Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/64 E. 2021/426 K. 29.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/64
KARAR NO : 2021/426

DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 22/01/2020
KARAR TARİHİ : 29/04/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 28/05/2021

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacı vekili tarafından Bakırköy Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesi’ne hitaben yazmış olduğu 22/01/2020 harçlandırma tarihli dava dilekçesinde özetle; … enerji payı mükellefi olan davalının 3093 Sayılı Kan.5/c mad. Gereğince 2015 ve 2017 yılları Ocak -Aralık bilanço dönemleri ile 2018 yılı Ocak -Eylül bilanço dönemi için kurumlara gönderdiği mutabakat evraklarının muhasebe ve Finansman Dairesi Başkanlığınca tetkik edildiğini ve inceleme sonucunda düzenlenen tabloların firmaya 20.05.2019 tarih ve … sayılı yazı ile gönderildiğini, yazıda ;
“2015, 2016, 2017 ve 2018 yılları bilanço dönemlerine ait fazlaya ilişkin ve diğer hukuki haklarının saklı kalmak üzere; 2015 yılı için ¨ 55.068,56 alacağınız 2016 yılı için 16.01.2018 tarih E…. sayılı yazı ile mutabakat sağlandığını, 2017 yılı için ¨ 603.301,56 ana para ¨ 194.414,10 gecikme faizi olmak üzere toplam ¨797.515,66 borcunuz, 2018 yılı Ocak-Eylül dönemi için ¨ 128.169,49 anapara ¨ 25.912,87 gecikme faizi olmak üzere toplam ¨ 154.082,36 borcunuz olmak üzere, 2015-2016-2017 ve 2018 yılları genel toplam ödenmesi gereken ¨ 731.471,05 kalan ana para, ¨165.258,41 kalan gecikme faizi olmak üzere toplam ¨ 896.729,46’nin yasal takibe düşmemesi için en geç 25.05.2019 tarihine kadar kurumlarının daha önce bildirilen … enerji payı banka hesaplarına ödenerek tasfiye edilmesi gerektiği” ihtar edildiğini, ancak bugüne kadar ödeme yapılmadığını, ancak firma tarafından tutarlara ilişkin bir itirazda da bulunulmadığını, alacağın tahsili amacıyla Arabuluculuk Komisyonuna başvuru yapıldığını, ancak anlaşma sağlanamayarak 18.12.2019 tarihinde tutanak düzenlendiğini, davalının vadesinde ödenmeyen ¨ 731.471,05 anapara ve ¨290.830,43 gecikme faizi olmak üzere toplam ¨ 1.022.301,48 borcu olduğunu, dava tarihinden itibaren anaparaya uygulanacak 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun’da öngörülen gecikme zammı oranındaki faizi ile tahsilini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı yana yükletilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı vekili süresinden sonra cevap dilekçesi adı altında sunduğu beyan 02/03/2020 tarihli beyan dilekçesinde özetle;
“Davanın dayanağı olan 3093 sayılı … gelirleri K. Gelirler başlıklı 3. Mad. b bendi ile’’elektrik enerjisi hasılatından bu kanuna göre ayrılacak paylar” aynı kanunun 4. Mad. değişik C bendine ilişkin hükümlerin Anayasaya aykırı olduğunu, Anayasanın sadece vergi resim harç ve benzeri mali yükümlülüklerin kanunla konulacağı garantisi verdiğini, … gelirleri kanunun ilgili maddeler ile özerk bir kuruluşa anayasa ile kendi faaliyeti dışındaki bir müesseseden pay tahsisinin açıkça anayasaya aykırı olduğunu, ayrılması düzenlenen bu payın vergi, resim, harç ve benzeri mali yükümlülük olmadığını, davacı … ye anayasaya aykırı olarak gelir yaratıldığını, …’nin özel kanunla kurulan özerk bir kuruluş olduğunu, … Gelirleri kanununda 4/c ile, gelir uygulanacağı önerilen Amme alacakları faiz oranı uygulanacağının belirtilmesinin onu amme alacağı haline getirmediğini, 5/c bendi son hükümlerince takip ve tahsil edilir hükmünün de açıkça amme alacağı olmadığının gösterdiğini, davadan önce faiz hesaplanamayacağı gibi, müvekkilinin temerrüde de düşürülmediğini, davacının kendine göre geç ödeme diye belirlediği tek taraflı tutarlara faiz hesaplayıp ana paraya eklediğini, fazla tahsilatlar olduğunda faiz hesaplaması yapmadığını, dava öncesi faizin haksız olduğunu, faiz talep edebilecekse yasal faiz olması gerektiğini, … Gelirleri K 4/c mad. bu payların tüketici faturalarında gösterileceğini belirttiğini, 5/c mad. bu faturalarda gösterilen bedellerin tahakkuku takip eden 2. Ayın 25’de ödeneceğinin belirtildiğini, örneğin, Mart ayı kullanımının Nisan ayı faturasında tahakkuk ettiğini, müvekkilinin ödemesini en geç 25 Haziran da ödeyeceğini, bu durumda müvekkili ile davacı kurum arasındaki 1 aylık bir hesap farkı oluştuğunu, Kurumun taraflarına bu tahsilatları yaptıkları iddiasında bulunmakla birlikte, müvekkilinin elektrik piyasasının olumsuzluklarından etkilenerek zarara uğradığını, işletmesini kapattığını, daha önce tüketici tahsilatlarında müvekkili gibi toptan ve perakende satıcılarına aboneleri için borçtan elektrik kapatma uygulamasının, dağıtım şirketlerinin perakende satışı açıldıktan sonra kesme yetkisinin sadece dağıtım şirketlerine bağlı perakende satıcılara münhasır olduğunu, perakende satışlarda ödemeyen abonelerin elektriğinde kesilebilmesinin, müvekkili gibi şirketler için ise elektrik kesme uygulaması son bulduğundan müvekkilinin tahsilat yapamadığını, izah edilen nedenlerle, davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı yana yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER ve GEREKÇE:
Dava, 3093 sayılı … Gelirleri Kanunu uyarınca … payının tahsili istemine ilişkindir.
Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları re’sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Bilirkişi …. tarafından mahkememize sunulan 07/01/2021 havale tarihli bilirkişi raporunda özetle;
Davalı tarafından ibraz edilen ticari defterlerin usulüne uygun bir şekilde açılış kapanış tasdiklerinin yaptırıldığını, ticari defterlerinin birbirini teyit eder şekilde tutulduğunu, ticari defterlerinin davalı lehine delil niteliğinin mahkemenin takdirinde olduğunu, davalı … Enerji’nin nihai tüketiciye elektrik enerjisi satışı yapan lisans sahibi tüzel kişi olduğunu, davacı … tarafından 3093 Sayılı … Kurumu Gelirleri Kan. ‘nın 4/c mad. ve 5/c mad. Gereğince davalıdan ¨731.471,05 asıl alacak + ¨ 290.830,43 gecikme faizi olmak üzere toplam ¨ 1.022.301,48 alacaklı olduğunu iddia ettiği ve alacağın tahsili için huzurdaki davanın açıldığını,
Davacı ticari defter incelemelerine ilişkin alınan bilirkişi raporunda, davacının davalıdan ¨ 673.716,51 alacaklı olduğunun mahkemenin takdirinde olduğunu, davacının ¨673.716,51 alacağına dava tarihine kadar hesaplanan gecikme faizinin ¨313.437,17 hesaplandığını, taleple bağlılık esası gereğince davacının ¨ 290.830,43 talebinin uygun olduğunu, dolayısıyla davacının davalıdan ¨ 673.716,51 asıl alacak + ¨290.830,43 faiz olmak üzere toplam ¨ 964.546,94 alacaklı olduğunu, tarafından yapılan faiz hesabı ile davacı ticari defterlerinin incelemnesi sonucu yapılan faiz hesabındaki farkın her ne kadar talimat raporunun içerisinde detaylı faiz hesabı olmasa da, davalının yaptığı fazla ödeme olan ¨ 55.068,56’nin hem asıl alacak hem de faiz hesabından mükerrer düşülmesinden kaynaklandığının düşünüldüğünü bildirmiştir.
Bilirkişi … tarafından mahkememize sunulan 17/03/2021 havale tarihli bilirkişi ek raporunda özetle;
Davalı … Eneıjfnin nihai tüketiciye elektrik eneıjısi satışı yapan lisans sahibi tüzel kişi olduğu, davacı … tarafından 3093 Sayılı … Kurumu Gelirleri Kan/nm 4/c mad. ve 5/c mad. gereğince davalıdan ¨ 731.471,05 asıl alacak + ¨ 290.830,43 gecikme faizi olmak üzere toplam ¨ 1.022.301,48 alacaklı olduğunu iddia ettiği ve alacağın tahsili için huzurdaki davanın açıldığını, davacı ticari defter incelemelerine ilişkin alman bilirkişi raporunda, davacının davalıdan ¨ 673,716,51 asıl alacak + ¨ 262.883,56 gecikme faizi olmak üzere toplam ¨ 936.600,07 alacaklı olduğu görüş ve kanaati bildirildiğini, davalı ticari defterlerinin incelenmesinde, davalının davacıya ¨ 730.338,28 borçlu gözüktüğünü, gerek davalı ticari defterlerinde davacıya fazla ödenen ¨ 55.068,56’nin düşülmemesi, gerekse davacı yan kendi ticari defterlerine dayandığından, davacının davalıdan ¨ 673.716,51 alacaklı olduğunun mahkemenin takdirlerinde olduğunu, davacının ¨ 673.716,51 alacağına dava tarihine kadar hesaplanan gecikme faizinin ¨ 313.437,17 hesaplandığını, taleple bağlılık esası gereğince davacının ¨ 290.830,43 talebinin uygun olduğunu, dolayısıyla davacının davalıdan ¨673.716,51 asıl alacak + ¨290.830,43 faiz olmak üzere toplam ¨ 964.546,94 alacaklı olduğunu, davacının faiz olarak ¨ 313,437,17’yi talep edebileceğine kanaat edilmesi halinde ise, ¨ 673.716,51 asıl alacak + ¨ 313.437,17 = ¨ 987,153,68 davacının davalıdan alacaklı olacağını bildirmiştir.
