Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/547 E. 2023/354 K. 11.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/547 Esas
KARAR NO : 2023/354

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 20/08/2020
KARAR TARİHİ : 11/04/2023
K.YAZIM TARİHİ : 11/05/2023
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle ; Davacı müvekkili ile
davalı arasındaki ticari ilişkiden dolayı müvekkilinin cari hesaptan kaynaklı olarak
davalı şirketten 15.592,34 TL alacaklı olduğunu belirterek; davalıya borçlu olmadığına,
öncelikle icra satışının durdurulmasına ve ileride avukat tuttuğunda dava avukatlık ücreti
ve dava masraflarının davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Ticari faaliyetlerini denim kumaş satışı üzerine yürüten birleşen firma ….
AŞ’nin, davacı şirket ile yaklaşık bir yıl dahi sürmeyen ticari ilişkisinde döviz türünden
satış yaptığını ve ödemelerinin çoğunu da yine döviz türünden tahsil ettiğni,
davacı firmanın ticari ilişkinin ortalarında müvekkili ile birleşen firma …. AŞ’ne
verdiği TL çekinin vadesinde dövize dönülmüş bu işlemle birlikte ticari ilişkinin
geneline bakıldığında birleşen firma …. AŞ’nin davacı şirketten 4.039,86-USD
alacaklı kaldığını,
Söz konusu alacak ile ilgili birleşen firmanın muhasebe&finansman görevlisi … tarafından muhtemelen davacı firmada yine muhasebe&finansman
çalışanı olan yada dışarıdan hizmet veren … Hanıma hitaben
[email protected] e-mail adresine 13.08.2018 tarihinde gönderilen içerikte
…. şirketinin davacı şirketten 4.039-USD alacaklı göründüğünün iletildiğini ve
aynı tarihle verilen “MUTABIKIZ” içerikli cevapla bu durumun kayıt altına alındığını,
yine gün içindeki karşılıklı yazışmayla birleşen firma çalışanı tarafından “ödemenin bu
hafta beklenildiği” iletisi karşısında da davacı firma yetkilisi “… beye durumun
iletildiği” cevabının verildiğini,
davacı ile birleşen firma arasındaki ticari ilişkinin birleşen …. AŞ’nin alacaklı
olduğu şeklinde sona erdiği yazılı belgelerle sabitliği kadar taraf çalışanlarınca da
biliniyorken başlatılan takip ve huzurdaki davanın haksız ve kötüniyetliliğinin dikkate
alınmasının gerektiğini, taraflar arasındaki ticari ilişkinin ….
AŞ’nin alacaklı olduğu şekilde sona erdiğini ve …. AŞ’nin işbu alacağını
18.06.2018 tarihli protokol(Ek-4) ile müvekkili …. İşletmeleri San ve Tic.
AŞ’ye temlik ettiğini, böylelikle müvekkili …. AŞn’in işbu temlik aldığı
alacakla birlikte davacı şirketten toplam 9.651,24-USD alacağı bulunmakta olup bu
alacak için Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nde …. E. sayılı dosyadan ilamsız takip
başlattığını da sayın mahkemenin bilgi ve değerlendirmelerine sunduklarını,
belirterek; davacı tarafından ikame davanın reddi ile alacaklı olduğunu iddia eden davacı
… başlatılan icra takibinin iptaline, kötüniyetle takip başlatılması nedeniyle takip
konusu alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere davacı … aleyhlerine kötüniyet
tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı …
üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmişlerdir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları re’sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Dosyaya sunulan 18/11/2022 tarihli bilirkişi …. tarafından düzenlenen bilirkişi raporunda özetle;
davacı tarafça 2017 yılı envanter defterinin incelemeye ibraz edilmediği
incelemeye ibraz edilen yevmiye ve kebir defterlerinin E- Deftere tabi olduğu, E-
