sıkıya bağlıdır. Yetkili icra müdürlüğünde icra takibinin yapılması dava şartıdır. Mahkemece öncelikli olarak icra takibinin yapıldığı icra müdürlüğünün yetkili olup olmadığı konusunda inceleme yapılması, icra müdürlüğünün yetkisiz olduğunun kabulü halinde ise, dava şartı yokluğundan davanın reddine karar verilmesi gerekmekte…” Yargıtay (kapatılan) ….. Hukuk Dairesi’nin …… Esas ve …..Karar sayılı ve 11.10.2017 Tarih.
Dosya tüm deliller ile birlikte değerlendirildiğinde; davacı faturaya dayalı icra takibi başlatmış ise de, davalı hem icra dairesine hem de mahkememize vermiş olduğu cevap dilekçesi ile icra dairesinin ve mahkemenin yetkisine itiraz etmiştir. Davalı davacı ile arasındaki sözleşme ilişkisini kabul etmemekte, bu nedenle de talebi TBK 89 uyarınca ilişkisi nedeniyle doğan ve tahsil edilemeyen bir kısım para alacağı olarak nitelendirilmesi mümkün değildir. Dava, faturaya dayalı alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkin olup, davalı tarafın sözleşme ilişkisini kabul etmemesi nedeni ile ilamsız icra takibinde genel yetkili icra dairesinin borçlunun yerleşim yerindeki icra dairesi olduğu, davalının yerleşim yerinin Erzurum olduğu ve takibin yetkisiz icra dairesinde başlatıldığından bahisle davanın reddine, her ne kadar mahkememiz hükmünde istinaf yasa yolunun açık olduğundan bahsedilmiş ise de miktar itibari ile kesinlik sınırının altında kaldığı anlaşılmakla mahkememizce re’sen bu husus düzeltilerek aşağıdaki şekilde karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
AÇILAN DAVANIN DAVA ŞARTI YOKLUĞUNDAN REDDİNE,
1-Harçlar Kanunu gereğince hesaplanan 54,40 TL karar ve ilam harcının peşin alınan 68,44 TL harçtan mahsubu ile Hazine’ye irat kaydına, bakiye 14,04 TL harcın karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacıya iadesine,
2-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-11-13.maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davacıdan alınarak hazineye irat KAYDINA,
3-Kendisini vekil ile temsil ettiren davalı lehine yürürlükte bulunan Av. Kan. ve AAÜT 7/2 mad gereği 4.007,07 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsil edilerek davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından sarf olunan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5- Davalı tarafından sarf olunmuş yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar tesisine yer olmadığına,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı miktar itibari ile kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 09/12/2020

Katip …
E-imza

Hakim …
E-imza

“iş Bu Evrak 5070 Sayılı Elektronik İmza Kanununun 5. Madde Uyarınca Güvenli Elektronik İmza İle İmzalanmış Olup, 22. Madde Uyarınca Da Islak İmza İle İmzalanmayacaktır.”