Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/493 E. 2020/750 K. 13.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/493 Esas
KARAR NO : 2020/750

DAVA : Sigorta (Trafik Sigortası Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 25/07/2020
KARAR TARİHİ : 13/11/2020
K. YAZIM TARİHİ : 13/11/2020
Mahkememizde görülmekte olan Sigorta (Trafik Sigortası Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ve duruşmadaki beyanlarında özetle; 11/01/2020 tarihinde, davacıya ait … plakalı aracın, davalı … şirketine sigortalı …. plakalı aracın çarpması sonucu maddi hasara uğradığını, kazanın oluşumunda sigortalı araç sürücüsünün kusurlu ol- duğunu, kaza sonrası açılan … nolu hasar dosyası üzerinden ekspertiz raporu alındığını, tamir masrafının davalı … tarafından karşılandığını, davacının aracında oluşan değer kaybı za- rarının da tazmini talebiyle 04/03/2020 tarihinde davalı … şirketine başvurulduğunu, ancak baş- vurunun sonuçsuz kaldığını beyanla fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, şimdilik değer kaybına ilişkin 1.000,00 TL tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte dava- lıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı … şirketinin cevap dilekçesinde özetle; ticari nitelikteki uyuşmazlığın arabulu- culuğa tabi olduğunu ,ancak davacının iş bu davadan önce ara bulucuya başvurmadığını, müvekkili şirketin sigorta genel şartları gereğince işlem yaptığını, sadece gerçek zararı karşılama yükümlülüğü- nün bulunduğunu, davacının değer kaybına ilişkin zararının gerçek dışı olduğunu, aracının 204.318 km’de bulunduğunu beyanla davanın reddini savunmuş, 28/09/2020 tarihli ek dilekçesi ile de, dava- cının dava konusu değer kaybı zararı ile ilgili olarak Başakşehir İlçe Hakem Heyeti’nin …. nolu dosyası üzerinden başvuruda bulunduğunu beyanla derdestlik itirazında bulunmuştur.
Dava, değer kaybından kaynaklanan tazminat talebine ilişkindir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık; dava konusu kazada maddi hasara uğrayan davacıya ait araçta değer kaybı zararının oluşup oluşmadığı, bu nedenle davalıdan tazminat talep edip edemeyeceği hususunda toplanmaktadır.
Her ne kadar maddi tazminat talepli iş bu dava mahkememizde ikame olunmuş ise de;
6100 sayılı HMK’nın 114/1. Md. de dava şartları tahdidi olarak sayıldıktan sonra 2.fıkrada “Diğer kanunlarda yer alan dava şartlarına ilişkin hükümler saklıdır.” denilmiştir.
HMK’nun 115 nci maddesinde ise ” (1) Mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. Taraflar da dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilirler.(2) Mahkeme,dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir. Ancak, dava şartı noksanlığının giderilmesi mümkün ise bunun tamamlanması için kesin süre verir. Bu süre içinde dava şartı noksanlığı giderilmemişse davayı dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddeder.” şeklinde düzenleme yapılmıştır.
7155 sayılı Kanun’un 20. md ile 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’na eklenen 5/A md ile bu Ka- nun’un 4. maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın öden- mesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş ol- ması dava şartı olarak belirtilmiş,Asliye Ticaret Mahkemeleri’nde görülecek olan bazı davalarda,dava açılmadan önce arabulucuya baş vurulması dava şartı hâline getirilmiştir.
Yine 7155 sayılı Yasa ile değişik 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanu- nu’nun 18/A maddesi hükmünde “Davacı, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine ek- lemek zorundadır. Bu zorunluluğa uyulmaması hâlinde mahkemece davacıya, son tutanağın bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden redde- dileceği ihtarını içeren davetiye gönderilir. İhtarın gereği yerine getirilmez ise dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkarılmaksızın davanın usulden reddine karar verilir. Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması hâlinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir.” şeklinde düzenleme yapılmıştır.
Davacının tazminat talebiyle açtığı işbu davada; uyuşmazlığın haksız fiil sorumluluğuna da- yandığı ve dava konusunun bir miktar paraya ilişkin olduğu , davacı tarafın dava açmadan önce ara- bulucuya başvurduğuna ilişkin herhangi bir belge sunmadığı gibi böyle bir iddiasının da bulunmadığı anlaşılmış olmakla, 7155 Sayılı yasa ile değişik 6102 Sayılı TTK’nun 5/A ve aynı sayılı yasa ile değişik 6325 Sayılı Kanunun 18/A maddesinin birinci fıkrası uyarınca arabuluculuğa başvurulmasına ilişkin dava şartı noksanın noksan olduğu tespit edilmekle davanın usulden reddine karar verilmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-HMK 114/2 ve 115/2 md gereğince,arabulucuya başvuruya ilişkin dava şartının noklanıdğı nedeniyle DAVANIN USULDEN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince hesaplanan ve peşin alınan 54,40 TL karar ve ilam harcının Hazine’ye irat kaydına,
3-Davacı tarafından sarf olunan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,

Davalı tarafça sarf olunmuş yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar tesisine yer olmadığına,
Sarf olunmayan delil/gider avanslarının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
4-Kendisini vekil ile temsil ettiren davalı lehine hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Av. Kan. ve AAÜT gereğince takdir olunan 3.400,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsil edilerek davalı tarafa ödenmesine dair,
Davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda 5235 Sayılı Kanun’un geçici 2. maddesine göre Bölge Adliye Mahkemeleri’nin kurulmasına ve 20 Temmuz 2016 tarihinde göreve başlamalarına dair kararların 07/11/2015 tarih ve 29525 sayılı Resmi Gazete’de ilan edildiği anlaşılmakla 6100 sayılı Hukuk Mahkemeleri Kanunu’nun 341 ila 360. madde hükümleri gereğince mahkememize veya aynı sıfatta başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf, başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 13/11/2020
Katip …
E-imzalıdır

Hakim …
E-imzalıdır