Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/564 E. 2021/22 K. 13.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/564
KARAR NO : 2021/22

DAVA : Tazminat (Haksız Rekabetten Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 26/08/2020
KARAR TARİHİ : 13/01/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 28/01/2021
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Rekabetten Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
TALEP: Davacı vekili dava dilekçesi ile müvekkili şirketin uzun yıllardır sektör içerisinde yer alarak dünya çapında satışlarını gerçekleştirdiğini, bu faaliyetleri doğrultusunda birçok ticari sır elde ettiğini, müvekkilinin ticari sırları ihlal edilmiş, bu sırlar herhangi bir hukuka uygunluk sebebi olmaksızın ve kötü niyetli bir biçimde davalı tarafından kullanıldığını, müvekkili tarafından tasarlanan ve dünyaya satışı yapılan bu ürünlerin davalı tarafından şekli tasarım unsurlarıyla ürettirildiğini ve “….” markası adı altında üretilen kopyalanmış ürünlerin satışlarının yapıldığının tespit edildiğini, davalının haksız kullanımlarının tespiti ile haksız rekabete konu ürünlerin tanıtımı ve satışı yapılan URL’lerinin dava sonuçlanıncaya kadar ihtiyati tedbir yolu ile engellenmesini, davalının haksız rekabet teşkil eden fiillerinin tespitine, haksız kullanımının durdurulmasına ve men’ine, davalının haksız rekabet teşkil eden fiillerinden ötürü, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik 1.000,00-TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte müvekkili lehine davalıdan tazminine, müvekkili yönünden 3.000 TL manevi zararın dava tarihinden itibaren işleyecek kanuni faizi ile birlikte davalıdan tazminine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesi ile dosyanın Fikri Sinai Haklar Hukuk Mahkemesinde açılması gerektiğinden görevsizlik kararı verilmesini, müvekkilinin ayakkabı, ayakkabı tabanı, çanta vb. Ürünlerin tasarımlarını ve üretimini yapan yaklaşık 10 yıldır bu sektörde faaliyet gösteren bir şirket olduğunu, müvekkili şirketin davalı tarafa ait ürünlerin hem tasarımını yaptığını hem de davalı tarafından gönderilen ayakkabıların ve çantaların üzerine kendi tasarımlarının baskısını hem de üretimini kendi nezdinde yaparak davalıya sattığını, bu satışların tasarımın satışı değil, yapılan ürünler üzerinden her bir parça başı bedel belirlemek suretiyle yapılan satışlar olduğunu, dava konusu olan tasarımlar davalıya herhangi bir surette satılmadığını ya da tasarım hakkının devredilmediğini, davanın reddine, davacı aleyhine % 20 ‘den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE: Taraflara usulüne uygun tebligat yapılmıştır.
5846 sayılı FSEK’nın 1 ve 1/A. maddelerinde amaç ve kapsamı düzenlenmiş olup, buna göre, fikir ve sanat eserlerini meydana getiren eser sahiplerinin ürünleri üzerindeki manevi ve mali haklarını belirlemek, korumak, bu ürünlerden yararlanma şartlarını düzenlemek, öngörülen esas ve usullere aykırı yararlanma halinde yaptırımları tespit etmektir.
Dava tarihinde geçerli olan 6102 sayılı TTK’nın 54 ve devamı maddelerinde haksız rekabete ilişkin hükümler düzenlenmiştir.
TTK’nın 54/2. maddesine göre “Rakipler arasında veya tedarik edenlerle müşteriler arasındaki ilişkileri etkileyen aldatıcı veya dürüstlük kuralına diğer şekillerdeki aykırı davranışlar ile ticari uygulamalar haksız ve hukuka aykırıdır.” Bu madde ile hakime, çevreye, zamana ve günün ekonomik koşullarına uyan, uyarlanabilen geniş ve değişik bir kıstas verilmiştir. Kanunun amacı, ekonomik alanda doğruluk ve dürüstlük esaslarının ihlâlini önlemek olup, 55. maddede de sınırlayıcı olmamak kaydıyla dürüstlük kuralına aykırı davranışlar ve ticari uygulamalar gösterilmiştir. Haksız rekabet hükümleri, sadece rakiplerin ekonomik çıkarlarını değil, rekabete dayalı ekonomik düzenin de korunmasını amaçlar.
“…Davacı vekilinin duruşmalardaki beyanları ve dava dilekçesinde davasını tescilli tasarımları bakımından da oluşturulan haksız rekabetin önlenmesi ve oluşan zararın giderilmesi için açtığı anlaşılmakla, 5846 FSEK hükümlerine göre uyuşmazlığın Fikri ve Sinai Haklar Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir…” T.c. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 37. Hukuk Dairesi, 2020/834 Esas, 2020/1682 Karar.
Dosya tüm deliller ile birlikte değerlendirildiğinde; davacının tasarımları olan ürünlerini korumak için Türk Patent Enstitüsüne başvurduğu ve tasarımlarını tescil ettirdiği ve bu tasarımların ve müşterilerine ait bilgilerin hukuka aykırı yollarla ele geçirildiğini ve haksız kazanç sağlandığını ifade etmiş olmakla, davasını tescilli tasarım hakkına dayandığı, dolayısıyla ihtisas mahkemeleri ve diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişkinin görev ilişkisi olduğu, somut olayda tescilli tasarımın kullanılmasına dayanarak, oluşan haksız rekabetin önlenmesi istendiği, talebin temelini tescilli tasarımın haksız iltibasının oluşturduğu, diğer talepler yönünden de bir bütün değerlendirildiğinde, en özel mahkemenin görevli olduğu, tüm dosya kapsamının ve delillerin değerlendirilmesi sonucunda davaya konu olan uyuşmazlığın özel görevli ihtisas mahkemesi olan Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi alanına girdiği, HMK.nun 114.maddesi gereğince mahkemenin görevli bulunması dava şartı olup, HMK.nun 115.maddesi gereğince de davanın her aşamasında re’sen gözetilebileceğinden mahkememizin görevsizliğine, Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinin görevli bulunduğuna, karar kesinleştiğinde ve talep halinde dava dosyasının İstanbul Fikri Sinai Mahkemesine gönderilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Mahkememizin görevli olmaması nedeniyle, HMK’nun 114/.1.(c).b,115. maddeleri gereğince davanın dava şartı yokluğundan REDDİNE, mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
2- 6100 Sayılı HMK’nun 20. maddesi gereğince taraflardan birinin görevsizlik kararı süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten, kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize başvurarak dava dosyasının görevli Bakırköy Fikri Sınai Haklar Hukuk Mahkemesine gönderilmesini talep etmelerinin gerektiğine, aksi taktirde mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğine,
3-6100 sayılı HMK’nun 331/2 maddesi gereğince görevsizlik kararından sonra davaya bir başka mahkemede devam edilmesi halinde yargılama giderlerine o mahkemenin hükmedeceğine; şayet görevsizlik kararından sonra davaya başka bir mahkemede devam edilmemiş ise talep üzerine mahkememizin dosya üzerinden bu durumu tespiti ile davacıyı yargılama giderlerini ödemeye mahkum edeceğine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı HMK 394/5 ve 341/1 madde gereğince tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
13/01/2021

Katip …
E-imza

Hakim …
E-imza

“iş Bu Evrak 5070 Sayılı Elektronik İmza Kanununun 5. Madde Uyarınca Güvenli Elektronik İmza İle İmzalanmış Olup, 22. Madde Uyarınca Da Islak İmza İle İmzalanmayacaktır.”