Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/527 E. 2022/995 K. 13.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/527
KARAR NO : 2022/995

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 12/08/2020
KARAR TARİHİ : 13/10/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 08/11/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacı vekili Bakırköy Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesi’ne verdiği 12/08/2020 harçlandırma tarihli dava dilekçesinde; Davalının 27/09/2018 tarihli bayilik sözleşmesi ile müvekkil şirketin eski bayisi olduğunu, sözleşmeler kapsamında müvekkil şirketten almış olduğu ve alacağı petrol ürünlerinin bedelleri, krediler, ariyeten almış olduğu teçhizat ve mevcut veya akdedilecek sözleşmelerdeki hükümler, şartı cezailer ve bu alacakların faizleri dahil her ne sebeple olursa olsun borçlu bulunduğu ve ileride borçlanacağı meblağların azami 2.500.000,00 TL’ sinin teminatını teşkil etmek üzere tapuda diğer davalı …. adına kayıtlı Kırıkkale ili … İlçesi …. Köyü … ada .. parselde kayıtlı taşınmaz üzerinde 27/09/2018 tarih … yevmiye ve 26/10/2018 tarih 16024 yevmiye numaralı ipotek resmi senediyle ipotek tesis edildiğini, Bayilik sözleşmesi dönemi içerisinde borçlu şirketin müvekkil şirkete olan borçlarını ödemede temerrüde düşmesi nedeniyle bayilik sözleşmesinin konusunu oluşturan hususlar ve kefil olduğu şirketlerden kaynaklanan tüm borçları nedeniyle 30.10.2019 tarihinde Bakırköy …. Noterliği …. yevmiye nolu ihtarname ile 1.038.452,31 TL anapara borcu olduğunun bildirildiğini, İhtarda verilen süre içerisinde borcun ödenmemesi üzerine Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile İpoteğin Paraya Çevrilmesi Yolu İle İlamsız Takibe geçildiğini, söz konusu icra takibinde davalılar tarafından yetkiye, borca, işlemiş faize ve tüm ferilere itirazda bulunulduğunu, resmi senetten de anlaşılacağı üzere ipotek limitinin 2.500.000,00 TL olduğunu ve icra takibi açılırken sehven bu miktar üzerinden takip açıldığını, borçlunun asıl borcunun 30/10/2019 tarihli ihtarda belirtilen 1.038.452,31 TL olduğunu, İhtarname ile ipoteğin paraya çevrilmesi takibi arasında geçen sürede işlemiş faizi ise hem ipotek resmi senedinde hem de bayilik sözleşmesinde taraflarca kabul edilen yıllık faiz oranı olan %60 oran üzerinden hesaplandığını, faizin 192.896,07 TL olduğunu, bu nedenle itirazın 1.231.348,07 TL’lik kısmı için kısmen kaldırılmasını ve borçluların borcun tamamına itiraz ettikleri göz önüne alınarak 9620 oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesini gerektiğini, davalılar tarafından böyle bir borçlarının bulunmamasından bahisle borca itiraz etmelerinin müvekkil şirketin alacağını elde etmesini sürüncemede bırakmaya yönelik olduğunu, … Akaryakıt’ın müvekkil şirket ile arasında imzalanmış Bayilik Sözleşmesi’nin 2. Maddesi kapsamında müvekkil şirketten almış olduğu akaryakıt ürünlerine karşılık çekler verdiğini, bankaya ibraz edilen çeklerin karşılıksız çıktığını, karşılıksız çekler için davalılar aleyhine Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile takibe geçildiğini, ayrıca davaya konu taşınmazın sahibi diğer davalı ….’nin de müşterek müteselsil borçlu ve müteselsil kefil olarak söz konusu borç üzerinde ipotek miktarı ile sınırlı olarak sorumlu ve borçlu olduğunu, 27/09/2018 tarihli Bayilik Sözleşmesine esas olarak müvekkil şirkete verilmiş olan ipotek gereğince davalı … tarafından müvekkil şirket lehine sözleşmenin teminatı olarak icra takibine konu ipoteğin verildiğini, müvekkili şirket alacağının, ipotek tutarı üzerinden tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla takibe girişilmesinde yasal bir engel bulunmadığını, Sayın Hakimliğinizce sözleşmesel faiz dışında bir faiz oranına hükmedilmesi halinde davalıların kötü niyetli itirazlarının ödüllendirilmiş olacağını, sözleşmeye Bağlılık ilkesinin mahkeme kararıyla ortadan kaldırılmış olacağını, Sözleşme Serbestisi ilkesi kapsamında somut olayın değerlendirilmesi gerekirse tarafların temerrüt halinde uygulanacak olan faiz oranını belirlemede serbest olduklarını, bu nedenlerle davalı tarafın faize ve ferilerine yönelik itirazlarının – reddedilmesi gerektiğini, Bayilik Sözleşmesi gereğince müvekkil nezdinde tutulan ticari defter, kayıt ve faturaların Kat” i delil teşkil ettiğini, neticede; davalıların Bakırköy …. İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyasında taraflar arasında akdedilmiş sözleşmelere ve yasalara aykırı yetkiye, borca, işlemiş faize ve ferilerine yapmış olduğu itirazlarının kısmen iptali ile takibin 1.400.000,00 TL üzerinden devamına, davalılar aleyhine 9620′ den aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatına hükmedilmesine, yargılama masrafları ve vekalet ücretinin de davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı …. Ltd. Şti. vekilinin 28/09/2020 havale tarihli cevap dilekçesini özetle; Davacı şirketin işbu dava ile ileri sürmüş olduğu alacak miktarı için birden fazla icra takibine giriştiğini, … Ltd. Şti. aleyhine Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyası ile toplam 722.600,00 TL değerinde kambiyo senetlerine özgü icra takibi başlatıldığını, aynı İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyası ile toplam 1.508.260,00 TL değerinde kambiyo senetlerine özgü takip başlatıldığını, … Ltd. Şti. Aleyhine Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyasında davacı lehine -teminat olarak 1.500.000,00 TL bedelli taşınır rehni tesis edilmiş olup rehinin paraya çevrilmesi için takip başlatıldığını, aynı alacaklar için Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyası ile 2.500.000,00 TL miktarlı ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla işbu dava konusu takibin başlatıldığını, toplamda 6.230.860,00 TL değerinde takip başlatmış olması nedeniyle davanın derdestlik nedeniyle dava şartı yokluğundan reddi gerektiğini, Akaryakıt dağıtım firması olan davacı …. Ürünleri Pazarlama A.Ş. ile müvekkil … Otomotiv Enerji Akaryakıt Loj. Gıda ve Tur. Tic. A.Ş. arasında “Akaryakıt Bayilik Sözleşmesi” akdedildiğini, sözleşmelerin imzalanması ile birlikte müvekkil firmadan işleyecek cari hesap alacaklarının teminatı olarak 1.000.000,00 TL bedelli 1. Dereceden Teminat İpoteği, anılan teminat ipotek bedeline 1.500.000,00 TL ilave ile toplam 2.500.000,00 TL bedele çıkarılmış olup; ipoteğin teminaten alındığı hususuna sözleşme içeriğinde yer verildiğini, alacak henüz miktar olarak belirlenmeden ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takibe geçilmesinin hukuken mümkün olmadığını, takibe konu edilen ipoteğin bir ana para ipoteği olmayıp, doğacak borçların teminatı için tanzim edilmiş bir limit ipoteği olduğunu, davacının 2.500.000,00 TL olarak başlattığı ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamsız takibinde alacağının 1.038.452,31 TL ve 192.896,07 TL’lik işlemiş faiziyle birlikte toplamda 1.231.348,07 TL alacaklı olduğunu beyan ederek geriye kalan 1.268.651,93 TL’lik miktardan feragat ettiğini, dava dilekçesinin Sonuç ve İstem bölümünde ise 1.400.000,00 TL’ye itirazın iptalini talep ettiğini, müvekkilinin davacı tarafa herhangi bir borcu bulunmadığını, taraflar arasındaki ticari ilişkinin davacı tarafın anılan sözleşme hükümlerini ihlal etmesine kadar devam ettiğini, davacının akaryakıt ikmal yükümlülüğünü ihlal ederek sözleşmenin ilgili maddesi gereği tek elden alım yapma zorunluluğu bulunan müvekkili şirketin bu konumunu aleyhine Fesih bildiriminde, davacının dağıtım şirketi olarak akaryakıt sağlama yerine getirmediğinin otomasyon kayıtları ile de sabit olduğunu, her ne kadar alacaklı tarafından Bayilik Sözleşmesinden Kaynaklı Cari Hesap Alacağı borcun sebebi olarak gösterilmişse de müvekkilin böyle bir borcu bulunmadığını, taraflar arasında yazlı cari hesap sözleşmesi bulunmadığını, neticede; davanın reddine, davacı aleyhine 9620 tazminata hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı yana yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava, ipoteğin paraya çevrilmesiyle başlatılan ilâmsız icra takibine vâki itirazın İİK’nun 67. Maddesi uyarınca iptali ve icra inkâr tazminatının tahsili davasıdır.
6100 sayılı HMK’nın 166/1 inci maddesi” aynı yargı çevresinde yer alan aynı düzey ve sıfattaki hukuk mahkemelerinde açılmış davalar, aralarında bağlantı bulunması durumunda, davanın her aşamasında, talep üzerine veya kendiliğinden ilk davanın açıldığı mahkemede birleştirilebilir. Birleştirme kararı, ikinci davanın açıldığı mahkemece verilir ve bu karar, diğer mahkemeyi bağlar.”şeklindedir.Yine aynı maddenin dördüncü fıkrasında “Davaların aynı veya birbirine benzer sebeplerden doğması ya da biri hakkında verilecek hükmün diğerini etkileyecek nitelikte bulunması durumunda, bağlantı var sayılır.” şeklinde olup buna göre huzurdaki dava ile Bakırköy … Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasındaki dava aynı sebeplerden doğduğu,her iki şirketin yetkilisi ve ortağının bir kişi olduğu,şirketler arasında sıkı bir ticari ilişkinin bulunup grup şirket oldukları anlaşıldığından her iki dosyanın birleştirilerek görülmesi gerektiği sonucuna varılarak aşağıdaki gibi hüküm fıkrası oluşturulmuştur.
HÜKÜM/Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Mahkememizdeki dava ile aynı ve birbirine benzer sebepten doğan, biri hakkında verilecek hükmün diğerini de etkileyecek nitelikte bulunması sebebiyle aralarında hukuki ve fiili bağlantı bulunan mahkememiz dosyası ile Bakırköy … Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dava dosyasının HMK’nun 166. md gereğince BİRLEŞTİRİLMESİNE,
Esasın bu şekilde KAPATILMASINA,
Yargılamanın Bakırköy …. Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası üzerinden YÜRÜTÜLMESİNE,
Dair, asıl karar ile birlikte istinaf yolu açık olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda oy birliği ile karar verildi. 13/10/2022

Başkan …
☪e-imzalıdır.☪
Üye …
☪e-imzalıdır.☪
Üye …
☪e-imzalıdır.☪
Katip …
☪e-imzalıdır.☪

“İŞ BU EVRAK 5070 SAYILI ELEKTRONİK İMZA KANUNUNUN 5. MADDE UYARINCA GÜVENLİ ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP, 22. MADDE UYARINCA DA ISLAK İMZA İLE İMZALANMAYACAKTIR.”