Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/604 E. 2020/911 K. 30.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/604
KARAR NO : 2020/911

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 10/09/2020
KARAR TARİHİ : 30/12/2020
KARAR YAZIM TARİHİ : 13/01/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
TALEP: Davacı vekili dava dilekçesi ile müvekkil şirketin davalı şirkete 23.464,54 TL bedelli fatura muhteviyatındaki ticari emtiayı satıp teslim ettiğini, fatura bedelinin davalı şirketçe ödenmemesi ve yapılan sözlü görüşmelerinden sonuç alınamaması üzerine Büyükçekmece …… İcra Müdürlüğünün …. Esas sayılı dosyası ile fatura bedelinin tahsili için icra takibi başlatıldığını, ancak davalı tarafça haksız ve kötü niyetli olarak itiraz edilerek takibin durduğunu, davanın kabulüne, davalı borçlunun icra takibine yaptığı haksız ve mesnetsiz itirazın iptali ile takibin devamına, davalı aleyhine % 20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesi ile davacının dava dilekçesindeki hukuki dayanaktan yoksun iddialarını kabul etmediklerini, dava dilekçesinde her ne kadar müvekkili şirkete 23.464,54 TL bedelinde ticari emtia teslim edildiği ve buna karşılık 12.03.2020 tarihli fatura düzenlendiğini iddia edilmiş ise de müvekkili şirket tarafından iddia edildiği gibi bir ticari emtia teslim alınmadığını, teslim alınmayan ürün bedelinin müvekkili şirketçe ödenmesi talebiyle huzurdaki davayı ikame eden davacı tarafın haksız menfaat elde etmek gayesinde olduğunu, davanın reddine, haksız ve kötü niyetli davacı hakkında takip konusu alacağın % 20’sinden az olmamak üzere tazminata karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE: Taraflara usulüne uygun tebligat yapılmıştır.
Büyükçekmece ….. İcra Müdürlüğünün …… Esas sayılı dosyası dosyamız arasına alınmıştır.
Dava İtirazın iptali davası olup, müddeabihi takip konusu yapılmış ve borçlunun itiraz etmiş olduğu alacak olan normal bir eda davasıdır.
Mahkemenin davanın reddi ya da kabulü yönünde verdiği karar, maddi anlamda kesin hüküm teşkil edeceğinden davanın reddi halinde alacaklı, borçluya karşı aynı alacaktan dolayı yeni bir alacak davası açamayacağı gibi davanın kabulü halinde borçlu da alacaklıya karşı bir menfi tespit veya istirdat davası açamayacaktır. Bu nedenle mahkeme itirazın iptali davasında tarafların iddia ve savunmalarını genel hükümlere göre inceleyerek borcun varlığını ve miktarını araştırmak zorundadır.
Yasal dayanağını İcra ve İflas Kanunu’nun (İİK) 67.maddesinden alan itirazın iptali davası, alacaklının icra takibine karşı borçlunun yaptığı itirazın iptali ile İİK’nın 66. maddesine göre itiraz üzerine duran takibin devamını sağlamayı amaçlamaktadır. Takip hukukundan doğan bu davada tespit edilecek husus, borçlunun icra takibine yapmış olduğu itirazında haklı olup olmadığının belirlenmesidir.
Yargıtay’a göre; “Likit bir alacaktan söz edilebilmesi için ise; ya alacağın gerçek miktarının belli ve sabit olması ya da borçlusu tarafından belirlenebilmesi için bütün unsurların bilinmesi veya bilinmesinin gerekmekte olması; böylece, borçlunun borç tutarını tahkik ve tayin etmesinin mümkün bulunması; başka bir ifadeyle, borçlunun yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda olması gerekir. Bu koşullar yoksa, likit bir alacaktan söz edilemez”(HGK. 14.07.2010 gün ve 2010/19-376 E, 2010/397 K, HGK, Y.HGK. 17.10.2012 gün ve 2012/9-838 E, 2012/715 K)
Dosya tüm deliller ile birlikte değerlendirildiğinde; tarafların arasındaki uyuşmazlık Büyükçekmece …… İcra Müdürlüğünün …… Esas Sayılı dosyasındaki takibe konu faturalardan dolayı alacak miktarının ne olduğu, temerrüdün gerçekleşip gerçekleşmediği ,tarihinin ne olduğu, faiz oranı ve türünün ne olduğu davalının icra dosyasında yapmış olduğu asıl alacak ve faize itirazın haklı olup olmadığı, inkar ve kötü niyet tazminatı şartlarının oluşup oluşmadığı noktasında toplanmakta olduğu, davalının BA kayıtları celbedilerek incelendiğinden davacı tarafından düzenlenen faturaların davalının BA formlarında kayıtlı olmduğu, Yargıtay ….. HD nin ….. esas ,….. karar sayılı 4.11.2019 tarihli ilamında da açıkça belirtildiği gibi davalı, davaya dayanak faturaya ilişkin beyanname vermekle malları teslim almış sayılacağı, davalının malları teslim aldığı, teslim aldığı malların da bedelini ödemekle yükümlü olduğunun kabulü gerektiğinden davacının emtiayı teslim ettiğini ispat ettiği ve dolayısıyla bedeli almaya hak kazandığı anlaşılmakla davanın kabulüne, alacağın likit olması nedeni ile davalının alacağın%20 si oranında icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
AÇILAN DAVANIN KABULÜNE
1-Davalının Büyükçekmece …… İcra Müdürlüğünün …… Esas Sayılı dosyasındaki davalının İTİRAZIN İPTALİNE, takibin kaldığı yerden devamına,
2-Alacak faturaya dayalı likit bir alacak olmakla ve itirazın haksızlığı anlaşıldığından İİK 67//2 madde ve fıkrasına göre % 20 oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacı yana ödenmesine
3-Alınması gerekli 1.602,90 TL harçtan peşin alınan 283,40 TL peşin harcın mahsubu ile 1.319,50 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafından yatırılan 54,40- TL başvuru harcı, 283,40-TL peşin nispi harç, 7,80-TL vekalet harcı olmak üzere toplam 345,60- TL harcın davalıdan tahsil edilerek davacıya ödenmesine,
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT gereğince 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yatırılan 50,50 TL tebligat müzekkere giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
7-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-11-13.maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak hazineye irat KAYDINA,

8-Taraflarca yatırılıp harcanmayan masrafın karar kesinleştiğinde iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı HMK 394/5 ve 341/1 maddesi gereğince tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 30/12/2020

Katip …
E-imza

Hakim …
E-imza

“iş Bu Evrak 5070 Sayılı Elektronik İmza Kanununun 5. Madde Uyarınca Güvenli Elektronik İmza İle İmzalanmış Olup, 22. Madde Uyarınca Da Islak İmza İle İmzalanmayacaktır.”