Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/598 E. 2022/402 K. 12.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/598 Esas
KARAR NO : 2022/402

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 08/09/2020
KARAR TARİHİ : 12/04/2022
K.YAZIM TARİHİ : 15/04/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP:
Davacı vekili tarafından verilen dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket ile davalı arasında otel/konaklama hizmetine ilişkin ticari ilişkinin kurulduğu, son dönemlerde hiç ödeme yapılmamasına rağmen, müvekkilinin önceki ticari ilişkilerine dayanarak hizmet vermeye devam ettiği, öteden beri konaklama sonrasında davalı tarafından ödeme yapıldığı, ekte yer alan 125 adet faturadan görüleceği üzerermüvekkilinin iyi niyetini koruduğu, ancak defalarca iletişime geçilmesine rağmen davalının ödeme yapmadığı, borçlu şirketten kimse ile iletişime geçilemediği ve uğranılacak zararın büyük olduğu, ihtiyati haciz talep edildiği, yazılı icra takibinin başlatıldığını. davalının icra takibine itiraz ettiğini, itirazın kötü niyetli olduğunu, izah edilen nedenlerle, ihtiyati haciz talebinin kabulüne, davalının itirazının iptaline, takibin devamına, davalı aleyhine %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı yana yükletilmesine karar verilmesi talep ve dava edilmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili tarafından verilen cevap dilekçesinde özetle; davacının delillerini usulüne uygun sunmadığı ve delilllerin taraflarına tebliğ edilmediği, Davacının dilekçesinde yer alan 125 adet faturadan bahisle hizmetlerin hiçbirinin kendileri tarafından alınmadığı, düzenlenen faturların kendilerine tebliğ edilmediği, izah edilen nedenlerle, davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı yana yükletilmesine karar verilmesi talep edilmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları re’sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası dosyamız arasında celp edilmiştir.
Dosyaya sunulan22/09/2021 tarihli bilirkişi SMMM … tarafından düzenlenen raporda; davalı tarafından herhangi bir ticari defter ve belge ibraz edilmemesi nedeniyle, tek taraflı yapılan incelemelerde, davacı tarafından ibraz edilen ticari defter, belgeler ve dosya münderecatının incelenmesi neticesinde; davacı yan tarafından ibraz edilen 2019-2020 yılı ticari defterlerinin Vergi Usul Kanunu hükümlerine uygun bir şekilde e-defter tebliğine uygun olduğu, açılış kapanış tasdiklerinin yerine geçen Ocak-Aralık ayları ve uyuşmazlık konusu dönemlere ilişkin, ticari defter kayıtlarının birbirini teyit eder şekilde tutulduğu, ticari defterlerinin davacı lehine delil niteliğinin sayın mahkemenizin takdirlerinde olduğu, davacı ile davalı arasında 05.01.2019 Tarihinde başlayan, Davacı tarafından davalıya konaklama hizmeti verilmesi şeklinde ticari ilişki kurulduğu işbu ticari ilişki neticesinde davacının 29.06.2020 tarihinde cari hesap alacağı adı altında 84.729,30 TL bedelli icra takibi başlattığı, davalının itirazı ile huzurdaki davanın ikame edildiği, davalı tarafından herhangi bir ticari defter ve belge ibraz edilmemesi nedeniyle tek taraflı inceleme yapılmış bununla birlikte Davalının dosyaya mübrez BA formları ile davacı kayıtları ve BS formları karşılaştırıldığında tarafların alım satım beyanlarının mutabık olduğu, Davacı kayıtlarında yer alan, satışların ilgili dönemlerinde Davalı tarafından tam olarak beyan edildiği, Davacının dosya mündericatında yer alan icra takibine dayanak, davalıya tanzim ettiği faturaların E-fatura olduğu, Vergi Usul Kanunu 230-231.md.leri çerçevesinde usulüne uygun düzenlendiği, davalının söz konusu faturalara süresinde itiraz etmediği, davacının cari hesap ekstresinde ve ticari kayıtlarında yer alan faturalarını süresinde ve tam olarak BS Formları ile beyan ettiği ,davacı ticari kayıtlarının tetkikinde; icra takip tarihi olan 29.06.2020 tarihi itibarı ile Davacı ticari kayıtlarına göre davacı, davalı …. Yapı’dan 60.168,33 TL alacaklı olduğu gözükmekle, davacının alacağının 05.01.2019-18.01.2020 tarihleri arasındaki faturalardan kaynaklandığının tespit edildiği; tespit edilen alacak miktarı ile talep edilen alacak miktarı arasındaki farkın İcra takibine yalnız BA-BS formuna konu faturalar toplamının konu edildiği ve cari hesap ekstresinde yer alan bir kısım tahsilat kayıtlarının hesaplamaya dahil edilmediğinin görüldüğü sonuç ve kanaatine varıldığı belirtilmiştir.
Dosyaya sunulan 04/03/2022 tarihli bilirkişi SMMM … tarafından düzenlenen ek raporda; davacı ticari kayıtlarının tetkikinde; icra takip tarihi olan 29.06.2020 tarihi itibarı ile davacı ticari kayıtlarına göre davacı, Davalı … Yapı’dan 60.168,33 TL Alacaklı olduğu gözükmekle, davacının alacağının 05.01.2019-18.01.2020 tarihleri arasındaki faturalardan kaynaklandığının tespit edildiği; tespit edilen alacak miktarı ile talep edilen alacak miktarı arasındaki farkın icra takibine yalnız BA-BS formuna konu faturalar toplamının konu edildiği ve cari hesap ekstresinde yer alan bir kısım tahsilat kayıtlarının hesaplamaya dahil edilmediği sonuç ve kanaatine varıldığı belirtilmiştir.
Huzurda görülen dava itirazın iptali davası olup, müddeabihi takip konusu yapılmış ve borçlunun itiraz etmiş olduğu alacak olan normal bir eda davasıdır.
