Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/589 E. 2020/764 K. 19.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/589
KARAR NO : 2020/764

DAVA : ŞİRKETİN İHYASI
DAVA TARİHİ : 07/09/2020
KARAR TARİHİ : 19/11/2020
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 01/12/2020

Mahkememizde görülmekte olan Şirketin İhyası davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacı, Bakırköy nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine vermiş olduğu 07/09/2020 harçlandırma tarihli dava dilekçesinde; ….. sicil,……. abone numarasında kayıtlı …… İşletmecilik Tur. İnşaat San. ve Ticaret Ltd. Şti.‘ne ait abonelikten doğan 2013/10-2015/8 dönemleri arasını kapsayan su, KDV, su bakım, su hizmet geliri bedelleri borcundan kaynaklı ¨ 65.966,26 asıl alacak ve ¨25.184,92 işlemiş faiz olmak üzere toplam ¨ 91.151,18 alacağın tahsili amacıyla Aydın İcra Müdürlüğünün …… Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, söz konusu icra takibinde borçlu şirket adına çıkarılan ödeme emrinin tebligatın yapılamaması nedeniyle iade olduğu anlaşıldığını, bu nedenle Aydın Ticaret Sicil Müdürlüğü’ne müzekkere yazılarak borçlu şirketin tebliğe yarar kanuni adresi ile şirketin halen faaliyetine devam edip etmediği bilgilerinin gönderilmesi istendiğini, …’nün 14/12/2018 tarih ve…… sayılı cevabi yazısı ile söz konusu borçlu şirketin sermayesini asgari tutara yükseltmediği gerekçesi ile münfesih duruma düştüğünü, bu nedenle de borçlu şirket kaydının Ticaret Sicil Müdürlüğünden 18/02/2015 tarihinde resen terkin edildiği hususu bildirildiğini, borçlu şirket hakkında resen terkin işlemi gerçekleştirildiğini ve böylelikle şirketin tüzel kişiliği ticaret sicilinden silinme (terkin) ile sona ermiş olmakla birlikte tüzel kişiliğin sona ermesi için tasfiye işlemlerinin eksiksiz tamamlanması gerektiğini, bu bağlamda tasfiye işlemleri eksiksiz olarak gerektiği gibi tamamlanmamışsa ve tasfiyesi gereken hususlar eksik bırakılmışsa tüzel kişilik ticaret sicilinden silinse bile şirketin tüzel kişiliğinin sona erdiğinin kabulü olanaksız olduğunu, bununla birlikte feshedilmekle tüzel kişiliği sona eren şirketin, medeni haklardan yararlanma ve bu hakları kullanma ehliyeti de son bulacağından, münfesih tüzel kişiliğin gerek yargıda gerekse diğer resmi merciler önünde temsil edilebileceğinden bahsetmek olanaklı olmadığını, dolayısıyla, ticaret sicilinden silinmek suretiyle hukuk alemindeki varlığı sona eren (münfesih) şirketin takibin tarafı olma ehliyeti de kalmadığını, bu nedenle Aydın İcra Müdürlüğü’nün ……. Esas esas sayılı icra takip dosyasında alacağın tahsiline yönelik işlemler devam edeceğinden 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun ilgili hükümleri gereği ticaret sicilinden re’sen terkin edilen….. İnşaat San. ve Ticaret Ltd. Şti. ünvanlı şirketin işbu icra takip dosyasına özgü olmak üzere ihyasına, vekalet ücreti ve yargılama giderinin davalı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava,6102 sayılı TTK’nın geçici 7.maddesi uyarınca Ticaret Sicil Müdürlüğü’nce re’sen terkin edilen kooperatifin şirketin ihyası davasıdır.
…nün dosya içerisindeki kayıtları incelendiğinde; …… sicil nosunda kayıtlı …… İşletmecilik Turizm İnşaat Ticaret Limited Şirketi’nin, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun Geçici 7’nci maddesi ile 30/12/2012 tarihli ve 28513 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiş olan “Münfesih Olmasına Veya Sayılmasına Rağmen Tasfiye Edilmemiş Anonim ve Limited Şirketler İle Kooperatiflerin Tasfiyelerine ve Ticaret Sicili Kayıtlarının Silinmesine İlişkin Tebliğ” uyarınca resen terkin kapsamına alındığı, tebligat ve ilan prosedürlerinin yerine getirilmesinin ardından 18/02/2015 tarihinde sicilden resen terkin edildiği, görülmüştür.
…’nün dosya içinde mevcut sicil kayıtları incelendiğinde ihyası istenen şirketin terkin olmadan önce merkez adresinin Bahçelievler ilçesi sınırları içerisinde kaldığı, buna göre mahkememizin 6102 sayılı TTK’nun 547/1 maddesi anlamında kesin yetkili olduğu anlaşılmıştır.
6102 sayılı TTK’nın 7 nci maddesinin 15 nci fıkrası hükmü “Bu maddede düzenlenmeyen hususlarda ilgili kanun ve esas sözleşmelerde öngörülen usullere göre hareket edilir. Bu madde gereğince tasfiye edilmeksizin unvanı silinen şirket veya kooperatiflerin ortaya çıkabilecek malvarlığı, unvana ilişkin kaydın silindiği tarihten itibaren on yıl sonra Hazineye intikal eder. Hazine bu şirket ve kooperatiflerin borçlarından sorumlu tutulmaz. Tasfiye memurlarının sorumlulukları konusunda, özel kanunlardaki sorumluluğa ilişkin hükümler saklı kalmak kaydıyla bu Kanun veya Kooperatifler Kanunu hükümleri uygulanır. Ticaret sicilinden kaydı silinen şirket veya kooperatifin alacaklıları ile hukuki menfaatleri bulunanlar haklı sebeplere dayanarak silinme tarihinden itibaren beş yıl içinde mahkemeye başvurarak şirket veya kooperatifin ihyasını isteyebilir.” şeklinde olup buna göre şirketin ihyasında hukuki menfaatleri olanların şirketin kaydının silinme tarihinden itibaren 5 yıllık süre içerisinde ihya davasını ikame etmek zorundadırlar.
Yukarıda yapılan açıklamalar ışığında somut olaya döndüğümüzde,davacı vekili ihyası talep edilen şirketin TTK’nın geçici 7 nci maddesi uyarınca sicilden resen terkin edildiğini ancak şirketin derdest dosyası olduğunu bu nedenle sicil müdürlüğünün işleminin iptali ile şirketin ihyasına karar verilmesini talep etmiş ise de,derdest icra dosyasının açılış tarihinin 2018 yılı olduğu,sicilden terkin tarihinden önceye ait bir takibin bulunmadığı,bu haliyle TTK’nın geçici 7 nci maddesinin ,2 nci fıkrasının uygulanma imkânın bulunmadığı, dava tarihi itibariyle 5 yıllık hak düşürücü sürenin dolduğu anlaşıldığından davanın reddine karar verilmesi gerektiği sonucuna varılmıştır.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;

