Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/536 E. 2021/23 K. 13.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/536
KARAR NO : 2021/23

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 17/08/2020
KARAR TARİHİ : 13/01/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 28/01/2021
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
TALEP: Davacı vekili dava dilekçesi ile 15/11/2014 tarihinden …. İlçesi, … Mahallesi, …. Caddesi ile … Caddesi kesişiminde bulunan adreste davalı … tarafından elektrik kablolarının döşenmesi esnasında Q 300 mm DF suyu hattına hasar verildiğinin tespit edildiğini, davalıya hasar bedelini ödemeleri için gönderilen ihtarnamelerin sonuçsuz kaldığını, hasar bedelinin tahsili amacıyla davalıya Küçükçekmece …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile icra takibi yapıldığını, itirazın iptali üzerine Bakırköy …. Asliye Ticaret Mahkemesinin …. Esas sayılı dosyası ile itirazın iptali davası açıldığını, dosya yoğunluğundan sehven duruşmaya girilemediğinden dava dosyasının düştüğünü, alacağın tahsili amacıyla yeniden dava açılabilmesi için zorunlu arabuluculuk başvurusu yapıldığını, yapılan görüşmelerin anlaşamama ile sonuçlanması üzerine işbu davayı açtıklarını, 5.064,15 TL hasar bedelinin hasar tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesi ile davanın zamanaşımına uğradığını, davacı tarafın dava konusu zarar verici eylemin 15.11.2014 tarihinde gerçekleştiğini beyan ettiğini, Bakırköy Arabulucuk Bürosuna ise 18.06.2020 tarihinde başvurulduğunu, davacı tarafın kanunda öngörülen iki yıllık süre içerisinde davayı açmadığı için davası zamanaşımına uğradığını, davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmesini, davacı tarafın hasarının müvekkili şirketin kusurundan kaynaklandığı iddiası doğru olmadığını, dava konusu hasarın müvekkili şirketin çalışması sonucu meydana geldiğinin davacı tarafından ispat edilmesi gerektiğini, bu hususta davacı tarafça tek taraflı olarak düzenlenmiş tutanakları kabul etmediklerini, haksız ve yersiz davanın öncelikle zaman aşımı nedeniyle reddine, zamanaşımı talebinin kabul edilmemesi halinde davanın esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE: Taraflara usulüne uygun tebligat yapılmıştır.
Bakırköy … Asliye Ticaret Mahkemesine yazılan müzekkere cevabı dosyamız arasına alınmıştır.
6098 sayılı Kanun’un 72. maddesinde haksız fiile dayanan tazminat taleplerinde uygulanacak zamanaşımını düzenlenmektedir. Buna göre “Tazminat istemi, zarar görenin zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak iki yılın ve her hâlde fiilin işlendiği tarihten başlayarak on yılın geçmesiyle zamanaşımına uğrar. Ancak, tazminat ceza kanunlarının daha uzun bir zamanaşımı öngördüğü cezayı gerektiren bir fiilden doğmuşsa, bu zamanaşımı uygulanır.”
“… Davacı tüzel kişi tacirdir. T.T.K.’nın 18. maddesi anlamında tacir sayılan davacının basiretli tacir olarak hasar tespit tutanağı ile haberdar olduğu zararı nedeniyle zarar veren hakkında Borçlar Kanunu’nun 60. maddesinde belirtilen bir yıllık zamanaşımı süresi içerisinde icra takibine girişmesi veya dava açması gerekir. Tacir olanlar için dava açma konusunda emir vermeye yetkili makamın olur tarihinin zamanaşımı süresinin başlangıcı için esas alınması doğru değildir. Zira, tacirler basiretli davranmak, işletmeleri ile ilgili zararların takibinde gerekli özeni göstermek durumundadırlar. Eldeki dava 22/03/2009 gününde açılmış, dava dilekçesi davalı …. Genel Müdürlüğüne 24/04/2009 tarihinde tebliğ olunmuş, davalı İgdaş vekili ise 07/07/2009 tarihli cevap dilekçesi ile zamanaşımı definde bulunmuştur. Her ne kadar süresi geçtikten sonra zamanaşımı definde bulunulmuş ise de 07/07/2009 tarihli celsede davacı vekiline elden tebliğ edilen zamanaşımı defini içeren savunmaya süresinde yapılmadığı konusunda açıkça karşı çıkılmamıştır. Bu nedenle davalı … Genel Müdürlüğünün zamanaşımı defi süresinde kabul edilmelidir. Şu durumda, davanın açıldığı günde, fail ve fiilin öğrenildiği son olay tarihinden itibaren bir yıllık zamanaşımı süresinin geçmiş olduğu gözetilerek, davalı İgdaş Genel Müdürlüğü yönünden istemin zamanaşımı nedeniyle reddedilmesi gerekirken, yerinde olmayan gerekçeyle hükmedilen tazminat ile sorumlu tutulmuş olması usul ve yasaya uygun düşmediğinden karar bu nedenle de bozulmalıdır…” T.C.YARGITAY … Hukuk Dairesi, … Esas, … Karar.
