Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/568 E. 2022/297 K. 22.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/568 Esas
KARAR NO : 2022/297

DAVA : Tazminat (Sigorta Ödemesine Dayanan Rücuen)
DAVA TARİHİ : 28/08/2020
KARAR TARİHİ : 22/03/2022
K.YAZIM TARİHİ : 23/03/2022
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Sigorta Ödemesine Dayanan Rücuen) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacı vekili tarafından verilen dava dilekçesinde özetle; Müvekkili …. Sigorta A.Ş. tarafından İşyerim Paket Poliçesi (Poliçe No: ….) ile sigorta yapılan …. Tekstil San. ve Tic. Ltd. Şti.’nin …. Mah. …. Cad. No:…. Güngören/İstanbul adresindeki işyeri hakkında, 27.02.2020 tarihinde sigortalı tarafından su hasarı ihbar edildiğini, davalı … Gayrimenkul’ün maliki olduğu ve … Tekstil’in kıracı olduğu işyerinde, dava konusu hasara sebep olan tuvalet bölümünde yer alan klozet spiral hortumunun patladığını, patlama sonucu akan suların sigortalı iş yerine sızması ve iş yeri içerisindeki alçıpan tavan kaplamasının kısmi olarak düşmesi, raflarda bulunan simli kumaşların ıslanması ve ayrıca kontraplak rafların suya maruz kalarak hasarlanması sonucu riziko gerçekleşti, davacı müvekkili sigorta şirketi tarafından 42.490,87 TL tutarındaki hasar tazminatının sigortalısına 17.03.2020 tarihinde ödendiğini, İşbu hasarın, davalıların maliki ve kiracısı oldukları mahalde gerekli bakım ve onarımı yaptırmamış olmaları nedeni ile meydana geldiğini, özellikle …. Gayrimenkul ile sigortacısı …. Sigorta’nın bina malikinin kusursuz sorumluluğu hükümleri uyarınca sorumluluğunun bulunduğunu, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 69. Maddesi hükmüne göre bina ve diğer eser malikleri için öngörülen sorumluluğun tam bir “kusursuz sorumluluk” hali olduğunu, aynı zamanda söz konusu spiral boru kiracı kullanımında olduğundan kiracı ….Tekstil şirketi ile onun sigortacısı … Sigorta A.Ş.’nin de söz konusu hasardan sorumlu olduğunu, Müvekkili şirketin poliçe kapsamında gerçekleşen hasarı sigortalıya ödenmesi gereği, hasarla ilgili dava ve talep haklarının müvekkili şirkete devredildiğini, sigortalının hasar ile ilgili dava ve talep haklarına müvekkili şirketin hem TTK Md. 1472 uyarınca hem de temlik beyanıyla halef olduğunu, dava konusu uyuşmazlığın çözümü için zorunlu arabuluculuk yoluna başvurulmuş olsa da anlaşma sağlanamadığını, bu nedenle işbu davayı açma zaruretinin hasıl olduğu belirtilerek rücuen tazminat alacakları olan toplam 42.490,87 TL’nin (fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere) ödeme tarihi olan 17.03.2020 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, mahkeme masrafları ve vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesi talep ve dava edilmiştir.
SAVUNMA:
Davalı …. Sigorta vekili tarafından verilen cevap dilekçesinde özetle; İddiaya göre müvekkili sigorta şirketi tarafından tanzim olunan …. nolu … Poliçesinin sigortalısı bulunan diğer davalı …. Tekstil İth. İhr. Ve Dış Tic. Ltd. Şti.’nin iş yerinden sızan dahili su nedeniyle, davacının alt kattaki sigortalısı şirkette maddi hasar meydana geldiğini, bu hasar nedeniyle ödenen tazminatın müvekkili sigorta şirketinden talep edilmesinin mümkün olmadığını, keza müvekkili şirket nezdindeki …. nolu …. Poliçesinin, komşu daire ya da iş yerlerinde vuku bulacak dahili su riziko ve hasarlarını teminata dahil etmediğini, … Poliçesinin komşuluk mali mesuliyet teminatının, sigortalı iş yerindeki sadece Yangın ve infilak hasarının sirayeti yüzünden komşu bina ve mallarına vereceği