Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/488 E. 2022/1114 K. 10.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/488
KARAR NO : 2022/1114

DAVA : Sıra Cetveline İtiraz (İflas Tasfiyesinde Düzenlenen Sıra Cetveline Yönelik Kayıt Kabul Ve Terkin Talebi (İİK 235))
DAVA TARİHİ : 23/07/2020
KARAR TARİHİ : 10/11/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 21/11/2022

Mahkememizde görülmekte olan Sıra Cetveline İtiraz (İflas Tasfiyesinde Düzenlenen Sıra Cetveline Yönelik Kayıt Kabul Ve Terkin Talebi (İİK 235)) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacı vekili Bakırköy Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesi’ne verdiği 23/07/2020 harçlandırma tarihli dava dilekçesinde; Müvekkili şirketin müflis kiracının kullanmakta olduğu “…. İlçesi, …. Köyü, …. ada, …. parsel-…. parsel ve …. parsel no” da kayıtlı bulunan (toplam yüz ölçümü 206.482,00 m2) gayrimenkulü 10.07.2018 tarihinde eski malik … Şti.’den satın aldığını, anılan gayrimenkulün 10.07.2018 tarihinde satın alınması ile müvekkili şirketin TBK m.310/1 uyarınca borçlu müflis ile eski malik …. İnşaat arasında kurulan kira sözleşmesinin kiralayan tarafı sıfatını kazandığını, müvekkili şirket ile borçlu arasında kiracı-kiralayan ilişkisi kurulduğunu, müvekkili şirketin Devrek Noterliğinin 13.07.2018 tarihli … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile borçlu müflise ihtarname keşide ederek yeni malik olduğunu bildirdiğini, müvekkili şirketin taşınmaza ihtiyacı olması sebebiyle taşınmazın yasal süresi içerisinde tahliye edilmesinin istendiğini, halefiyet kuralları gereğince tahliye edilinceye kadar kira sözleşmesi kapsamında aylık 100.000,00 TL+KDV kira bedellerinin müvekkili şirkete ait hesaba ödenmesinin istendiğini, borçlu müflisin ihtarnameye karşı herhangi bir itirazda bulunmadığını, müflisin kira sözleşmesinde belirtilen miktarı ödemede temerrüde düştüğünü, bunun üzerine müvekkili şirketin borçlu müflisten olan kira alacaklarının tahsili ile birlikte tahliyesi amacıyla Devrek İcra Müdürlüğünün …. E. sayılı dosyası üzerinden icra takibi başlattığını, buna ek olarak müvekkili şirketin eski malikten temlik aldığı kira alacağına ilişkin olarak İstanbul … İcra Müdürlüğünün …. E. sayılı dosyası üzerinden haciz ve tahliye talepli icra takibine giriştiğini, ilgili takibin kesinleştiğini, söz konusu takiplere herhangi bir itirazda bulunulmadığını, müflis şirketin Bakırköy … Asliye Ticaret Mahkemesinin … E. sayılı dosyası üzerinden konkordato talebinde bulunduğunu, müvekkili şirketin kira alacaklarını tahsil edemediğinden davaya müdahil olduğunu, müflis şirketin konkordato talebinde bulunduktan sonra da kira borcunu ödemediğini, müflis şirket Konkordato Komiserliği tarafından müvekkili şirkete alacak kayıtlarına ilişkin 08.03.2019 tarihli bildirim gönderildiğini, müvekkili şirketin borçlu müflisten olan 1.022.666,00 TL tutarındaki alacağının 27.03.2019 tarihinde kaydedilerek 7 numara ile kayıt altına alındığını, müflisin müvekkili şirketin alacak miktarına itiraz ettiğini ve müflisin alacak kayıt talebine konu tutarın yalnızca 135.000,00 TL’lik kısmını kabul ettiğini, müflis şirketin bu beyanına karşı itirazda bulunulduğunu, Konkordato Geçici Komiser Heyeti tarafından mahkemeye sunulan 21.05.2019 havale tarihli yazıda, müvekkili şirket ile müflis arasında kira sözleşmesi bulunmadığının, bu nedenle taraflar arasındaki ihtilaf çözülene kadar müflis şirketin müvekkili şirkete aylık 27.000 TL ecrimisil ödemesinin uygun olacağının mütalaa edildiğini, taraflar arasındaki ilişkinin kira ilişkisi olduğu ve kira bedelinin de