… katkı payı 3093 Sayılı Türkiye Radyo Televizyon Gelirleri Kanunu kapsamında alınmaktadır. Söz konusu kanunun 4 üncü maddesinin (c) bendinde “Nihai tüketiciye elektrik enerjisi satışı yapan lisans sahibi tüzel kişiler, iletim, dağıtım ve perakende satış hizmetlerine ilişkin bedeller hariç olmak üzere, elektrik enerjisi satış bedelinin yüzde ikisi tutarındaki payı (Katma Değer Vergisi, diğer vergiler, fon ve paylar ile benzeri kesintiler hariç) faturalarında ayrıca gösterir ve bu kapsamdaki bedelleri …. Kurumuna intikal ettirirler. Organize sanayi bölgeleri tüzel kişilikleri, serbest tüketici olarak tedarikçilerden katılımcıları için temin ettikleri enerjiye ilişkin olarak … Kurumuna ayrıca pay yatırmaz. ” hükmünün yer aldığı, aynı kanunun 5’inci maddesinin (c) bendi son fıkrasında “… Ödemelerin geciktirilmesi halinde, her geçen ay ve kesri için, nihai tüketiciye elektrik enerjisi satışı yapan lisans sahibi tüzel kişilere 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunda öngörülen gecikme zammı oranında gecikme faizi uygulanır. Kurum alacağı 9/6/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu hükümlerince takip ve tahsil olunur.” şeklinde düzenleme yer almaktadır.
Davacı vekili,davalının kanun gereğince ödemesi gereken katkı payını ödemediğinden bahisle katkı payının ödenmesi isteminde bulunmuş,davalı vekili ise,Anayasa’ya aykırılık itirazında bulunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce davalı vekilinin Anayasaya aykırılık iddiası ciddi bulunmadığından reddedilmiştir.
Davalının 2015 ve 2017 yılları Ocak-Aralık ve 2018 yılı Ocak-Eylül aylarına ait katılım payını davacıya ödemediği her iki tarafın kabulünde olup somut olayda uyuşmazlık davacının 3093 sayılı Kanun’un 4/c maddesinden kaynaklanan alacağının miktarının ne olduğu ve ödenmeyen asıl alacağa ilişkin faturalar nedeniyle ödenmesi gereken gecikme faizi miktarının ne olduğu noktalarında toplanmaktadır.
Davacının ticari defter ve belgelerine göre davalıdan ¨673.716,51 alacaklı olduğu,davalının ticari defter ve belgelerine göre ise davalının,davacıya ¨730.338,28 borçlu olduğu anlaşılmıştır.
Davalı şirketin Türkiye’de faaliyet gösteren elektrik dağıtım şirketi olduğu,3093 sayılı … Gelirleri Kanunu’nun 4/c maddesi uyarınca hihai tüketiciye yaptığı elektrik enerjisi satışlarının %2’sini davacı kuruma aktarmakla yükümlü olduğu,ancak davalının,2015 ve 2017 yılları Ocak-Aralık ve 2018 yılı Ocak-Eylül aylarına ait bilançolara göre nihai tüketiciye yaptığı satışlardan kaynaklı %2 katılım payını davacı kuruma aktarmadığı,uhdesinde tuttuğu,bu miktarın davacının aleyhine delil niteliğindeki ticari defter ve belgelere göre ¨673.716,51 olduğu,bu miktarın davalı tarafından ödnmediği,buna göre davacının asıl alacak miktarının ¨673.716,51 olduğu anlaşılmıştır.
Yukarıda anılan Kanun’un 5/c maddesine göre ödenmeyen faturalar için 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunda öngörülen gecikme zammı oranında gecikme faizi uygulanacağı hüküm altına alınmıştır.Bu düzenleme uyarınca Mahkememizce hükme esas alınan bilirkişi raporuna davacının davalıdan ¨313.437,17 gecikme faizi alacağının bulunduğu belirlenmiştir.Ancak davacı vekili bu miktardan daha düşük bir gecikme faizi talep etmiş olduğundan talep ile bağlılık ilkesi gereğince davacının gecikme faizi alacağının ¨290.830,43 olduğu Mahkememizce kabul edilmiştir.