Deftere tabi yevmiye ve kebir defterlerinin E-Beratlarının yasal süresinde verildiği
tespit edildiği,
davalının yasal defter kayıtlarının talimatla incelendiği, söz konusu talimatla
aldırılan bilirkişi raporu incelendiğinde davalının sadece 2017 yılı yevmiye
defterinin incelendiği, söz konusu yevmiye defterinin de açılış ve kapanış
tasdiklerinin yasal süresinde yaptırıldığının tespit edildiğinin görüldüğü,
davacı yasal defter kayıtları incelendiğinde davacının davalıdan 31.12.2017 tarihi
itibariyle 15.592,34 TL alacaklı olarak göründüğü yönde bakiyesinin bulunduğu,
buna karşın, Talimatla aldırılan bilirkişi raporu ile davalı tarafça davacı aleyhine
kayıtlanan kur farkı dikkate alındığından davalının davacıdan 31.12.2017 tarihi
itibariyle 15.041,84 alacaklı olduğu söz konusu kur farkı kayıtları dikkate
alınmadığında ise bu kere davacının davalıdan 15.990,47 alacaklı olacağı
hususlarının tespit edildiği,
taraflar arasında düzenlenen fatura ve ödeme makbuzları incelendiğinde taraflar
arasındaki ticari ilişkinin USD Döviz cinsinden kurulu olduğunun anlaşıldığı, Yargıtay …. Hukuk Dairesi 11.09.2018 Tarihli, … E. … K. Sayılı
çerçevesinde ve raporun “Değerlendirmeler” başlığı altında ayrıntılı izah
edildiği üzere davalı tarafça davacıya 15.595,36 TL Kur farkı yansıtıldığında
davalının davacıdan 0,80 USD karşılığı 3,69 TL alacaklı olduğu, borçlu olmadığı,
dolayısı ile davacının icra takibi ile davalıdan herhangi bir talepte bulunamayacağı
görüş ve kanaatine varılmıştır.
Dosyaya sunulan 13/09/2021 tarihli bilirkişi … tarafından düzenlenen bilirkişi raporunda özetle;
davalı yasal defterlerinin açılış ve kapanış tasdiklerinin yasal süresinde yapıldığı ve TTK nunu hükümlerine istinaden delil niteliğine haiz olduğu, davalı şirket 2017 yılı yasal kayıt verilerine göre 15.041,84 TL davacıdan alacak bakiyesi bulunduğu, davalı yasal kayıtlarında Kur farkı olarak muhasebeleştirilen ve davacıya fatura edilmeden yasal kayıtlara alınan kur farkı dikkate alınmadığında davacının davalıdan 15.990,47 TL davacının alacak bakiyesi oluştuğu, davalı şirket 2017 yılı yasal kayıt verilerine göre 15.041,84 TL davacıdan alacak bakiyesi bulunduğu, davalı yasal kayıtlarında Kur farkı olarak muhasebeleştirilen ve davacıya fatura edilmeden muhasebeleştirilen kur farkı dikkate alınmadığında davacının davalıdan 15.990,47 TL davacının alacak bakiyesi oluştuğu, değerlendirme hususunun mahkeme takdirinde olduğu, görüş ve kanaatine varılmıştır.
Huzurda görülen dava itirazın iptali davası olup, müddeabihi takip konusu yapılmış ve borçlunun itiraz etmiş olduğu alacak olan normal bir eda davasıdır.
Mahkemenin davanın reddi ya da kabulü yönünde vereceği karar, maddi anlamda kesin hüküm teşkil edeceğinden davanın reddi halinde alacaklı, borçluya karşı aynı alacaktan dolayı yeni bir alacak davası açamayacağı gibi davanın kabulü halinde borçlu da alacaklıya karşı bir menfi tespit veya istirdat davası açamayacaktır. Bu nedenle mahkeme itirazın iptali davasında tarafların iddia ve savunmalarını genel hükümlere göre inceleyerek borcun varlığını ve miktarını araştırmak zorundadır.
Yasal dayanağını İcra ve İflas Kanunu’nun (İİK) 67. maddesinden alan itirazın iptali davası, alacaklının icra takibine karşı borçlunun yaptığı itirazın iptali ile İİK’nın 66. maddesine göre itiraz üzerine duran takibin devamını sağlamayı amaçlamaktadır. Takip hukukundan doğan bu davada tespit edilecek husus, borçlunun icra takibine yapmış olduğu itirazında haklı olup olmadığının belirlenmesidir.