zararı karşılamakta olduğunu, Müvekkili sigorta şirketi nezdindeki … nolu ….Poliçesine göre; diğer davalı …. Tekstil İth. İhr. Ve Dış Tic. Ltd. Şti.’nin iş yerindeki tuvalet bölümünde yer alan klozet spiral hortumunun patlaması neticesinde alt kattaki iş yerine (davacının sigortalısı olan … Tekstil San. Ve Tic. Ltd Şti.’ye) sızan dahili suyun verdiği hasarların teminat dışı olduğunu, bu nedenle, Mmüvekkili şirketin anılan poliçeden kaynaklı herhangi bir sorumluluğunun bulunmadığını, tüm bu nedenlerle, açılan bu davanın müvekkili şirket yönünden reddinin gerektiği belirtilerek, davanın müvekkili şirket yönünden reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yüklenmesine karar verilmesi talep edilmiştir.
Davalı …. Gayrimenkul vekili tarafından verilen cevap dilekçesinde özetle; yukarıda belirtilen Mahkemeniz dosyası ile ilgili dava dilekçesinin Müvekkili Şirket tarafından tebellüğ edildiğini, haksız ve hukuka aykırı iddiaları ihtva eden davayı tümden reddetmekle yasal süresi içerisinde müvekkili tarafça cevap dilekçelerini arz ettiklerini, Malum olduğu üzere TTK’da düzenlenen sigortaya ilişkin hususlardan doğan özel hukuk uyuşmazlıklarının mutlak ticari dava olduğunu, ayrıca sigortacının sigorta tazminatını ödedikten sonra TTK’nın 1472’nci maddesi uyarınca sigortalının yerine geçecek sorumlulara karşı açacağı davanın da mutlak ticari davalardan olduğunu, uyuşmazlığın konusunun da bir miktar para alacağının ödenmesine ilişkin olduğunu, bu sebeple uyuşmazlığın dava şartı arabuluculuk kapsamında kaldığını, ayrıca davanın tüm taraflarının da tacir olduğunu, davacı dava ikame etmeden evvel arabuluculuk şartını yerine getirmediğinden davanın dava şartı yokluğundan reddinin gerektiğini, TBK m. 69 kapsamında bir sorumluluktan bahsedebilmek için yapılıştaki bozukluk veya bakım eksikliği ile zarar arasında illiyet bağının bulunmasının gerektiğini, yapım bozukluğunu veya bakım eksikliğini ispat etmesi gereken davacının, bir de illiyet bağının varlığını ispat etmesinin gerektiğini, hasar ödemesini doğuran olaya ilişkin Sayın Mahkemece bilirkişi incelemesi yaptırılarak, zararın sebebinin araştırılmasının gerektiğini, zararın 3. Kişinin kusurundan mı, engellenemez bir durumdan mı, yapılıştaki bir bozukluktan veya bakım eksikliğinden mi kaynaklandığının bu haliyle anlaşılabilecek biçimde olmadığını, dolayısıyla illiyet bağının ve davanın tümtaraflarının kusur derecesinin ortaya çıkması için bilirkişi incelemesi yaptırılmasını talep ettiklerini, Müvekkili Şirket tarafından aktarılan bilgi uyarınca, davanın ikame anına kadar davacı tarafından kendilerire ödeme hususunda hiçbir bilgi verilmediğini ve bildirim yapılmadığını, hal böyleyken durumdan malumatı olmayan Müvekkili Şirket’in dava tarihine kadar olan faizlerden sorumlu tutulabilmesinin kabul edilemeyeceğini, bu hususta dosyaya ihtar/ihbar evrakı da sunulmadığını, Müvekkilinin, yangın, su, duman, vb. zararlardan korunmak maksadıyla … Sigorta A.Ş. nezdinde paket sigorta poliçesi tanzim ettirdiğini, dolayısıyla kabul anlamına gelmemek kaydıyla 3. Kişi tarafından uğranılan bir zarardan Müvekkili Şirket’in sorumluluğunun söz konusu olması ihtimalinde husumetin … Sigorta A.Ş.’ye yöneltilmesinin ve zararın tahsilinin talep edilmesinin gerektiği belirtilerek, müvekkili tarafça açıklanan sebepler ile Sayın Mahkemece re’sen göz önüne alınacak nedenlerle; davanın tümden reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı taarfa tahmiline karar verilmesi talep edilmiştir.