Davacı vekili her ne kadar bilirkişi kök ve ek raporuna itiraz etmiş ise de, davacı tarafından yapılan hesaplamada,davalının 2015 yılında yaptığı ¨55.068,56’lik fazla ödemenin davacı tarafından işlemiş faizlerden düşüldüğü ve buna göre hesaplamanın yapıldığı oysa davalı tarafından ödenmeyen faturalar tahakkuk etmeden önce yapılan fazla ödemenin asıl alacaktan düşülmesi gerektiği,buna göre bilirkişi tarafından yapılan faiz hesaplamasının doğru olduğu anlaşılmıştır.
Tüm bu belirlemeler ışığında somut olay değerlendirildiğinde,davalının Kanun gereğince davacı kuruma ödemesi gereken katkı payını ödemediği anlaşıldığından davanın kısmen kabulü ile ¨673.716,51 asıl alacak,¨290.830,43 faiz olmak üzere toplam ¨964.546,94’nin asıl alacağa 3093 sayılı yasanın 4/c maddesi uyarınca 6183 sayılı yasada öngörülen gecikme zammı oranında gecikme faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,davacının fazlaya ilişkin talebinin reddine karar verilmesi gerektiği sonucuna varılarak aşağıdaki gibi hüküm fıkrası oluşturulmuştur.
HÜKÜM/Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın kısmen KABUL kısmen REDDİ İle;¨673.716,51 asıl alacak,¨290.830,43 faiz olmak üzere toplam ¨964.546,94’nin asıl alacağa 3093 sayılı yasanın 4/c maddesi uyarınca 6183 sayılı yasada öngörülen gecikme zammı oranında gecikme faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
2-Davacının fazlaya ilişkin talebinin REDDİNE,
3-Alınması gerekli ¨ 65.888,20 karar ve ilam harcından peşin alınan ¨17.458,36 harcın mahsubu ile bakiye ¨ 48.429,84 harcın davalıdan alınarak hazineye İRAD KAYDINA,
4-Davacı tarafından ödenen ¨54,40 Başvurma Harcı, ¨17.458,36 Peşin harcın davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,

5-Davacı tarafından yapılan 20 tebligat + posta ücreti ¨ 305,50 ,iki bilirkişi inceleme ücreti ¨3.000,00, olmak üzere toplam ¨3.305,50 yargılama giderinin davanın kabul ve red oranına göre hesaplanan ¨ 3.118,76 ‘nin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE, kalan kısmın davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
6-6235 sayılı Hukuki Uyuşmazlıklarda Arabuluculuk Kanununun 18/A maddesinin 13 ncü fıkrası uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen ve yargılama giderinden sayılan (Taraf başına ¨330,00 x 2 saat= ¨660,00) X 2 = ¨1.320,00 arabulucuk ücretinden davanın kabul ve red oranına göre hesap edilen ¨1.245,43’sinin davalıdan, ¨74,57’sinin ise davacıdan tahsili ile Hazineye İRAT KAYDINA,
7-Davacı kendisini bir vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ne göre kabul edilen miktar üzerinden hesap edilen ¨65.277,35 ücreti vekaletin davalıdan tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
8-Davalı kendisini bir vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ne göre kabul edilen miktar üzerinden hesap edilen ¨8.308,09 ücreti vekaletin davacıdan tahsili ile davalıya VERİLMESİNE,
9-Kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderlerinin davacı tarafça peşin olarak yatırılan ¨100,00 yargılama gider avansından mahsubu ile bakiye kısmın karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,
5235 sayılı Kanunun geçici 2’nci maddesine göre ,Bölge Adliye Mahkemeleri’nin kurulmasına ve 20 Temmuz 2016 tarihinde göreve başlamalarına dair kararların 07/11/2015 tarih ve 29525 sayılı Resmî Gazete’de ilan edildiği anlaşılmakla;6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 ilâ 360’ncı madde hükümleri uyarınca,mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf,başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere davacı vekili ile davalı vekilinin yüzlerine karşı,oy birliği ile verilen karar açıkça okunup,usulen anlatıldı.29/04/2021

Başkan …
☪e-imzalıdır.☪
Üye …
☪e-imzalıdır.☪
Üye …
☪e-imzalıdır.☪
Katip …
☪e-imzalıdır.☪

“İŞ BU EVRAK 5070 SAYILI ELEKTRONİK İMZA KANUNUNUN 5. MADDE UYARINCA GÜVENLİ ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP, 22. MADDE UYARINCA DA ISLAK İMZA İLE İMZALANMAYACAKTIR.