Dosya ve tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde; davacının cari hesap alacağından kaynaklı davalı aleyhine başlattığı icra takibine davalının itirazı sonucunda işbu davayı açtığı görülmüştür. İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü kayıtlarına göre …. Pazarlama San. ve Tic. A.Ş., 21/01/2020 tarihinde …. San. Ve Tic. A.Ş. Tarafından devralınmıştır. Mahkememizce tarafların ticari defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş olup davalının ticari defter ve belgeleri üzerinde yapılan inceleme sonunda düzenlenen bilirkişi raporunda davalı şirketin kayıtlarına göre davalının davacıdan 15.041,84 TL alacak bakiyesinin bulunduğu, davalı kayıtlarında kur farkı olarak muhasebeleştirilen tutar dikkate alınmadığında davacının davalıdan15.990,47 TL alacağının bulunduğu tespit edilmiştir. Davacının ticari defter ve kayıtlarının incelenmesi sonucu düzenlenen bilirkişi raporunda ise taraflar arasında düzenlenen fatura ve ödeme makbuzları incelendiğinde taraflar
arasındaki ticari ilişkinin USD cinsinden kurulu olduğunun anlaşıldığı, davalı tarafça davacıya 15.595,36 TL kur farkı yansıtıldığında
davalının davacıdan 0,80 USD karşılığı 3,69 TL alacaklı olduğu, davalının davacıya herhangi bir borcunun bulunmadığı tespit edilmiştir. Huzurda görülen davanın davalısı tarafından davacı aleyhine aynı cari hesap ilişkisine dayalı olarak Bakırköy … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …. E. Sayılı dosyası ile cari hesap alacağına dayalı itirazın iptali davası açılmıştır. Mahkememizce davaların taraflarının aynı olması ve her iki davaya ilişkin uyuşmazlığın aynı cari hesap ilişkisinden kaynaklanması nedeni ile mahkememizce Bakırköy …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …. E. Sayılı dosyasının bekletici mesele yapılmasına karar verilmiştir. Dosyamız arasına celp edilen Bakırköy …. ATM’nin dosyasının incelenmesinde davacı …un (…. Pazarlama) davalı …. Tekstil’den 9.651,24 USD alacaklı olduğu kabul edilmiş olup karar kesinleşmiştir. Kesinleşen mahkeme kararı doğrultusunda huzurda görülen davanın davacısının davalıdan alacaklı olmadığı anlaşıldığından açılan davanın reddi ile davacının icra takibi açmakta kötü niyetli olduğu davacı tarafından ispatlanamadığından davalının şartları oluşmayan kötü niyet tazminatı talebinin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-AÇILAN DAVANIN REDDİNE,
2- Şartları oluşmayan davalının kötü niyet tazminatı talebinin REDDİNE,
3-Harçlar Kanunu gereğince hesaplanan ve tahsili gereken 179,90 TL karar ve ilam harcının peşin alınan 188,32 TL nispi harçtan mahsubu ile fazla alınan 8,42 TL fazla harcın istek halinde davacıya iadesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
6-Sarf olunmayan delil/gider avanslarının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine
7-Kendisini vekil ile temsil ettiren davalı taraf lehine yürürlükte bulunan Avukatlık Kanunu ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 13/1. maddesi gereğince reddedilen miktar üzerinden hesaplanan ve takdir olunan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
8-6235 sayılı Hukuki Uyuşmazlıklarda Arabuluculuk Kanununun 18/A maddesinin 13. fıkrası uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen ve yargılama giderinden sayılan Arabuluculuk ücreti olan 1.320,00 TL’nin davacıdan tahsili ile Hazineye İRAT KAYDINA,
Dair; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341. ile 360. madde hükümleri uyarınca dava değeri karar tarihindeki istinaf sınırı altında kalmakla KESİN olmak üzere davacı vekilinin yokluğunda davalı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.11/04/2023

Katip …
E-imzalıdır

Hakim …
E-imzalıdır