Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/562 E. 2022/1130 K. 21.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/562 Esas
KARAR NO : 2022/1130

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 26/08/2020
KARAR TARİHİ : 21/11/2022
K. YAZIM TARİHİ : 21/11/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ve duruşmadaki beyanlarında mözetle; müvekkili şirketin mekanik aksama sahip ürünleri, kontrol,ısıtma ve otomasyon ürünleri ve yedek parça imalatı, ithali,ihracı, bu ürünlere ilişkin bakım, onarım ve servis hizmetleri alanında faaliyet gösterdiğini, davalıya satıp teslim edilen “ürün” bedelinin ödenmemesi nedeniyle davalı aleyhine Küçükçekmece ….İcra Müdürlüğü’nün …. Esas sayılı dosyası üzerinden takibe girişildiğini, davalının takibe ve borca itirazı üzerine takibin durduğunu beyanla itirazın iptali ile takibin devamını, davalı tarafın % 20 oranından az olmamak üzere icra/inkar tazminatı ile mahkumiyetini talep ve dava etmiştir.
Davalı duruşmadaki beyanlarında davanın reddini savunmuştur.
Dava, İİK 67 md ne dayalı itirazın iptali ve icra inkar tazminatı talebine ilişkindir.
Celp olunan Küçükçekmece …İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasının tetkikinde ; davacı/ alacaklı tarafından davalı/ borçlu aleyhine cari hesaba dayalı 20.531,92 TL (asıl) alacağın tahsili istemiyle ilamsız takibe girişildiği, ödeme emrini 27/07/ 2020 tarihinde tebellüğ eden borçlunun 30/07/2020 tarihinde vekili aracılığıyla (süresi içinde ) ibraz ettiği dilekçe ile ” alacaklı görünen tarafa her hangi bir borcunun bulunmadığı”ndan bahisle borca , faize, faiz oranına ve tüm fer’ilerine itiraz ettiği, İİK 66 md gereğince İcra Müdürlüğü’nce takibin durdurulmasına karar verildiği, itiraz dilekçesinin alacaklı tarafa tebliğ edilmediği, alacaklı vekilinin yasal süre içinde mahkememize müracaatla iş bu davayı ikame ettiği anlaşılmıştır.
Dava konusu uyuşmazlık; taraflar arasında ticari satıma dair akdi bir ilişki bulunup bulunmadığı, davacının takip ve dava tarihi itibariyle takip konusu cari hesap nedeniyle davalıdan alacaklı olup olmadığı, alacağın varlığı ve miktarının tespiti ile icra-inkâr tazminatı koşullarının oluşup oluşmadığı hususunda toplanmaktadır.
Bilirkişi SMMM … tarafından düzenlenen 06/04/2021 tarihli kök raporunda; ” Dava konusunun, davacının davalı ile olan ticari ilişki kapsamında oluşan cari hesap alacağının tahsili amacıyla yürüttüğü takibe yapılan itirazın iptali talebinden ibaret olduğu, davacının 2019 yılı ticari defterlerinin lehine delil niteliğinin bulunduğu, davacının ticari defterlerine göre; takip tarihi itibariyle davacının davalıdan 20.531,92 TL alacaklı olduğu, davalının 2019 yılı ticari defterlerinin lehine delil niteliğinin bulunduğu, davalının ticari defterlerine göre; takip tarihi itibariyle davalının davacıya 1.989,68 TL borçlu olduğu, taraf ticari defterleri arasındaki cari hesap farkının davacı şirket kayıtların bulunup davalı şirket kayıtlarında olmayan 17.400,00 TL tutarlı işleme ilişkin olarak; davacı şirket tarafından davalı şirkete gönderilen 11.01.2019 tarihli 10.000,00 TL, 23.01.2019 tarihli 5.000,00 TL ve 08.02.2019 tarihli 2.400,00 TL tutarlı olmak üzere toplamda 17.400,00 TL tutarlı ödemelerin davalı ticari defterlerinde kayıtlı olmadığı ve tarafımıza sunulan ödeme dekontlarından mezkur ödemelerin alıcı sıfatı ile davalıya gönderilmiş olduğu, taraf ticari defterleri arasındaki 1.142,00 TL tutarlı farkın ise; davalı şirket ticari defterlerinde kayıtlı olup davacı şirket kayıtlarında olmayan 28.02,2019 tarihinde kaydedilen 1.142,24 TL tutarlı ödemenin davalı şirket ticari defterlerinde mükerrer kaydedilmesinden kaynaklı olduğu, neticeten, takip tarihi itibari ile davacının davalıdan 20.531 ,92 TL alacaklı olduğu hususu bildirilmiştir.
Bilirkişi SMMM …. tarafından düzenlenen 13/09/2022 tarihli ek raporunda; ”Mahkemenin açıklama bulunmayan havalelerin de cari hesaba ilişkin olduğuna dair kanaate varması halinde davacının takip tarihi itibariyle davalı yandan 20.531,92 TL alacaklı olduğu, aksi yönde kanaate varması halinde ise davacının takip tarihi itibariyle davalı yandan 8.131,92 TL alacaklı olduğu” hususu bildirilmiştir.
Taraf beyanları ve defterlerin incelenmesi neticesinde taraflar arasında davacı tarafından davalıya ürün satışı şeklinde ticari ilişki olduğu anlaşılmış, davacı tarafça aralarındaki cari hesaba ilişkin davalı aleyhine takip başlatılmıştır.
Taraf ticari defterleri üzerinde yapılan inceleme neticesinde davacının ticari defterlerine göre davacının davalıdan 20.531,92 TL alacaklı olduğu, davalı ticari defterlerine göre ise; davalının davacıya 1.989,68 TL borçlu olduğu tespit edilmiştir.
Taraf ticari defterleri arasındaki farkın davacı tarafından davalıya yapılan 10.000,00 TL , 5.000,00 TL ve 2.400,00 TL olma üzere toplam 17.400,00 TL tutarlı havalenin davacı kayıtlarında olmasına rağmen davalı kayıtlarında olmaması ve davalı tarafından yapılan ödemeye ilişkin 1.142,24 TL kaydın davalı defterinde mükerrer kaydedilmiş olmasından kaynaklandığı tespit edilmiştir.
Davalı tarafça kendisine gönderilen paraların kendisinin daha önce borç verdiği paralar olduğunun beyan edilmesi, davacı tarafından ise bu paraların kendisine verilen ileri tarihli çekler nedeniyle tahsil edilen ve davalının ihtiyacı nedeniyle davalıya cari hesaba mahsuben gönderilen paralar olduğunun beyan edilmesi karşısında 10.000,00 TL ve 2.400,00 TL tutarlı havale dekontlarında açıklama olmaması nedeniyle davacının bu miktarların borç ödemesi olmadığını ispat etmesi gerektiği, davacı taraf buna dair ispatta bulunamadığından 12.400,00 TL yönünden davalı beyanlarına itibar etmek gerektiği kabul edilmiş ve 5.000,00 TL’lik havale yönünden ise sunulan dekonta göre cari hesaba mahsuben açıklaması olduğundan bu miktarın davacı alacağı olduğu kabul edilmiş, davalı defterinde kayıtlı 1.989,68 TL borca mükerrer kaydedilen 1.142,24 TL’nin ve cari hesaba mahsuben gönderilen 5.000,00 TL’nin eklenmesi ile davalının takip tarihinde 8.131,92 TL borçlu olduğu kabul edilmiş, bu miktar yönünden davanın kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-DAVANIN KISMEN KABULÜNE,
Davalının Küçükçekmece …. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyasında yapmış olduğu itirazının 8.131,92 TL asıl alacak yönünden iptaline, takip tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte TAKİBİN DEVAMINA,
Toplam alacağın % 20’si üzerinden hesap edilen 1.626,384 TL icra inkâr tazminatının davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,