gerek kira sözleşmesinde gerekse ihtarnamede açıkça belirtilmesine ve gerekse borçlu müflisin kira ilişkisine ilişkin herhangi bir itirazı bulunmamasına rağmen ecrimisil bedelinin (aylık) 27.000 TL olarak belirlenmesinin kabulünün mümkün olmadığını, Konkordato Komiserlerinin beyanı uyarınca müflis tarafından müvekkili şirket hesaplarına gönderilen toplamda 81.000 TL’nin kira alacağı olarak müvekkili şirketin ticari defterlerine kaydedildiğini ve yine bu şekilde fatura edilerek müflis şirket kayıtlarına elektronik ortamda gönderildiğini, Bakırköy … Asliye Ticaret Mahkemesinin … E. sayılı dosyası üzerinden verilen iflas kararı neticesinde, Bakırköy … İflas Dairesinin … sayılı dosyası üzerinden sıra cetveli hazırladığını, hazırlanan sıra cetvelinde müvekkili şirketin isminin bulunmadığını, ayrıca sıra cetvelinin müvekkili şirkete tebliğ edilmediğini, müvekkili şirketin gayrimenkulü devraldığı 2018 yılı Temmuz ayı itibariyle borçlu müflisten aylık 100.000 TL (KDV Hariç) kira bedeli olmak üzere 2.400.000 TL kira alacağı ile 432.000 TL KDV alacağı ve icra takipleri de dahil olmak üzere toplam 2.910.666 TL alacağının bulunduğunu, müflis şirketin gayrimenkulü tahliye edinceye kadar tahakkuk eden kira bedellerinin de müvekkili şirkete ayrıca ödenmesi gerektiğini belirterek davanın kabulüne, müvekkili şirketin alacağının alacağa işleyecek ticari avans faizi ile birlikte sıra cetveline kayıt ve kabulüne, hatalı düzenlenen sıra cetvelinin iptali ile sıra cetvelinin yeniden düzenlenmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı iflas idaresine usulüne uygun tebligat yapıldığı ancak davaya cevap verilmediği görülmüştür.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava, İİK’nun 235’nci maddesi uyarınca, iflas idaresince kabul edilmeyen alacağın müflisin iflas masasına kayıt ve kabulüne karar verilmesi istemine ilişkindir.
İflâs Müdürlüğü’ne yazılan müzekkereye verilen cevaptan, müflis … A.Ş. nin Bakırköy … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyasında 19/12/2019 tarihinde iflâsına karar verildiği, iflâs tasfiye işlerinin … iflâs sayılı dosyasında yürütüldüğü, iflâs idaresi tarafından düzenlenen cetvelin 08/07/2020 tarihinde …. gazetesinde, … tarihinde Ticaret Sicil Gazetesinde ilan edildiği, davanın 15 günlük hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları re’sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Bilirkişiler ….. ve Prof. Dr. …… tarafından mahkememize sunulan 07/06/2021 tarihli bilirkişi raporunda özetle; Somut olayda davacı şirketin, müflis şirketten 2.910.666 TL tutarında alacaklı olduğunu ileri sürerek söz konusu alacağın müflis şirket sıra cetveline kayıt ve kabulüne karar verilmesini talep ettiği, müflis şirkete ait ticari defterlerin tamamının İflas Müdürlüğüne ibraz edilmediği, İflas Müdürlüğüne ibraz edilen bir kısım defter sayfaları ile cari hesap ekstrelerine göre, müflis şirketin davacı şirkete herhangi bir kira borcunun bulunmadığı, davacı şirketin, müflis …. ile dava dışı …. İnşaat arasındaki kira sözleşmesine konu yeri dava dışı …. İnşaat firmasından 10/07/2018 tarihinde satın aldığı, bu durumda davacı şirketin, müflis …. ile dava dışı …. İnşaat arasında imzalanan ve süresinde sona erdirilmemesi nedeniyle TBK m.347, f.1 hükmüne göre birer yıllık periyotlar halinde yenilenen 14/07/2016 tarihli kira sözleşmesinin tarafı haline geldiği, bu nedenle davacı şirketin, dava dışı …. İnşaat ile müflis arasında imzalanan 14/07/2016 tarihli kira sözleşmesine dayalı olarak talepte bulunabileceği, mahkemenin konkordato konulu …. E. sayılı dosyasına sunulan 17/05/2019 tarihli Komiser Heyeti Görüşünde, davacı şirket ile müflis şirket arasında herhangi bir kira sözleşmesi bulunmadığı belirtildikten sonra davacı şirkete ecrimisil adı altında aylık 27.000,00 TL ödenmesinin uygun olacağının mütalaa edildiği, Komiser Heyetinin, dava dışı …. İnşaat ile müflis şirket arasında kira sözleşmesi bulunmasına ve davacının da taşınmazı satın alması sebebiyle dava dışı …. İnşaat’ın halefi durumuna gelmesinî rağmen neden ecrimisil belirleme yoluna gittiğinin anlaşılamadığı, fakat en nihayetinde müflis şirketin, Komiser Heyetinin belirlediği ecrimisil tutarını dikkate alarak davacı şirkete toplamda 81.000,00 TL ödeme yaptığının tespit edildiği, yapılan bu ödemeler karşılığında, davacı şirketin her biri KDV dahil 27.000,00 TL tutarlı faturalar tanzim ettiği, faturanın notlar kısmına “… Ayı kirasından kısmi tahsilat (Bakiye kira alacağımız bulunmaktadır)” şeklinde şerh düşüldüğü, faturalarda bu şerhlere yer verilmiş olmasının, aylık ecrimisil bedeli adı altında 27.000,00 TL olarak yapılan ödemenin davacı tarafça benimsenmediğini gösterdiği, davacının, kira sözleşmesine konu taşınmazı 10/07/2018 tarihinde satın aldığı, davacının huzurdaki davadaki talebinin ise 24 aya ilişkin olduğu, yani davacının, 10/07/2018 – 10/07/2020 dönemleri için kira talep ettiği, halbuki müflis şirketin iflas tarihinin 19/12/2019 olduğu, bu durumda davacının, kendisine ait fabrikanın iflas tarihinden sonra da kullanıldığını iddia ettiği, somut olayda İflas İdaresi tarafından, kira sözleşmesine konu fabrikanın iflas tarihinden sonra boşaltıldığına dair herhangi bir bilgi ve belge sunulmadığı, bu nedenle, kira sözleşmesine konu fabrikanın, davacının iddia ettiği şekilde, 10/07/2020 tarihi itibariyle boşaltılmamış olduğunun kabul edileceği, o halde davacı tarafın, müflis şirket ile dava dışı …. İnşaat arasında imzalanan ve sonradan kendisinin dava dışı …. İnşaat’ın halefi durumuna geldiği 14/07/2016 tarihli kira sözleşmesinden kaynaklı olarak 24 aylık kiranın karşılığı olan 2.400.000,00 TL tutarında kira talep edebileceği, müflis şirket tarafından 24 aylık süreçte davacı şirkete ödenen tutarın 81.000,00 TL olduğu, ödenen bu tutarının 12.355,92 TL’lik kısmının KDV olduğu, o halde ödenen 81.000,00 TL’den davacının eline geçen net tutarın 68.644,08 TL olduğu, 24 aylık kira bedeli olan 2.400.000,00 TL’den, müflis şirketin ödediği KDV hariç tutar olan 68.644,08 TL düşüldüğünde 2.331.355,92 TL kaldığı, davacının, 24 aylık dönem için talep edebileceği bakiye kira alacağın bu tutar olduğu, davacının, taşınmazın maliki olduğu döneme ait kira alacağı dışında, taşınmazın eski maliki …. İnşaat’ın müflis şirkete karşı başlattığı takibe konu alacağı dava dışı …. İnşaat’tan temlik aldığını ileri sürerek de alacak kaydı talebinde bulunduğu, dosyada bir örneği bulunan Beşiktaş … Noterliğinin 15/08/2018 tarihli ve … yevmiye no’lu işlemiyle düzenlenmiş “Alacağın Devri” sözleşmesinden, …. İnşaat unvanlı firmanın, İstanbul … İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyasındaki takip tarihi itibariyle 130.056,04 TL tutarında olan alacağını ferileri ile birlikte davacı şirkete temlik ettiğinin tespit edildiği, davacının temlik aldığı İstanbul … İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyası sebebiyle talep edebileceği alacak tutarının 150.536,95 TL olduğu, davacının sıra cetveline geçirilebilecek alacaklarının 2.331.355,92 TL (24 aylık döneme ait bakiye kira alacağı) ve 150.536,95 TL (temlik aldığı İstanbul …. İcra Müdürlüğünün …. E. sayılı dosyasından kaynaklı alacak) olmak üzere toplam 2.481.892,87 TL olduğu yönünde görüş bildirmişlerdir.
Bilirkişiler …. ve Prof. Dr. … tarafından mahkememize sunulan 21/09/2022 tarihli bilirkişi ek raporunda özetle; Somut olayda, dosya kapsamında mevcut Dr. …, ….ve …. imzalı 17/05/2019 tarihli Komiser Heyeti Görüşü dikkate alındığında, taraflar arasındaki kira ilişkisinin devamında Komiser Heyetinin açık/örtülü onayının bulunduğu kabul edilebileceği, iflas tarihinden sonra taşınmazın derhal tahliye edilmeyip tahliye geciktirildiğinden, iflas tarihinden sonraki zaman dilimi bakımından da İflas Masasının kira ilişkisinin devamı bakımından örtülü onayının bulunduğunun kabul edilebileceği, bu nedenle konkordato talep eden şirkete geçici mühletin verildiği 28/08/2018 tarihinden sonra doğan kira borçları, sıra cetveline kaydı gerekmeksizin İİK m.248 kapsamında öncelikli ödenecek masa borçları arasında değerlendirilebileceği, gerek kök raporun gerekse de ek raporların hazırlanması aşamasında bu durum tespit edilmişse de davacı taraf talebine konu alacakların sıra cetveline geçirilmesi talebinde bulunduğundan, söz konusu raporlarda, taleple bağlılık ilkesi gereğince, geçici mühlet tarihinden sonra doğan kira alacaklarının masa borcu olduğuna yönelik bir değerlendirmeye yer verilmediği, geçici mühlet tarihi olan 28/08/2018 tarihinden sonra doğan kira borçlarının masa borcu olduğu kabul edilse dahi, davacı şirketin bu alacağının huzurdaki davada ilama bağlanmasının mümkün olmadığı, zira böyle bir ilamın ancak, genel hükümlere göre genel mahkemelerde nispi harç yatırılarak açılan bir dava sonucunda elde edilebileceği, huzurdaki davanın İK m.235’e göre açılmış kayıt kabul davası olduğu mahkemece, huzurdaki davada taleple bağlılık ilkesinin uygulama alanı bulamayacağı kanaatine varılması halinde, İİK m.235’e göre sıra cetveline kaydı gereken alacak tutarı 363.615,47 TL olabileceği, mahkemece davacının geçici mühlet öncesi döneme ait kira alacakları bakımından KDV talep edebileceği kanaatine varılması halinde davacının KDV alacağı olarak isteyebileceği tutar (160.000,00 TL’nin %18’i 28.800,00 TL olarak hesaplandığı, o halde, huzurdaki davada taleple bağlılık ilkesinin uygulama alanı bulamayacağı ve davacının geçici mühlet öncesi döneme ait kira alacakları bakımından KDV talep edebileceği kanaatine varılması halinde sıra cetveline kaydı gereken tutarın 363.615,47 TL + 28.800,00 TL =) 392.415,47 TL olarak hesaplandığı, masa borcu olarak değerlendirilmesi mümkün olan, geçici mühlet tarihinden (28/08/2018) taşınmazın tahliye ediliş tarihi olarak belirtilen 22/04/2021 tarihine kadar işleyen kiraların anapara toplamının ise 3.183.333,33 TL olarak hesaplandığı yönünde görüş bildirmişlerdir.
Bilirkişi …. Devrek …. Asliye Hukuk Mahkemesine sunmuş olduğu 05/03/2021 tarihli bilirkişi raporunda özetle ;Davacı şirketin, taşınmazın devralınması sebebiyle kira sözleşmesinin tarafı olarak dikkate alınması, kira bedelinin borçlu müflis bakımından işletme giderlerinden olması sebebiyle konkordato sürecinde ödenmesi gereken bir alacak olması, gibi hususlarındaki hukuki değerlendirme mahkemeye ait olmak kaydı ile; davacı şirketin, ilgill kira bedeli faturalarına ilişkin olarak (sadece tahsil edilen kira bedellerine ilişkin fatura düzenlenmesi nedeniyle) defter kayıtlarında herhangi bir alacağının olmadığı yönünde görüş bildirmiştir.