Mahkemenin davanın reddi ya da kabulü yönünde vereceği karar, maddi anlamda kesin hüküm teşkil edeceğinden davanın reddi halinde alacaklı, borçluya karşı aynı alacaktan dolayı yeni bir alacak davası açamayacağı gibi davanın kabulü halinde borçlu da alacaklıya karşı bir menfi tespit veya istirdat davası açamayacaktır. Bu nedenle mahkeme itirazın iptali davasında tarafların iddia ve savunmalarını genel hükümlere göre inceleyerek borcun varlığını ve miktarını araştırmak zorundadır.
Yasal dayanağını İcra ve İflas Kanunu’nun (İİK) 67. maddesinden alan itirazın iptali davası, alacaklının icra takibine karşı borçlunun yaptığı itirazın iptali ile İİK’nın 66. maddesine göre itiraz üzerine duran takibin devamını sağlamayı amaçlamaktadır. Takip hukukundan doğan bu davada tespit edilecek husus, borçlunun icra takibine yapmış olduğu itirazında haklı olup olmadığının belirlenmesidir.
Dosyada ve tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde; davacının cari hesap alacağından kaynaklı davalı aleyhine başlattığı icra takibine davalının itirazı sonucunda işbu davayı açtığı görülmüştür. Mahkememizce tarafların ticari defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmesine rağmen yapılan usulüne uygun tebligata rağmen davalının belirlenen inceleme gününde defterleri ibraz etmemesi nedeni ile sadece davacının ticari defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmış olup yapılan inceleme sonunda düzenlenen kök ve ek raporda; davacının ticari defter ve kayıtlarının ilgili mevzuat hükümlerine göre usulüne uygun tutulduğu; icra takip tarihi olan 29.06.2020 tarihi itibarı ile davacı ticari kayıtlarına göre davacının davalı … Yapı’dan 60.168,33 TL alacaklı olduğunun gözüktüğü; davacının alacağının 05.01.2019-18.01.2020 tarihleri arasındaki faturalardan kaynaklandığının tespit edildiği; tespit edilen alacak miktarı ile talep edilen alacak miktarı arasındaki farkın icra takibine yalnız BA-BS formuna konu faturalar toplamının konu edildiği belirtilmiştir. Davalıya yapılan usulüne uygun tebligata rağmen davalının belirlenen inceleme gününde ticari defter ve kayıtlarını mahkememizde hazır bulundurmaması ve yerinde inceleme de talep etmemesi nedeni ile HMK’nın 222/3. maddesi uyarınca davalının ticari defter ve belgelerindeki kayıtların davacının ticari defter ve belgelerindeki kayıtlar ile uyumlu olduğu kabul edilmiş olup açılan davanın davacının ticari defter ve kayıtlarında alacak olarak görünen kısım bakımından kabulü ile fazlaya ilişkin talebin reddine; alacağın likit olması nedeniyle davacının icra inkar tazminatı talebinin kabulü ile takdiren kabul edilen asıl alacağın %20’si oranında hesaplanan icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-AÇILAN DAVANIN KISMEN KABULÜ ile davalının Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyasında yapmış olduğu itirazın 60.168,33 TL asıl alacak yönünden İPTALİ ile takip tarihinden itibaren asıl alacağa davacının talebi aşılmamak üzere 3095 sayılı Kanunun 2/2. maddesi uyarıca değişen oranlarda avans faizi uygulanmak suretiyle TAKİBİN DEVAMINA,
2- Davacının fazlaya ilişkin talebinin REDDİNE,
3- Alacağın likit olması nedeni ile davacının icra inkar tazminatı talebinin KABULÜ ile takdiren kabul edilen asıl alacak tutarının %20’si oranında hesaplanan 12.033,66 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Harçlar Kanunu gereğince hesaplanan ve tahsili gereken 4.110,10 TL karar ve ilam harcının peşin alınan 1.023,32 TL nispi harçtan mahsubu ile bakiye 3.086,78 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
5- Davacı tarafından sarf olunan (800 TL bilirkişi ücreti + 81 TL posta ücreti tebligat, müzekkere masrafından ibaret) 881,00 TL yargılama giderinin tamamının davalının arabuluculuk görüşmesine katılmaması nedeni Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A maddesinin 11. fıkrası uyarınca davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6- Davacı tarafından yatırılan 8,50 TL vekalet harcı, 59,30 TL başvurma harcı ve 1.023,32 TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7- Sarf olunmayan delil/gider avanslarının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
8- Kendisini vekil ile temsil ettiren davacı taraf lehine yürürlükte bulunan Avukatlık Kanunu ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 13/1. maddesi gereğince kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan ve takdir olunan 8.621,88 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
9- Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A maddesinin 11. fıkrası uyarınca arabuluculuk görüşmelerine katılmayan ve kendisini vekil ile temsil ettiren davalı taraf lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
10-6235 sayılı Hukuki Uyuşmazlıklarda Arabuluculuk Kanununun 18/A maddesinin 13. fıkrası uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen ve yargılama giderinden sayılan Arabuluculuk ücreti olan 1.320,00 TL’nin tamamının davalının arabuluculuk görüşmesine katılmaması nedeni ile davalıdan tahsili ile Hazineye İRAT KAYDINA,
Dair; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341. ile 360. madde hükümleri uyarınca mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf, başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı davalı vekilinin yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 12/04/2022

Katip ….
e-imzalı

Hakim …
e-imzalı