Davalı … Sigorta vekili tarafından verilen cevap dilekçesinde özetle; Davanın müvekkili sigorta şirketi yönünden reddinin gerektiğini, Davanın görevsiz mahkemede açıldığını, dava konusunun İhtilaf Ticaret Asliye Mahkemelerinin görev alanına girmediğini, dava konusu ihtilafa bakmaya Sulh Hukuk Mahkemeleri görevli olup, Sayın Mahkemece görevsizlik kararı verilerek dosyanın görevli Sulh Hukuk Mahkemesine gönderilmesini talep ettiklerini, Davalılardan … Yatırım ve İnşaat Tur. A.Ş.’nin …. ili, … ilçesi, …. Mah. … Cad. N:… adresindeki işyerinin, …. numaralı, 31.12.2019-31.12.2020 vadeli …. Poliçesi ile müvekkili sigorta şirketi nezdinde sigortalı olduğunu, ancak ilgili sigorta poliçesinde, Malik Mali Mesuliyet teminatı verilmemiş olup davacı talebinin müvekkili sigorta şirketi nezdinde tanzim edilen sigorta poliçesinden tanziminin mümkün olmadığını, bu çerçevede davacı talebinin müvekkili sigorta şirketi yönünden reddinin gerektiğini, Dava konusu tazminat talebi, müvekkili sigorta şirketi tarafından tanzim edilen poliçe ile teminat altına alınmış dahi olsaydı, talebin ilgili poliçeden ödenebilmesi için davalı, taşınmaz malikinin dava konusu tazminat talebinden sorumlu tutulmasının gerektiğini, oysa ki davacının dilekçesinde de belirttiği üzere, hasarın meydana gelmesine neden olan klozet spiral hortumunun diğer davalı kiracı …. Tekstil’in kullanımında ve sorumluluğunda olduğunu, Yapı Malikinin BK 69. Madde hükmü uyarınca sorumlu tutulabilmesi için hasarın, taşınmazın yapımı ve bakımındaki bir eksiklik ya da ayıptan kaynaklanması ve illiyet bağını kesen hallerden birinin olmamasının gerektiğini, Yukarıda izah edilen nedenlerden ötürü hasar gören mahalde keşfen inceleme yapılarak hasarın meydana gelme nedeni ve kusurun kimden kaynaklandığı hususunda rapor alınmasını talep ettikleri belirtilerek, müvekkili tarafça arz ve izah olunan nedenlerle, haksız ve mesnetsiz davanın reddine, yargılama gideri ve ücreti vekaletin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesi talep edilmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava, TTK.m.1472’ye dayalı rücuen tazminat talebine ilişkindir.
Güngören Tapu Sicil Müdürlüğü tarafından gönderilen taşınmaza ait tapu kaydında hasarın meydana geldiği binada kat mülkiyetinin kurulduğu anlaşılmıştır.
TTK.m.1472 hükmü; “(1) Sigortacı, sigorta tazminatını ödediğinde, hukuken sigortalının yerine geçer. Sigortalının, gerçekleşen zarardan dolayı sorumlulara karşı dava hakkı varsa bu hak, tazmin ettiği bedel kadar, sigortacıya intikal eder. Sorumlulara karşı bir dava veya takip başlatılmışsa, sigortacı, mahkemenin veya diğer tarafın onayı gerekmeksizin, halefiyet kuralı uyarınca, sigortalısına yaptığı ödemeyi ispat ederek, dava veya takibi kaldığı yerden devam ettirebilir. (2) Sigortalı, birinci fıkraya göre sigortacıya geçen haklarını ihlal edici şekilde davranırsa, sigortacıya karşı sorumlu olur. Sigortacı zararı kısmen tazmin etmişse, sigortalı kalan kısımdan dolayı sorumlulara karşı sahip olduğu başvurma hakkını korur.” şeklindedir.
Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulu’nun 22.3.1944 tarih ve 37 E. – 9 K. Ve 3.7.1944 tarihli kararında bu husus “Sigortacının sorumlu kişi aleyhine açacağı dava sigorta poliçesinden doğan bir dava değildir. Bu nedenle, halefiyet davası bir ticari dava sayılamaz. Bu dava, aynen sigortalı kimsenin sorumlu kişiye karşı açmış olduğu bir dava gibidir. Sigortalının muhtelif mahkemelerde dava açma hakkı varsa aynı hak sigortacının halefiyet hakkına dayanan rücu davası için de söz konusudur.” şeklinde vurgulanmaktadır.