2- Harçlar Kanunu gereğince tahsili gereken 555,49 TL karar ve ilam harcından mahkeme veznesine yatırılan 350,64 TL peşin/nispi harcın mahsubu sonucu bakiye 204,85 TL harcın davalıdan tahsil edilerek Hazine’ye irat kaydına,
Davacı tarafından yatırılan 54,40 TL başvuru harcı + 350,64 TL peşin nispi harç + 7,80 TL vekalet harcından ibaret toplam 412,84 TL harcın davalıdan tahsil edilerek davacıya ödenmesine,

3- Davacı tarafından sarf olunan (1.300,00 TL bilirkişi ücreti + 152,60 TL posta/tebligat/ müzek- kereden ibaret ) 1.452,60 TL yargılama giderinin kabul/red oranına göre 566,51 TL’sinin davalıdan tahsil edilerek davacıya ödenmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
Davalı tarafça sarf olunan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar tesisine yer olmadığına,
Sarf olunmayan gider/delil avansının karar kesinleştikten sonra ilgilisine iadesine,

4-6235 sayılı Hukuki Uyuşmazlıklarda Arabuluculuk Kanununun 18/A maddesinin 13 ncü fıkrası uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen ve yargılama giderinden sayılan (Taraf başına 330,00 TL x 2 saat= 660,00 TL) X 2 = 1.320,00 TL arabulucuk ücretinden davanın kabul ve red oranına göre hesap edilen 514,80 TL’sinin davalıdan, 805,20 TL’sinin ise davacıdan tahsili ile Hazineye İRAT KAYDINA,

5-Kendisini vekil ile temsil ettiren davacı lehine hüküm altına alınan dava değerine göre yürürlükte bulunan Av. Kan. ve AAÜT gereğince takdir olunan 8.131,92 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsil edilerek davacı tarafa ödenmesine dair,

Davacı vekili ile davalı asilin yüzüne karşı 5235 Sayılı Kanun’un geçici 2. maddesine göre Bölge Adliye Mahkemeleri’nin kurulmasına ve 20 Temmuz 2016 tarihinde göreve başlamalarına dair kararların 07/11/2015 tarih ve 29525 sayılı Resmi Gazete’de ilan edildiği anlaşılmakla 6100 sayılı Hukuk Mahkemeleri Kanunu’nun 341 ila 360. md hükümleri gereğince mahkememize veya aynı sıfatta başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf, başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 21/11/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır