Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/49 E. 2022/103 K. 01.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/49 Esas
KARAR NO : 2022/103

DAVA : Sigorta (Mal Sigortası Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 18/01/2020
KARAR TARİHİ : 01/02/2022
K.YAZIM TARİHİ : 28/02/2022

Mahkememizde görülmekte olan Sigorta (Mal Sigortası Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin davalı şirket aleyhine Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün ….. E sayılı dosyası ile icra takibi başlattığını, davalının takibe haksız olarak itiraz ettiğini, takibi durdurduğunu, arabuluculuk sürecinin “Anlaşama Tutanağı” ile neticelendiğini; dava dışı …. Makine Dış Tic. LTD.ŞTİ. tarafından Fransa’da yerleşik alıcısına 13.08.2018 tarih ve … nolu fatura muhteviyatı, dokuz kap brüt 6.110,00 kg çelik emtianın CPT olarak satıldığını; emtianın taşınması için ….. firması ile anlaşıldığını, ….’in taşıma işini …ye devrettiğini, 16.08.2018 tarihinde ….. şirketi adına kayıtlı yarı römork …. plakalı araca yükleme yapıldığını; …. Lojistik Dış. Tic. LTD.ŞTİ. ile 16.08.2018 yükleme tarihli yedi gün süreli taşıma için tedarik sözleşmesi yapıldığını; söz konusu emtianın 24.08.2018 tarihinde alıcısın teslimi sırasında yapılan kontrollerde 1 kap emtianın hasarlı olduğunun görülmesi üzerine sigortalı yetkililerine bilgi verildiğini; durumdan haberdar olan müvekkil sigorta şirketinin … nolu hasar dosyasını açtığını ve ekspertiz çalışmalarına başladığını; İncelenen CMR belgesi üzerinde “hasarlı parçalar rezervli kötü sabitleme boşaltmada fotoğraflar çekildi” denildiğini; Alıcı Firma …. tarafından 28.08.2018 tarih ve …. nolu hasar tutanağında parçalar hasarlı bir şekilde paketlenmiş ve kötü bir şekilde sarıldığı; eksper raporuna göre hasar bedelinin 2.970,34 Euro olduğunu, hasarın KDV’siz birim fiyatlar üzerinden hesap edildiğini; tespit edilen hasar tazminatının müvekkili sigorta tarafından sigortalısına 13.12.2018 tarihinde ödendiğini; davalı şirket ile tedarikçi sözleşmesinin yapılmasına rağmen taşıyıcı sıfatına sahip olduğunu; bazı işlerin eşya ilgilisi tarafından yapılıyor olmasının taşıyıcının özen yükümlülüğünü ortadan kaldırmadığını ve sorumluluğunun devam ettiğini; taşıyıcının ağır ihmal ve kusurundan dolayı CMR hükümlerine göre sınırlı sorumluluk hükümlerinden yararlanamaması gerektiğini, müvekkili sigorta şirketinin sigortalısına ödeme yapmasından dolayı sigortalısına halef olarak huzurdaki davayı açmaya hakkı olduğunu ileri sürerek davanın kabulüne, itirazın iptaline Bakırköy …. İcra Müdürlüğünün ….. E sayılı takibin devamına ve davalı borçlunun 9420’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatı ödemesine karar verilmesini; yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yüklenmesine hükmedilmesini istemiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Söz konusu dava kapsamından müvekkili şirketin davacıya herhangi bir tazminat ödem yükümlülüğü bulunmadığını, çünkü dava konusu taşımayı müvekkili şirketin yapmadığını, taşıma işini yapanın Bulgaristan kanunlarına göre kurulmuş dava dışı … olduğunu, ayrıca akdi taşıyıcının da yine Bulgaristan kanunlarına göre kurulmuş dava dışı … olduğunu, davacının davasını Bulgaristan’da söz konusu iki şirkete karşı açması gerektiğini, müvekkili şirketin huzurdaki davada taraf olmasının mümkün olmadığını; Müvekkilinin taşıma zincirinde yer almamasından dolayı oluşan zararda hiçbir şekilde sorumlu olmadığını ileri sürerek davanın husumet yokluğu nedeniyle reddini, müvekkilinin sorumluluğununbulunmaması nedeniyle esastan reddini, davacı aleyhine %20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesini istemiş ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini istemiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Huzurda görülen dava, TTK.m.1472’ye dayalı rücuen tazminat talebine ilişkindir.
Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları re’sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Dosyaya Lojistik Taşıma ve Sigorta Uzmanı Dr. Öğretim Üyesi … tarafından sunulan 09/11/2021 tarihli bilirkişi raporunda; Davanın, eşyanın karayolundan uluslararası taşınmasına ilişkin olmasından dolayı ihtilafa CMR hükümlerinin uygulanması gerektiği; Davalının huzurdaki davaya konu taşıma ile ilişkisini ortaya koyacak olan tedarik sözleşmesinin dosyaya sunulamaması, dosyada sunulu navlun faturasının doğrudan dava dışı sigortalıyı muhatap alarak düzenlenmiş olması, davalının taşıma işinin ifasında yer almaması nedeniyle taşıyıcı sıfatına sahip olduğunun ispat edilemediği ve işbu davanın kendisine yöneltilemeyeceği; pasif husumetin teyit edilemediği, Zararın sebebi olarak imalat hatası, ambalaj hatası ve araç üzerine sabitleme hatasının söz konusu olduğu, imalatın, ambalajlamanın ve yüklemenin gönderen, yani davacının sigortalısı şirket tarafından yapıldığı ve ambalaj ve araç üzerine sabitleme hatasından kaynaklanan hasardan da onun (sigortalı) sorumlu olması (katlanması) gerektiği; Fotoğraflarla gözlenebilen hataların imalat, ambalaj ve yükleme hatalarına işaret ettiği, bu nedenle taşıma süreci sonunda tespit edilen hasarın taşıyıcı sorumluluğunda olmadığının değerlendirildiği, Sayın Mahkemenin işbu rapordaki kanaati benimsemeyerek davacı lehine tazminata hükmetmesi halinde Yargıtay uygulaması ve talebin TL üzerinde yapılmasını dikkate alarak takip tarihi olan 15.02.2019 tarihinden itibaren, talebe uygun olarak yasal faiz işletebileceği belirtilmiştir.
TTK’nın 1472. maddesi; “(1) Sigortacı, sigorta tazminatını ödediğinde, hukuken sigortalının yerine geçer. Sigortalının, gerçekleşen zarardan dolayı sorumlulara karşı dava hakkı varsa bu hak, tazmin ettiği bedel kadar, sigortacıya intikal eder. Sorumlulara karşı bir dava veya takip başlatılmışsa, sigortacı, mahkemenin veya diğer tarafın onayı gerekmeksizin, halefiyet kuralı uyarınca, sigortalısına yaptığı ödemeyi ispat ederek, dava veya takibi kaldığı yerden devam ettirebilir. (2) Sigortalı, birinci fıkraya göre sigortacıya geçen haklarını ihlal edici şekilde davranırsa, sigortacıya karşı sorumlu olur. Sigortacı zararı kısmen tazmin etmişse, sigortalı kalan kısımdan dolayı sorumlulara karşı sahip olduğu başvurma hakkını korur.” şeklindedir.
Dosya ve tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde; huzurda görülen davaya konu uyuşmazlığın karayoluyla uluslararası eşyanın taşınması sırasında doğmasından dolayı uyuşmazlığın çözümünde CMR hükümlerinin uygulanması gerektiği açıktır. CMR’nin 17/1. maddesine göre; taşıyıcı eşyayı taşımak üzere teslim aldığı andan varma yerinde gönderilene teslim edilinceye kadar (iki teslim arasında) ortaya çıkan zıya, hasar ve gecikmeden sorumludur. Her ne kadar davacı vekili tarafından davalı şirket ile tedarikçi sözleşmesinin yapılmasına rağmen taşıyıcı sıfatına sahip olduğu ve söz konusu tedarikçi sözleşmesinin delilleri arasından