634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu’nun 19. maddesinde, her kat malikinin anagayrimenkule ve diğer bağımsız bölümlere, kusuru ile verdiği zarardan dolayı diğer kat maliklerine karşı sorumlu olduğu hüküm altına alınmıştır. Yine aynı kanunun Ek Madde 1’i “Bu Kanunun uygulanmasından doğacak her türlü anlaşmazlık sulh mahkemelerinde çözümlenir.” hükmünü amirdir.
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 10/06/2019 tarih, 2016/11546 E. ve 2019/7157 K. Sayılı ilamına göre;

“Bu durumda mahkemece; kat mülkiyeti kurulmuş olan ana taşınmazdaki davalıya ait bağımsız bölümden kaynaklandığı ileri sürülen zararın rücuen tahsiline ilişkin davada Sulh Hukuk Mahkemesi’nin görevli olduğu gözetilerek, HMK’nun 114/1-c maddesine göre, görevsizlik nedeniyle HMK’nun 115/2. maddesi gereğince dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı olduğu biçimde işin esası hakkında hüküm tesisi doğru görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir.”

İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi …. Hukuk Dairesi’nin Dosya No: …, Karar No: …. ve Karar Tarihi: 09/06/2021 tarihli kararına göre;
“Somut olayda, davacı sigorta şirketi sigortalısının halefi olarak kusursuz sorumluluk ilkesi gereğince ev sahibine ve kusur sorumluluğu ilkesine göre ise bina inşaat sahibine karşı rücu talebinde bulunmuştur. HMK’nın 166. maddesi uyarınca davanın aynı sebepten doğmuş olması nedeniyle usul ekonomisi de dikkate alınarak her iki davalı yönünden davanın özel mahkeme olan Sulh Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir.”

İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi …. Hukuk Dairesi’nin Dosya No: …, Karar No: … ve Karar Tarihi: 18/05/2021 tarihli kararına göre;
“Somut olayda, bağımsız bölüm malikinin halefi olan davacı sigorta şirketi, dava dilekçesinde davalı olarak gösterilen … Gayrimenkul Yatırım AŞ.’ ye ait daireden dava dışı sigortalı …. Makine San. Ve A.Ş’ ye ait daireden sızan su sızıntısı nedeniyle sigortalıya ödenen tazminatın rücuan tahsilini tapu maliki olan şirket ve dairede tadilat işlerini yapan bu dosya davalısı ….’ ndan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep olup, bu şekilde Kat Mülkiyeti Kanunu hükümlerinin uygulanması gerektiği anlaşılan uyuşmazlığın Sulh Hukuk Mahkemesinde görülmesi gerektiği anlaşılmaktadır.
Ayrıca aynı davada, bir kısım davalılar hakkında genel mahkemenin, diğer davalılar hakkında ise uzman olan özel mahkemenin görevli bulunması halinde, uyuşmazlık aynı olaydan kaynaklanıyor ve zarar tek ise ya da taleplerden biri yönünden verilecek karar diğerini doğrudan ilgilendirecek nitelikte bulunuyorsa; söz konusu özel mahkeme ile genel mahkeme arasında “yargılama usûlüne” ilişkin esaslı farklılıklar bulunmaması kaydıyla, bütün taraflar ve talepler yönünden uzman olan özel yetkili mahkemece uyuşmazlığın çözülmesi gerekir.
O halde, gerek davalı kat maliki ve gerekse de davalı ….’ nun sorumluluğu aynı maddî olaydan kaynaklanmış ve zarar tek olmakla, davaların birlikte görülmesi ve bütün talepler yönünden ihtilafın özel mahkeme olan Sulh Hukuk Mahkemesince çözümlenmesi gerekmektedir.”

