Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/470 E. 2021/861 K. 05.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/470 Esas
KARAR NO : 2021/861

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 20/07/2020
KARAR TARİHİ : 05/10/2021
K.YAZIM TARİHİ :

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin davalıya hayvansal gıda satışı yaparak faturalar düzenlediğini, faturalardan kaynaklı 56.900,39 TL alacak bakiyesi kaldığını, bu nedenle Küçükçemece … İcra Dairesi’nin … E. Sayılı dosyasından icra takibi başlatıldığını, davalının itirazı neticesinde takibin durduğunu, müvekkili ile davalı arasında ticari ilişkin olduğunun davalının kısmi ödeme yapması ile de sabit olduğunu, davalının itirazının ödemeyi geciktirmeye yönelik olduğunu, davalının itirazının iptaline, takibin devamına, davalı aleyhine % 20 den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı yana yükletilmesine karar verilmesini” arz ve talep etmiştir.
CEVAP:
Yapılan usulüne uygun tebligata rağmen davalı tarafından cevap dilekçesi sunulmamıştır.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dosyamız arasına celp edilen Küçükçekmece …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası incelendiğinde; davacının 56.900,00 TL asıl alacak üzerinden cari hesap dayanak gösterilmek suretiyle davalı hakkında ilamsız icra takibi yaptığı, ödeme emrinin davalı borçluya 31/01/2020 tarihinde tebliğ edildiği, davalı tarafından 31/01/2020 tarihinde ve süresi içerisinde asıl alacağa ve tüm ferilerine itiraz ettiği görüldü.
Dosyaya sunulan 12/04/2021 tarihli bilirkişi SMMM bilirkişi … tarafından düzenlenen raporda; davalı tarafından herhangi bir belge ibraz edilmediğini, tek taraflı yapılan incelemelerde davacı tarafından ibraz edilen ticari defterlerin usulüne uygun bir şekilde açılış kapanış tasdiklerinin yapıldığını, ticari defterlerinin birbirini teyit eder şekilde tutulduğunu, tarafların arasında davacı tarafından davalıya hayvansal gıda satışı yapılması şeklinde ticari ilişki kurulduğunu, Davacı ticari defterlerinde icra takip tarihinde davacının davalıdan 56.900,39 TL değil, 40.045,40 TL alacaklı gözüktüğü hususlarının tespit edildiği anlaşılmıştır.
Dosyaya sunulan 06/07/2021 tarihli bilirkişi SMMM bilirkişi … tarafından düzenlenen ek raporda; Davacı ticari defterlerinde icra takip tarihinde davacının davalıdan 56.900,39 TL değil, 40.045,40 TL alacaklı gözüktüğünü, davalıya ait BA formlarının incelenmesinde 2019 yılında davacıdan alım olarak 69 adet fatura ile 167.096,00 TL (KDV hariç) bildirim yapıldığı, davacının ise 2019 yılında davalıya 72 adet 170.531,83 TL (KDV hariç) Bedelli fatura düzenlediği, neticede davalı BA formları ile davacının kestiği faturalarda 3 adet fatura yönünden ihtilaf olduğu, davalı ticari defterlerini ibraz etmediğinden gerçekten bu 3 adet faturanın davalı kayıtlarına alınıp alınmadığının tespit edilemediği, davacının alacağına dayanak 18 adet faturanın 2 tanesinde davalının teslim imzası bulunduğu, 16 tanesinde teslim imzası bulunmadığı, yanlar arasında davalı BA formlarına göre ise sadece 3 adet fatura yönünden ihtilaf olduğundan, davacı faturalarında teslim alındığına dair imza olmasa da, davalının bu faturaları kayıtlarına aldığının sabit olduğu hususlarının tespit edildiği anlaşılmıştır.
Huzurda görülen dava itirazın iptali davası olup, müddeabihi takip konusu yapılmış ve borçlunun itiraz etmiş olduğu alacak olan normal bir eda davasıdır.
Mahkemenin davanın reddi ya da kabulü yönünde vereceği karar, maddi anlamda kesin hüküm teşkil edeceğinden davanın reddi halinde alacaklı, borçluya karşı aynı alacaktan dolayı yeni bir alacak davası açamayacağı gibi davanın kabulü halinde borçlu da alacaklıya karşı bir menfi tespit veya istirdat davası açamayacaktır. Bu nedenle mahkeme itirazın iptali davasında tarafların iddia ve savunmalarını genel hükümlere göre inceleyerek borcun varlığını ve miktarını araştırmak zorundadır.