mübrez olduğunu ileri sürülmüş ise de davacı vekili tarafından söz konusu sözleşmenin dosyaya sunulmadığı tespit edilmiştir. Davacı vekili tarafından söz konusu sözleşmenin dava dışı … Makina şirketinde olduğunun belirtilmesi üzerine mahkememizce söz konusu sözleşmenin ibrazı için ilgili şirkete müzekkere yazılmıştır. Yazılan müzekkerelere … Makina Şirketi tarafından cevap verilmemiştir. Davalının akdi taşıyıcı olduğunu ispat yükümlülüğü davacı üzerindedir. Dosyada mübrez bilirkişi raporunda, dava dosyasındaki navlun faturası, ekspertiz raporu, yüklemenin yapıldığı araca ilişkin bilgilerden öncelikle davalının taşımanın fiili olarak gerçekleştirilmesinde görev almadığı ve katılmadığının anlaşıldığı; buna göre davalının fiili taşıyıcı olarak nitelendirilmesinin mümkün olmadığı; dosyanın halihazırda içerdiği belgelere göre uyuşmazlığa konu taşıma bakımından akdi taşıyıcının …, alt/fiili taşıyıcının ise ….. olarak göründüğü; buna göre huzurdaki davanın da davalı … Dış Tic. LTD. ŞTİ.’ye değil, dava dışı …. ve …. firmalarına veya bunların sigortacılarına karşı açılması gerektiği belirtilmiştir. Davacının, davalının taşıyıcı sayılan taşıma işleri komisyoncusu (taşıma işleri organizatörü) olduğu yönünde bir iddiası da olmamıştır. Davalının taşıma işleri organizatörü olarak kabulü halinde dahi huzurda görülen davanın doğrudan …. şirketi aleyhine açılması mümkün değildir. Her ne kadar davacı vekili tarafından 28/11/2021 tarihli bilirkişi raporuna itiraz dilekçesi ekinde tedarikçi sözleşmesi sunulmuş ise de söz konusu sözleşmenin imzasız olması nedeni ile mahkememizce dikkate alınmamıştır. Açıklanan nedenlerle açılan davanın pasif husumet yokluğu nedeni ile reddi ile davacını şartları oluşmayan icra inkar tazminatı talebinin reddine, davacının icra takibini açmakta kötü niyetli olduğu davalı tarafından ispat edilemediğinden davalının şartları oluşmayan kötü niyet tazminatı talebinin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-AÇILAN DAVANIN PASİF HUSUMET YOKLUĞU NEDENİ İLE REDDİNE,
2- Davacının şartları oluşmayan icra inkar tazminatı talebinin REDDİNE,
3- Davalının şartları oluşmayan kötü niyet tazminatı talebinin REDDİNE,
4-Harçlar Kanunu gereğince hesaplanan ve tahsili gereken 80,70 TL karar ve ilam harcının peşin alınan 365,24 TL nispi harçtan mahsubu ile fazla alınan 284,54 TL harcın istek halinde davacıya iadesine,
5-Davacı tarafından sarf olunan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,

6-Davalı tarafından yapılan herhangi bir masraf bulunmadığından bu konuda hüküm kurulmasına yer olmadığına,
7-Sarf olunmayan delil/gider avanslarının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
8-Kendisini vekil ile temsil ettiren davalı taraf lehine yürürlükte bulunan Avukatlık Kanunu ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 7. maddesi gereğince takdir olunan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
9-6235 sayılı Hukuki Uyuşmazlıklarda Arabuluculuk Kanununun 18/A maddesinin 13. fıkrası uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen ve yargılama giderinden sayılan Arabuluculuk ücreti olan 1.320,00 TL’nin davacıdan tahsili ile Hazineye İRAT KAYDINA,
Dair; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341. ile 360. madde hükümleri uyarınca mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf, başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 01/02/2022

Katip ….
e-imzalı

Hakim …
e-imzalı