1- 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunun geçici 7. maddesi uyarınca açılacak olan ihya davasının anılan maddenin 15. Maddesinin son cümlesi uyarınca silinme tarihinden itibaren 5 yıl için de açılması gerekli olup davanın hak düşürücü süre içerisinde açılmadığı anlaşıldığından REDDİNE,
2-Harç peşin alındığından yeniden harç alınmasına YER OLMADIĞINA,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderlerinin davacı tarafça peşin olarak yatırılan ¨250,00 yargılama gider avansından mahsubu ile bakiye kısmın karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE
5235 sayılı Kanunun geçici 2’nci maddesine göre ,Bölge Adliye Mahkemeleri’nin kurulmasına ve 20 Temmuz 2016 tarihinde göreve başlamalarına dair kararların 07/11/2015 tarih ve 29525 sayılı Resmî Gazete’de ilan edildiği anlaşılmakla;6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 ilâ 360’ncı madde hükümleri uyarınca,mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf,başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere davacı vekili ile davalının yokluğunda verilen karar açıkça okunup,usulen anlatıldı. 19/11/2020

Başkan …
☪e-imzalıdır.☪
Üye …
☪e-imzalıdır.☪
Üye …
☪e-imzalıdır.☪
Katip …
☪e-imzalıdır.☪

“İŞ BU EVRAK 5070 SAYILI ELEKTRONİK İMZA KANUNUNUN 5. MADDE UYARINCA GÜVENLİ ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP, 22. MADDE UYARINCA DA ISLAK İMZA İLE İMZALANMAYACAKTIR.