Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/602 E. 2021/545 K. 22.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/602 Esas
KARAR NO : 2021/545

DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 08/10/2019
KARAR TARİHİ : 22/06/2021
K.YAZIM TARİHİ : 16/07/2021

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
TALEP: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı şirketin …’da faaliyet gösteren bir araç satım-kiralama firması olduğunu, müvekkilinin de araç satın almak maksadıyla davalı şirketle irtibata geçerek … plakalı … marka kamyonetin satımı konusunda 60.000,00-TL bedel üzerinden anlaştıklarını, belirtilen aracın satımı konusunda davalı ile oto satış sözleşmesi akdedildiğini, sözleşmenin imzalanmasını müteakip müvekkilinin 30.000,00-TL’yi elden, kalan 30.000,00-TL’yi banka kanalıyla davalıya ödediğini, sözleşmenin esaslı unsurlarında herhangi bir eksiklik bulunmayıp bu yönüyle geçerli bir sözleşme niteliği taşıdığını, davalı şirketin sözleşmede üzerine düşen yükümlülüğü yerine getirmeyerek davaya konu aracı müvekkiline teslim etmediğini, müvekkilinin tüm uğraşlarına rağmen davalının aracın satımını resmi şekilde gerçekleştirmeyeceği sonucuna vardıktan sonra sözleşmeyi feshederek ödenen bedelin iadesi için davalı aleyhine icra takibi başlattığını, ancak karşı tarafın kötü niyetli itirazı nedeniyle takiplerinin durdurulduğunu, ayrıca, müvekkilinin dolandırılması nedeniyle davalı şirket yetkilisi ve ortakları hakkında ayrıca suç duyurusunda bulunacaklarını, müvekkilinin mağduriyetine son verilmesi amacıyla borçlunun icra takibine vaki haksız ve kötü niyetli itirazının iptal edilmesi ve 60.000,00 TL’nin davalıdan tahsilini talep ve dava etmişlerdir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacının iddiasının özellikle kamyonet ve müvekkilinin şirket olması dikkate alınarak tüketicilik bilgisi bulunmaması nedeniyle davanın görevli mahkemeye gönderilmesi yönünden reddine, davacının soyut iddialarına karşı borçlarının olmadığından dolayı davanın reddine inkar tazminatı talebinin reddine ve davacı hakkında %40 den aşağı olmamak üzere inkar tazminatına mahkum olmasına, davacının icra dosyası aşamasında bulunmadığı kanıt ve taleplerini, itirazın iptali davasında icra talebinden farklı bir şekilde yeni talep kanıt ve açıklamalarına muvafakatlarının olmadığından sebepsiz zenginleşme dahil tüm taleplerinin reddine, mahkeme masrafları ve vekalet ücretinin karşı tarafta bırakılmasından beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Huzurda görülen dava itirazın iptali davası olup, müddeabihi takip konusu yapılmış ve borçlunun itiraz etmiş olduğu alacak olan normal bir eda davasıdır.
Mahkemenin davanın reddi ya da kabulü yönünde vereceği karar, maddi anlamda kesin hüküm teşkil edeceğinden davanın reddi halinde alacaklı, borçluya karşı aynı alacaktan dolayı yeni bir alacak davası açamayacağı gibi davanın kabulü halinde borçlu da alacaklıya karşı bir menfi tespit veya istirdat davası açamayacaktır. Bu nedenle mahkeme itirazın iptali davasında tarafların iddia ve savunmalarını genel hükümlere göre inceleyerek borcun varlığını ve miktarını araştırmak zorundadır.
Yasal dayanağını İcra ve İflas Kanunu’nun (İİK) 67. maddesinden alan itirazın iptali davası, alacaklının icra takibine karşı borçlunun yaptığı itirazın iptali ile İİK’nın 66. maddesine göre itiraz üzerine duran takibin devamını sağlamayı amaçlamaktadır. Takip hukukundan doğan bu davada tespit edilecek husus, borçlunun icra takibine yapmış olduğu itirazında haklı olup olmadığının belirlenmesidir.
6100 sayılı HMK’nın 114/1. maddesinde dava şartları tahdidi olarak sayıldıktan sonra 2. fıkrada “Diğer kanunlarda yer alan dava şartlarına ilişkin hükümler saklıdır.” denilmiştir.
HMK’nın 115 nci maddesinde ise “(1) Mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. Taraflar da dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilirler.(2) Mahkeme,dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir. Ancak, dava şartı noksanlığının giderilmesi mümkün ise bunun tamamlanması için kesin süre verir. Bu süre içinde dava şartı noksanlığı giderilmemişse davayı dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddeder.” şeklinde düzenleme yapılmıştır.
