Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2020/599
KARAR NO : 2021/1104
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 08/09/2020
KARAR TARİHİ : 24/11/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 06/12/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
TALEP: Davacı vekili dava dilekçesi ile taraflar arasında ticari ilişkinin mevcut olduğunu, müvekkilinin faturalara dayalı cari hesap kayıtlarında davalının borçlu olduğunun ortaya çıktığını, davalının cari hesap bakiye kalan bedeli müvekkilinin tüm taleplerine rağmen ödemediğini, bu sebeple davalı aleyhine icra takibi başlatıldığını, davalı aleyhine Büyükçekmece …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalı tarafından müvekkili şirkete 31/12/2019 tarihli 8.972,72 TL bedelli iade fatura kesilerek müvekkili şirkete gönderildiğini, Müvekkilince Kartal …. Noterliğinin 21 Ocak 2020 tarihli, …. yevmiye numaralı ihtarnamesi ile söz konusu iade faturasına itiraz edilerek; iş bu faturanın geriye dönük kesildiğini ve iadenin yapılmadığının belirtildiğini, dolayısıyla müvekkilinin bu iade faturayı kabul etmesinin mümkün olmadığını, davanın kabulü ile itirazın iptaline ve takibin kaldığı yerden devamına, davalının haksız ve kötü niyetli iddiaları neticesinde takibin durmuş olması sebebiyle davalı aleyhine %20’den az olmamak üzere icra inkâr tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesi ile Davanın konusunun davacının kestiği 8.972,72 TL lik fatura ve bu fatura alacağı olduğunu, …. Kumaş üretimi yapan müvekkili şirketin, davacı tarafa fason olarak … iplik 3214 kg ‘lık kumaşı yıkama yapılmak üzere gönderdiğini, Daha sonra yıkama yapılması için davacı tarafa verilen kumaşların hiç bir işlem yapılmadan müvekkili şirkete edildiğini ve bu yıkama işleminin başka bir firmaya yaptırıldığını, davacı firmanın sehven iş bu iade edilen kumaşlara işlem yapılmış gibi Yıkama+silikon+ram+sanfor adı altında aynı kumaş olmasına rağmen bir kısmının birim fiyatı 1 TL ve bir kısmının birim fiyatı 3 TL olmak üzere Mart ve Nisan 2019 aylarında toplam 8.972,72 TL lik fatura kesmek suretiyle müvekkilinin kep adresine gönderdiğini, Temel Fatura olması nedeniyle derhal müvekkilinin kaydına düşen faturalar ile ilgili olarak davacı firma muhasebesi ile görüşme yapıldığını, yanlışlık olduğunun vurgulandığını, bunun üzerine müvekkili tarafından 22.04.2019 tarihli 8.972,72 TL lik iade faturası kesildiğini, iş bu iade faturasının kesilmesi ve davacı tarafın faturayı kaydına alması ile konunun kapandığını, aradan uzun zaman geçtikten sonra davacı tarafın, 09.12.2019 tarihinde yeniden aynı miktarda fatura keserek müvekkili firmaya gönderdiğini, 14.12.2019 tarihinde iade edilmiş, buna rağmen 18.12.2019 tarihinde yeniden kesilmiş ve 31.12.2019 tarihinde iade edildiğini, ortada iş bu faturalar nedeniyle ifa edilmiş bir hizmetin olmadığını, davacının davasının reddine, davacı aleyhine %20 oranında icra inkar tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLER VE GEREKÇE: Taraflara usulüne uygun tebligat yapılmıştır.
Büyükçekmece …. İcra Müdürlüğünün … Esas Sayılı dosyası dosyamız arasına alınmıştır.
Dosyaya sunulan 28/04/2021 tarihli Bilirkişi …. tarafından düzenlenen raporda Davacı yasal defter kayıtları incelendiğinde davacının davalıdan icra takip tarihi itibariyle 8.972,76 TL alacaklı olduğu yönde bakiyesinin bulunduğu, Davalı yasal defter kayıtları incelendiğinde ise davalının davacıya 15.01.2020 icra takip tarihi itibariyle herhangi bir borç/alacak bakiyesinin bulunmadığının tespit edildiği anlaşılmıştır.
Davacı müddeabihi takip konusu yapılmış ve borçlunun itiraz etmiş olduğu alacak olan normal bir eda davasıdır.
Mahkemenin davanın reddi ya da kabulü yönünde verdiği karar, maddi anlamda kesin hüküm teşkil edeceğinden davanın reddi halinde alacaklı, borçluya karşı aynı alacaktan dolayı yeni bir alacak davası açamayacağı gibi davanın kabulü halinde borçlu da alacaklıya karşı bir menfi tespit veya istirdat davası açamayacaktır. Bu nedenle mahkeme itirazın iptali davasında tarafların iddia ve savunmalarını genel hükümlere göre inceleyerek borcun varlığını ve miktarını araştırmak zorundadır.