Kayıt kabul davası bilindiği üzere alacağı kısmen veya tamamen red edilen alacaklı tarafından iflas idaresine karşı açılır. Davada husumet iflas masasına yöneltilmelidir. İflas masasının temsilcisi adi tasfiyede iflas idaresi, basit tasfiyede ise iflas dairesidir. İspat yükü kural olarak masaya yazdırılması gereken alacağı olduğunu iddia eden davacı alacaklı üzerindedir. Sadece alacak belgesinin bulunması alacağın gerçek varlığı yönünde yeterli olmayıp alacaklı-borçlu arasındaki temel ilişkilere inilip sair belge ve bilgilerle gerçek alacağın tespit edilmesi gerekli olup ispat hususuda alacaklıya aittir.

Bu genel açıklamalardan sonra somut olaya döndüğümüzde,davacı şirket ile müflis şirket arasında kira sözleşmesi bulunduğu,müflis şirketin kira borçlarını ödemediği,,davacı ile müflis şirket arasında mevcut kira sözleşmesi ,bilirkişi raporu ve diğer belgelerden alacağın varlığının ispat edildiği,alacağın gerçek varlığı yönünde yeterli delillerin bulunduğu,davacının,tüm kira alacağını kayıt kabul talebine konu ettiği ancak davacı şirketin konkordato yargılamasından sonra iflasına karar verildiği buna göre mühlet içerisinde komiser onayı ile oluşan borçların İİK’nın 308-c-2.maddesi uyarınca masa borcu sayıldığı,buna göre yapılan hesaplama sonucu davacının masa borcu sayılmayan 392.415,47.-TL alacağının iflas masasına kayıt ve kabulüne,masa alcağı olarak belirlenen miktar yönünden yargılamanın başka bir mahkemenin görevine girmesi nedeniyle bu dosyaran tefriki ile ayrı bir esasa kaydına davan karar verilmesi gerektiği sonucuna varılarak aşağıdaki gibi hüküm fıkrası oluşturulmuştur.
HÜKÜM/Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile; 392.415,47.-TL alacağın müflis … A.Ş’nin iflas masasına İİK’nın 235/1 nci maddesi uyarınca KAYIT VE KABULÜNE,
2-Alınması gerekli 80,70 TL karar ve ilam harcın peşin alınan 54,40 TL harçtan mahsubu ile bakiye 26,30 TL harcın davalı iflas idaresinden alınarak hazineye İRAD KAYDINA,

3-Davacı tarafından ödenen 54,40 TL Başvurma Harcı, 54,40 TL Peşin harcın iflas idaresinden alınarak davacıya VERİLMESİNE,
4-Davacı tarafından yapılan 10 tebligat+posta 346,50 TL , iki bilirkişi inceleme ücreti 2.700,00 TL olmak üzere toplam 3.046,50 TL yargılama giderinin iflas idaresinden alınarak davacıya VERİLMESİNE,
5-Davacı kendisini bir vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ne göre hesap edilen 9.200,00 TL ücreti vekaletin iflas idaresinden tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
6-Kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderlerinin davacı tarafından peşin olarak yatırılan 250,00 TL yargılama gider avansından mahsubu ile bakiye kısmın karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,

5235 sayılı Kanunun geçici 2’nci maddesine göre ,Bölge Adliye Mahkemeleri’nin kurulmasına ve 20 Temmuz 2016 tarihinde göreve başlamalarına dair kararların 07/11/2015 tarih ve 29525 sayılı Resmî Gazete’de ilan edildiği anlaşılmakla;2004 sayılı İcra ve İflâs Kanunu’nun 164/2 nci madde hükmü uyarınca,mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren 10 gün içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf,başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile 10 gün içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere davacı vekili ile davalı iflas idaresinin yokluğunda oy birliği ile verilen karar açıkça okunup,usulen anlatıldı. 10/11/2022

Başkan …
☪e-imzalıdır.☪
Üye ….
☪e-imzalıdır.☪
Üye …..
☪e-imzalıdır.☪
Katip …
☪e-imzalıdır.☪

“İŞ BU EVRAK 5070 SAYILI ELEKTRONİK İMZA KANUNUNUN 5. MADDE UYARINCA GÜVENLİ ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP, 22. MADDE UYARINCA DA ISLAK İMZA İLE İMZALANMAYACAKTIR.”