“…Davacı, olay tarihinde yürürlükte bulunan TTK’nın 18. maddesi uyarınca tüzel kişi tacirdir. Davacının dava dilekçesinde belirttiği hasar tespit tablosuna göre, dava konusu haksız eylem 03/10/2007 ile 15/04/2008 tarihleri arasında meydana gelmiştir. Davacının çalışanları tarafından her bir haksız eylem için hasar tespit tutanağı düzenlendiği ve hasarın ayrıntısıyla belirlendiği görülmüştür. Davacı bu haliyle olayı hasar tespit tutanaklarının düzenlendiği tarihte öğrenmiş bulunmaktadır. Uyuşmazlık haksız eylemden kaynaklanmakta olup olay tarihinde yürürlükte bulunan 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 60. maddesi uyarınca haksız eylemden doğan zararın tazminine ilişkin davalar, zarar görenin zararı ve zarar vereni öğrendiği tarihten itibaren bir sene ve her halde haksız fiil tarihinden itibaren on senede zamanaşımına uğrar. Dava konusu haksız eylemin meydana geldiği iddia olunan 15/04/2008 tarihi ile davanın açıldığı 07/09/2009 tarihi arasında 1 yıllık zamanaşımı süresi dolmuştur. Tacir sayılan davacının basiretli davranarak hasar tespit tutanağı ile haberdar olduğu zararı nedeniyle zarar veren hakkında 818 sayılı BK’nın 60. maddesinde belirtilen bir yıllık zamanaşımı süresi içinde icra takibine girişmesi veya dava açması gerekir. Tacir olanlar için dava açma konusunda emir vermeye yetkili makamın olur tarihinin zamanaşımı süresinin başlangıcı için esas alınması doğru değildir. Zira tacirler basiretli davranmak, işletmeleri ile ilgili zararların takibinde gerekli özeni göstermek durumundadırlar. Şu durumda davanın zamanaşımından reddi gerekir. Mahkemece bu yön gözetilmeden davanın kısmen kabulüne dair verilen karar usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.” T.C.YARGITAY …. Hukuk Dairesi, … Esas, … Karar.
Dosya tüm deliller ile birlikte değerlendirildiğinde; Davacı tüzel kişi tacirdir Dava konusu haksız eylem 13/11/2014 tarihinde meydana gelmiştir. Davacı çalışanları tarafından 13/11/2014 gününde hasar tespit tutanağı düzenlendiği ve hasarın ayrıntısıyla belirlendiği görülmüştür. Davacı bu haliyle olayı hasar tespit tutanağının düzenlendiği tarihte öğrenmiş bulunmaktadır. T.T.K.’nın 18. maddesi anlamında tacir sayılan davacının basiretli tacir olarak hasar tespit tutanağı ile haberdar olduğu zararı nedeniyle zarar veren hakkında iş bu davanın arabuluculuk başvuru tarihinin 18.06.2020, dava tarihinin 17.08.2020 olduğu, Bakırköy … Asliye Ticaret Mahkemesinde açılan davanın 04.12.2017 tarihli olduğu, davalının usulüne utgun süresinde zamanaşı definde bulunduğu, Türk Borçlar Kanunu’nun 72. maddesinde belirtilen iki yıllık zamanaşımı geçtikten sonra açıldığı anlaşılmakla açılan davanın zamanaşımından reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
AÇILAN DAVANIN ZAMANAŞIMINDAN REDDİNE,
1-Alınması gereken 59,30 TL karar ve ilam harcının davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
2-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
3-Sarf edilmeyen gider avanslarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
4-Kendisini vekil ile temsil ettiren davalı lehine yürürlükte bulunan Av. Kan. ve AAÜT 7/2 mad gereği 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsil edilerek davalıya verilmesine,
5-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-11-13.maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davacıdan alınarak hazineye irat KAYDINA,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı HMK 394/5 ve 341/1 maddesi gereğince tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 13/01/2021

Katip …
E-imza

Hakim …
E-imza

“iş Bu Evrak 5070 Sayılı Elektronik İmza Kanununun 5. Madde Uyarınca Güvenli Elektronik İmza İle İmzalanmış Olup, 22. Madde Uyarınca Da Islak İmza İle İmzalanmayacaktır.”