Yasal dayanağını İcra ve İflas Kanunu’nun (İİK) 67.maddesinden alan itirazın iptali davası, alacaklının icra takibine karşı borçlunun yaptığı itirazın iptali ile İİK’nın 66. maddesine göre itiraz üzerine duran takibin devamını sağlamayı amaçlamaktadır. Takip hukukundan doğan bu davada tespit edilecek husus, borçlunun icra takibine yapmış olduğu itirazında haklı olup olmadığının belirlenmesidir.
Dosya tüm deliller ile birlikte değerlendirildiğinde; taraflar arasında nakış ve örme işine ilişkin ticari ilişki kurutduğu, işbu ticari ilişki neticesinde, davacının fatura düzenlediği, davalıdan 9.046,66-TL (asıl alacak) alacaklı olduğunu iddia ettiği, alacağın tahsili için icra takibi başlatıldığı, davalının takip konusu borca ve tüm ferilerine itirazı neticesinde iş bu itirazın iptali davası açılmış olup, davalı cevap dilekçesinde hizmetin verilmediği iddiasında bulunmuş olup tarafların ticari defterlerinde inceleme yapılmasına karar verilmiş olup, inceleme sonucunda düzenlenen 28.04.2021 tarihli kök rapor ile 05.10.2021 tarihli ek raporda davacı ticari defterlerinde icra takip tarihinde davacının davalıdan 9.046,66-TL alacaklı olduğunun tespit edildiği, davacı tarafça davalı adına düzenlenen dava konusu faturaların davalının yasal defter kayıtlarında yer aldığı, davalı tarafça dava konusu faturalara istinaden davacı adın düzenlenen iade faturasının kanuni itiraz süresinden sonra düzenlendiği, davacının icra takip tarihine kadar talep edebileceği asıl alacak tutarı 8.972,72 -L olarak tespit edilmiş, davalının BA kaydında bu faturanın kayıtlı olduğu, BA kaydında olması nedeni ile hizmetin ifa edildiğinin ispat edildiği anlaşılmış olup aksi yönündeki davalının BA kaydında bulunmasına rağmen faturaya konu hizmetin verilmediği yönündeki iddiasının ispatı gerekmekte ancak davalı buna yarar bir delil sunmadığı gibi yemin deliline de dayanmadığı anlaşılmakla davalının BA kaydı dikkate alındığında davacının faturaya konu hizmeti verdiği ve alacağa hak kazandığını lehine delil teşkil eden defterleri ve dosya kapması ile ispatladığı anlaşılmakla davanın kısmen kabulüne, davalının Büyükçekmece …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas Sayılı takip dosyasında yapmış oldukları itirazın bilirkişi raporunda belirlenen fatura bedeli olan 8.972,72-TL bakımından iptaline, alacağın likit olması nedeni ile alacağın %20 si oranında (1.794,54-TL) icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
AÇILAN DAVANIN KISMEN KABULÜNE,
1-Davalının Büyükçekmece …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasında yapmış oldukları itirazın 8.972,72-TL bakımından İPTALİNE, takip tarihinden itibaren alacağa davacının talebi aşılmamak üzere 3095 sayılı Kanunun 2/2.maddesi uyarıca değişen oranlarda avans faizi uygulanmak suretiyle TAKİBİN DEVAMINA,
2- Fazlaya ilişkin talebin reddine,
3-Alacağın likit olması nedeni ile alacağın %20 si oranında ( 1.794,54-TL) icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
4-Alınması gerekli 612,92 TL harçtan peşin alınan 109,27 TL peşin harcın mahsubu ile 503,65 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
5- Davacı tarafından yatırılan 54,40- TL başvuru harcı, 109,27-TL peşin nispi harç, 7,80-TL vekalet harcı olmak üzere toplam 171,47- TL harcın davalıdan tahsil edilerek davacıya ödenmesine,
6-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden kabul edilen miktar üzerinden AAÜT gereğince 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
7- Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden red edilen miktar üzerinden AAÜT gereğince 73,94- TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
8-Davacı tarafından yatırılan 81,50 TL tebligat müzekkere gideri, 1000 TL bilirkişi ücreti toplamı 1081,50- TL’nin kabul ve red oranı göz önüne alındığında 1072,66 TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, bakiye 8,84-TL’nin davacı üzerinde bırakılmasına,
9-6235 sayılı Hukuk uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-11-13 maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin (yargılama gideri olarak) kabul-red oranına göre 1.309,21 TL’nin davalıdan, 10,79-TL’sinin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
10-Taraflarca yatırılıp harcanmayan masrafın karar kesinleştiğinde iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı HMK 394/5 ve 341/1 maddesi gereğince tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 24/11/2021
Katip …
E-imza
Hakim …
E-imza
“iş Bu Evrak 5070 Sayılı Elektronik İmza Kanununun 5. Madde Uyarınca Güvenli Elektronik İmza İle İmzalanmış Olup, 22. Madde Uyarınca Da Islak İmza İle İmzalanmayacaktır.”