Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/566 E. 2020/833 K. 09.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/566
KARAR NO : 2020/833

DAVA : Alacak (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 28/08/2020
KARAR TARİHİ : 09/12/2020
KARAR YAZIM TARİHİ : 07/01/2021
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
TALEP: Davacı vekili dava dilekçesi ile davalı borçlu ile müvekkili banka arasında Kredi Kartı Sözleşmesi akdedildiğini, sözleşmeye istinaden borçların süresinde ödenmemesi nedeni ile 10/10/2019 tarihinde borç miktarına ilişkin ihtarname gönderildiğini, ihtar edilen süre içerisinde borcun ödenmemesi üzerine müvekkili banka tarafından arabuluculuğa başvurulduğunu, davalının borcu ödeyemeyeceğini beyan ettiğini, müvekkili bankanın fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla toplam 45.915,45 TL alacağının faizi ile birlikte tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKEÇE: Taraflara usulüne uygun tebligat yapılmıştır.
Dava, Kredi Kartı Sözleşmesinden kaynaklanan alacağının tahsili için davalı aleyhine girişilen icra takibine vâki itirazın İİK’nun 67.maddesi gereğince iptali ile takibin devamına ve icra inkâr tazminatı istemine ilişkindir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4.maddesinde hangi işlerin ticari dava olarak nitelendirilecekleri belirlendikten sonra anılan kanunun 5.maddesinde ticaret mahkemelerinin kuruluşu ve hangi mahkemelerin ticaret mahkemesi sıfatıyla bakacağı belirlendikten sonra asliye ticaret mahkemesi ile asliye ve diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişkinin görev ilişkisi olduğu belirtilmiştir.
28/05/2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un 3’ncü maddesinin (l) bendinde”Tüketici işlemi: Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi,”ifade edeceği belirtilmiş,yine anılan kanunun 83’ncü maddesinin ikinci fıkrasında”Taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme olması, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu Kanunun görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemez.”denilmek suretiyle tüketici işlemi ile ilgili her türlü olayda Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un uygulanacağı,aynı kanunun 73’ncü maddesinin birinci fıkrasında ise “Tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemeleri görevlidir.”denilerek tüketici işlemlerinde tüketici mahkemelerinin görevli olacağı hüküm altına alınmıştır.
“…Davacının istinaf taleplerinin incelenmesinde, taraflar arasında imzalanan temel bankacılık hizmet sözleşmesinin ticari kredi sözleşmesi olmadığı, dolayısıyla buna bağlı olarak verilen kredili mevduat hesabının ve kredi kartınının da bir ticari kredi kartı olmadığı, dolayısıyla bireysel kredininin ve bireysel kredi kartının salt ticari faliyetlerde kullanılması, başka bir deyimle davalının hesap hareketlerine bakılarak bu sözleşmelerin ticari sözleşmeler olduğu anlamına gelmeyeceği, aksinin kabulü halinde tüm bireysel kredilerin harcama yerleri araştırılarak görev hususunun belirlenmesinin gerektireceği, bu da yargılamayı çıkmaz hale sokup uzatacağı anlamına geldiğinden mahkemece sırf hesap hareketlerine bakılarak görevsizlik kararı verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Hal böyle olunca, mahkemece 6502 sayılı kanunun ilgili maddeleri uyarınca davalının tüketici olduğu anlaşıldığından, işin esasına girilip taraf delilleri toplanarak sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken, yanlış değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi görev yönünden dava dilekçesinin usulden reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olduğundan davacının bu yöne ilişkin istinaf taleplerinin kabulü ile ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasına ve dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesisi usul ve yasalara uygun görülmüştür.” T.C. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi …… Hukuk Dairesi ……. Esas, ……… Karar
Dosya tüm deliler ile birlikte değerlendirildiğinde; taraflar arasında kredi kartı borcuna yönelik açılan itirazın iptali davasında, her iki tarafın da kabulünde olan sözleşme incelendiğinde sözleşmesinin Tüketici Kredi Sözleşmesine istinaden çıkarılan kredi kartı sözleşmesi bulunup taraflar arasındaki işlemin yukarıda anılan Kanunun 3’ncü maddesinin (l) bendi uyarınca tüketici işlemi olması nedeniyle uyuşmazlığın Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun hükümleri çerçevesinde Tüketici Mahkemesi’nde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. Göreve ilişkin usul kuralları HMK’nun 114/1-c maddesi uyarınca dava şartıdır.Dava şartları kamu düzeninden olup kamu düzenine ilişkin hususlarda resen dikkate alınacak hususlardan olup dava şartı yokluğu halinde HMK’nun115/2.maddesi gereğince dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiği sonucuna varılarak aşağıdaki gibi hüküm fıkrası oluşturulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Mahkememizin görevli olmaması nedeniyle, HMK’nun 114/.1.(c).b,115. maddeleri gereğince davanın dava şartı yokluğundan REDDİNE, mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
2- 6100 Sayılı HMK’nun 20. maddesi gereğince taraflardan birinin görevsizlik kararı süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten, kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize başvurarak dava dosyasının görevli Bakırköy Tüketici Mahkemesine gönderilmesini talep etmelerinin gerektiğine, aksi taktirde mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğine,
3-6100 sayılı HMK’nun 331/2 maddesi gereğince görevsizlik kararından sonra davaya bir başka mahkemede devam edilmesi halinde yargılama giderlerine o mahkemenin hükmedeceğine; şayet görevsizlik kararından sonra davaya başka bir mahkemede devam edilmemiş ise talep üzerine mahkememizin dosya üzerinden bu durumu tespiti ile davacıyı yargılama giderlerini ödemeye mahkum edeceğine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı HMK 394/5 ve 341/1 maddesi gereğince tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 09/12/2020

Katip ………
E-imza

Hakim ……
E-imza

“iş Bu Evrak 5070 Sayılı Elektronik İmza Kanununun 5. Madde Uyarınca Güvenli Elektronik İmza İle İmzalanmış Olup, 22. Madde Uyarınca Da Islak İmza İle İmzalanmayacaktır.”