Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/579 E. 2022/513 K. 10.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/579 Esas
KARAR NO : 2022/513

DAVA : İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 02/09/2020
KARAR TARİHİ : 10/05/2022
K.YAZIM TARİHİ : 06/06/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalının, Adana ili Ceyhan ilçesinde bulunan …. fabrikasında gübre bayilerine dağıtım işleri yapan bir firma olduğunu davalı ile yapılan anlaşma gereği müvekkilinin araçları ile davalı adına bu gübre taşıma işini ifa ettiğini, icra takibine konu 30.11.2019 tarih …. seri nolu 52.066,32 TL miktarlı faturanın bir kısmının elden ödenmiş olduğunu ancak bakiye 32.965,00TL merkezden para geleceği söylenerek daha sonra ödeneceğinin bildirildiğini geçen süreye rağmen herhangi bir ödeme yapılmadığı gibi davalının (2019 Aralık ortalarında), … Fabrikası şubesinde çalışan kasa personelinin taşıma hizmeti veren firmalara ödenmek üzere gönderilen paraları zimmetine geçirdiğini, bu nedenle ödemelerin geciktiğini, yapılacak inceleme sonucu bakiye ödemenin yapılacağını bildirdiğini, ancak herhangi bir ödeme yapmadığını, bakiye alacağın tahsili amacı ile davalı aleyhine Büyükçekmece …. İcra Müdürlüğünün …. E. sayılı dosyası üzerinden icra takibi başlattığını, davalının borca itirazda bulunduğunu ve icra takibini durdurduğunu, davalının borcun miktarını tamamen bilmesine rağmen bu itirazı müvekkilinin alacağını sürüncemede bırakmak için yaptığını, arabulucuya başvuruduklarını ancak başvurunun anlaşmama ile sonuçlandığını, arabuluculuk kurumundan da netice alınamayınca davayı açma zorunluluğunun doğduğunu, fazlaya ilişkin her türlü hak ve alacak taleplerinin saklı kalmak kaydı ile, %20 den aşağı olmamak şartı ile icra-inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin karşı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalının cevap dilekçesinde özetle; Bu davanın kanunda belirtilen 1 yıllık yasal süre içerisinde açılmadığını, davanın yasal süre içerisinde açılmamış olması sebebiyle zamanaşımı gerçekçesiyle usulden reddinin gerektiğini, davacının dava dilekçesinde belirtmiş olduğu delil eklerinin taraflarına tebliğ edilmediğini, bu nedenle öncelikle delil eklerinin taraflarına tebliğ edilmesi halinde beyanda bulunmak ve karşı delil sunma haklarını saklı tuttuklarını belirtmek istediklerini, müvekkili şirketin davacı şirkete karşı herhangi bir borcunun bulunmadığını, davacı tarafından verilen taşıma hizmetinin karşılığı olarak tüm ödemelerin eksiksiz bir şekilde yapıldığını, bu hususun müvekkili şirkete ait ticari defterlerin incelemesi neticesinde açıklığa kavuşacağını, haksız ve kötü niyetli olarak müvekkili şirketi aleyhine icra takibi başlatıldığını, bu nedenle davanın reddi ile davacı aleyhine asıl alacağın %20’sinden aşağı olmamak kaydı ile kötü niyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları re’sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Dosyaya sunulan 12.09.2021 tarihli bilirkişi SMMM …tarafından düzenlenen raporda; davacı tarafça incelemeye ibraz edilen 2019 yılına ait yasal defterlerinin açılış ve
kapanış tasdiklerinin yasal süresinde yaptırıldığı,
davalı tarafça incelemeye ibraz edilen 2019 ve 2020 yıllarının E- Deftere tabi
olduğu, E-Deftere tabi yevmiye ve kebir defterlerinin E-Beratlarının yasal
süresinde verildiği, sadece Açılış tasdikine tabi envanter defterlerinin ise açılış
tasdiklerinin yasal süresinde yaptırıldığı,
davacı yasal defter kayıtları incelendiğinde davacı …. şirketinin davalı …
şirketinden 23.06.2020 takip tarihi itibariyle 2.100.960,61 TL alacaklı göründüğü
yönde bakiyesinin bulunduğu, davalı yasal defter kayıtları incelendiğinde ise davalının davacıdan 1.950,00 TL
alacaklı olarak göründüğü ve bu alacak tutarını takip tarihinden sonra 31.12.2020
tarihinde CH kapama açıklaması ile tüm bakiyenin kapatıldığı tarafların yasal defter kayıtları örtüşmemekte olup taraf yasal defter kayıtları
arasında 2.102.910,61 TL örtüşmeme farkın bulunduğu, tarafların yasal defter
kayıtlarının örtüşmeme nedeninin davalı yasal defter kayıtlarında yer alan ancak
davacının yasal defter kayıtlarında yer almayan 2.100.960,61 TL tutarındaki davalı
tarafça davacı aleyhine kayıtlanan tutarlardan kaynaklandığı, ancak davalı tarafça
söz konusu kayıtlarla ilgili dosyaya herhangi bir bilgi ve belge sunulmadığı, diğer
yandan davalı tarafça dava konusu alacak dayanağı fatura bedelinin ödendiğine
dair dosyaya sunulan ve davalı tarafça tek taraflı olarak düzenlendiği anlaşılan “Tediye Makbuzları”nda davacının imzasının bulunmadığı anlaşıldığından
davalının ödeme iddialarının bu aşamada ispata muhtaç kaldığı,
icra takip konusu 30.11.2019 Tarih … seri nolu 52.066,32 TL bedelli fatura ve
icra takip konusu 30.11.2019 Tarih … seri nolu 52.066,32 TL bedelli fatura ve muhteviyatı hizmetlerin davacı tarafça davalıya verildiği hususunun, söz konusu
faturanın davalı yasal defterlerinde yer almasından ve davalının söz konusu fatura
bedelinin ödendiği iddiasından anlaşıldığı,
yukarıda yapılan açıklamalar çerçevesinde dava konusu alacak dayanağı fatura
bedelinden davalının sorumlu olacağı kanaatine varılmış olup, davacının davalıdan
icra takip tarihi itibariyle talep edebileceği alacak tutarının 32.965,00 TL olarak
tespit edildiği,
davacı tarafça icra takip tarihine kadar işlemiş faiz talep edilmediğinden icra takip
tarihine kadar işlemiş faiz hesaplanmadığı,
kanaatine varılmıştır.
Huzurda görülen dava itirazın iptali davası olup, müddeabihi takip konusu yapılmış ve borçlunun itiraz etmiş olduğu alacak olan normal bir eda davasıdır.
Mahkemenin davanın reddi ya da kabulü yönünde vereceği karar, maddi anlamda kesin hüküm teşkil edeceğinden davanın reddi halinde alacaklı, borçluya karşı aynı alacaktan dolayı yeni bir alacak davası açamayacağı gibi davanın kabulü halinde borçlu da alacaklıya karşı bir menfi tespit veya istirdat davası açamayacaktır. Bu nedenle mahkeme itirazın iptali davasında tarafların iddia ve savunmalarını genel hükümlere göre inceleyerek borcun varlığını ve miktarını araştırmak zorundadır.
Yasal dayanağını İcra ve İflas Kanunu’nun (İİK) 67. maddesinden alan itirazın iptali davası, alacaklının icra takibine karşı borçlunun yaptığı itirazın iptali ile İİK’nın 66. maddesine göre itiraz üzerine duran takibin devamını sağlamayı amaçlamaktadır. Takip hukukundan doğan bu davada tespit edilecek husus, borçlunun icra takibine yapmış olduğu itirazında haklı olup olmadığının belirlenmesidir.
Dosyada ve tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde; davacının bakiye fatura alacağından kaynaklı davalı aleyhine başlattığı icra takibine davalının itirazı sonucunda işbu davayı açtığı görülmüştür. Taraflar arasında icra takibine dayanak yapılan faturaya konu taşıma işinin yapıldığı konusunda uyuşmazlık bulunmamakta olup davalı tarafından cevap dilekçesi ile taşıma işi bedelinin davacıya ödendiği iddia edilmiştir. Mahkememizce tarafların ticari defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş olup yapılan inceleme neticesinde düzenlenen raporda tarafların ticari defter ve kayıtlarının lehlerine delil niteliğinin bulunduğu; davalı tarafça takip konusu fatura bedelinin ödendiğine ilişkin tek taraflı olarak düzenlenen tediye makbuzunda davacının imzası olmadığından ispata muhtaç olduğu belirtilmiştir. Bunun üzerine mahkememizce davalıya yemin delili hatırlatılmış olup davalı tarafından davacıya yemin teklif edilmesi üzerine davacı şirket yetkilisi tarafından ”… Hizmetleri Aş’ye karşı açmış olduğumuz takip ve dava tutarı olan 32.965,00 TL’nin tarafımıza ödenmediğine, söz konusu alacak nedeniyle … Hizmetleri AŞ’nin tarafımıza borçlu olduğuna ilişkin namusum, şerefim ve kutsal saydığım tüm inanç ve değerler üzerine yemin ederim.” şeklinde yemin eda edilmiştir. Davalı tarafından ödeme iddiası ispatlanamadığından açılan davanın kabulü ile takdiren kabul edilen asıl alacağın %20’si oranında hesaplanan icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine; davalının şartları oluşmayan kötü niyet tazminatı talebinin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-AÇILAN DAVANIN KABULÜ ile davalının Büyükçekmece …. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyasında yapmış olduğu itirazın 32.965,00 TL asıl alacak yönünden İPTALİ ile takip tarihinden itibaren asıl alacağa davacının talebi aşılmamak üzere yasal faiz uygulanmak suretiyle TAKİBİN DEVAMINA,
2- Alacağın likit olması nedeni ile davacının icra inkar tazminatı talebinin KABULÜ ile takdiren kabul edilen asıl alacak tutarının %20’si oranında hesaplanan 6.593,00 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3- Şartları oluşmayan davalının kötü niyet tazminatı talebinin REDDİNE,
4-Harçlar Kanunu gereğince hesaplanan ve tahsili gereken 2.251,84 TL karar ve ilam harcının peşin alınan 560,16 TL nispi harçtan mahsubu ile bakiye 1.691,68 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
5-Davacı tarafından sarf olunan (1.000,00 TL bilirkişi ücreti + 241,20 TL posta ücreti tebligat, müzekkere masrafından ibaret) 1.241,20 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine;
6-Davacı tarafından yatırılan 7,80 TL vekalet harcı, 54,40 TL başvurma harcı ve 560,16 TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Sarf olunmayan delil/gider avanslarının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
8-Kendisini vekil ile temsil ettiren davacı taraf lehine yürürlükte bulunan Avukatlık Kanunu ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 13/1. maddesi gereğince kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan ve takdir olunan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
9-6235 sayılı Hukuki Uyuşmazlıklarda Arabuluculuk Kanununun 18/A maddesinin 13. fıkrası uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen ve yargılama giderinden sayılan Arabuluculuk ücreti olan 1.320,00 TL’nin davalıdan tahsili ile Hazineye İRAT KAYDINA,
Dair; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341. ile 360. madde hükümleri uyarınca mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf, başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere davalı vekilinin yüzüne karşı davacı vekilinin yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.10/05/2022

Katip …
☪e-imzalıdır.☪

Hakim …
☪e-imzalıdır.☪