Yasal dayanağını İcra ve İflas Kanunu’nun (İİK) 67. maddesinden alan itirazın iptali davası, alacaklının icra takibine karşı borçlunun yaptığı itirazın iptali ile İİK’nın 66. maddesine göre itiraz üzerine duran takibin devamını sağlamayı amaçlamaktadır. Takip hukukundan doğan bu davada tespit edilecek husus, borçlunun icra takibine yapmış olduğu itirazında haklı olup olmadığının belirlenmesidir.
Dosya ve tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde; davacının, cari hesap alacağından kaynaklı davalı aleyhine başlattığı icra takibine davalının itirazı sonucunda işbu davayı açtığı görülmüştür. Tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda uyuşmazlık konusunun çözümü için tarafların ticari defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş; davalının ticari defterlerini sunmaması üzerine sadece davacı şirket ticari defterleri üzerinde inceleme yapılmış; raporda davacının davalından icra takip tarihi itibariyle 40.045,40 TL cari hesap alacağının bulunduğu; davalının takip tarihi itibariyle temerrüte düşürüldüğü belirtilmiş; davacı tarafından davalıya düzenlenerek gönderilen fatura suretleri dosyamıza sunulmuş; davalı şirketin ilgili dönem BA formları celbedilmiş, davacı tarafından düzenlenen bir kısım faturaların davalı tarafından ilgili BA formlarında vergi dairesine bildirildiğinden davalı tarafından dava konusu faturalara konu malların teslim alındığının kabulü ile HMK’nın 222. maddesi hükmü de dikkate alınarak hüküm kurmaya ve denetime elverişli olarak düzenlenen bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar verilerek alacağın likit olması da gözetilerek icra inkar tazminatına hükmedilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-AÇILAN DAVANIN KISMEN KABULÜ ile davalının Küçükçekmece …. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyasında yapmış olduğu itirazın 40.045,40 TL asıl alacak yönünden İPTALİ ile takip tarihinden itibaren asıl alacağa davacının talebi aşılmamak üzere yasal faiz uygulanmak suretiyle TAKİBİN DEVAMINA,
2- Davacının fazlaya ilişkin talebinin REDDİNE,
3- Alacağın likit olması nedeni ile davacının icra inkar tazminatı talebinin KABULÜ ile 8.009,08 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Harçlar Kanunu gereğince hesaplanan ve tahsili gereken 2.735,50 TL karar ve ilam harcının peşin alınan 687,22 TL nispi harçtan mahsubu ile bakiye 2.048,28 TL eksik harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
5- Davacı tarafından sarf olunan (1.300,00 TL bilirkişi ücreti + 219,50 TL posta/tebligat/müzekkere/talimattan ibaret) 1.519,50 TL yargılama giderinin kabul ve red oranına göre (%70,38 kabul oranı) hesaplanan 1.069,42 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine; bakiye yargılama giderlerinin davacı üzerine bırakılmasına,
6- Davacı tarafından yatırılan 54,40 TL başvurma harcı ve 687,22 TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7- Davalı tarafından sarf olunmuş yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar tesisine yer olmadığına,
8- Sarf olunmayan delil/gider avanslarının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
9- Kendisini vekil ile temsil ettiren davacı taraf lehine yürürlükte bulunan Avukatlık Kanunu ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 13/1. maddesi gereğince takdir olunan 6.005,90 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
10- Kendisini vekil ile temsil ettirmeyen davalı lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
11-6235 sayılı Hukuki Uyuşmazlıklarda Arabuluculuk Kanununun 18/A maddesinin 13. fıkrası uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen ve yargılama giderinden sayılan Arabuluculuk ücreti olan 1.320,00 TL’nin kabul ve red oranına göre hesap edilen 391,01 TL’sinin davacıdan; 928,99 TL’sinin ise davalıdan tahsili ile Hazineye İRAT KAYDINA,
Dair; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341. ile 360. madde hükümleri uyarınca mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf, başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
05/10/2021

Katip …
e-imzalı

Hakim …
e-imzalı