Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/593 E. 2022/465 K. 25.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/593 Esas
KARAR NO : 2022/465

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 07/09/2020
KARAR TARİHİ : 25/04/2022
K. YAZIM TARİHİ : 24/05/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ve duruşmadaki beyanlarında özetle; taraflar arasında ticari ilişki bulunduğunu, müvekkilinin davalı tarafa sunduğu hizmet sunduğu, bu himete ilişkin 4 adet fatura kesildiğini, fatura bedellerinin bir kısmının ödendiğini, bakiye ödenmemesi nedeniyle davalı aleyhine İstanbul …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası üzerinden faturalara dayalı takibe girişildiğini, davalının yetkiye itirazı ile icra dosyasının Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı sırasına kaydı yapıldığı davalının takibe ve borca itirazı üzerine takibin durduğunu beyanla itirazın iptali ile takibin devamını, davalı tarafın % 20 oranından az olmamak üzere icra/inkar tazminatı ile mahkumiyetini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ve duruşmadaki beyanlarında özetle; davanın zamanaşımına uğradığını, davacı tarafından dava dilekçesinde müvekkiline ait iş yerinde bazı hizmetlerin yapıldığı iddia edilmişse de bu iddialar gerçeği yansıtmadığını, zaten taraflar arasında İstanbul Anadolu …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyasından devam eden yargılamanın konusu da davacı tarafından müvekkiline ait iş yerinde yapılması planlanan işlerin zamanında teslim edilmemesi, eksik ve ayıplı teslim edilmesi sebebi ile müvekkili şirket tarafından ikame edildiğini, bu sebeple davacının ispata muhtaç bu iddialarını kabul etmediklerini, davacı taraf her ne kadar dava dilekçesinde kalem kalem vermiş olduğu hizmetleri yazmışsa da bu gerçeği yansıtmadığını, davacı anılan hizmetleri eksik ve ayıplı olarak yaptığını ve taraflarca anlaşılan zamanda da teslim etmediğini beyanla davacı tarafından haksız ve hukuka aykırı olarak ikame edilen huzurdaki davanın dava şartı zorunlu arabuluculuk yoluna başvurulmamış olması sebebi ile davanın USULDEN REDDİNi, müvekkili şirketin davacı tarafa söz konusu icra takibi ve faturalardan kaynaklı borcu olmaması sebebi ile davanın ESASTAN REDDİNi, davacı tarafın kötü niyetli icra takibi sebebi ile alacağın %20 sinden aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesini, taraflar arasında derdest olan ve İstanbul Anadolu …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyasından devam eden dosya hakkında bekletici mesele yapma kararı verilmesini, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davacı taraf üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, İİK 67 md ne dayalı itirazın iptali ve icra inkar tazminatı talebine ilişkindir.
Celp olunan Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasının tetkikinde ; davacı/ alacaklı tarafından davalı/ borçlu aleyhine faturalara dayalı 105.401,40 TL alacağın tahsili istemiyle ilamsız takibe girişildiği, ödeme emrini tebellüğ eden borçlunun vekili aracılığıyla ibraz ettiği dilekçe ile ” alacaklı görünen tarafa her hangi bir borcunun bulunmadığı”ndan bahisle borca, faize, faiz oranına ve tüm ferilerine itiraz ettiği, İİK 66 md gereğince İcra Müdürlüğü’nce takibin durdurulmasına karar verildiği, itiraz dilekçesinin alacaklı tarafa tebliğ edilmediği, alacaklı vekilinin yasal süre içinde mahkememize müracaatla iş bu davayı ikame ettiği anlaşılmıştır.
Uyuşmazlık; takip ve dava tarihi itibariyle takip konusu faturalar nedeniyle davacının davalıdan alacaklı olup olmadığı, alacağın varlığı ve miktarı hususunda toplanmaktadır.
Tarafların ticaret sicili kayıtları vs deliller celp edilmiş, takip/ve dava konusu alacağın varlığı ve alacak miktarının tespiti hususunda tarafların ticari defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiştir.
SMMM Bilirkişi … ve …. tarafından ticari defterler ve dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu düzenlenen ve itibara layık bulunan rapora göre ; ”Taraflar tarafından ibraz edilen ticari defterlerin usulüne uygun bir şekilde açılış kapanış tasdiklerinin yaptırıldığı, ticari defterlerinin birbirini teyit eder şekilde tutulduğu, tarafşar arasında davacı tarafından davalıya inşaat tadilat ve dekorasyon hizmeti verilmesi şeklinde ticari ilişki kurulduğu, işbu ticari ilişkinin süresi ve şartlarına ilişkin herhangi bir yazılı sözleşme olmadığı, davacı ticari defterlerinde icra takip tarihinde davacının davalıdan 105.008,70 TL alacaklı olduğu, davalı ticari defterlerinde, icra takip tarihinde davalının davacıya 33.459,40 TL borçlu olduğu, taraflar arasında 71.549,30 TL ihtilaf olduğu, ihtilafın davacı tarafından davalıya düzenlenen 25.12.2017 tarih 71.549,30 TL bedelli faturanın davalı kayıtlarında olmamasından kaynaklandığı, fatura içeriklerindeki imalatlara ilişkin yapılan incelemelerde; 10.11.2017 -15.10.2017 – 10.08.2017 tarihli faturaların davalı ticari defterlerine işlenmiş olduğu, bu fatura içeriklerine ilişkin (tarafların karşılıklı edimlerinin neler olduğu bilinemediğinden ve dosyada davalı tarafça yapılmış ayıp ihbarı bulunmadığından) hesaplama ve değerlendirme yapılamadığı, davacı tarafın davalı taraftan 25.12.2017 tarihli fatura kapsamında 48.955 TL KDV – 57.766,90 TL alacaklı olabileceği, ayıplı olduğu tespiti yapılan masa imalatına ilişkin zararın KDV dahil 3.186 TL olduğu yönünde 13.09.2019 tarihli bilirkişi raporunda tespit yapıldığı, davalı söz konusu masa faturasının KDV sini indirim konusu yaptığından, davalının KDV hariç zararının 2.700,00 TL olduğu, davacının talep edebileceği alacak yönünden; davacının alacaklı olduğu 105.008,70 TL’den – 2.700,00 TL ayıplı masa – (71.549,30 TL- 57.766,90 TL) 13.782,40 TL fazla kesilen faturanın mahsup edilmesi neticesinde icra takip tarihinde davacının davalıdan 88.526,30 TL alacaklı olduğu, davacı tarafından takip öncesi işlemiş faiz talep edilmekle birlikte, dosya münderecatında davalının temerrüde düşürüldüğüne ilişkin bir delil vasıtasına rastlanmadığı, takip sonrası talep edilen %9,75 faiz oranının 3095 say. Kan .gereği tacirler arasında uygulanan avans faiz oranı olduğu ve dolayısıyla uygun olduğu, değişen oranlarda uygulanması gerekeceği” hususu bildirilmiştir.
Davacı ile davalı arasında davacının davalıya ait iş yerinde bir kısım dekorasyon işleri yapması için sözleşme olduğu hususunda ihtilaf bulunmamaktadır. Tarafların ticari defterleri arasında davacının davalıya düzenlediği 71.549,30 TL’lik fatura dışında ihtilaf bulunmamaktadır. Davacı kayıtlarına göre davacı 105.008,70 TL alacaklı görünmekte iken davalı kayıtlarına göre davacı 33.459,40 TL alacaklı görünmektedir.
Davalı tarafından fatura konusu işlerin eksik ve ayıplı yapıldığına ilişkin davacı aleyhine açılan İstanbul Anadolu … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …. Esas nolu davasında yapılan bilirkişi incelemesinde; davacı tarafından yapılan ayıplı masa nedeniyle davalı tarafından 2.700,00 TL ödendiği ve davacı tarafından yapılan ayıplı işler bedelinin masa hariç 13.782,40 TL olabileceği tespit edilmiştir. Bunun dışında bir ayıp ve eksik iş tespit edilmemesi karşısında davacı kayıtlarında görünen 105.008,70 tl davacı alacağından tespit edilen ayıplı işler bedeli 2.700,00 + 13.782,40 = 16.482,40 TL’ nin mahsubu neticesinde kalan 88.526,30 TL kadar davacının alacaklı olduğu kabul edilmiş ve alacak likit olmadığından icra inkâr tazminatına hükmedilmemiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;