Dosya ve tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde; davacı tarafından davalılardan … Gayrimenkul’ün maliki olduğu ve …. Tekstil’in kiracısı olduğu iş yerinde tuvalet bölümünde yer alan klozet spiral hortumunun patlaması sonucunda sigortalısının işyerinde su sızması nedeni ile sigortalısında hasar meydana geldiği, davacı müvekkili sigorta şirketi tarafından 42.490,87 TL tutarındaki hasar tazminatının sigortalısına ödendiği iddiası ile ödenen tazminatın davalılardan tazmini istemli huzurda görülen dava açılmıştır. Davacı tarafından davalılardan …. Gayrimenkul’ün Türk Borçlar Kanunu’nun 69. maddesi uyarınca yapı malikinin sorumluluğu kapsamında sorumlu olduğu iddia edilmiş olup; söz konusu davalının davacı sigorta şirketinin sigortalısında meydana gelen zarardan sorumlu olup olmadığına ilişkin uyuşmazlığın hasarın meydana geldiği binada kat mülkiyetinin kurulduğu da gözetilerek 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu hükümleri uyarınca çözülmesi gerekir. 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu’nun uygulanmasından doğacak her türlü uyuşmazlığın ise Sulh Hukuk Mahkemelerinde görülmesi gerektiği açıktır. Dava konusu uyuşmazlığın aynı olaydan kaynaklanması ve zararın tek olması, davalılardan biri hakkında verilecek kararın diğer davalıları da etkileyecek olması nedeni ile usul ekonomisi de dikkate alınarak İstanbul BAM …. Hukuk Dairesi’nin yukarıda belirtilen kararları doğrultusunda bütün talepler ve davalılar bakımından ihtilafın özel yetkili mahkeme olan Sulh Hukuk Mahkemesince çözülmesi gerektiğinin kabulü ile kamu düzeninden sayılan mahkemenin görevli olmasının HMK’nın 114/1-c maddesinde dava şartı olarak düzenlendiği, taraflarca ileri sürülmese bile yargılamanın her aşamasında mahkemece re’sen gözetilmesi gerektiği dikkate alınmakla aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;

1- Göreve ilişkin dava şartı yokluğu nedeniyle, HMK’nın 114/1-c ve 115/2. maddeleri gereğince DAVANIN USULDEN REDDİNE, uyuşmazlığın çözümünde Bakırköy Sulh Hukuk Mahkemesi’nin görevli olduğuna,
2-6100 Sayılı HMK’nın 20. maddesi gereğince taraflardan birinin görevsizlik kararı süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten, kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize başvurarak dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesini talep etmeleri gerektiğinin, aksi taktirde mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin İHTARINA,
3-HMK’nın 20. maddesi uyarınca kararın kesinleşmesini müteakip yasal iki haftalık sürede talepte bulunulduğunda dosyanın görevli Bakırköy Sulh Hukuk Mahkemesi’ne tevzi edilmek üzere Bakırköy Adliyesi Hukuk Mahkemeleri Tevzi Müdürlüğü’ne GÖNDERİLMESİNE,
4-Mahkememizce verilen görevsizlik kararının kesinleşmesinden sonra usulüne uygun talepte bulunulmaması nedeniyle davaya görevli mahkemede devam edilmemesi ve talep halinde yargılama giderlerinin değerlendirilerek HMK’nın 331/2. maddesi gereğince bir karar verileceğinin İHTARINA,
5- Yargılama gideri ve harçların nihai karar ile birlikte değerlendirilmesine,
Dair; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341. ile 360. madde hükümleri uyarınca mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf, başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere davacı vekilinin ve davalı … vekilinin yüzüne karşı …. gayrimenkul ve …. Sigorta vekilinin yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 22/03/2022

Katip ….
e-imzalı

Hakim ….
e-imzalı