7155 sayılı Kanun’un 20 nci maddesi ile 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’na eklenen 5/A madde ile bu Kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartı olarak belirtilmiş, Asliye Ticaret Mahkemelerinde görülecek olan bazı davalarda dava açılmadan önce arabulucuya başvurulması dava şartı hâline getirilmiştir.
Yine 7155 sayılı Yasa ile değişik 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A maddesi hükmünde “Davacı, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorundadır. Bu zorunluluğa uyulmaması hâlinde mahkemece davacıya, son tutanağın bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddedileceği ihtarını içeren davetiye gönderilir. İhtarın gereği yerine getirilmez ise dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkarılmaksızın davanın usulden reddine karar verilir. Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması hâlinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir.” şeklinde düzenleme yapılmıştır.
Bakırköy … Tüketici Mahkemesi tarafından … E. Ve … K. Sayılı dosya üzerinden yapılan yargılama sonunda dava konusu uyuşmazlığa konu … plakalı aracın kullanım amacının ticari, kullanım şeklinin yük nakli, cinsinin kamyonet -BB van olduğu, dava konusu edilen aracın kullanım amacı bakımından ticari nitelikte kamyonet olması sebebiyle davacının tüketici konumunda olduğunun kabul edilemeyeceği gerekçesi ile davanın görev yönünden usulden reddine karar verilerek dosyanın mahkememize gönderilmesine karar verilmiştir.
Görevsizlik kararının kesinleşmesi üzerine dosya mahkememize gönderilerek 09/09/2020 tarihinde mahkememizin … Esasına kaydı yapılmıştır. Bakırköy …. Tüketici Mahkemesi tarafından görevsizlik kararı 16/06/2020 tarihinde verilmiş, karar ise 08/09/2020 tarihinde kesinleşmiştir. Davacı vekili tarafından dosyaya sunulan arabuluculuk son tutanağına göre davacının, görevsizlik kararının kesinleşmesinden ve dosyanın mahkememiz esasına kaydının yapılmasından sonra 12/09/2020 tarihinde arabuculuya başvurduğu, arabuluculuk sürecinin ise 16/10/2020 tarihinde sona erdiği tespit edilmiştir.
Dosya ve tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde; davacının alacak talebiyle açtığı işbu davada; dava konusunun bir miktar paraya ilişkin olduğu ve davacının dava açmadan önce arabulucuya başvurmadığı konusunda ihtilaf bulunmamaktadır. Davacı vekili tarafından görevsizlik kararının verildiği 16/06/2020 tarihi ile görevsizlik kararının kesinleşme tarihi olan 08/09/2020 tarihine kadar geçen sürede dava şartı noksanlığının giderilmesi mümkünken dava noksanlığı giderilmemiştir. Davacı vekili tarafından her ne kadar dosyanın mahkememize esas kaydı yapıldıktan sonra arabulucuya başvurularak anlaşamamaya ilişkin son tutanak mahkememize ibraz edilmiş ise de arabulucuya başvuruya ilişkin dava şartı tamamlanamayan dava şartlarından olmakla 7155 Sayılı yasa ile değişik 6102 Sayılı TTK’nun 5/A ve aynı sayılı yasa ile değişik 6325 Sayılı Kanun’un 18/A maddesinin birinci fıkrası gereğince dava şartı noksanlığı nedeniyle davanın usulden reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1- AÇILAN DAVANIN DAVA ŞARTI YOKLUĞU NEDENİ İLE REDDİNE,
2- Harçlar Kanunu gereğince hesaplanan ve tahsili gereken 59,30 TL karar ve ilam harcının 1.024,65 TL’den mahsubu ile bakiye harcın istek halinde davacıya iadesine,
3- Davacı tarafından sarf olunan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
5- Sarf olunmayan delil/gider avanslarının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
6- Kendisini vekil ile temsil ettiren davalı taraf lehine yürürlükte bulunan Avukatlık Kanunu ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 7/2. maddesi gereğince takdir olunan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Dair; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341. ile 360. madde hükümleri uyarınca mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf, başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı davalı vekilinin yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 22/06/2021

Katip …
e-imzalı

Hakim …
e-imzalı