Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/53 E. 2020/687 K. 21.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/53
KARAR NO : 2020/687

DAVA : İtirazın İptali (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 26/07/2016
KARAR TARİHİ : 21/10/2020
KARAR YAZIM TARİHİ : 30/11/2020
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
TALEP: Davacı vekili dava dilekçesi ile müvekkili şirket ile dava dışı … taşımacılık petrol Ltd Şti arasında … adresinde bulunan akaryakıt istasyonu ile ilgili 21/07/2014 tarihinde akaryakıt bayilik sözleşmesi imzalandığını, akaryakıt alımları ve devam eden ticari ilişkiler neticesinde, … Ltd Şti’nin müvekkili şirkete 412.386,99 TL’lik borcunun bulunduğunu, bu borç nedeniyle Bakırköy … İcra Müdürlüğünün … Esas ve Bakırköy … İcra Müdürlüğünün …. Esas sayılı dosyalarından takip yapıldığını, borcun ödenmemesi nedeniyle borçların teminatı olan ipotek nedeniyle, ipotek veren davalıya ihtarname gönderildiğini ve Bakırköy … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip yapıldığını, davalının satışı geciktirmek için itirazda bulunduğunu, itirazın iptaline ve %20 icra inkar tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesi ile müvekkilinin tacir olmadığını, üçüncü şahıs lehine oturduğu evini ipotek ettirdiğini, bu nedenle Tüketici Mahkemesi ya da Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olduğunu, geçerli bir kefalet bulunmadığını, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE: Taraflara usulüne uygun tebligat yapılmıştır.
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinin … Esas, … sayılı ilamında “Eldeki davada TTK kapsamında tacir olan davacı ile dava dışı … Taşımacılık … Ltd. Şti. arasında imzalanan bayilik sözleşmesi kapsamında, dava dışı … Taşımacılık … Ltd. Şti.’nin davacıya karşı sözleşmeden kaynaklı borçlarına karşılık davalıya ait taşınmazının teminat (ipotek) olarak gösterildiği, … Taşımacılık … Ltd. Şti.’nin davacıya borcunun tahsili için şirket ve ipotek veren davalı hakkında ipoteğin çevrilmesi yoluyla başlatılan takibe, davalı ipotek veren tarafından itiraz edilmesi üzerine eldeki dava açılmış olduğundan, dava TTK 4. maddesi uyarınca nispi ticari dava niteliğinde olup, görevli mahkeme Asliye Ticaret Mahkemesidir. İlk derece mahkemesince, temel borç ilişkisinin tarafları dikkate alınmaksızın, yanılgılı gerekçe ile davada Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olduğu yönünde verilen karar isabetsizdir. Bu nedenle istinafa konu ilk derece mahkemesi kararının, HMK’nın 353/1.a.3. maddesi uyarınca kaldırılarak, dosyanın yargılamasının yapılması için görevsizlik kararı veren mahkemeye gönderilmesi gerekmektedir.” kararı verildiği anlaşılmıştır.
Dava İtirazın iptali davası olıup, müddeabihi takip konusu yapılmış ve borçlunun itiraz etmiş olduğu alacak olan normal bir eda davasıdır.
Mahkemenin davanın reddi ya da kabulü yönünde verdiği karar, maddi anlamda kesin hüküm teşkil edeceğinden davanın reddi halinde alacaklı, borçluya karşı aynı alacaktan dolayı yeni bir alacak davası açamayacağı gibi davanın kabulü halinde borçlu da alacaklıya karşı bir menfi tespit veya istirdat davası açamayacaktır. Bu nedenle mahkeme itirazın iptali davasında tarafların iddia ve savunmalarını genel hükümlere göre inceleyerek borcun varlığını ve miktarını araştırmak zorundadır.
Yasal dayanağını İcra ve İflas Kanunu’nun (İİK) 67.maddesinden alan itirazın iptali davası, alacaklının icra takibine karşı borçlunun yaptığı itirazın iptali ile İİK’nın 66. maddesine göre itiraz üzerine duran takibin devamını sağlamayı amaçlamaktadır. Takip hukukundan doğan bu davada tespit edilecek husus, borçlunun icra takibine yapmış olduğu itirazında haklı olup olmadığının belirlenmesidir.
Yargıtay’a göre; “Likit bir alacaktan söz edilebilmesi için ise; ya alacağın gerçek miktarının belli ve sabit olması ya da borçlusu tarafından belirlenebilmesi için bütün unsurların bilinmesi veya bilinmesinin gerekmekte olması; böylece, borçlunun borç tutarını tahkik ve tayin etmesinin mümkün bulunması; başka bir ifadeyle, borçlunun yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda olması gerekir. Bu koşullar yoksa, likit bir alacaktan söz edilemez”(HGK. 14.07.2010 gün ve 2010/19-376 E, 2010/397 K, HGK, Y.HGK. 17.10.2012 gün ve 2012/9-838 E, 2012/715 K).
Taraf beyanları, dosyada mevcut bilgi belgeler, bilirkişi raporları ile tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacı acentalık sözleşmesinden kaynaklı alacağı nedeni ile icra takibi başlatmış olup, bu kapsamda yapılan ticari defterlerin incelenmesinde ipotek alacağı kadar davacının alacaklı olduğuna ilişkin kök ve ek rapordaki tespitlerde dikkate alınarak davanın kabulü ile Davalının Bakırköy …. İcra Müdürlüğünün … Esas Sayılı yönünden iptaline, alacağın likit bir alacak olmakla ve itirazın haksızlığı anlaşıldığından İİK 67//2 madde ve fıkrasına göre % 20 oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacı yana ödenmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
AÇILAN DAVANIN KABULÜNE
1-Davalının Bakırköy …. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasındaki davalının İTİRAZIN İPTALİNE, takibin kaldığı yerden devamına,
2-Alacak likit bir alacak olmakla ve itirazın haksızlığı anlaşıldığından İİK 67//2 madde ve fıkrasına göre % 20 oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacı yana ödenmesine
3-Alınması gerekli 13.662 TL harçtan peşin alınan 2.415,50 TL peşin harcın mahsubu ile 11.246,50 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT gereğince 22.450 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yatırılan 2.614,70 TL harç, 262,50 TL tebligat müzekkere gideri, 600 TL Bilirkişi ücreti toplamı 3.477,20 TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,

6-Taraflarca yatırılıp harcanmayan masrafın karar kesinleştiğinde iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı HMK 394/5 ve 341/1 maddesi gereğince tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 21/10/2020

Katip …
E-imza

Hakim …
E-imza

“iş Bu Evrak 5070 Sayılı Elektronik İmza Kanununun 5. Madde Uyarınca Güvenli Elektronik İmza İle İmzalanmış Olup, 22. Madde Uyarınca Da Islak İmza İle İmzalanmayacaktır.”