1-DAVANIN KISMEN KABULÜNE,
Davalının Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyasında yapmış olduğu itirazının 88.526,30 TL asıl alacak yönünden iptaline, takip tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte TAKİBİN DEVAMINA,
Alacak likit olmadığından icra inkâr tazminat talebinin REDDİNE,

2- Harçlar Kanunu gereğince tahsili gereken 6.047,23 TL karar ve ilam harcından mahkeme veznesine yatırılan 1.335,15 TL peşin/nispi harcın mahsubu sonucu bakiye 4.712,08‬ TL harcın davalıdan tahsil edilerek Hazine’ye irat kaydına,
Davacı tarafından yatırılan 1.335,15 TL tamamlama harcı + 8,50 TL vekalet harcından ibaret toplam 1.343,65‬ TL harcın davalıdan tahsil edilerek davacıya ödenmesine,

3- Davacı tarafından sarf olunan (3.000,00 TL bilirkişi ücreti + 39,20 TL posta/tebligat/ müzek- kereden ibaret ) 3.039,20 TL yargılama giderinin kabul/red oranına göre 2.522,53 TL’sinin davalıdan tahsil edilerek davacıya ödenmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
Davalı tarafça sarf olunan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar tesisine yer olmadığına,
Sarf olunmayan gider/delil avansının karar kesinleştikten sonra ilgilisine iadesine,

4-6235 sayılı Hukuki Uyuşmazlıklarda Arabuluculuk Kanununun 18/A maddesinin 13 ncü fıkrası uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen ve yargılama giderinden sayılan (Taraf başına 330,00 TL x 2 saat= 660,00 TL) X 2 = 1.320,00 TL arabulucuk ücretinden davanın kabul ve red oranına göre hesap edilen 1.095,60 TL’sinin davalıdan, 224,40 TL’sinin ise davacıdan tahsili ile Hazineye İRAT KAYDINA,

5-a.) Kendisini vekil ile temsil ettiren davacı lehine hüküm altına alınan dava değerine göre yürürlükte bulunan Av. Kan. ve AAÜT gereğince takdir olunan 12.308,42 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsil edilerek davacı tarafa ödenmesine,
b.)Kendisini vekil ile temsil ettiren davalı lehine red olunan dava değerine göre hüküm tari- hinde yürürlükte bulunan Av. Kan. ve AAÜT gereğince takdir olunan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsil edilerek davalı tarafa ödenmesine dair,

Davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı 5235 Sayılı Kanun’un geçici 2. maddesine göre Bölge Adliye Mahkemeleri’nin kurulmasına ve 20 Temmuz 2016 tarihinde göreve başlamalarına dair kararların 07/11/2015 tarih ve 29525 sayılı Resmi Gazete’de ilan edildiği anlaşılmakla 6100 sayılı Hukuk Mahkemeleri Kanunu’nun 341 ila 360. md hükümleri gereğince mahkememize veya aynı sıfatta başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf, başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
25/04/2022
Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır