Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/52 E. 2020/58 K. 24.01.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/52
KARAR NO : 2020/58

DAVA : Ticari Şirket (Tasfiyeye İlişkin)
DAVA TARİHİ : 10/07/2019
KARAR TARİHİ : 24/01/2020
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 28/01/2020

Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Tasfiyeye İlişkin) dosya üzerinde yapılan incelemesi sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacı vekili Bakırköy Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine vermiş olduğu 10/07/2019 harçlandırma tarihli dava dilekçesinde; Davalının, müvekkili şirket nezdindeki ortaklıktan kaynaklı yasal haklarını kullanmasına engel olunduğunu, şirketin usulsüz şekilde borçlandırıldığını iddia ederek, TTK 636 maddesi gereğince şirketin feshi ile tasfiyesine karar verilmesini, müvekkili şirketteki sermaye, tasfiye payı ve şirketten olan diğer tüm alacaklarının tahsiline karar verilmesini ve şirketin feshine kadar müvekkili şirkete kayyım atanmasını talep ettiğini, davalının taleplerinin ve iddialarının yerinde olmadığını, müvekkili …. Ayakkabı Kalıp Plastik Ökçe San. Ve Dış Tic. Ltd. Şti.’nin ortakları davalı … ile … TC kimlik numaralı …. olduğunu, müvekkili şirketin iki ortaklı limited şirketi olduğunu, şirket … ve …’un eşi olan …. tarafından kurulduğunu, her ne kadar kuruluş aşamasında resmi ortak …. ise de fiili ortak … olduğunu, 14/08/2012 tarihinde fiili ortak … eşinin hisselerini devralarak resmi ortak olduğunu ,müvekkili şirkette her iki ortağın %50 oranında payının mevcut olduğunu ve her iki ortağın da birlikte imzaya yetkili olduklarını , müvekkili şirkete ait İTO kayıtlarının ekte sunduğunu, davalı ortak …, şirketle ilgili yetki ve sorumluluklarını kötüye kullandığını, …’un eşi olan …. aynı bu şirketin kuruluşunda olduğu gibi farklı bir şirket üzerinden işler almaya, müvekkili şirketi zor durumda bırakmaya çalıştığını, ….’la birlikte şirket ortağı davalı … fiili olarak mezkur şirket ile birlikte müvekkili şirket aleyhine hareket ettiklerini, Üsküdar … Noterliği’nin 11/09/2018 tarih ve …. yevmiye numaralı ihtarnamesi ile …. müvekkili şirketin envanterinde bulunan makinaların tarafına teslim edilmesini, aksi takdirde müvekkili şirketi haksız yere zarara uğratacağını beyan ettiğini, davalı …’un bilgisi dışında eşi ….’un hareket etmesi hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, müvekkili şirketin kuruluş aşaması da göz önüne alındığında davalı ve eşinin aynı sektörde faaliyet gösteren bir şirket kurduklarını veya kuracakları değerlendirildiğini, davalının, şirketin kurulmasından itibaren, sanki tek yetkiliymiş gibi hareket ettiğini, mütemadiyen şirket yönetim kurulu kararlarına aykırı davrandığını, kendi sorumluluğunda olan şirket müşterilerinin taleplerini zamanında yerine getirmediğini, davalının, basiretsiz ve ağır ihmalle hareket ederek sorumlu olduğu ayakkabı taban üretiminde kusurlu davrandığını ve üretilen mallarda meydana gelen kırılmalardan dolayı müvekkili şirket ticaret hayatında çok zor durumlara düşürdüğünü, bu durum hem müşterileri mağdur ettiğini hem de müvekkili şirketin itibarını zedelediğini , piyasada müvekkili şirkete olan güveni sarstığını, müşteri firmalardan bazılarının ekte sunulan ihtarnameden de anlaşılacağı üzere ayıplı ifadan ötürü müvekkili şirkete başvurduğunu, zararlarının tazmin edilmesini talep ettiğini, davalı, diğer ortak …’in bilgisi dışında Sosyal Güvenlik Kurumuna ödenmesi gereken ¨ 428.302,82 ’yi ödemediğini, bu tutar yapılandırılarak ¨492.548,24 olarak ödeneceğini, buna ilişkin belgeyi ekte sunduklarını, ayrıca vergi borcu da davalı tarafından zamanında ödenmediğinden yapılandırma ile ¨ 52.936,65 olarak ödeneceğini, ortaklardan …’in babası …. şirketin mali darboğazdan kurtulabilmesi için şirkete ¨ 93.688 borç verdiğini, davacının tespit edilen hileli davranışlarından biri de; aile fertlerinin kurucusu olduğu … Ayakkabı Ökçe ve Taban San. Tic. şirketine, …. Ayakkabı Kalıp Plastik Ökçe San. Ve Dış Tic. Ltd. Şti.’nin zararına %100 indirim yaparak ürün gönderdiğini, yakınları lehine ve firması aleyhine davranarak gönderdiği ürünlerin indirimli bedelini de şirket hesaplarına aktarmadığını, kendi hesabına aktardığını, emsal fatura ile … firmasına kesilen faturaları ekte sunduklarını, davalı ortağın, diğer ortağın bilgisi dışında şirketi borçlandırdığını, davalı ortağın, şirket markasının değil kendi adının yazılı olduğu kalıp ve tabanlar yaptığını, bununla amaçlanan kötüniyetli ortak davalının kendi markasını oluşturma çabasında olduğunu, bu hususu ispatlayan fotoğrafların ekte sunduklarını, davalı ortak, şirketin bütçesini kullanarak tamamıyla şirketin menfaatlerine aykırı olarak kendi markasını şirketin ürünlerine koyduğunu, davalı, şirketin ticari faaliyetlerini baltalamak amacıyla kullanılan ayakkabı kalıplarını şirketin ve diğer ortağın bilgisi ve rızası dışında aldığını, şirketin hem maddi hem de manevi yönden yeterince zarara uğradığını, bu nedenlerle usule, yasaya, hukuka aykırı ve hukuki mesnetten yoksun şirketin feshi talebinin reddini, şirket ortaklarının birbirlerine karşı güvenleri kalmadığından ve davalı ortağın şirkete zarar vermek kastıyla hareket etmesi nedeniyle şirketin devamı, çalışanların ve müşterilerin mağdur olmaması açısından davacı ortağın yetkilerinin dava sonuçlanıncaya kadar tedbiren durdurulmasını, şirket ortağı …’e tek imza yetkisinin verilmesini, davacı …’un hisselerinin değerinin tespiti ile bedelinin kendisine ödenerek ortaklıktan çıkarılmasına ve karşı davalarının kabulünü, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER ve GEREKÇE:
Dava; davalı ortağın şirketten çıkartılarak temsil yetkisinin kısıtlanması istemine ilişkindir.
HMK’nın 77 nci maddesinin birinci fıkrası hükmü”Vekâletnamesinin aslını veya onaylı örneğini vermeyen avukat, dava açamaz ve yargılamayla ilgili hiçbir işlem yapamaz. Şu kadar ki, gecikmesinde zarar doğabilecek hâllerde mahkeme, vereceği kesin süre içinde vekâletnamesini getirmek koşuluyla avukatın dava açmasına veya usul işlemlerini yapmasına izin verebilir. Bu süre içinde vekâletname verilmez veya asıl taraf yapılan işlemleri kabul ettiğini dilekçeyle mahkemeye bildirmez ise dava açılmamış veya gerçekleştirilen işlemler yapılmamış sayılır.” şeklindedir.
Somut olayda davacı şirket vekiline sunduğu vekaletnamenin geçersiz kabul edilmesi nedeniyle yeni tarihli vekaletname sunması için kesin süre verilmesine karşın davacı vekili kesin süre içerisinde yeni tarihli vekaletname sunamadığı tespit edildiğinden davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi gerektiği sonucuna varılarak aşağıdaki gibi hüküm fıkrası oluşturulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Karşı davacı vekilinin verilen kesin süre içerisinde karşı davacı şirkete ait yeni tarihli vekaletname sunmadığı anlaşıldığından davanın HMK’nun 77/1. Maddesi uyarınca AÇILMAMIŞ SAYILMASINA,
2-Alınması gereken ¨54,40 harçtan peşin alınan ¨44,40 harcın mahsubu ile bakiye ¨10,00 harcın davacıdan tahsili ile hazineye İRAT KAYDINA,
3-Davacının yaptığı yargılama giderlerinin kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Davalı kendisini bir vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ne göre hesap edilen ¨3.400,00 ücreti vekaletin davacıdan tahsili ile davalıya VERİLMESİNE,
5235 sayılı Kanunun geçici 2’nci maddesine göre ,Bölge Adliye Mahkemeleri’nin kurulmasına ve 20 Temmuz 2016 tarihinde göreve başlamalarına dair kararların 07/11/2015 tarih ve 29525 sayılı Resmî Gazete’de ilan edildiği anlaşılmakla;6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 ilâ 360’ncı madde hükümleri uyarınca,mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf,başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda oybirliğiyle karar verildi.24/01/2020

Başkan …
☪e-imzalıdır.☪
Üye …
☪e-imzalıdır.☪
Üye …
☪e-imzalıdır.☪
Kâtip …
☪e-imzalıdır.☪

“İŞ BU EVRAK 5070 SAYILI ELEKTRONİK İMZA KANUNUNUN 5. MADDE UYARINCA GÜVENLİ ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP, 22. MADDE UYARINCA DA ISLAK İMZA İLE İMZALANMAYACAKTIR.”